iGoogle
New member
Kılıçdaroğlu da hissedarıymış!
Bugünlerde Anadolu’yu bir kahraman edasıyla dolaşan CHP’li Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu; Yozgat, Adana, Osmaniye ve en son Edirne’den ses verdi.
Medya, flaşları Kılıçdaroğlu’nun üzerinde patlattıkça “acaba Baykal’a karşı aday mı olacak?” diye sorular da dolanmaya başlamasın mı? Anında cevaplamış Kemal bey, Baykal’ın hışmına uğramamak için… Üç defa üstüne basa basa “Yok yok yok” demiş…
Hazır sayın Baykal’a mesaj gönderip cevap ulaştırırken bize de baksın diyeceğiz ama öğreniyoruz ki, “Melih Bey acele etmesin, sıra ona da gelecek” deyivermiş.
Demek ki belge toplamaya devam ediyor Sayın Kılıçdaroğlu… Vallahi helal olsun…
Önce Şaban Dişli, ardından Dengir Fırat, sonra Belediye Başkanları, Aytaç Durak, Melih Gökçek… Görünen o ki seçim havası yaklaştıkça hava ısınacak…Hep beraber izleyeceğiz..
***
Bu “belgeli tiyatro” oynanırken beni en heyecanlandıran şey bu tiyatroyu oynayanın da gün gelip bir belgeyle sahneden çekilmesidir… Ne acı olur değil mi?
Mesela Kemal Bey, Şaban Dişli’nin istifasını nasıl sağlamıştı?
Onu kamuoyu nezdinde nasıl “arsa spekülatörü” ve “siyasi nüfuz” kullanıcısı ilan etmişti?
Aynı olayın kendisinin de başına geldiğini düşünelim mesela…
Evet, her halde Kılıçdaroğlu en çok bundan korkardı… Ama insanın korktuğu şeyler nedense hep başına gelir… Böyle melul melul düşünürken bir de ne göreyim, bizim Kemal Kılıçdaroğlu Akçalı adlı bir yapı Kooperatifinin hissedarı çıkmasın mı?
Kim bu Akçalı Yapı Kooperatifi?
Bir Arsa ve Konut Kooperatifi, merkezi Ankara’da…
Kuruluşunu Murat Karayalçın’ın Ankara Belediye Başkanlığı döneminde yapıyor. O dönemde belediye çalışanlarının da içinde olduğu böyle bir arsa ve konut kooperatifi kuruluyor. Kooperatif; tarla hükmündeki arsaları ucuz fiyata kapatıyor, belediyede olmanın avantajıyla imar geçirerek arsayı değerlendirip, hissedarlarını mal sahibi yapıyor.
Ne var bunda? Kılıçdaroğlu ile ne alakası var? diyorsunuz…
İşte film burada başlıyor…
“Titiz siyasetçimiz” Kılıçdaroğlu’da SSK Genel Müdürlüğünde iken bu kooperatiften tam hisse satın alarak ortak oluyor… Yıl 1997…
Kooperatifin planları Karayalçın’ın koltuğu Melih Gökçek’e kaptırmasıyla biraz sekteye uğruyor, ama Allah’tan Çankaya ilçe Belediyesi CHP’de kalıyor…
O dönemde Ankara Çay Yolu’ndan alınan ve bugün 1.330.343 m2’den oluşan 143 adet parsel’in değeri CHP’li Çankaya İlçe Belediyesince imar durumları düzeltilerek artırılıyor.
Kılıçdaroğlu’nun da hissedarı olduğu bu Kooperatif, böylece Şaban Dişli’nin suçlandığı gibi bir “ilişki” ağıyla arsasını değerlendirmiş oluyor.
***
İŞTE İLİŞKİ AĞINI GÖSTEREN MADDE
Yorum yapmıyorum, bizzat bu “ilişki ağını” Sayın Kılıçdaroğlu’nun da hissedarı olduğu Akçalı Yapı Kooperatifi'nin 8 Mart 2007 tarihi itibariyle firma yetkilileri için hazırlanan “Gayrimenkul Değerleme Raporu”ndan aktarıyorum. Raporda aynen şöyle maddeleştirilmiş; “Madde 4: Yerel yönetim desteğinin olması proje için en önemli avantajlardan diğeridir.” Bunun ne anlama geldiği açıktır. Resmen belediyeyle olan ilişki üzerinden arsa pazarlaması yapılmaktadır.
Sayın Kılıçdaroğlu madem “nüfuz kullanma” ve “tarlayı imar geçirerek” değerlendirip yüksek paralar kazanma noktasında çok titiz, o halde hissedarı olduğu bu kooperatif’ten derhal ayrılmalıdır.
Zira, çoğunluğu CHP’li hissedarından oluşan kooperatifin “yerel yönetim desteği” sayesinde CHP’li Çankaya İlçe Belediyesi’nden 1/1000 ölçekli imar planı Çankaya Belediye Meclisi’nin 08.12.2004 gün ve 404 sayılı kararı ile kabul edilerek imardan geçirtmesi sayesinde 10 milyar liraya aldığı hissesinin değeri 73. 055 Dolar’a çıkmıştır. (Değerleme raporunda bir hisse değeri için bu fiyat biçilmiştir)
Ama dahası var, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da hissedarı olduğu bu Kooperatif “siyasi nüfuzu” kullanmayı o kadar çok seviyor ki, “siyasi nüfuz” kullanılarak CHP’li Çankaya İlçe Belediyesi’nden çıkartılan imar izninden sonra Büyükşehir Meclisi’nden 5216 sayılı yasa uyarınca imar izni çıkartmak için bu kez yönetimine 3 Büyükşehir Bürokratı’nı alıyor.
Böylece ilçe belediyesinde onaylanan imar izni Büyükşehir Meclisine geliyor ve 15.03.2005 tarih ve 685 sayılı kararı ile onaylanıyor. (Parselasyon Planı Onayı: Çankaya Belediyesi Encümeni’nin 16.02.2006 tarih ve 644 sayılı kararı ile kabul edilip, Çankaya Belediyesi Encümeni’nin 07.09.2006 tarih ve 4290 sayılı kararı ile parselasyon planı kesinleşmiş.)
***
Burada Sayın Melih Gökçek’e bir sorum olacak…
Acaba Melih Bey’in Kemal Kılıçdaroğlu ile Büyükşehir bürokratlarının aynı kooperatifte hisse ortağı olduğundan haberi var mı?
Dahası, bürokratlarının bu kooperatifte yönetici olduğundan haberi var mı?
Dahası, bu bürokratlarının kooperatifin imar izin onaylarını Büyükşehir meclisinden geçirmek için kooperatif yönetimine alındıklarından haberi var mı?
Çünkü Kooperatifin, hisse devri yoluyla ortak olacak yeni müşterilere bu ilişki üzerinden satış yaptığı görülebiliyor.
***
Bu gelişmelerden kooperatifin tüm üyeleri haberdardır… Dolayısıyla “siyasi nüfuz” kullanmayı sevmeyen sayın Kılıçdaroğlu’da her şeyden haberdardır.
Zaten siyasi ilişki ağıyla kurulan ve üyelerinin çoğunluğunun CHP’lilerden oluştuğu iddia edilen bu kooperatif, böylece amacına ulaşmış oluyor. Fakat elimizdeki belgeler ilişkilerin bununla sınırlı olmadığını ortaya koyuyor…
Hisse değerini 14 yılda kat kat artıran Kooperatif’in şuan rüyalarını bir tek şey süslüyor. O da “Kılıçdaroğlu’nun; “Acele etmesin yolsuzluk dosyasında sıra ona da gelecek” dediği Melih Gökçek’in masasında…
Eğer Melih Bey, masasındaki bu dosyaya izin verirse en büyük muhalifi Kemal Kılıçdaroğlu’na yeni bir ev daha kazandırmış olacak. Çünkü imar iznini kopartan Kooperatif, şimdi “yoğunluk” için Melih beyin kapısında bekliyor. Yoğunluğuda kaparlarsa müteahhitle ev karşılığı binaları dikecekler…Ne güzel iş değil mi?
***
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu “ele verir talkını, kendi yutar salkımı” çizgisinde yaşıyor resmen… Fakat bu Kooperatif uyanıklığı burada kalmıyor…
10 Milyar TL vererek aldığı hissesini 2003 yılındaki mal beyanına; “Akçalı Yapı Kooperatifinden 10 Milyar değerinde hisse”…diye yazıyor. 2 yıl sonra, yani, 2005’te bir mal beyanı daha veriyor, burada da aynı konut hissesinin 2 yılda sadece 1 milyar değer kazandığını yazıyor… 22 Temmuz 2007’de Milletvekili oluyor…
Bu kez TBMM’ye mal beyanı veriyor, ama nedense Kooperatifin hissesini yazdığı halde “değeri” bölümüne hiçbir rakam yazmıyor. Yani bomboş bırakıyor.
Oysa bu hissenin 08 Mart 2007 tarihindeki değerleme raporunda bedeli 73 bin USD olduğu ilan edilmiş. Peki Sayın Kılıçdaroğlu bu hisse değerini neden gizleme ihtiyacı hissediyor? Mal beyanında neden eksik bilgiler veriyor? Neden resmi makamları yanıltıyor? Bu resmen suç teşkil etmektedir. Buyursun cevap versin…
***
Kimsenin sözcüsü değilim, ama şunu çok merak ediyorum…
Şaban Dişli, hakkındaki “siyasi nüfuz” kullanarak “çıkar elde ediyor” suçlamalarını kabul etmedi, ama görevinden istifa etti…
Dengir Fırat, hakkındaki “siyasi nüfuz” kullandı suçlamasını kabul etmedi, ama görevinden istifa etti…
Aytaç Durak, tarla halindeki bir arsayı önce bir kooperatife, sonra imar geçirip eşine satın almakla suçlandı, kabul etmedi, iftira dedi…
Şimdi sıra sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nda…
Acaba, Sayın Kılıçdaroğlu, siyasi nüfuz kullanılarak servetini artırdığı konut hissesinin ortaya çıkmasından sonra nasıl davranacak?
Acaba, eksik mal beyanında bulunarak kamuyu yanılttığının ortaya çıkmasından sonra çıkıp istifa edecek mi? Gerçekten merak ediyorum…
Dürüst siyaset, istifa mekanizmasının çalıştığı siyasettir…
Ve son sözüm sayın Baykal’a…
Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, en yakınındaki isimlerle ilgili çıkan bu iddialardan sonra istifalarını kabul ederek gösterdiği cesareti, Sayın Baykal Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bu iddialardan sonra istifasını isteyerek gösterecek mi?
Hep beraber göreceğiz…
Buyurun er meydanına!!!
Not: Akçalı Yapı Kooperatifinin 8 Mart 2007 tarihli o şok ifadelerin yer aldığı raporun tümü elimdedir. Ayırca sayın Kılıçdaroğlu’nun 2003, 2005 ve 2007 yıllarında verdiği mal beyanları da ilaveleriyle elimdedir. Belgeli siyasetçiyi severim, zira ben de belgeli gazeteciyim…
Bugünlerde Anadolu’yu bir kahraman edasıyla dolaşan CHP’li Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu; Yozgat, Adana, Osmaniye ve en son Edirne’den ses verdi.
Medya, flaşları Kılıçdaroğlu’nun üzerinde patlattıkça “acaba Baykal’a karşı aday mı olacak?” diye sorular da dolanmaya başlamasın mı? Anında cevaplamış Kemal bey, Baykal’ın hışmına uğramamak için… Üç defa üstüne basa basa “Yok yok yok” demiş…
Hazır sayın Baykal’a mesaj gönderip cevap ulaştırırken bize de baksın diyeceğiz ama öğreniyoruz ki, “Melih Bey acele etmesin, sıra ona da gelecek” deyivermiş.
Demek ki belge toplamaya devam ediyor Sayın Kılıçdaroğlu… Vallahi helal olsun…
Önce Şaban Dişli, ardından Dengir Fırat, sonra Belediye Başkanları, Aytaç Durak, Melih Gökçek… Görünen o ki seçim havası yaklaştıkça hava ısınacak…Hep beraber izleyeceğiz..
***
Bu “belgeli tiyatro” oynanırken beni en heyecanlandıran şey bu tiyatroyu oynayanın da gün gelip bir belgeyle sahneden çekilmesidir… Ne acı olur değil mi?
Mesela Kemal Bey, Şaban Dişli’nin istifasını nasıl sağlamıştı?
Onu kamuoyu nezdinde nasıl “arsa spekülatörü” ve “siyasi nüfuz” kullanıcısı ilan etmişti?
Aynı olayın kendisinin de başına geldiğini düşünelim mesela…
Evet, her halde Kılıçdaroğlu en çok bundan korkardı… Ama insanın korktuğu şeyler nedense hep başına gelir… Böyle melul melul düşünürken bir de ne göreyim, bizim Kemal Kılıçdaroğlu Akçalı adlı bir yapı Kooperatifinin hissedarı çıkmasın mı?
Kim bu Akçalı Yapı Kooperatifi?
Bir Arsa ve Konut Kooperatifi, merkezi Ankara’da…
Kuruluşunu Murat Karayalçın’ın Ankara Belediye Başkanlığı döneminde yapıyor. O dönemde belediye çalışanlarının da içinde olduğu böyle bir arsa ve konut kooperatifi kuruluyor. Kooperatif; tarla hükmündeki arsaları ucuz fiyata kapatıyor, belediyede olmanın avantajıyla imar geçirerek arsayı değerlendirip, hissedarlarını mal sahibi yapıyor.
Ne var bunda? Kılıçdaroğlu ile ne alakası var? diyorsunuz…
İşte film burada başlıyor…
“Titiz siyasetçimiz” Kılıçdaroğlu’da SSK Genel Müdürlüğünde iken bu kooperatiften tam hisse satın alarak ortak oluyor… Yıl 1997…
Kooperatifin planları Karayalçın’ın koltuğu Melih Gökçek’e kaptırmasıyla biraz sekteye uğruyor, ama Allah’tan Çankaya ilçe Belediyesi CHP’de kalıyor…
O dönemde Ankara Çay Yolu’ndan alınan ve bugün 1.330.343 m2’den oluşan 143 adet parsel’in değeri CHP’li Çankaya İlçe Belediyesince imar durumları düzeltilerek artırılıyor.
Kılıçdaroğlu’nun da hissedarı olduğu bu Kooperatif, böylece Şaban Dişli’nin suçlandığı gibi bir “ilişki” ağıyla arsasını değerlendirmiş oluyor.
***
İŞTE İLİŞKİ AĞINI GÖSTEREN MADDE
Yorum yapmıyorum, bizzat bu “ilişki ağını” Sayın Kılıçdaroğlu’nun da hissedarı olduğu Akçalı Yapı Kooperatifi'nin 8 Mart 2007 tarihi itibariyle firma yetkilileri için hazırlanan “Gayrimenkul Değerleme Raporu”ndan aktarıyorum. Raporda aynen şöyle maddeleştirilmiş; “Madde 4: Yerel yönetim desteğinin olması proje için en önemli avantajlardan diğeridir.” Bunun ne anlama geldiği açıktır. Resmen belediyeyle olan ilişki üzerinden arsa pazarlaması yapılmaktadır.
Sayın Kılıçdaroğlu madem “nüfuz kullanma” ve “tarlayı imar geçirerek” değerlendirip yüksek paralar kazanma noktasında çok titiz, o halde hissedarı olduğu bu kooperatif’ten derhal ayrılmalıdır.
Zira, çoğunluğu CHP’li hissedarından oluşan kooperatifin “yerel yönetim desteği” sayesinde CHP’li Çankaya İlçe Belediyesi’nden 1/1000 ölçekli imar planı Çankaya Belediye Meclisi’nin 08.12.2004 gün ve 404 sayılı kararı ile kabul edilerek imardan geçirtmesi sayesinde 10 milyar liraya aldığı hissesinin değeri 73. 055 Dolar’a çıkmıştır. (Değerleme raporunda bir hisse değeri için bu fiyat biçilmiştir)
Ama dahası var, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da hissedarı olduğu bu Kooperatif “siyasi nüfuzu” kullanmayı o kadar çok seviyor ki, “siyasi nüfuz” kullanılarak CHP’li Çankaya İlçe Belediyesi’nden çıkartılan imar izninden sonra Büyükşehir Meclisi’nden 5216 sayılı yasa uyarınca imar izni çıkartmak için bu kez yönetimine 3 Büyükşehir Bürokratı’nı alıyor.
Böylece ilçe belediyesinde onaylanan imar izni Büyükşehir Meclisine geliyor ve 15.03.2005 tarih ve 685 sayılı kararı ile onaylanıyor. (Parselasyon Planı Onayı: Çankaya Belediyesi Encümeni’nin 16.02.2006 tarih ve 644 sayılı kararı ile kabul edilip, Çankaya Belediyesi Encümeni’nin 07.09.2006 tarih ve 4290 sayılı kararı ile parselasyon planı kesinleşmiş.)
***
Burada Sayın Melih Gökçek’e bir sorum olacak…
Acaba Melih Bey’in Kemal Kılıçdaroğlu ile Büyükşehir bürokratlarının aynı kooperatifte hisse ortağı olduğundan haberi var mı?
Dahası, bürokratlarının bu kooperatifte yönetici olduğundan haberi var mı?
Dahası, bu bürokratlarının kooperatifin imar izin onaylarını Büyükşehir meclisinden geçirmek için kooperatif yönetimine alındıklarından haberi var mı?
Çünkü Kooperatifin, hisse devri yoluyla ortak olacak yeni müşterilere bu ilişki üzerinden satış yaptığı görülebiliyor.
***
Bu gelişmelerden kooperatifin tüm üyeleri haberdardır… Dolayısıyla “siyasi nüfuz” kullanmayı sevmeyen sayın Kılıçdaroğlu’da her şeyden haberdardır.
Zaten siyasi ilişki ağıyla kurulan ve üyelerinin çoğunluğunun CHP’lilerden oluştuğu iddia edilen bu kooperatif, böylece amacına ulaşmış oluyor. Fakat elimizdeki belgeler ilişkilerin bununla sınırlı olmadığını ortaya koyuyor…
Hisse değerini 14 yılda kat kat artıran Kooperatif’in şuan rüyalarını bir tek şey süslüyor. O da “Kılıçdaroğlu’nun; “Acele etmesin yolsuzluk dosyasında sıra ona da gelecek” dediği Melih Gökçek’in masasında…
Eğer Melih Bey, masasındaki bu dosyaya izin verirse en büyük muhalifi Kemal Kılıçdaroğlu’na yeni bir ev daha kazandırmış olacak. Çünkü imar iznini kopartan Kooperatif, şimdi “yoğunluk” için Melih beyin kapısında bekliyor. Yoğunluğuda kaparlarsa müteahhitle ev karşılığı binaları dikecekler…Ne güzel iş değil mi?
***
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu “ele verir talkını, kendi yutar salkımı” çizgisinde yaşıyor resmen… Fakat bu Kooperatif uyanıklığı burada kalmıyor…
10 Milyar TL vererek aldığı hissesini 2003 yılındaki mal beyanına; “Akçalı Yapı Kooperatifinden 10 Milyar değerinde hisse”…diye yazıyor. 2 yıl sonra, yani, 2005’te bir mal beyanı daha veriyor, burada da aynı konut hissesinin 2 yılda sadece 1 milyar değer kazandığını yazıyor… 22 Temmuz 2007’de Milletvekili oluyor…
Bu kez TBMM’ye mal beyanı veriyor, ama nedense Kooperatifin hissesini yazdığı halde “değeri” bölümüne hiçbir rakam yazmıyor. Yani bomboş bırakıyor.
Oysa bu hissenin 08 Mart 2007 tarihindeki değerleme raporunda bedeli 73 bin USD olduğu ilan edilmiş. Peki Sayın Kılıçdaroğlu bu hisse değerini neden gizleme ihtiyacı hissediyor? Mal beyanında neden eksik bilgiler veriyor? Neden resmi makamları yanıltıyor? Bu resmen suç teşkil etmektedir. Buyursun cevap versin…
***
Kimsenin sözcüsü değilim, ama şunu çok merak ediyorum…
Şaban Dişli, hakkındaki “siyasi nüfuz” kullanarak “çıkar elde ediyor” suçlamalarını kabul etmedi, ama görevinden istifa etti…
Dengir Fırat, hakkındaki “siyasi nüfuz” kullandı suçlamasını kabul etmedi, ama görevinden istifa etti…
Aytaç Durak, tarla halindeki bir arsayı önce bir kooperatife, sonra imar geçirip eşine satın almakla suçlandı, kabul etmedi, iftira dedi…
Şimdi sıra sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nda…
Acaba, Sayın Kılıçdaroğlu, siyasi nüfuz kullanılarak servetini artırdığı konut hissesinin ortaya çıkmasından sonra nasıl davranacak?
Acaba, eksik mal beyanında bulunarak kamuyu yanılttığının ortaya çıkmasından sonra çıkıp istifa edecek mi? Gerçekten merak ediyorum…
Dürüst siyaset, istifa mekanizmasının çalıştığı siyasettir…
Ve son sözüm sayın Baykal’a…
Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, en yakınındaki isimlerle ilgili çıkan bu iddialardan sonra istifalarını kabul ederek gösterdiği cesareti, Sayın Baykal Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bu iddialardan sonra istifasını isteyerek gösterecek mi?
Hep beraber göreceğiz…
Buyurun er meydanına!!!
Not: Akçalı Yapı Kooperatifinin 8 Mart 2007 tarihli o şok ifadelerin yer aldığı raporun tümü elimdedir. Ayırca sayın Kılıçdaroğlu’nun 2003, 2005 ve 2007 yıllarında verdiği mal beyanları da ilaveleriyle elimdedir. Belgeli siyasetçiyi severim, zira ben de belgeli gazeteciyim…
