ße YouRSeLF
New member
En çok tartışma konularından biri türban. Yapılan son hamlelerle olayın başörtülüler lehine çözüleceği kanaati hakim, oysa durum hiçde öyle değil. Kemal Ulusoy'un analizi.
Bilindiği gibi AKP ve MHP türban konusunda mutabakata vardı ve mutabakatın çerçevesi ile ilgili metni yayınladı.
Peki metin ne getiriyor?
Hukukçuların bu konudaki yorumları;
10. madde:
Mevcut 4. fıkra: Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Ortak teklif: Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.
Görüldüğü gibi, 10 maddedeki değişiklik çözüm adına hiçbir katkısı yok (metin MHP'nin katkısı ile mutabakat metnine girmişti)
42. madde:
Mevcut 1. fıkra: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Uzlaşılan metin: Kimse, kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı ve kullanılmasının sınırları kanunla tespit edilir ve düzenlenir.
42 madde ile ile kazınılmış her hangi bir hakkın varlığından kesinlikle söz edilemez.
Gelelim yükseköğretim kanununda değişiklik teklif edilen maddeye;
ek madde 17:
Mevcut hali: Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile; yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir.
Ortak metin: Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir. Hiç kimse başının örtülü olması sebebiyle yükseköğrenim hakkından yoksun bırakılamaz ve bu yönde uygulama ve düzenleme yapılamaz. Ancak başın örtülmesi, kişinin yüzü açık ve kimliğinin tanınmasına imkan verecek ve çene altından bağlanacak şekilde olması gerekir.
Mekik diplomasisini andıran yoğun görüşme trafiğinin ardından tam mutabakata varıldı haberleri başörtülü olarak, üniversitelerde okumak isteyen kitlelerde heyecan uyardı.
Lütfen dikkat madde madde değiştirdik denilen metinlerin, temel haklar konusunda hiçbir katkısı olmadığı gibi, tamamen çözümsüzlüğe itmiştir.
17 madde de yapılan değişiklikler, açıkça beni iptal et maddeleridir.
Çünkü kanun metinlerinde başörtüsü ve bağlanma şeklinin tarifi, Laiklik ilkesi ve eşitlik ilkesi gereği, Anayasa Mahkemesine takılacağı baştan belli. Nereden biliyorsunuz derseniz aynı örnek rahmetli Özal'ın teşebbüsü ile, aynı usulle kanunla değiştirilmek istendiğinde o zamanda anayasa engeline takılmıştı.
Konuyu mahkemeye taşıyacağını CHP baştan ilan etti .
Kanunun iptali için gerekçeler şimdiden yazılmıştır bile.
Toplumda tartışmalara neden olan başörtüsü meselesi daha uzun süre tartışılacağa benzer.
Kanun değişikliğini kamuoyuna sunan AKP ve MHP'nin samimi olmadığını düşünüyorum.
Yapılacak şey belli idi iki partinin mutabakatı ile, Anayasada yapılması gerekli olan değişikliklerdi, onlar çözümsüzlüğü tercih ederek anayasal düzenleme yerine kanun maddesi olarak değiştirmeye çalışıyor, böylece çözümsüzlüğe itiyorlar.
Sonuçları tahmin etmek ise güç değil AKP bakın ben gereğini yaptım, anayasa mahkemesi iptal etti mağdurlarını oynayacak, öncekilerde olduğu gibi. MHP ise AKP'nin gittiği yoldan giderek gerekli destek ve iradeyi gösterdiğini halka söyleyecek. Anlaşılan türban, daha uzun süre oy rantı olarak kullanılmaya devam edecek.
Oysa olayın çözümünün iki partinin mutabakatı ile Anayasada yapılacak değişiklikle ancak çözülebileceğini, herkes gibi AKP ve MHP de biliyor.
TEŞEKKÜRLER
Bilindiği gibi AKP ve MHP türban konusunda mutabakata vardı ve mutabakatın çerçevesi ile ilgili metni yayınladı.
Peki metin ne getiriyor?
Hukukçuların bu konudaki yorumları;
10. madde:
Mevcut 4. fıkra: Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Ortak teklif: Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.
Görüldüğü gibi, 10 maddedeki değişiklik çözüm adına hiçbir katkısı yok (metin MHP'nin katkısı ile mutabakat metnine girmişti)
42. madde:
Mevcut 1. fıkra: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Uzlaşılan metin: Kimse, kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı ve kullanılmasının sınırları kanunla tespit edilir ve düzenlenir.
42 madde ile ile kazınılmış her hangi bir hakkın varlığından kesinlikle söz edilemez.
Gelelim yükseköğretim kanununda değişiklik teklif edilen maddeye;
ek madde 17:
Mevcut hali: Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile; yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir.
Ortak metin: Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir. Hiç kimse başının örtülü olması sebebiyle yükseköğrenim hakkından yoksun bırakılamaz ve bu yönde uygulama ve düzenleme yapılamaz. Ancak başın örtülmesi, kişinin yüzü açık ve kimliğinin tanınmasına imkan verecek ve çene altından bağlanacak şekilde olması gerekir.
Mekik diplomasisini andıran yoğun görüşme trafiğinin ardından tam mutabakata varıldı haberleri başörtülü olarak, üniversitelerde okumak isteyen kitlelerde heyecan uyardı.
Lütfen dikkat madde madde değiştirdik denilen metinlerin, temel haklar konusunda hiçbir katkısı olmadığı gibi, tamamen çözümsüzlüğe itmiştir.
17 madde de yapılan değişiklikler, açıkça beni iptal et maddeleridir.
Çünkü kanun metinlerinde başörtüsü ve bağlanma şeklinin tarifi, Laiklik ilkesi ve eşitlik ilkesi gereği, Anayasa Mahkemesine takılacağı baştan belli. Nereden biliyorsunuz derseniz aynı örnek rahmetli Özal'ın teşebbüsü ile, aynı usulle kanunla değiştirilmek istendiğinde o zamanda anayasa engeline takılmıştı.
Konuyu mahkemeye taşıyacağını CHP baştan ilan etti .
Kanunun iptali için gerekçeler şimdiden yazılmıştır bile.
Toplumda tartışmalara neden olan başörtüsü meselesi daha uzun süre tartışılacağa benzer.
Kanun değişikliğini kamuoyuna sunan AKP ve MHP'nin samimi olmadığını düşünüyorum.
Yapılacak şey belli idi iki partinin mutabakatı ile, Anayasada yapılması gerekli olan değişikliklerdi, onlar çözümsüzlüğü tercih ederek anayasal düzenleme yerine kanun maddesi olarak değiştirmeye çalışıyor, böylece çözümsüzlüğe itiyorlar.
Sonuçları tahmin etmek ise güç değil AKP bakın ben gereğini yaptım, anayasa mahkemesi iptal etti mağdurlarını oynayacak, öncekilerde olduğu gibi. MHP ise AKP'nin gittiği yoldan giderek gerekli destek ve iradeyi gösterdiğini halka söyleyecek. Anlaşılan türban, daha uzun süre oy rantı olarak kullanılmaya devam edecek.
Oysa olayın çözümünün iki partinin mutabakatı ile Anayasada yapılacak değişiklikle ancak çözülebileceğini, herkes gibi AKP ve MHP de biliyor.
TEŞEKKÜRLER