Akp, Türk Dünyası Ile Savaş Halinde!

HAKAN

YalnıZ Kurt
Katılım
12 Şub 2009
Mesajlar
1,922
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kürşat'ın narasıyla indik Tanrı Dağı'ndanruhumuzu
anasayfa5.htm_txt_ihanetzinciri4.gif

AKP, 3 Kasım seçimleri sonrasında Türkiye Cumhuriyeti'nde tek başına iktidar olup hükümet kursa da, icraatları Türk Milleti'ni temsil etmekten uzaktır. İktidara geldikleri günden beri gerek çift başlı, gerek tek başlı yönetimle Türkiye ve Türkler aleyhinde her türlü faaliyete imza attılar.

Tayyip Erdoğan Çin ziyaretinde, bağımsızlıklarına kavuşmak için mücadele eden Doğu Türkistanlı ırkdaşlarımızı kürt terör örgütü PKK ile eşdeğer tutarak öz be öz Türklere "terörist" damgası vurmuş ama Atayurt'ta zulüm ve katliam uygulayan kızıl Çinlilerin ellerini sıkıp siyasi antlaşmalar yapmıştır.

Amerika – Irak savaşı sırasında AKP'nin hâl, hareket ve tavırları ise gerçekten vahimdi... "Ne amerikan dolarından vazgeçerim, ne de arap kardeşlerimden" zihniyetiyle hareket ederek bütün ümitlerini Türkiye'ye bağlamış olan Iraklı Türkmenleri tamamen görmezden gelmiştir. Türkmen ırkdaşlarımız T.S.K. devreye girene kadar korku ve endişe içinde savaşının gidişatını izlediler. AKP'nin duyarsızlığı o derece ilerledi ki savaş öncesi Erbil'de bir grup kürt köpeğin Ay Yıldızlı Bayrağımızı yakmalarına bile ses çıkarmadılar. Erbil'de o gün yanan bir bez parçası değil, Türk'ün yüreğiydi. Öfkemiz taştı, seslerimiz çığlık oldu ama sözde Türkiye'yi yöneten soysuzlar bu çığlığı duymadılar. Sessiz kalmaları yetmezmiş gibi utanmadan, sıkılmadan bayrağımızı yakan köpeklerin elebaşına resmi kanaldan bir mektup gönderdiler, elin soysuz kürtlerine açıkça yalakalık yaptılar.

AKP'nin hainlikleri elbette bunlarla sınırlı değil. AB'ye üye olabilmek (!) için Kıbrıs konusunda sergiledikleri tavıra sadece ihanet demek eksik olur. Bu tutumları ihanetten de öte bir şeydi. O fesat yuvasına asla alınmayacaklarını bildikleri halde binbir takla atıp, dilencilikte sınır tanımadılar. Öyle bir hâle geldiler ki, öz be öz Türk yurdu olan; kan ve can bedeliyle vatan yapılan K.K.T.C. için "Ver Kurtul" bile dediler. Kıbrıs'ın son Bozkurdu, T.M.T. Mücahidi Rauf Denktaş'a yaptıkları dayatmalar ve terbiyesizlikler ise kelimelerle ifade edilmeyecek kadar çirkindi. Fakat Türk ile gayrı Türk arasındaki fark yine ortaya çıktı ve binlerce soysuzun Türkiye ile K.K.T.C.'de eylem yaparak şehit kanlarına ihanet ettiği günlerde bile Türk oğlu Türk Denktaş tek başına yılmadan, usanmadan, yıkılmadan K.K.T.C.'yi tüm dünyaya karşı tek başına savundu. Hainlerin emellerine ulaşmalarına izin vermedi. Ama fesat yuvası AB'nin hukuku çiğneyerek 16 Nisan 2003 günü Kıbrıs Rum kesimini üyeliğe kabul etmesine engel olmaya elbette tek başına gücü yetmezdi.

Dış İşleri Bakanı koltuğunu işgal eden şahıs böyle bir durumda AB'ye ağır eleştiri yöneltmeli, hatta Türkiye'nin bu oluşuma aday olmaktan vazgeçtiğini bildirmeliydi ama ne yazık ki AB toplantısına katılarak Rum kesiminin başkanı olan Enosisçi Papadopulos'un elini sıktı ve objektiflere gülerek poz verdi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük düşmanlarından biri olan Amerikan memuru Fethullah'ın örgütüne yanaşmaya çalışılması da AKP'nin bir diğer olumsuz ve sakıncalı icraatıdır.

Dikkat edilirse, AKP iktidara geldiği günden beri devlet sistemi içerisinde köklü değişiklikler yaparak kendi kadrolarını yerleştiriyor, yani farklı bir yönetim biçimini uygulamaya koyma yolunda adım adım ilerliyor. Hedefleri şeriat hükümlerine dayalı bir devlet düzeni kurmaktır.

Bu partinin bizi ve ülkemizi temsil etmeye asla hakkı yoktur ama ne yazık ki Türk'ün Son Başbuğu Atatürk'ün vefatından sonra Türkiye'yi ırken ve fikren Türk olan kişiler yönetmedi. Kürt İsmet ile başlayan bu talihsizlik, bilumum gayrı Türk azınlıkların mensuplarının yurdumuzu yönetmesiyle devam ederek bugünlere kadar geldi. Yıllardır bunun ceremesini çekmekteyiz. Dış düşmanla uğraşmak kolay ama düşman içimizde olunca, hele ki devletimizin başında olunca bu illetten kurtulmak kolay olmuyor. Türk'ü temsil etmeyen iktidarlarla yönetilmeye devam ettiğimiz sürece her geçen gün Türk dünyasından uzaklaşıp, giderek yok olmaktayız.

alıntı
 
Geri
Üst