türk ocağı
serdengeçti
AKP, MHP ve diğerleri
22Temmuz 2007 Milletvekilleri Genel Seçimleri öncesinde; aralarında, çok saygı duyduğum kimi isimlerin de olduğu bir "koro", AKP'yi iktidardan uzak tutmak için, CHP-MHP koalisyonu hayali kuruyor ve "oyunuzu bu iki partiden birine verin", propagandası yapıyordu.
Oysaki, bu iki parti arasında, kan uyuşmazlığı vardı ve çok eskilere gitmeye gerek yok; yakın geçmişte, bu iki partinin yandaşları arasında yaşananların unutulması, mümkün değildi. O dönemde yazdığım birkaç yazıda "MHP eğer bir partiyle işbirliği yapacaksa, bu parti CHP değil, AKP olur...", gibisinden düşünceler ileri sürmüştüm. Seçimler sonrasındaki gelişmeler, beni doğruluyor.
Aslında MHP'nin; ne "cumhurbaşkanı seçiminde", ne de "başörtüsü sorununda", takındığı olumlu tavrın, "AKP'nin işlerini kolaylaştırmak için", olmadığına eminim. Onların amacı; "düzgün bir parti", imajı vermek ve AKP'nin elindeki kimi kozları almaktı. Ama bu iki parti arasındaki ortak düşünceleri de, dikkate almamız gerekir.
AKP; Türkiye'de, "devletle zıtlaşmanın" sıkıntı yaratacağını, "28 Şubat sürecinde" gören, "dini duyarlılıklı" kimi siyasetçilerin öncülüğünde kurulan ve liberalmuhafazakar bir çizgide tutunmaya çalışan bir partidir. MHP ise; geleneksel Türk Milliyetçiliğinin, devletle barışık kadrolarını barındıran bir partidir. Alparslan Türkeş'in çizgisini, ısrarla sürdürmektedir. Türkeş zamanında, MHP'nin kontrol edemediği bazı gençleri vardı. 12 Eylül'ün "silindiri", bunların üzerinden geçtikten sonra, önemli ölçüde "yollar ayrıldı" ve ülkücülerin bu kanadı Büyük Birlik Partisi çerçevesinde örgütlendiler. Hapishanelerde biçimlenen bu parti, devletle pek barışık değildir. Zaten son adı duyulan kimi örgütlerin, BBP'yle yakınlığı da bilinmektedir. (Alperen Ocakları vb. gibi)
Türk siyasal yaşamındaki diğer muhafazakar partilerden, sadece DYP'de "hayat görüyorum". Zira DYP, 1946'dan günümüze gelen bir geleneğin temsilcisi ve aradan geçen 60 küsur yılda, inanılmaz hatalar yapmış olmalarına karşın, o gelenek hâlâ yaşıyor. ANAP (bence) ömrünü tamamladı. 12 Eylül sonrasında, kendisine gümüş bir tepsi içinde ikram edilen iktidarı, "tepe tepe" kullanıp, Türkiye'deki "ezberlerimizden" büyük bir bölümünü dejenere ettikten sonra, artık sahneyi terk edebilir! Saadet Partisi, varlığını sürdürecek gibi görünüyor. Onların umudu, AKP içinde bir parçalanma olacağı ve kendi "öz yavrularının", yuvaya döneceği. Ancak böyle bir "yuvaya dönüş" sonrasında bile, ne denli şansları olabileceğini bilemiyorum.
Sol'daki tek alternatif, (her şeye rağmen), CHP gibi görünüyor. Yöneticileri arasında, çok sevdiğim ve saygı duyduğum isimler olmasına karşın, SHP bir türlü canlılık kazanamadı. Zira, tabanını oluşturamıyor. DSP diye bir parti kaldığını sanmıyorum. "Bayrak mitinglerindeki" havaya girerek, "Birleşin" sloganlarının gereğini yapan CHP olmasaydı, seçimlerde alacağı sonuç, yüzde 1'in altında olurdu. Neyse, bir sonraki seçimler; bu analizimin, ne denli doğru, ne denli yanlış olduğunu ortaya koyar.
Sağda ve soldaki partilerin bugün için durumları, (kabaca) bu, DTP'yi analiz dışı tutuyorum. Ve bu partilerden birbirine yakın olan ve işbirliğine girişebilecek olan ikisi, MHP ve AKP'dir. Bunun dışında kimi işbirlikler düşünmek; hele, hele MHP ve CHP arasında bir ortak platform hayali görmek, tek kelimeyle aymazlıktır. Fakat görebildiğim kadarıyla, Türk siyasal yaşamına biçim verecek gelişme; partiler arasında işbirliği, ya da ortaklıklarda değil, her yıl seçmen niteliği kazanan milyonlarca gencin sempatisini kazanmakta yatmaktadır.
Türkiye'de; "sağ"ın yüzde 65-70, "sol"un yüzde 30-35 oyunun olduğuna dair, bir "tevatür" vardır. Bence, bu doğru değildir. Türk halkı, "değişime" oy vermektedir. Ve bunun umudunu kimde görürse, ona yönelmektedir. Zira her halk gibi; daha iyi sağlık koşulları, güvenceli ve yüksek gelirli bir iş, çocuklarına iyi eğitim olanakları, sağlıklı bir konut vb. gibisinden, "uygar talepler" dile getirmektedir.
Haline "şükretse" bile, daha iyisini istemektedir. Bu değişim umudunu veren AKP'nin kazanması; bu konuda tembel görünen CHP'nin kaybetmesi bundandır. Suni koalisyonlardan bir şey çıkmaz..
Toktamış Ateş
