- Katılım
- 18 May 2006
- Mesajlar
- 3,007
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 120
Meclis Genel Kurulu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyon izninin bir yıl daha uzatılmasını öngören tezkereyi kabul etti.
CHP, önceki günkü görüşmeden hemen sonra okunması için bir “Meclis bildirisi” hazırladı ve tüm partilere sundu.
MHP’nin tereddüt bile etmeden imzaladığı bu bildiriye, AKP’den yanıt bile gelmedi!
Ülkeyi yöneten ve doğal olarak terörle mücadeleden de birinci derecede sorumlu olan bu parti nedense böyle bir bildiriye imza atmakta sakınca görmüş...
Peki AKP’yi bu kadar korkutan o bildiride neler mi yazıyormuş?
Lütfen okuyun:
“PKK’nın Aktütün Karakolu’na yönelik saldırısı, daha önce ülkemizdeki sivil ve askeri hedeflere yönelik başka saldırılarda da görüldüğü gibi PKK terörünün merkezinin ve saldırı üssünün Irak’ın kuzeyinde olduğunu bir kere daha kanıtlamıştır. Bu nedenle TBMM, PKK’nın Irak’ın kuzeyinden tasfiye edilmesinin öncelikli bir hedef olduğu görüşündedir.”
Şimdi anladınız mı AKP’nin bu bildiriyi imzalamamasının nedenini?
Şimdi gördünüz mü bu ülkeyi yönetenlerin kimlerden korktuklarını?
***
Her fırsatta “Terörle mücadelede tüm gücümüzle ordumuzun arkasındayız” diye ahkâm kesen bu beyler, Kuzey Irak yönetimini Meclis bildirisi yoluyla açıkça uyarmaktan bile çekiniyor!
Korkaklığın, pasifliğin bu kadarını anlamak gerçekten mümkün değil!
Hepimiz biliyoruz ki AKP iktidarı bu bildiriyi Kuzey Irak’tan veya Irak’tan değil, ABD’den korktuğu için imzalamadı!
Yedi ay önce açıkça Türkiye’ye tavır koyan ve “Kuzey Irak’tan çekil” diyen ABD’ye neden “Hayır, bu işi bitirene kadar orada kalacağım” diyemediyse...
Bugün de aynı gerekçeyle, Kuzey Irak yönetiminin düşmanı beslediğini haykıramıyor dünyaya. Barzani’nin kızmasından, adamlarını Washington’a göndermesinden ve ABD’den uyarı almaktan çekiniyor!
***
Peki “PKK’nın üssü Kuzey Irak topraklarındadır” diyemeyen bir iktidar, nasıl oluyor da askere aynı topraklara girip operasyon yapması için yetki veren tezkereyi Meclis’e sunabiliyor?
Bu sorunun yanıtı da açık:
İç politikada kendisini teröre karşı yetersiz kalmakla suçlayan muhalefeti susturmanın tek yolu bu da ondan!
Yani içeride kurdu, dışarıda kuzuyu oynuyor bu beyler biz de bal gibi yiyoruz!
***
Kendisi gibi düşünmeyen herkesi bağırarak, tehdit ederek susturacağını sanan bir Başbakan’ın, teröristleri besleyenler karşısındaki bu “ılımlı tavrı” tüm siyasetçilere ders olmalıdır!
*****
ÇÖZÜM!
Terör örgütü ne zaman hain bir saldırı gerçekleştirse bazı liboşlar, “Teröre karşı siyasal, ekonomik ve kültürel çözüm gerekir” deyip duruyor.
Tıpkı bugünlerde yaptıkları gibi!
Onların “siyasal çözüm” den kastettikleri aslında, PKK’nın “ayrı devlet” talebinden başka bir şey değil...
Ama bunu açıkça söylemeye yürekleri yetmiyor bu yüzden, “Siyasal çözüm” diyerek geçiştiriyorlar...
Evet, çözüm “siyaset”ten geçiyor...
Ama bu “toprak vermek” değil, “siyasal iktidarın, terörle mücadele kararlı olması”dır...
Katillere kucak açan bir aşiret devletine bile açıkça, “Sen de suçlusun” diyemeyen bir iktidar sorunun bu hale gelmesinin tek sorumlusudur!
mustafa mutlu
vatan-10.10.2008
CHP, önceki günkü görüşmeden hemen sonra okunması için bir “Meclis bildirisi” hazırladı ve tüm partilere sundu.
MHP’nin tereddüt bile etmeden imzaladığı bu bildiriye, AKP’den yanıt bile gelmedi!
Ülkeyi yöneten ve doğal olarak terörle mücadeleden de birinci derecede sorumlu olan bu parti nedense böyle bir bildiriye imza atmakta sakınca görmüş...
Peki AKP’yi bu kadar korkutan o bildiride neler mi yazıyormuş?
Lütfen okuyun:
“PKK’nın Aktütün Karakolu’na yönelik saldırısı, daha önce ülkemizdeki sivil ve askeri hedeflere yönelik başka saldırılarda da görüldüğü gibi PKK terörünün merkezinin ve saldırı üssünün Irak’ın kuzeyinde olduğunu bir kere daha kanıtlamıştır. Bu nedenle TBMM, PKK’nın Irak’ın kuzeyinden tasfiye edilmesinin öncelikli bir hedef olduğu görüşündedir.”
Şimdi anladınız mı AKP’nin bu bildiriyi imzalamamasının nedenini?
Şimdi gördünüz mü bu ülkeyi yönetenlerin kimlerden korktuklarını?
***
Her fırsatta “Terörle mücadelede tüm gücümüzle ordumuzun arkasındayız” diye ahkâm kesen bu beyler, Kuzey Irak yönetimini Meclis bildirisi yoluyla açıkça uyarmaktan bile çekiniyor!
Korkaklığın, pasifliğin bu kadarını anlamak gerçekten mümkün değil!
Hepimiz biliyoruz ki AKP iktidarı bu bildiriyi Kuzey Irak’tan veya Irak’tan değil, ABD’den korktuğu için imzalamadı!
Yedi ay önce açıkça Türkiye’ye tavır koyan ve “Kuzey Irak’tan çekil” diyen ABD’ye neden “Hayır, bu işi bitirene kadar orada kalacağım” diyemediyse...
Bugün de aynı gerekçeyle, Kuzey Irak yönetiminin düşmanı beslediğini haykıramıyor dünyaya. Barzani’nin kızmasından, adamlarını Washington’a göndermesinden ve ABD’den uyarı almaktan çekiniyor!
***
Peki “PKK’nın üssü Kuzey Irak topraklarındadır” diyemeyen bir iktidar, nasıl oluyor da askere aynı topraklara girip operasyon yapması için yetki veren tezkereyi Meclis’e sunabiliyor?
Bu sorunun yanıtı da açık:
İç politikada kendisini teröre karşı yetersiz kalmakla suçlayan muhalefeti susturmanın tek yolu bu da ondan!
Yani içeride kurdu, dışarıda kuzuyu oynuyor bu beyler biz de bal gibi yiyoruz!
***
Kendisi gibi düşünmeyen herkesi bağırarak, tehdit ederek susturacağını sanan bir Başbakan’ın, teröristleri besleyenler karşısındaki bu “ılımlı tavrı” tüm siyasetçilere ders olmalıdır!
*****
ÇÖZÜM!
Terör örgütü ne zaman hain bir saldırı gerçekleştirse bazı liboşlar, “Teröre karşı siyasal, ekonomik ve kültürel çözüm gerekir” deyip duruyor.
Tıpkı bugünlerde yaptıkları gibi!
Onların “siyasal çözüm” den kastettikleri aslında, PKK’nın “ayrı devlet” talebinden başka bir şey değil...
Ama bunu açıkça söylemeye yürekleri yetmiyor bu yüzden, “Siyasal çözüm” diyerek geçiştiriyorlar...
Evet, çözüm “siyaset”ten geçiyor...
Ama bu “toprak vermek” değil, “siyasal iktidarın, terörle mücadele kararlı olması”dır...
Katillere kucak açan bir aşiret devletine bile açıkça, “Sen de suçlusun” diyemeyen bir iktidar sorunun bu hale gelmesinin tek sorumlusudur!
mustafa mutlu
vatan-10.10.2008