zerkli
New member
- Katılım
- 7 Eyl 2008
- Mesajlar
- 2,738
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
11 bin hakim ve savcının atama-terfisi ile Yargıtay ve Danıştay'a üye seçme yetkisine sahip HSYK, bizzat başkanı durumundaki Adalet Bakanı tarafından çalışamaz hale getirildi.
Halen boş olan 34 Yargıtay Üyeliği için HSYK (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) tarafından yapılması gereken seçimlerin, aynı zamanda kurulun başkanı olan Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından krize sokulması, gündemdeki yerini koruyor. Yargıtay Üyeliklerine seçim gerçekleştirilemediği gibi, Kasım-Aralık aylarında tamamlanması gereken 2009 Güz Kararnamesi de HSYK'dan çıkamıyor. HSYK'nın bugün yapılacak haftalık toplantısından da bir sonuç çıkması beklenmiyor, hatta kurulun toplanamayacağı tahmin ediliyor.
250 üyeli Yargıtay'da boş olan 34 üyelik için HSYK'nın yaklaşık bir ay öncesinden çalışmalara başladığı ve 31 Aralık tarihli son kurul toplantısında çıkan tartışma sonucu oylamanın yapılamadığı basına yansımıştı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman'ın, toplam sayının neredeyse üçte birine tekabül eden en az 10 Yargıtay Üyesi'nin kendileri tarafından belirlenmesini istedikleri, kurulun Yargıtay ve Danıştay'dan seçilen diğer asil üyelerinin ise her bir isim için oylama yapılmasını önerdikleri, Bakan Ergin'in oylamaya geçmemesi nedeniyle seçimin gerçekleştirilemediği belirtiliyor.
Yargıtay Kanunu'na göre, Yargıtay'da boşalan üyelik sayısının en çok 10'a ulaşması halinde yeni üye seçimlerinin en geç iki ay içinde yapılması zorunlu olmasına karşın, sekiz aydır devam eden bu hal, AKP hükümetinin Yargı üzerindeki baskısını artırdığını iyiden iyiye görünür hale getirdi.
YARSAV: Adalet Bakanı, başkanı olduğu HSYK'yı kilitledi
YARSAV (Yargıçlar ve Savcılar Birliği) Yönetim Kurulu tarafından dün yapılan basın açıklamasında, Adalet Bakanı'nın "yürütme gücü"nü Yargı üzerinde kullandığı vurgulanarak, "siyasi bir kimliği olan Adalet Bakanı'nın ve müsteşarının Yüksek Kurul'da olmaması gerektiği yolundaki itirazlarımızın haklılığı, ne yazık ki bir kez daha ortaya çıkmıştır" denildi.
Açıklamada, 2007 yılındaki Yargıtay Üyelikleri seçimi ve 2009 Yaz Kararnamesi'nde yaşandığı üzere, Adalet Bakanı'nın, bizatihi başkanı olduğu kurulun çalışmalarını kilitleyerek çalışamaz hale getirmek ve "Yargıyı Yargıya bırakmamak" konusundaki kararlılığını sürdürdüğünün gözlendiği ifade edildi.
"Yargıtay çalışamaz hale getirildi: Davalar sürüncemede..."
Atama ve terfi bekleyen hakim ve savcıların mağduriyetlerinin giderilmesi ve Yargıtay'daki üye eksiğinin derhal tamamlanması istenen açıklamada, üye eksiğinin tamamlanmaması yüzünden Yargıtay'ın çalışamaz hale getirildiğine dikkat çekilerek, "Yargıtay ve dolayısıyla da adli yargının çalışamaz hale gelmesi hangi çevreleri memnun eder? Yurttaşların dava dosyalarının sürüncemede kalması, ceza davalarının zamanaşımına uğraması, gecikme nedeniyle adaletin adalet olmaktan çıkması kimin işine yarar? Bu soruların yanıtı verilmelidir" denildi.
HSYK'ya üye seçiminde "siyaset"
YARSAV'ın basın açıklamasında ayrıca, son günlerde yaşanan gelişmelerden yola çıkılarak, HSYK'ya ilişkin duyulan kaygılar da, "yaşananlar göstermektedir ki, Yüksek Kurul'un bu şekilde çalışamaz hale getirilmesi, bazı çevrelerin Yüksek Kurul'a Türkiye Büyük Millet Meclisince, yani siyasilerce üye seçilmesi yolundaki uğraşılarına zemin hazırlamak amaçlıdır. Ancak, Yüksek Kurula doğrudan siyasilerce üye seçilmesinin yaratacağı sakıncaları ortaya koyması bakımından da dikkat çekicidir" ifadeleriyle dile getirildi.
Yandaş basın, Yargıtay Üyeliği seçiminde "Ergenekon" izi sürüyor
Yargıtay Üyeliklerine seçim gündemine ilişkin bir spekülasyon furyasının estiği yandaş basında ise, HSYK'nın Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışında kalan beş üyesinin Yargıtay Üyeliğine seçilecek isimlerin listesini ortaklaşa hazırladıklarından bahsedilirken, birtakım isimler üzerinden "Ergenekon"un izini sürme girişimleri de hız kazandı.
Yedi kişilik kurulun "seçilmiş" beş üyesi hakkında aleyhte haberler yazdıkları için, kurulun "doğal" üyeleri olan Adalet Bakanı veya Müsteşarı tarafından kendilerine sızdırıldığı tahmin edilebilen isimleri açıkça yazmaları durumunda haklarında dava açılacağı endişesi taşıdıklarını vurgulayanlar olduğu kadar, Yargıtay Üyeliği seçimleri krizinin "altında yatan nedenler" ve listede yer aldığı iddia edilen isimler üzerinden spekülasyon yaratanlar da oldu.
Vakit, Bugün, Yeni Şafak rolleri paylaştı
Vakit gazetesinin konuyu dizi halinde ele alan hukuk kökenli köşe yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, bugünkü "Yargıtay'a üye seçimi niçin önemli?" başlıklı yazısında, "konu niçin önemli? Çünkü tartışılan konu, Ergenekon davasının nihai itirazının yapılacağı Yargıtay'daki 250 hakimden 33'ünün belirleneceği bir tartışma... Tartışılan konu, darbe yapma iddiası ile yargılanacak olan dört kuvvet komutanı hakkında son kararı verecek olan Yargıtay üyelerinin yüzde 15'inin belirlenmesi tartışması... Tartışılan konu, Osman Kaçmaz'ın, Faruk Eminağaoğlu'nun ve daha birçok önemli ismin yargılanacağı davalarda, mahkumiyet veya beraat kararı verecek yargı organının her altı üyesinden birisinin belirlenmesi tartışması... Tartışılan konu, parti kapatma davası açma tekelini elinde bulunduran Yargıtay Başsavcısı'nı seçecek heyetin dengesini bozacak sayıda, üye seçimi konusu..." dedi.
Karahasanoğlu, "HSYK'nın planı kafadengi üye seçmek!" başlığını taşıyan dünkü yazısında da, kendi deyimiyle "niyet okuyuculuğu" yaparak, Yargıtay'a seçilecek isimlerin bulunduğu listede, YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan'ın, YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun ve yandaş basının hedefinde olan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın veya "birebir bu isimler olmasa da, bunlar kadar ideolojik yaklaşım sahibi kişiler"in yer aldığını iddia etti.
Bugün gazetesinin Ankara temsilcisi Adem Yavuz Arslan, "birbirinden bağımsız gözüken ama aslında resmin bütününe bakılırsa gerçekte çok da alakasız olmayan bir dizi önemli gelişme yaşanıyor" sözleriyle başladığı dünkü köşe yazısında, HSYK'da yaşanan krizi, kulislerden edindiği "Yargıtay'da, AKP'ye yönelik yeni bir kapatma davası açılması için 'fazla mesai' yapıldığı" yönündeki "bilgi"ye bağladı.
Yeni Şafak gazetesinin bugünkü "Yasakçı Savcı Ankara'ya gidiyor" başlıklı haberinde ise şu ifadeler yer aldı: "Ergenekon soruşturmaları sırasında yargıyı takibe alan HSYK üyeleri yine harekete geçti. HSYK üyelerinin, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu'nu Yargıtay üyeliğine getirmek istedikleri, Boyrazoğlu'ndan boşalan göreve ise Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden ile Ergenekon sürecinde basına karşı açtığı davalarla tanınan Bakırköy Başsavcısı Ahmet Topalfakıoğlu'nun getirilmesi için çaba gösterdikleri öğrenildi. Abbas Özden, CHP'li Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın döneminde bakanlık müsteşarı olan Yusuf Kenan Doğan'ın yeğeni olarak biliniyor."
HSYK'nın mevcut bileşimi
Türkiye'deki yaklaşık 11 bin hakim ve savcı ile ilgili son karar mercii olan, Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki beş asil üyenin yüksek yargı kurumları Yargıtay ve Danıştay'dan seçildiği, toplam yedi asil üyeden oluşan HSYK'nın mevcut bileşimi şu şekilde:
HSYK Başkanı ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK Başkan Vekili ve Yargıtay Üyesi Kadir Özbek, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman, Yargıtay Üyesi Ali Suat Ertosun, Yargıtay Üyesi Musa Tekin, Danıştay Üyesi Suna Türkoğlu, Danıştay Üyesi Orhan Cem Erbük.
(soL-Haber Merkezi)
'AKP demokrasisi' Yargıyı kilitledi | soL Haber Portalı