PirAdam
Ayın Üyesi
· AKP, Hizbullahçı katilleri Yargıtay operasyonuna gerekçe yaratmak ve Haziran seçimlerinde tarikat oylarını almak amacıyla serbest bıraktı.
· Papandreu’nun küstahlığına ses çıkarmayan Tayip Erdoğan’ın Türkiye’nin en hayati çıkarlarını bile savunamayacağı, savunmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.
· Türkiye’yi AKP belasından, ancak İşçi Partisi kurtarır. Bütün yurtseverleri ve devrimcileri İşçi Partisi’nde örgütlenmeye çağırıyoruz.
İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, İşçi Partisi Bursa il Örgütü tarafından düzenlenen toplantıda bir basın toplantısı yaptı. Gültekin basın açıklamasında özetle şunları belirtti:
AKP; sekiz yıllık iktidar döneminin ardından bugün her icraatıyla, attığı her adımla ülkenin ve milletin varlığı, egemenliği, bütünlüğü ve güvenliğine yönelik en büyük tehdit haline geldiğini kanıtlamaktadır.
PKK’NIN ÖZERKLİK GİRİŞİMİ, AKP’NİN KÜRT AÇILIMININ SONUCUDUR!
Türkiye bugün Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devrimi ile birlikte kurulan Ulusal Devleti, bu Devlet’in sınırlarını tartışıyor.
Sekiz yıl önce terörün sıfır olduğu noktadan, bugün, ulusal devlet biçiminin ve sınırlarının tartışıldığı noktaya gelmemiz tamamen AKP politikalarının sunucudur.
Bir buçuk sene önce Abdullah Gül İran gezisi sırasında “Kürt sorununda güzel gelişmeler olacak” derken işte şimdi içinde bulunduğumuz durumu kastediyordu.
Ardından, AKP’nin başlattığı ama bir türlü içini doldurmadığı “Kürt açılımı”nın içinde ne olduğu da bugün ortaya çıkmış bulunuyor.
Şu gerçek artık çırılçıplak ortadadır: AKP’nin işbaşında kalması demek, Türkiye’nin emperyalistlerin planları doğrultusunda daha büyük iç çatışmalara sürüklenmesi ve parçalanması demektir.
AKP YÜZLERCE KİŞİNİN KATİLLERİNİ BİLEREK SERBEST BIRAKMIŞTIR
Dünyanın hiçbir ülkesinde, bir kabile devletinde bile yüzlerce kişiyi işkence yaparak öldürüp evlerin tabanlarına gömen caniler bir kanun değişikliği ile serbest bırakılmaz. Adalet Bakanlığı, yapılan değişikliğin kime yaradığını bilmez mi? Kamu vicdanını bu kadar yaralayan bir durumun ortaya çıkmaması için gerekli tedbirleri almaz mı?
Ama AKP’nin Türkiye Cumhuriyeti diye bir derdi yoktur.
Gladyo’nun Güneydoğu’da, birinci olarak gerektiğinde şiddet olaylarında yeniden kullanabileceği bir terör örgütüne;
AKP’nin önümüzdeki Haziran ayında yapılacak olan seçimlerde tarikat oylarına,
Gene AKP’nin Yargıtay’ın yapısını değiştirmek için bir “Gerekçeye” ihtiyacı vardır.
İşte Hizbullahçı katiller bunun için serbest bırakılmıştır. Ama Türkiye; toplumuyla devletiyle dinamitlenmektedir.
PAPANDREU’NUN KARŞISINDA SUSPUS OLAN ERDOĞAN TÜRKİYE’Yİ YÖNETEMEZ VE SAVUNAMAZ!
Dünyanın hiçbir egemen ülkesinde bir yabancı devletin Başbakanı misafir olduğu ülkede, ülkenin Başbakanı’nın yüzüne “sen işgalcisin” diyemez. Ama Papandreu davet edildiği Erzurum’da yapılan toplantıda Recep Tayip Erdoğan’ın yüzüne karşı “Türkiye’nin Kıbrıs’ta işgalci olduğunu” söyledi.
Böylece çıplak gerçek bir kez daha ortaya çıktı:
Birincisi, Tayyip Erdoğan’ın “Wan minut” şovları tamamen iç politikaya yöneliktir ve halkı aldatma amaçlıdır.
İkincisi, Tayyip Erdoğan kapalı kapılar ardında Kıbrıs konusunda Yunanistan’a sözler vermiştir ve Papaandreu bu sözlerden aldığı cesaretle konuşmaktadır.
Tayyip Erdoğan, Türk Ordusu’na ve Türkiye’ye yapılan küstahça saldırıya cevap vermeyerek, Türkiye’nin en hayati çıkarlarını bile savunamayacağını kanıtlamıştır.
AKP’NİN HAKKINDAN İŞÇİ PARTİSİ GELİR
Son günlerde meydana gelen bu üç olay bile, AKP’nin, Türkiye için ne büyük bir tehlike olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
AKP’den kurtulmak Türkiye için bir varlık sorunudur. Bir güvenlik ve bütünlük sorunudur.
İşçi Partisi program ve politikaları ile Türkiye’yi AKP belasından kurtaracak biricik Parti’dir.
Büyük bir örgütlenme atağı içinde olan Partimiz önümüzdeki aylarda Türkiye çapında 3000 örgüt hedefine ulaşacak ve bütün milli güçleri birleştirecektir.
İşçi Partisi Haziran ayında yapılacak olan Genel Seçimler için hazırlıklarını tamamlamıştır.
AKP’nin Türkiye’yi sürüklemekte olduğu felaketi gören ve mücadele etmek isteyen bütün aydınlarımızı, bütün öncüleri, bütün halk önderlerini İşçi Partisi saflarında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz.
· Papandreu’nun küstahlığına ses çıkarmayan Tayip Erdoğan’ın Türkiye’nin en hayati çıkarlarını bile savunamayacağı, savunmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır.
· Türkiye’yi AKP belasından, ancak İşçi Partisi kurtarır. Bütün yurtseverleri ve devrimcileri İşçi Partisi’nde örgütlenmeye çağırıyoruz.
İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, İşçi Partisi Bursa il Örgütü tarafından düzenlenen toplantıda bir basın toplantısı yaptı. Gültekin basın açıklamasında özetle şunları belirtti:
AKP; sekiz yıllık iktidar döneminin ardından bugün her icraatıyla, attığı her adımla ülkenin ve milletin varlığı, egemenliği, bütünlüğü ve güvenliğine yönelik en büyük tehdit haline geldiğini kanıtlamaktadır.
PKK’NIN ÖZERKLİK GİRİŞİMİ, AKP’NİN KÜRT AÇILIMININ SONUCUDUR!
Türkiye bugün Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devrimi ile birlikte kurulan Ulusal Devleti, bu Devlet’in sınırlarını tartışıyor.
Sekiz yıl önce terörün sıfır olduğu noktadan, bugün, ulusal devlet biçiminin ve sınırlarının tartışıldığı noktaya gelmemiz tamamen AKP politikalarının sunucudur.
Bir buçuk sene önce Abdullah Gül İran gezisi sırasında “Kürt sorununda güzel gelişmeler olacak” derken işte şimdi içinde bulunduğumuz durumu kastediyordu.
Ardından, AKP’nin başlattığı ama bir türlü içini doldurmadığı “Kürt açılımı”nın içinde ne olduğu da bugün ortaya çıkmış bulunuyor.
Şu gerçek artık çırılçıplak ortadadır: AKP’nin işbaşında kalması demek, Türkiye’nin emperyalistlerin planları doğrultusunda daha büyük iç çatışmalara sürüklenmesi ve parçalanması demektir.
AKP YÜZLERCE KİŞİNİN KATİLLERİNİ BİLEREK SERBEST BIRAKMIŞTIR
Dünyanın hiçbir ülkesinde, bir kabile devletinde bile yüzlerce kişiyi işkence yaparak öldürüp evlerin tabanlarına gömen caniler bir kanun değişikliği ile serbest bırakılmaz. Adalet Bakanlığı, yapılan değişikliğin kime yaradığını bilmez mi? Kamu vicdanını bu kadar yaralayan bir durumun ortaya çıkmaması için gerekli tedbirleri almaz mı?
Ama AKP’nin Türkiye Cumhuriyeti diye bir derdi yoktur.
Gladyo’nun Güneydoğu’da, birinci olarak gerektiğinde şiddet olaylarında yeniden kullanabileceği bir terör örgütüne;
AKP’nin önümüzdeki Haziran ayında yapılacak olan seçimlerde tarikat oylarına,
Gene AKP’nin Yargıtay’ın yapısını değiştirmek için bir “Gerekçeye” ihtiyacı vardır.
İşte Hizbullahçı katiller bunun için serbest bırakılmıştır. Ama Türkiye; toplumuyla devletiyle dinamitlenmektedir.
PAPANDREU’NUN KARŞISINDA SUSPUS OLAN ERDOĞAN TÜRKİYE’Yİ YÖNETEMEZ VE SAVUNAMAZ!
Dünyanın hiçbir egemen ülkesinde bir yabancı devletin Başbakanı misafir olduğu ülkede, ülkenin Başbakanı’nın yüzüne “sen işgalcisin” diyemez. Ama Papandreu davet edildiği Erzurum’da yapılan toplantıda Recep Tayip Erdoğan’ın yüzüne karşı “Türkiye’nin Kıbrıs’ta işgalci olduğunu” söyledi.
Böylece çıplak gerçek bir kez daha ortaya çıktı:
Birincisi, Tayyip Erdoğan’ın “Wan minut” şovları tamamen iç politikaya yöneliktir ve halkı aldatma amaçlıdır.
İkincisi, Tayyip Erdoğan kapalı kapılar ardında Kıbrıs konusunda Yunanistan’a sözler vermiştir ve Papaandreu bu sözlerden aldığı cesaretle konuşmaktadır.
Tayyip Erdoğan, Türk Ordusu’na ve Türkiye’ye yapılan küstahça saldırıya cevap vermeyerek, Türkiye’nin en hayati çıkarlarını bile savunamayacağını kanıtlamıştır.
AKP’NİN HAKKINDAN İŞÇİ PARTİSİ GELİR
Son günlerde meydana gelen bu üç olay bile, AKP’nin, Türkiye için ne büyük bir tehlike olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
AKP’den kurtulmak Türkiye için bir varlık sorunudur. Bir güvenlik ve bütünlük sorunudur.
İşçi Partisi program ve politikaları ile Türkiye’yi AKP belasından kurtaracak biricik Parti’dir.
Büyük bir örgütlenme atağı içinde olan Partimiz önümüzdeki aylarda Türkiye çapında 3000 örgüt hedefine ulaşacak ve bütün milli güçleri birleştirecektir.
İşçi Partisi Haziran ayında yapılacak olan Genel Seçimler için hazırlıklarını tamamlamıştır.
AKP’nin Türkiye’yi sürüklemekte olduğu felaketi gören ve mücadele etmek isteyen bütün aydınlarımızı, bütün öncüleri, bütün halk önderlerini İşçi Partisi saflarında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyoruz.
KAYNAK