MilliEğiti
New member
- Katılım
- 6 Nis 2010
- Mesajlar
- 530
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Geçtiğimiz 11 Şubat’ta, yakınları faili meçhul siyasi cinayetlere kurban gitmiş bir grup acılı insan “Toplumsal Bellek Platformu Üyeleri” sıfatıyla TBMM Başkanı ve parti gruplarını ziyaret etmiş... Bu cinayetlerin araştırılması için komisyon kurulmasını istemiş... İstekleri hem Meclis Başkanı hem parti gruplarınca olumlu karşılanmış... Ancak verilen söz yerine bir türlü getirilmeyince CHP harekete geçmiş, bu yönde verdiği önerge AKP’lilerin oylarıyla reddedilmişti.
Daha sonra ne oldu derseniz... CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’e kulak veriyoruz:
“CHP olarak bir süre bekledikten sonra, aynı konuda ikinci bir önerge verdik. İlk imza sahibi olarak 22 Haziran günü CHP Grubu adına kürsüden yaptığım konuşmada AKP’lilere verdikleri sözü hatırlattım, önergemize destek istedim. Ancak sonuç değişmedi. Önerge AKP’lilerin oylarıyla reddedildi.”
Bir taraftan son 40 - 50 yıldaki bütün faili meçhul cinayetleri, karanlık olayları Ergenekon’a bağlayacaksınız... CHP’yi, Ergenekon’un avukatlığını yapmakla suçlayacaksınız... Ama aynı olayların aydınlatılması için CHP’nin ısrarla verdiği önergeleri reddedeceksiniz.
Varsa Ergenekon diye bir örgüt... Bu manzara karşısında gerçek avukatı kimdir acaba diye düşünmez misiniz? Ve de... Kafanıza, AKP bu olay ve cinayetlerin araştırılmasını neden istemiyor? Yoksa çekindiği bir şeyler mi var, soruları takılmaz mı?
Vatandaşa “Türk ekonomisinin ilk çeyrekte acayip şekilde büyümesi hakkında ne düşünüyorsun?” diye sormuşlar, “Benim hayalim çeyrek ekmek arası sucuk” demiş...
Haldun Ertem
Kabotaj Bayramı
Dün 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’ydı... Pek hissedilmedi. Çünkü artık unutulan bayramlar arasına girdi Kabotaj Bayramı...
Nedir kabotaj? Bir devletin kendi denizlerinde gemilerinin ve gemicilerinin çıkarlarını koruma hakkıdır...
İstanbul Barosu dün bu kanunun ülkeye sağladığı hakların bir özetini vermişti.
Özellikle gençlerin bilgisine sunalım:
Kanunun 1. maddesi ile Türk kıyılarında bir noktadan başka bir noktaya yük ve yolcu taşıma ticareti, kıyılarda, limanlarda çeki ve kılavuzluk hizmetleri ile tüm liman hizmetleri yerine getirme hakkı Türk bayrağına sahip gemiler ve deniz vasıtalarına özgülenmiştir.
2. madde ile iç sularda, boğazlarda, koy, liman ve körfezlerde her türlü hareketli ve hareketsiz deniz aracının bulundurulması ve seyri ile ilgili ticaret Türk vatandaşlarına bırakılmıştır.
3. madde ile balık, istiridye, midye, inci, mercan, sedef avcılığı, kum, çakıl ihracı, kazazede gemi kurtarma, enkaz kaldırma, batık çıkarma, dalgıçlık, arayıcılık, kaptanlık, çarkçılık, tayfalık, amelelik, rıhtım hamallığı ve bilumum deniz esnaflığı yabancılara yasaklanmıştır.
4. madde ile kurtarma-yardım hizmetlerinde dahi yabancı gemilerin çalışması yabancı kaptan, gemi adamı, uzman eleman istihdamı Bakanlar Kurulu’nun iznine bağlanmıştır.
Özet: Kabotaj Bayramı ülkenin çıkarlarını korumak, sömürülmesini önlemek için çıkarılmış bir yasa nedeniyle yapılan bayramdır.
Ak Ali
Kayseri’nin Büyükorman beldesinin AKP’li Belediye Başkanı Ali Temirci bir süredir “evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçundan yargılanıyordu. Mahkeme geçen ayın 18’inde kararını açıkladı. Suçunu sabit gördüğünden Temirci’yi 3 yıl 1 ay hapis ve 129 bin 461 lira para cezasına çarptırdı.
Kararın verilmesinden bu yana iki hafta geçti.
AKP bu kişiyi ne ihraç etti ne de İçişleri Bakanı Beşir Atalay görevden aldı.
Oysa aynı Beşir Atalay, sırf hakkında “iddialar” var diye MHP’li Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak’ı alelacele görevinden almıştı.
Ülkenin nasıl yönetildiğine, “Bizden olan - olmayan” ayrımının bütün yasaların ve etik değerlerin nasıl üzerine çıktığına daha güzel örnek olabilir mi?
Cemil Çiçek, ABD’den, aralarında Murat Karayılan’ın da olduğu PKK’lıları Türkiye’ye teslim etmesini istemiş.
İster tabii. Nasıl olsa isteyenin bir yüzü kara!
Fahrettin Fidan
Evliya
Milli Eğitim Bakanlığı “100 Temel Eser” listesine alınarak öğrencilere tavsiye edilen, “Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nden Seçmeler” adlı kitabın toplatılmasını istedi. Gerekçe: Müstehcenlik.
Nedir müstehcen olan? Sefa Kaplan’ın Hürriyet’teki yazısına göre şu bölüm:
“Sultan IV. Murat’ın huzuruna çıkarılan burnu olmayan çocuğun babası Hacı Envar’a çocuğun ana rahmine Kadir gecesi ya da bayram gecesi besmelesiz düşüp düşmediğini sordular. Babası, ‘Vallahi, yiğitlik anımızda, kendimizden geçmiş vaziyette kurban bayramı gecesinde eşimle oynaşırken, ‘Bismillah’ demek hatırıma gelmedi. Vücuduma bir titreme geldi. Biz de fazlaca kendimizden geçmişiz. Sabahleyin de gönlümüz bitkin durumda bayram namazını kılmadım. İşte o gece eşim hamile kalmış.” (sayfa 172)
AKP’li Hüseyin Çelik “AKP muhaliflerini Abdülhamit’i devirmek isteyenlere” benzetti.
Tayyip Erdoğan’ı kimse böyle açıkça Abdülhamit’e benzetmeye cesaret edememişti, bunu Çelik başardı...
Gülhan Elmas
Harvard
“Cumhurbaşkanı Gül’ün oğlu Mehmet Emre Gül dünyaca ünlü Harvard’ın sınavını rekor puanla kazandı” haberi hayli ilgi çekti. Ama sonradan gelen haberler ortada pek de olağanüstü bir başarı olmadığını ortaya koydu.
İyi de... Neden Çankaya Köşkü bir açıklama yaparak bu konudaki yanış bilgileri sonlandırmıyor? Köşk’tekiler piyasada yalan yanlış söylentilerin dolaşmasından keyif mi alıyor?
Melih Aşık - Ak karanlık... - Milliyet.com.tr
Daha sonra ne oldu derseniz... CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’e kulak veriyoruz:
“CHP olarak bir süre bekledikten sonra, aynı konuda ikinci bir önerge verdik. İlk imza sahibi olarak 22 Haziran günü CHP Grubu adına kürsüden yaptığım konuşmada AKP’lilere verdikleri sözü hatırlattım, önergemize destek istedim. Ancak sonuç değişmedi. Önerge AKP’lilerin oylarıyla reddedildi.”
Bir taraftan son 40 - 50 yıldaki bütün faili meçhul cinayetleri, karanlık olayları Ergenekon’a bağlayacaksınız... CHP’yi, Ergenekon’un avukatlığını yapmakla suçlayacaksınız... Ama aynı olayların aydınlatılması için CHP’nin ısrarla verdiği önergeleri reddedeceksiniz.
Varsa Ergenekon diye bir örgüt... Bu manzara karşısında gerçek avukatı kimdir acaba diye düşünmez misiniz? Ve de... Kafanıza, AKP bu olay ve cinayetlerin araştırılmasını neden istemiyor? Yoksa çekindiği bir şeyler mi var, soruları takılmaz mı?
Vatandaşa “Türk ekonomisinin ilk çeyrekte acayip şekilde büyümesi hakkında ne düşünüyorsun?” diye sormuşlar, “Benim hayalim çeyrek ekmek arası sucuk” demiş...
Haldun Ertem
Kabotaj Bayramı
Dün 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’ydı... Pek hissedilmedi. Çünkü artık unutulan bayramlar arasına girdi Kabotaj Bayramı...
Nedir kabotaj? Bir devletin kendi denizlerinde gemilerinin ve gemicilerinin çıkarlarını koruma hakkıdır...
İstanbul Barosu dün bu kanunun ülkeye sağladığı hakların bir özetini vermişti.
Özellikle gençlerin bilgisine sunalım:
Kanunun 1. maddesi ile Türk kıyılarında bir noktadan başka bir noktaya yük ve yolcu taşıma ticareti, kıyılarda, limanlarda çeki ve kılavuzluk hizmetleri ile tüm liman hizmetleri yerine getirme hakkı Türk bayrağına sahip gemiler ve deniz vasıtalarına özgülenmiştir.
2. madde ile iç sularda, boğazlarda, koy, liman ve körfezlerde her türlü hareketli ve hareketsiz deniz aracının bulundurulması ve seyri ile ilgili ticaret Türk vatandaşlarına bırakılmıştır.
3. madde ile balık, istiridye, midye, inci, mercan, sedef avcılığı, kum, çakıl ihracı, kazazede gemi kurtarma, enkaz kaldırma, batık çıkarma, dalgıçlık, arayıcılık, kaptanlık, çarkçılık, tayfalık, amelelik, rıhtım hamallığı ve bilumum deniz esnaflığı yabancılara yasaklanmıştır.
4. madde ile kurtarma-yardım hizmetlerinde dahi yabancı gemilerin çalışması yabancı kaptan, gemi adamı, uzman eleman istihdamı Bakanlar Kurulu’nun iznine bağlanmıştır.
Özet: Kabotaj Bayramı ülkenin çıkarlarını korumak, sömürülmesini önlemek için çıkarılmış bir yasa nedeniyle yapılan bayramdır.
Ak Ali
Kayseri’nin Büyükorman beldesinin AKP’li Belediye Başkanı Ali Temirci bir süredir “evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçundan yargılanıyordu. Mahkeme geçen ayın 18’inde kararını açıkladı. Suçunu sabit gördüğünden Temirci’yi 3 yıl 1 ay hapis ve 129 bin 461 lira para cezasına çarptırdı.
Kararın verilmesinden bu yana iki hafta geçti.
AKP bu kişiyi ne ihraç etti ne de İçişleri Bakanı Beşir Atalay görevden aldı.
Oysa aynı Beşir Atalay, sırf hakkında “iddialar” var diye MHP’li Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak’ı alelacele görevinden almıştı.
Ülkenin nasıl yönetildiğine, “Bizden olan - olmayan” ayrımının bütün yasaların ve etik değerlerin nasıl üzerine çıktığına daha güzel örnek olabilir mi?
Cemil Çiçek, ABD’den, aralarında Murat Karayılan’ın da olduğu PKK’lıları Türkiye’ye teslim etmesini istemiş.
İster tabii. Nasıl olsa isteyenin bir yüzü kara!
Fahrettin Fidan
Evliya
Milli Eğitim Bakanlığı “100 Temel Eser” listesine alınarak öğrencilere tavsiye edilen, “Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nden Seçmeler” adlı kitabın toplatılmasını istedi. Gerekçe: Müstehcenlik.
Nedir müstehcen olan? Sefa Kaplan’ın Hürriyet’teki yazısına göre şu bölüm:
“Sultan IV. Murat’ın huzuruna çıkarılan burnu olmayan çocuğun babası Hacı Envar’a çocuğun ana rahmine Kadir gecesi ya da bayram gecesi besmelesiz düşüp düşmediğini sordular. Babası, ‘Vallahi, yiğitlik anımızda, kendimizden geçmiş vaziyette kurban bayramı gecesinde eşimle oynaşırken, ‘Bismillah’ demek hatırıma gelmedi. Vücuduma bir titreme geldi. Biz de fazlaca kendimizden geçmişiz. Sabahleyin de gönlümüz bitkin durumda bayram namazını kılmadım. İşte o gece eşim hamile kalmış.” (sayfa 172)
AKP’li Hüseyin Çelik “AKP muhaliflerini Abdülhamit’i devirmek isteyenlere” benzetti.
Tayyip Erdoğan’ı kimse böyle açıkça Abdülhamit’e benzetmeye cesaret edememişti, bunu Çelik başardı...
Gülhan Elmas
Harvard
“Cumhurbaşkanı Gül’ün oğlu Mehmet Emre Gül dünyaca ünlü Harvard’ın sınavını rekor puanla kazandı” haberi hayli ilgi çekti. Ama sonradan gelen haberler ortada pek de olağanüstü bir başarı olmadığını ortaya koydu.
İyi de... Neden Çankaya Köşkü bir açıklama yaparak bu konudaki yanış bilgileri sonlandırmıyor? Köşk’tekiler piyasada yalan yanlış söylentilerin dolaşmasından keyif mi alıyor?
Melih Aşık - Ak karanlık... - Milliyet.com.tr