Ak Adalet Dönemi!

MARCUSX

New member
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
2,051
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kaf Dağının Ardı
Ak Adalet Dönemi!

Evet, bu yeni dönemin adıymış.

Sondaki sözü başa almak gerek:

Halkımız, aklını başına almazsa, “Ak siyaset”ten gördüğü hayrı…

Elbette “Ak adalet’ten de görecektir!.

***

Ak Parti’nin ne kadar ak olduğunu görmek için, partinin genel başkanından eski-yeni bazı bakanlarının rafa kaldırılmış suç dosyalarına bakmak yetiyor.

Cumhuriyet tarihinde bugünküne benzer…

Resmi evrakta sahtekârlık…

Kalpazanlık…

Suç işlemek üzere örgüt oluşturmak…

Türünden “suç dosyaları”yla ülkeyi yönetmeye devam eden başka hiçbir kadro işbaşına gelmemiştir.

***

Dün gece yarısı “servise” hazır hale getirilen Ak Parti Anayasası’nın asıl amacı, bu kadroyu ileride “adalet çarpmasından” korumaktır.

Ki bu nedenle, Yüce Divan sıfatıyla görev yapacak olan Anayasa Mahkemesi’nin mevcut kadrosunu tasfiye edecek değişiklik yapılmıştır.

Tüm hedef, Ak Parti’nin karasını-kirini pasını görmeyecek, hatta örtecek bir Yüce Divan oluşturmaktır.

Bu kadar açık.

***

Tayyip Bey’in başından beri “Ak” lafında ısrar etmesi…

“Ak” demeyenleri “edep ve adap dışı” ilan etmesi, sütten çıkmış ak kaşık olmadıklarını bilmelerinden…

Hal, “Hiç değilse adımız ‘ak’ olsun!” halleridir.

***

Aklığa bu kadar meraklı olup da, kire-pasa-pisliğe bu kadar hoyratça yönelebilmeyi açıklamak kolay değildir.

Anayasa diye üretilen metin, Ak Parti’nin hizmete özel kendi ürünü.

Ak Parti, günlerdir, merdiven altında uyduruk hammadde ile imalat yapan deterjan ya da çamaşır suyu atölyesi gibi çalıştı.

Sonunda ortaya, adı bağımsız, ama neye bağımlı oldukları belirsiz dört-beş oyun desteğiyle bir ana-yasa çıkartılmış oldu.

Ana, yasadan ayrılmalıdır artık.

Çünkü kültür, “ananı da al git kültürüdür!”

***

Yargı düzenini altüst etmenin amacı reform, yani yeniden biçim vermek değil.

De-form, yani biçimini bozmak; o biçim hale getirmek!

Bu iktidar o biçim bir adalet peşindedir!..

Tek hedefi vardır:

İktidarca işlenen dolaylı dolaysız, mali, ticari, siyasi her türlü suçu suç olmaktan çıkartmaktır.

Yargıda değişikliğin hedefi, barajların, santralların, doğal kaynakların, kara ve demiryollarının, limanların istenilen bedelden, istenilen kişilere satılabilmesini, yargıya takılmadan gerçekleştirmektir.

***

Yargı artık yürütmenin etkisine, yetkisine terk ediliyor.

Bundan sonra sıra, yargının özelleştirilmesinde-taşeronlaştırılmasındadır.

Bu süreçte mahkemeye işi düşenlerin önce AKP önde gelenlerine uğramaları…

Sonra da iktidarın aracılığına başvurmaları ve desteğini almaya yönelmeleri gerekmektedir.

***

İktidarın, dolaylı-dolaysız atama yoluyla Anayasa Mahkemesi ve Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nu kendine göre düzenlemesinin amacı, ülkede “Ak adalet sürecini” başlatmakmış!

Ak adalet’in sonu nereye varır?

Bunu da, reddedilen 8. maddeden sonra liderine bağlılığını ispat için çırpınan bir eski sayın bakan açıkladı: “Başbakan uçuruma atlarsa biz de atlarız. Türk töresi bunu gerektirir!”

İyi mi?

***

Adam, düne kadar bakanlık yapmış…

TBMM’de ettiği yemin, meğerse anayasaya değil, Tayyip Bey’e bağlılık yeminiymiş!

Uçurumdan söz ettiğine göre, bu anayasa ile nereye sürüklendiğimiz de ortada…

AHMET TAN
 
“Başbakan uçuruma atlarsa biz de atlarız. Türk töresi bunu gerektirir!”
İşte Türkiye'nin geçmişini ve gelecekteki istikametini özetleyen çok güzel bir söz. böyle bakanlarımızla, milletvekillerimizle gurur duyuyoruz. kim derdi ki cumhuriyet tarihi boyunca gerici olarak görülen bu insanlar, bir gün türk milletine demokrasi dersi verecek. öyle bir ders ki uzun süre unutulmayacak!
 
Türkler 30000 40000 kişilik gruplar halinde yaşar , başlarında hukuktan savaşa kadar her alanda yetkili Atabeg denen liderler olurdu...
Bakanın bahsettiği mevzu bu sanırım...

Ak günler yaşamak dileğiyle...
 
Türkler 30000 40000 kişilik gruplar halinde yaşar , başlarında hukuktan savaşa kadar her alanda yetkili Atabeg denen liderler olurdu...
Bakanın bahsettiği mevzu bu sanırım...

Ak günler yaşamak dileğiyle...

arkadaş mevzuyu anlayamamış yada hiç okumamış gözlükleri çıkarda bi oku bakalım ak derken neyi kastediyor.
 
cumhurıyet tarıhınde suankı hukumetın temsıl ettıgı veya etmeye calıstıgı halkın sessız cogunlugunu statukocu kesım her fırsatta bastırmanın bır yolunu aramıstır bunun adı ırtıca bunun adı gerıcı bunun adı serıat vs vs konulmus ve halkın gozu bır sekılde korkutulmak ıstenmıs ve tek kurtulusun statukocu kesımın goruslerınden ve uygulamalarından gectıgı empoze edılmıstır buna dur demıstır bu hukumet ve yoluna devam etmektedır yolu acık olsun
bırde dıger bakıs acımız var bu hukumet kusursuz 4/4 luk demek degıl ama asıl soru su olmalı bu hukumetın yerını doldurupta yapılan ıcraatların daha ıyısını yapabılecek bır olusum mevcutmu bence asıl soru bu olmalı cevap cok basıt yok
 
peki bende sana bir soru sorayım.

ülkenin bu günki haline getirlmesinde emeği geçenler arasında şu anda ak partide görev yapan , geçmişte çeşitli aprrilerde görev yapmış insanlar var. peki siz ak partililer o insanalra oy veriken "yahu bu adamlar zaten bu ülkeyi bu hale getirdi, acaba daha kötüye götürmezler mi?" diye düşünmediniz mi?

bence düşünmediniz. düşündüğünüz tek şey kabadayı, şeriatçı, laiklik karşıtı bir insanın başbakan olarak görmek istemenizdi. başbakan hakkındaki sözler benim yorumalrım değil kendi kendine yakıştırdığı şeylerdir.

yani ak partinin yapacağı şeyler çoğunun umurunda bile değildi, ve hatta çoğu kimse (hatta oy verenlerin hemen hepsi) parti programından haberdar bile değildi.

umurlarında olan şeyler türbanın serbest olması, laikliğin yumuşatılması, şeriatçı kesimin orduda yer edinebilmesi kısaca borularının öttürlmesiydi. ve şimdi erdoğan bunu fazlasıyla yerine getiriyor.

ama hala türban çözülmüş değil. çünkü çözmek istemiyor. çünkü çözerse ağlayacak bişeyi kalmayacak. tek dayanağı o.

yani kısacası ne ülkenin haliyle bir alaknız var ne de halkın durumuyla. öyle olsaydı başbakana anamız ağladı diyen çiftçiye ananıda al git dediğinde o başbakanı al aşağı ederdiniz.
 
bundan 12 sene önce üniversitemizde yapılan bir ankette öğrencilere "türbanın serbest bırakılıp-bırakılmaması konusunda ne düşünüyorsunuz" gibisinden bir soru sorulmuştu. ben de "serbest olsun" şeklinde bir yanıt vermiştim. bugün akp sayesinde bu görüşüm tamamiyle değişti. türbanın önündeki en büyük engel bence onu siyasete malzeme yapanlardır. siyasetçiler (tabii çözülmesini istiyorlarsa) aradan çekilirlerse millet bu sorunu kendi içinde halleder diye düşünüyorum.
 
Kamu dairelerinde tasarruflu ampul kullanılacak diyorlar ve iktidarı ayakta alkışlıyoruz. Fakat çinden gelecek ampuller için ihaleye girecek, giren, ihaleyi alan ve ihale şartlarına, duyurularına bakıyoruz şaşırmamak mümkün deil... Aslında AKP'nin demokrasi alayışı böyle özetlenebilir.
İthal et gelecek diyolarlar, sanki bu memlekette heryer gökdelenlerle doluda hayvancılık; besicilik yapan insanlar yok.
Neden okullarda tarih derslerinde 2. Orhan Bey haricindeki tüm hükümdarların annelerinin Türk olmadığı söylenmiyor ve daha sonra neden Türk Milleti'nin olgunluğunu kalkan olarak alıp "Türkler değerlere sahip çıkarken anlayışlarından ödün vermeden devam ettiler" diyip kapatılıyor konu? Amerika'dan İstanbul a tarih dersi için öğrencilerini getirenler varda; bizde Konya'daki Mevlana'ya kadar götürecek şevk, onuda geçtim neden "Siz bana muhtaçsınız" (Başka 1 deyişle işime yarıyorsan iyi not veririm) diyen öğretmenler var?
Neden geçen yıl bölümümle alakası olmayan derslerin arasında yer alan ve zamanımı çalan dersler arasında bulunan bilgisayar dersine "Orman Mühendisliğ"i okuduğu halde, elinde sadece bilgisayar sertifikası olan biri girip bana kendisinden daha çok anladığım dersi vermeye çalışıyor?
Neden hala bu ülkede "Türban" krizi var. Nasıl dekolteli iken heryere girebiliniyorda türban adını koydukları "Baş Örtüsü" ile eğitim sahasının çevresine yaklaşılamıyor?
..."Bacımın örtüsü batmakta rezilin gözüne,
Acırım tükürüğe Vallahi tükürsem yüzüne,
Eğer medeni olmak açmaksa bedeni;
Desenize hayvanlar insanlardan daha medeni."
M.Akif ERSOY
Neden ben Atatürkçüyüm diyen 2. nesil yobazlar İstiklal Marşımızı yazan bu kişinin dörtlüğünü hiç duymamışlar?
Neden incirlik elimizle kiraya verildi?
Neden benim ülkemde geleceğin mimarları, hukukçuları, ekonomistleri, öğretmenleri... ömrünün baharında mayına basıp şehit oluyor? Bu işi isteyenlere ve uzmanlarına bırakmak gerekmez mi?

Hadi bu kadar eksiği ve daha nicelerini geçtik, Dünya'nın en güçlü ordusuna sahip pşan TSK nın askerinin ve "Her Türk Asker Doğar" diyen milletimizin gurur ve haysiyetini hiçe sayıp "Askerlik yan gelip yatmak değildir.." diyenlerin yakınları eline silah alıp 1 mermi sıkmamış dağdaki teröriste? Bunları merak eden yok mu? Elin sömürgecileri yanından mermi geçmiş diye ta Amerika dan askeri için psikolog getriyorda sana mı düştü Türk askerine yan gelip yatma demek?
Eğer hala Allah'ından korkan adamdan zarar gelmez ver oyu deyip kara dacillik yapıyorsanız 1 kere daha düşünün. Ne de olsa parayla imanın kimde olduğu belli olmaz...
 
Arkadaş AKP ye o kadar ince ayar vermiş ki yani kafa göz dalsa genede bu yakıştırmaları kendi yorumu gibi değilmişte Başbakanın kendi kendine yakıştırdığı şeylermiş peh peh..
O zaman Baykal da kendisine pornocu antidemokrat ve karaktersiz bir karakter yakıştırıyor bizim yorumumuz değil yani bunu kendisi seçmiş özgürdür diyelim..

Bu ülkede herkes kime ne için oy verdiği bilir sende bi Aysun Kayacı gibi dağdaki çobanı beğenmez mi oldun yoksa?

Türbanı çözmek istemeyen adam 17. maddeyi kanunlaştırdı ama muhterem Baykal gene Anayasa Mahkemesine verdi sanırım hafızanız bunlarıda siliverdi.

Yani biz herşeyi görüyoruz biliyoruz Allah a şükür ülkemiz hala güçlü ve dirayetli bide muhalefet yerini bilse şaklabanlık yapmasa artık derin örgütlere..Yada derin örgütlere tehdit edilebileceği kasetler yakalatmasa işini gizli saklı halletse de bu ülkede sansasyondan kurtulsa .

Irkcılığa karşımısın?
Evet değil mi?
Peki senin yaptığının ne farkı var ırkçılıktan. Konuya odaklanıp, karşındakinin gözünden bakabilseydin olaya "Belki bu bağımsızdır yada CHP yi desteklemiyordur" diyebilme yeteneğin olurdu. Ha karşındaki belki CHP li ama sen hatayı başından yapmışın. Yola çıkmak için önce ayakkabı giymek lazım değil mi? =)
 
TBMM’de ettiği yemin, meğerse anayasaya değil, Tayyip Bey’e bağlılık yeminiymiş!
ne denir bu söze.
 
bu mantıkla çalışan bir düzen hiç bir zaman ülkeye faydası olmaz..
biz bu mantığı yıllar önce sildik
katılımcı demokrasiyle , insanlara gerçekten gerektiği değeri vererek yaşaması ve seçimini yapmasını olanak sağlandı ....

katılımcı olmayan ve efendi mantığıyla giden bir yönetimden ne bugün için ne de uzun sürede çözüm olmaz.

gerçek çözüm , eğitimli , bilinçli , seçilmeyi ve seçmeyi erdem olarak gören bireyler yetiştirilmesidir
 
Geri
Üst