Vtnsvr
New member
Erdoğan Davos’ta bir eylem gerçekleştirdi.
Bu eylemin arkasındaki akıl alışkanlığını biraz deşmekte yarar var.
İdealleştirilmiş kültürel tercih neden burada eyleme dönüşmüştür?
Askerimizin başına çuval geçirildiğinde eyleme geçmeyen kültürel tercih neden bu kez RTE’yi eyleme zorlamıştır?
Bunların hepsi, idealleştirilmiş kültürel gerekirciliğin(nedenselliğin) şuur altında biriken enerjisidir. Bu tür stratejik düşünde giderek tek tip davranışa götürür.
İslam’ın ötekileştirdiği ve düşmanlaştırdı obje Yahudiliktir. Dünyadaki her türlü kötülüğün Yahudilerden kaynaklandığı inancı kökten dincinin akıl anahtarıdır.
Emperyalizmi görmek yerine Yahudi’yi görür. Emperyalizmin kendine verdiği ızdırabın sorumlusu olarak Yahudi’yi görür. Çözümün, düzelmenin ve huzurun şartı olarak Yahudi’nin ortadan kaldırılması gereğinde görür.
Tabi onun yokluğunda yerine koyacağı unsur İslami düzendir. Daha açık söylersek. Yahudi düzeni yerine İslami düzendir. Zihin bu iki seçeneğin arasında gidip gelir. Şuur altına hükmeden güç budur.
Emperyalizmi görmek istemez. Çünkü onu yaşamaktadır. Onun için kolay görülen şeytan Yahudi’dir.
Ama ne hikmetse, bu düşünce onu götürür emperyalizmin ve Yahudi’nin emrine koyar.
Yahudi’nin Müslüman düşmanlığı onun Yahudiliğinden değil sistemindendir. İçinde yaşadığı rejimindendir. Emperyalizm genişlemek ister. Pazarı denetlemek ister. İsteyen sistemdir. Irk değildir.
Dolayısı ile sorun olan ırklar veya milletler değildir. Sorun sistemdir.
Ben Yahudi’yi ortadan kaldırırsam emperyalizm ortadan kalkacak mı ona bakmak lazımdır.
İslami ön yargının çözemediği sorun budur. Sorun sistem midir, millet veya ırk mıdır?
İşte geldik kültürel belirlenimciliğe, gerekirciliğe, determinizme.
Erdoğan’ın çıkmazı buradadır. Ötekileştirdiği ve düşman olarak idealleştirdiği bir düşünce ile işbirliği yapmak zorunda olmasıdır.
Sistem ve ABD’nin Tayyip’i desteklemesi, İsrail ile iyi ilişkiler şartına bağlıdır. Bir tarafta iktidar, öte yanda kültürel ön yargı. RTE’nin işi zor.
Askerimizin başına çuval geçirilirken, emperyalizm ile bütünleşen düşünce hareketsiz bırakırken, işin sonu Yahudi’ye dayanınca şuur altı harekete geçti.
Emperyalizmi görmeyen için, rahatlamanın yolu Yahudi’yi görmektir.
Olan budur. RTE bunu telafi etmek için korkarım İsrail’e (emperyalizme) yeni ödünler verir.
Bülent Esinoğlu
http://www.solbirlik.net/haber_detay.asp?haber_id=9581&yid=62
Bu eylemin arkasındaki akıl alışkanlığını biraz deşmekte yarar var.
İdealleştirilmiş kültürel tercih neden burada eyleme dönüşmüştür?
Askerimizin başına çuval geçirildiğinde eyleme geçmeyen kültürel tercih neden bu kez RTE’yi eyleme zorlamıştır?
Bunların hepsi, idealleştirilmiş kültürel gerekirciliğin(nedenselliğin) şuur altında biriken enerjisidir. Bu tür stratejik düşünde giderek tek tip davranışa götürür.
İslam’ın ötekileştirdiği ve düşmanlaştırdı obje Yahudiliktir. Dünyadaki her türlü kötülüğün Yahudilerden kaynaklandığı inancı kökten dincinin akıl anahtarıdır.
Emperyalizmi görmek yerine Yahudi’yi görür. Emperyalizmin kendine verdiği ızdırabın sorumlusu olarak Yahudi’yi görür. Çözümün, düzelmenin ve huzurun şartı olarak Yahudi’nin ortadan kaldırılması gereğinde görür.
Tabi onun yokluğunda yerine koyacağı unsur İslami düzendir. Daha açık söylersek. Yahudi düzeni yerine İslami düzendir. Zihin bu iki seçeneğin arasında gidip gelir. Şuur altına hükmeden güç budur.
Emperyalizmi görmek istemez. Çünkü onu yaşamaktadır. Onun için kolay görülen şeytan Yahudi’dir.
Ama ne hikmetse, bu düşünce onu götürür emperyalizmin ve Yahudi’nin emrine koyar.
Yahudi’nin Müslüman düşmanlığı onun Yahudiliğinden değil sistemindendir. İçinde yaşadığı rejimindendir. Emperyalizm genişlemek ister. Pazarı denetlemek ister. İsteyen sistemdir. Irk değildir.
Dolayısı ile sorun olan ırklar veya milletler değildir. Sorun sistemdir.
Ben Yahudi’yi ortadan kaldırırsam emperyalizm ortadan kalkacak mı ona bakmak lazımdır.
İslami ön yargının çözemediği sorun budur. Sorun sistem midir, millet veya ırk mıdır?
İşte geldik kültürel belirlenimciliğe, gerekirciliğe, determinizme.
Erdoğan’ın çıkmazı buradadır. Ötekileştirdiği ve düşman olarak idealleştirdiği bir düşünce ile işbirliği yapmak zorunda olmasıdır.
Sistem ve ABD’nin Tayyip’i desteklemesi, İsrail ile iyi ilişkiler şartına bağlıdır. Bir tarafta iktidar, öte yanda kültürel ön yargı. RTE’nin işi zor.
Askerimizin başına çuval geçirilirken, emperyalizm ile bütünleşen düşünce hareketsiz bırakırken, işin sonu Yahudi’ye dayanınca şuur altı harekete geçti.
Emperyalizmi görmeyen için, rahatlamanın yolu Yahudi’yi görmektir.
Olan budur. RTE bunu telafi etmek için korkarım İsrail’e (emperyalizme) yeni ödünler verir.
Bülent Esinoğlu
http://www.solbirlik.net/haber_detay.asp?haber_id=9581&yid=62