Ahmet Çakar Röportajı

1001Design

330i ///M3 Design
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
25,561
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Shut up and train!
cakar_ogullarim%20%5BxON70MiE%5D.jpg


Dünya, Fenerbahçemizin, Şampiyonlar Ligi 2. turunda dünyanın en başarılı takımları listesinde birinci sırada bulanan İspanyol ekibi Sevilla`yı eleyerek tarihi bir zafere imza atmasını konuşurken, biz Türkiye`de bu zaferden çok, eski hakem, televizyon yorumcusu ve köşe yazarı Ahmet Çakar`ın "Fenerbahçe tur atlarsa bikini giyerim" sözünü tartıştık. Konu bütün gazete ve televizyonlarda yer buldu, Hoca`nın bikinili resimleri yayınlandı, adına internet siteleri açıldı, tribünler şarkılar besteledi, pankartlar açtı. Neredeyse bütün bir hafta Ahmet Çakar`la yattık, Ahmet Çakar`la kalktık. Sonunda Hoca, Show Tv`de yayınlanan "6 Pas" programında kendisini savundu, konuya açıklık getirdi.

Önceleri söylediği söze rağmen çoğunlukla Ahmet Çakar`ın arkasında duran Antu.com üyeleri, Fenerbahçemizin turu geçmesinin ardından yapılan programın şova yönelik olması, rating kaygılarının ön planda tutulması nedeniyle Ahmet Hoca`yı eleştirerek desteğini çekti. Biz de yaptığı açıklamalarla Antu.com`u sürekli takip ettiğini sık sık açıklayan Ahmet Çakar Hocamızla olan biteni, aldığı tepkileri ve Antu`yu konuştuk. Beğenerek okuyacağınıza inanıyoruz.

Antu.com: Hocam sizin Antu.com`da özel bir kitleniz var, sizi çok seven insanlar var. Siz de Antu.com`u sürekli okuduğunuzu söylüyorsunuz. Sizce Fenerbahçe taraftarıyla aranızdaki bu bağ nasıl oluştu, nedenleri sizce neler?

Ahmet Çakar: Aslında Fenerbahçe taraftarı beni son 2 seneye kadar sevmiyordu. Bunu yegane sebebi, maçları yönettiğim dönemde aleyhine vermiş olduğum özellikle 2 tane çok tartışılan karardı. Bunlardan biri, 1991 yılında top çizgiyi geçti mi, geçmedi mi olayı? Ki, bana yan hakemim "geçti" dedi. Ben de gol verdim. Nitekim sonra Semih olsun, Rıdvan olsun canlı yayınlarda bunun itirafını yaptılar. İtiraf yapmaları beni fazla da ilgilendirmiyor. Ben o kararı vermişimdir ve hala da arkasındayım. Bir de Vagenhaus, Erdal pozisyonunda penaltı... Bugün de olsa veririm penaltıyı, yarın da olsa veririm, 2. hayatımda hakem olsam, 2. hayatımda da veririm. Onun için yaptıklarımın hep arkasındayım verdiğim kararların.

Fenerbahçe camiasının karşıma geçtiği o kritik 2 kararım için ben haklı olduğumu iddia etmiyorum "yine olsa yine aynı kararları veririm" diyorum. Sonra aradan yıllar geçti medyacılığa başladım. Özellikle geçen sene ve evvelki sene "Fenerbahçe`ye operasyon yapılıyor" tezimin haklı çıkması, daha sonra geçen sene Fenerbahçe`nin penaltı özürünü, verilmeyen 11 penaltıyı arka arkaya slayt koyarak göstermemin ardından, öyle bir penaltı furyasına girdi ki Fenerbahçe 5 haftada filan 2-3 penaltı aldı. Bu da çok tuhaf. Eğer iş çok masumsa siz 29- 30 hafta penaltı kazanmayacaksınız, son 5 haftada 3 penaltı kazanacaksınız, ki üçü de doğru... 30. haftaya kadar verilmeyen neredeyse 10-11 penaltınız olacak, onu yayınladıktan sonra 5 haftada 3 penaltı kazanacaksınız. Demek ki biz kamusal görevimizi layıkıyla yerine getirmişiz.

Benim için Fenerbahçe taraftarının ne düşündügü aslında Antu.com. Antu.com ne kadar Fenerbahçe taraftarını temsil eder onu bilmiyorum ama ben her gün, her programdan sonra Antu.com`un medya forumundaki o gençlerin diğer konullarla ve benimle ilgili yaptığı yorumları harfiyen okurum. Programdan sonra okurum sabaha kadar. Ertesi gün okurum, hafta içi okurum. Tekrar ediyorum, Fenerbahçe camiasını ne kadar temsil eder bilmiyorum. Oradaki insanlar ne kadar yaşlıdır, gençtir bilmiyorum. Hiçbirini tanımıyorum ama okuyorum.

Antu.com: Sizi genelde televizyondaki iddialı yorumlarınızla hatırlıyoruz. Mesela "Shaq oyuncu değil, Angelotti hoca değil" dediniz. Şimdi de bu bikini olayı, özel hayatınızda da böyle iddialı biri misinizdir?

Ahmet Çakar: Ben televizyonda dedim ki benim büyük param olsun. Diyelim ki 100 bin dolar bahis oynama imkanım olsun tek maça. "Sevilla Fenerbahçe`yi yener" diye oynardım. Nitekim kazanmıştım. Ben bir araştırma yaptım İddia şirketinden. İddia bugün ülkemizde insanların yegane yasal olarak bahis oynayabildiği şirkettir. Türkiye`de bahis oynayanların yüzde 90`ı Sevilla-Fenerbahçe maçına "Sevilla kazanır" diye oynamış. Demek ki, Türkiye`nin yüzde 90`ı maçı Sevilla`nın kazanacağını düşünüyor.

Ben şimdi Fenerbahçe taraftarına, Antu.com üyelerine, gençlere sesleniyorum, gönlünüz benim de gönlüm bir Türk takımının Sevilla`yı darmadağın etmesini isterdi ve etti de ama bir de mantık var. Maç öncesi Fenerbahçe`nin tur atlayacağını sadece yüzde 10 tahmin ediyordu. Zaten bunu "ispat eder misin?" dersen ediyorum... Çünkü İddia`da yüzde 90 oranında "Sevilla`nın maçı kazanacağına" oynanmış. Trilyonlarca lira oynanmış. Demek ki Türkiye`nin yüzde 90`ı da tıpkı benim gibi maçı Sevilla`nın kazanacağını düşünüyordu.

Fenerbahçe, bir spor yorumcusu erkeğe "bikini giyerim esprisi" ürettirecek kadar sıradışı bir başarıyı, sıradışı bir zaferi gerçekleştirdi. Onu da konuşmamda söylüyorum; "bu üstdüzey futbolda yılın sürprizi olur" dedim ve yılın sürprizi oldu. FIFA anasayfasında yılın sürprizi, Jose Mourinho gibi dünyanın en önemli antrenörlerinden biri "çok şaşkınım" diyor. Bunu söyleyen sokaktaki simitçi değil, Mourinho... Demek ki, çok büyük bir sürpriz.


ahmet_cakar1.jpg


Antu.com: Hocam şu bikini olayını biraz açalım o zaman. Nasıl başladı nasıl gelişti. siz bu sözü nerede söylediniz?

Ahmet Çakar: Bizim bir soyunma odamız var, stüdyonun arkasında. Orada makyaj oluruz, çay içeriz ve üzerimizi başımızı değiştiririz. Herkes normal elbisesiyle gelir, orada takım elbisesini giyer, makyajını olur, mikrofonları bağlanır, çaylar içilir. Orada "ne olur Fenerbahçe maçı?" deyince, isim vermeyeceğim, biri "4 olur", biri "5 olur filan" derken, "Beyler" dedim, "Fenerbahçe`nin tur atlaması neredeyse imkansız". Biri "kolumu keserim", biri "kulağımı keserim", ben de "bikini giyerim" diye bir espiri yapmıştım. O espri daha sonra canlı yayına taşındı. Canlı yayında ben şunu da yapabilirdim, "Beyler, içeride yaptığım espriyi burada söylemek istemiyorum" da diyebilirdim. Bu benim tarzım da değil. Çünkü bu espri belki sıradışı bir espri ama ahlaka mugayyir bir espri filan değil.

Arkasından diyorum ki, "Bu bir espridir, futbolda her şey olur" diyorum. Hatta egzajere ederek Avusturya Milli Takımıyla Faroe Adalarını örnek veriyorum. Sonuçta ben espri yapmışsam millet de bana espri yapıyor. Keşke ana haber bültenleri, Türkiye`nin ciddi gazeteleri benim kasetimi seyrettikten sonra benim ne dediğimi tam olarak oradan çıkarabilselerdi. Bu bir espriydi aslında futbolda espriler olur ama bu bir taahhüt değildir.

"Futbolda herşey olur, futbol adama bikini değil jartiyer giydirir" diyebilecek kadar ileri gidiyorum. Artı Avusturya-Faroe Adaları sürprizini söylüyorum ve "Keşke Fenerbahçe turu geçse de hep beraber çok sevinsek" diyorum. Bu bir taahhüt değildi bir espriydi.

Antu.com:
Genellikle aynı mesleğe mensup insanlar birbirini korur, kollar. Oysa siz bu sözünüzden sonra meslektaşlarınız tarafından adeta tefe konulup çalındınız. Meslektaşlarınız tarafından sevilmeyen biri misiniz?

Ahmet Çakar: Valla hiç öyle bir düşüncem yok. Seviliyor muyum, sevilmiyor muyum? Çünkü basın hayatında gerçek dostluklar ve gerçek düşmanlıklar olmaz. Ben basın aleminde pek az adama güvenirim. Aslında bu olay benim dostumu düşmanımı daha iyi görmeme fırsat oldu. Ben çevremdeki insanlarla ilgili çok daha iyi bir değerlendirmeye sahip oldum. Her ne kadar bir espri olsa da bu espriden sonra bazı insanların yangından mal kaçırırcasına "vurun kahpeye" felsefesini gündeme getirmeleri beni üzmedi aslında sevindirdi. Kimin ne mal olduğunu görmüş oldum.

Fenerbahçe taraftarı yaşadığı coşkuyla birlikte böylesine sıra dışı yapılmış bir espriyi meydanlarda yüzbinlerce kişiyle dile getirdi. Onlar da bana espri yaptılar. Karşılıklı espri yaptık. Kırılan yok, üzülen yok. Çünkü niye? Fenerbahçe taraftarı düşünüyor ki; Biz böylesine bir espriyi bir insana yaptıracak kadar çok önemli bir sürprizi gerçekleştirdik. Ben zannetmiyorum Fenerbahçe taraftarı "Biz Sevilla`yı zaten eleyecektik kardeşim, bu çok normal sonuçtur, ne sürprizi?" desin. Bunu diyenlerin sayısı yüzde 10`u geçmez. Fenerbahçe taraftarı yaratılan mucizenin, yapılan sürprizin, alınan tarihi zaferin, Türk futbolu ve Fenerbahçe tarihine altın harflerle yazılacak bir gece olduğunun henüz idrakinde değil. Yapılan iş kolay değildi. Bakın Sevilla`yı elemek kolay değildir. Hele 2-0`dan sonra Sevilla`da maçı kurtarıyorsunuz, penaltılarla eliyorsunuz filan bunlar 50 yılda bir olur.


ahmet_cakar2.jpg


Antu.com: Keşke bu sözü söylemeseydim diyor musunuz? Pişmanlık duyuyor musunuz? Geri dönme fırsatınız olsa yine söyler miydiniz o sözleri?

Ahmet Çakar: Emin değilim yapardım ya da yapamazdım diyemiyorum. 6 ay sonra daha net anlarım. Bu iş bana ne kazandırdı ne kaybettirdi bilmiyorum. Mutlaka bir espriydi ama ailem biraz üzüldü tabi. Şu anda yine aynı şartlar olsa yine aynı espriyi yapar mıydım, geri dönme şansım olsa; bilmiyorum net bir şey söyleyemem, inanın bana...

Antu.com: Sizin bu bikini olayınızdan sonra, bazıları da "yokini giyerim, kellemi keserim" diyerek devamını getirmeye çalışıyor. Yeni bir çığır mı açtınız Türkiye`de? Bu yeni takipçinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ahmet Çakar: Futbol bir iddiadır. Bugün kahve köşelerinde, evlerde pastasına, ceketine, yemeğine, kravatına yasal anlamda İddia üzerinden trilyonlarca liralık iddiaya giriliyor. Kahvelerde çayına, belki arkadaşlar arasında takım elbisesine, kravatına ama iddia bayilerinde de trilyonlarca liranın döndüğü bir iddia var Türkiye`de. İddiasız futbol olmaz. Esprisiz futbol olmaz. Ha ben bu açılımı yaptım arkasından bazı basın mensupları, "kellemi keserim, yokini giyerim" esprilerle gelmeye devam ediyorlar. Gelsinler benim için farketmez. Tabi Fenerbahçe finale kalınca kimse kelleyi melleyi vermez. Bunlar espridir, bunlar iddadır. Bunlar abartılı iddalardır, benimki espriydi.

Antu.com: Sevilla maçı öncesindeki şartları oluşturmak için, bir anlamda totem olması açısından yeni bir iddiada bulunur musunuz, bulunacak mısınız?

Ahmet Çakar: Ben uğurdur totemdir... Bunlar tamam olur da bunların fazla bir katkısı olmaz. Futbol tamam birikimdir, futbol güçtür, kalitedir ama hayat şanstır. Bir an olur top çizgiye vurur, üst direğe vurur, girer veya girmez. Herşeyi bu belirler.

Valla kafamda bir espri var ama onu yapıp yapmamaya daha karar vermedim. Önce bir turu göreyim. Bakın Schalke çıkarsa, (bu röportaj yapıldığı an ben Fenerbahçe`nin rakibini bilmiyorum, siz de bilmiyorsunuz, bir kaç saat sonra belli olacak), Schalke tam Fenerbahçe`nin dişine göre, kafa kafaya oynarlar. Fenerbahçe de eleyebilir, Schalke de eleyebilir. Hiç sürpriz olmaz. Fenerbahçe`nin Schalke`yi elemesi sürpriz olmaz. Hiç öyle ajanslara da flaş, flaş diye geçmez. Yemişim, Schalke ne ya! Schalke Almanya`nın iyi takımlarından biri. Fenerbahçe de Türkiye`nin en iyi takımlarından biri. Dolayısıyla bir sürpriz olmaz.

Ama bir Manchester United, bir Chelsea, bir Barcelona, bunları elerse dünyada yer yerinden oynar. Fenerbahçe`yi kimse tutamaz o zaman. Düşün, Barcelona, Chelsea veya Manchester`dan biri gelmiş, hatta Arsenal`i de bu potaya koyuyorum. Fenerbahçe bunu da elemiş yarı finale kalmış. Dünyada yer yerinden oynar.

Antu.com: Antu.com`un sıkı bir takipçisi olduğunuzu biliyoruz. Forumlarda yapılan yorumları, mesleki hayatınızda strateji oluştururken dikkate alıyor musunuz?

Ahmet Çakar: Zaman, zaman alıyorum. Ben Antu.com`u şunun için okuyorum; bir defa Fenerbahçe gençliğini tanımaya çalışıyorum. İki: yapılan televizyon programları ve yazılan yazılardan sonra reaksiyonu görmeye çalışıyorum. Analizim şu; bazıları çok fanatik. Fenerbahçe`nin aleyhine olan her türlü yorumda olayı şövenizme getirmelerini doğru bulmuyorum. Bu her üye için geçerli değil. Bazıları şunu diyor, "Bu yazılmış ama haklı galiba".

Antu.com, benim olayımda inanılmaz bana sahip çıktı ancak son gece olayı şova döktüğümü iddia edip benim aleyhime geçtiler. Son gece bir şov değildi. Ben kanalıma şunu dedim "Kardeşim beni korumayın". Benim için hafta içi bunu özellikle kırmızı yazı tipiyle yazmanızı istiyorum. Show Tv`deki son programı söylüyorum, "Beni korumayın, benimle ilgili hangi görüş, hangi ağır eleştiri, hangi ağır fotomontajlı resim var ise bunu koyun ki, yarın öbür gün Türkiye şunu demesin `Show Tv kendi elemanını korudu.`. Hafta içinde yaşananları en acımasızca, beni acıtacak şekilde koyun. Ben 40 dakika hiç konuşmayacağım, sonra konuşacağım."

Ben ne yaptım ondan sonra? Yaşadıklarımı, neler söylediğimi, bunun bir espri olduğunu anlattım. Ama Antu.com`da dediler ki "Fenerbahçe üzerinden rating yapıyor". Tabi doğru, bugün spor programlarında Fenerbahçe üzerinden rating yapılır. Zaten hangi takım üzerinden rating yapılıyorsa o takım Türkiye`nin en formda takımı demektir. Fenerbahnçe bugün 8. sırada olsun bakalım bakalım bir spor programında konuşuluyor mu? Uzun süre Beşiktaş gecenin saat 03:00`de konuşuluyordu. Çünkü üçüncü dördüncüydü. Bütün spor programları ya Fenerbahçe ya Galatasaray ile başlar. Çünkü onlar kovalıyor bu işi. Rating demek Türkiye`de en çok konuşulan, en başarılı takımı konuşmak demektir.


ahmet_cakar3.jpg


Antu.com: Hocam yapılan eleştiriler daha çok programın üslubuyla alakalıydı. Fazla mizansen ve teatral bir hava vardı. Üyelerimiz bu nedenle sizi eleştirdiler.

Ahmet Çakar: Olay espriydi zaten. Olayın ciddi bir tarafı yok ki... Olay espriydi. Bu esprinin altından çıkan tek bir sonuç var. Fenerbahçe, bir spor yorumcusuna "bikini giyerim" esprisini yaptıracak kadar tarihi bir başarıya imza atmıştır. Diyelm ki Schalke çıktı. Kimse böyle bir espri yapmaz. Fenerbahçe`nin Schalke`yi elemesiyle, Schalke`nin Fenerbahçe`yi elemesi arasında bir fark yok. Şanslar yarı yarıyadır. Fenerbahçe Schalke`yi elediği vakit dünyada kimse "aaaaaaaa!" filan demez. Fenerbahçe ile Schalke kafa kafaya oynarlar biri gider. Bak bakalım ama Fenerbahçe, Manchester United`ı bir Chelsea`yı elesin dünyada neler oluyor.

Bu espridir. Bu espri Fenerbahçe`nin başarısını küçültmek için değil bilakis bu espri Fenerbahçe`nin başarısını sıradışı yapar. Bunu anlamasını istiyorum Antu.com gençliğinin. Ben ne yapacaktım o akşam? Şunu mu diyecektim, "beni paramparça ettiler. beni rezil ettiler" ?. Yok kardeşim! Ben bir espri yaptım bana da espri yapıldı. Bu kadar basit. Ben espri bağlamında söylenmiş bir lafın, yine esprili ve teatral bir üslupla savunmasını yaptım. Antu.com bundan niye alınıyor anlamıyorum ki?

Antu.com: Sorun programın üslubundaydı demek istiyorlar Hocam...

Ahmet Çakar: Üslupta Fenerbahçe`yi hafife alacak bir şey mi var?

Antu.com: Fenerbahçe`yle ilgili değil sorun, bu tür bir programı size yakıştıramadılar sanırız. Bikinili resimlerinizi koymanız filan...

Ahmet Çakar: Yani şunu mu demeliyim, "Beyler, beni geçen hafta bitirdiler, paramparça ettiler" ? Yok böyle bir şey, ben kabul etmiyorum böyle bir şeyi. Ben bir espri yaptım, bana da espri yapıldı. Ben de bana yapılan bütün esprileri koydum, fotoğraflar dahil. Geçen hafta ben neler demişim, geçen hafta ben neler yaşadım. Ben mesela Çarşamba sabahı gözyaşları içinde kalkıp gözyaşları içinde izlemedim yüzbinlerce insanın "Ahmet Hoca bikini giysene" lafını. İntihar etmeyi filan düşünmedim. Kahkaha attım. Eşim birazcık bozuldu. Çocuklarım birazcık bozuldu ama onlar da olayın şaka olduğunu farkedince "geçti bu iş" dediler. Ne yapacaktım yani? Orada ölüm marşı eşliğinde kavga mı çıkaracaktım.

Yahu resimler bütün hafta boyunca Türkiye`nin bütün ciddi gazetelerinde basıldı. Allah`ın bildiğini kuldan mı saklayayım. Ayıpsa bunlar oldu. Ayıp değilse yine bunlar oldu. Nasıl değerlendirirsek değerlendirelim bunlar oldu. Türkiye`nin en büyük gazetelerinde üstelik en tutucu islami kesim gazetelerinde bile haşema ile resimlerim çıktı. Mesela Yeni Şafak`ta filan. Eğer rezillik olsaydı bu işe girmezdi Yeni Şafak. Onlar da bunu espri olarak algıladılar.

Buna gerek yok. Ben geçen bir hafta boyunca nelerle karşılaştığımın özetini yaptım. Benim resimlerim çıktı mı Türkiye`nin büyük gazetelerinde? Benim adıma internet siteleri kuruldu mu? Benim adıma köşe yazarlırı RTÜK`lere mütüklere sordular mı? Ben haftanın bir hülasasını, özetini koydum. Sonra döndüm dedim ki, "Kardeşim, biz buralara nasıl geldik? Koy kasedi, dön geçen haftaya". 45 dakikalık bir kasedi koyduk. Gördük ki hakkım yenmiş. Benim bir taahhüdüm yok ki... Arkasından ben, bir hafta boyunca neler yaşadığım Türkiye`ye anlattım. Belki birazcık mizahi bir üslupla... Ne yapacaktım yani? "Kahroldum, depresyona girdim, bir ara intiharı düşündüm" filan mı demeliydim? Ben böyle yaşamadım ki.

Antu.com: Hocam konu da çok uzadı belki biraz kısa kesebilirdiniz...

Ahmet Çakar: Ha o tartışılabilir. Biraz kısa kesilebilirdi. Belki de Antu.com, benim fazla haksızlığa uğradığımı düşünerek, haksızlığa uğramış Ahmet Çakar`ın belki biraz daha kavgacı, biraz daha reaksiyoner bir tutumla sağa sola dalmasını beklerken, ben bunu yapmadım. Aslında ben oğulları tarafından kızılan bir baba durumundayım. Kendilerine göre haklı da olabilirler. Antu.com eğer bana bu konuda da bozulmuşsa hepsini gözlerinden öpüyorum. Ama bu konu kızılacak filan bir olay değil. Bırakın geçin bunu. Konuşacağımız konu Sevilla mucizesi.

Antu.com: Hocam bu bikini bir olayı Fenerbahçe`nin Sevilla zaferinin önüne geçti bile denilebilir. Bu kadarını öngörmüş müydünüz?

Ahmet Çakar: O benim suçum değil ki ama... Ben öngörmüyordum ama buradan iki çıkarım yapılır. Ya benim yaptığım espri gerçekten olağanüstüdür. Türkiye`yi bu kadar yerinden hoplatır, bu kadar gündeme oturur. Ya da Türkiye`nin böyle bir espriye ihtiyacı vardı. İnsanlar bu morale, bu gülmeye, bu neşeye sarıldılar. Türkiye`de ekonomik problemler var, pkk sorunu var, türban sorunu var, YÖK sorunu var, Kuzey Irak operasyonu var. Bunların her biri çok majör sıkıntılar bir ülke insanı için. Demek ki böyle bir espri ülke insanını o kadar güldürdü neşelendirdi ki ve basın da bu neşeyi gördü ki, basın da buna sarıldı. Ne mutlu bana... Bu işte kimse alınmadı, kimse üzülmedi. Eğer alınması, üzülmesi gereken bir adam varsa o da benimdir, ailemdir. Benim için de problem olmadığını burada deklare ediyorum. Bu halde bir problem yok demektir.

Ama şunu söyliyeyim, Antu.com`daki çocuklar bundan sonra bana, belime belime de vursalar, onları oğullarım gibi görüyorum. Önce bana sahip çıktılar babaları gibi, sonra kendrilerine göre haklı nedenlerle, bizim babamıza bu kadar vurdular, darmadağın ettiler, "E baba sen de biraz hır çıkarsaydın, sen hala mizahi üslupla devam ediyorsun" diyerek aleyhime döndüler, hepsine saygı duyuyorum. Bundan sonra ne yaparlarsa yapsınlar Antu.com`daki bu gençler, kaç kişi bunlar, tanımıyorum da biliyor musun? 50 bin tane çocuk. Çocuk dediğim 15 ile 30 yaş arasındaki insanlar aşağı yukarı. Oğullarım yaşında hepsi. Bunların hepsi benim oğullarımdır artık.


ahmet_cakar4.jpg


Antu.com: Biraz da başka meseleleri konuşalım hocam. Mesela yeni Federasyon başkanı Hasan Doğan`ı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ahmet Çakar: Bakın Hasan Doğan çok güvenilir bir isimdir. Hasan Doğan namuslu bir adamdır. Hasan Doğan saçı başı ayrı oynayan bir adam değildir. Yeni MHK`ye gelen insanlar, Oğuz Sarvan`lar şunlar bunlar; dürüst insanlardır. Ha ne kadar yönetim becerisi gösterirler, teknik anlamda ne kadar başarı gösterirler onun için bir şey söyleyemem ama biz 7 sene ağır günler sıkıntılı günler geçerdik. Hasan Doğan şu anda korunması, kollanması, destek çıkılması gereken bir federasyon başkanıdır.

Ha, becerebilecekler mi? Şimdi bakın, dürüst, duruşu dik, namuslu, haysiyetli, saçı başı başka oynamamak demek, çok iyi bir federasyon başkanı olacaksın anlamına gelmez. Başarılı olmasını istiyoruz, destek veriyoruz umarım başarılı olur.

Antu.com: Ama hocam biz hala penaltı atamıyoruz bu kadar hafta oldu sadece bir penaltımız var?

Ahmet Çakar: Evet yine sıkıntı var ama şu anda Ligin bitmesine 9-10 hafta kala 4 takım potada. Biraz sezonun ilk yarısında Beşiktaş`ın hakemler tarafından sıkıntı yaşamasından başka 4 takımın da hakemlerden yakınmasını gerektirecek bir durum yok. Her takımın lehine aleyhine hatalar oldu. Geçen seneki gibi değil tablo ama bundan sonra ne olur onu bilmiyorum çünkü bundan sonra her maç ateşten gömlek. Geride kalan maçların her biri her takım için finaldir. Yapılacak en ufak bir hata şampiyonu belirler. Verilecek her yanlış penaltı kararı bir takımı şampiyon da yapar, 4. de yapar. Böyle bir durumdayız. Allah hakemlerimizin yardımcısı olsun.

Antu.com: 4 takım birden şampiyonlukta iddialı. Böyle bir görünüm ligin kalitesi açısından bize ne gösteriyor?

Ahmet Çakar: Bakın 4 takımın birden şampiyonluğa gidiyor olması lig için "kalitelidir" ya da "kalitesizdir" dedirtecek bir kriter değildir. Bu eğrisi doğrusuna gelmiştir. 100 yılda veya 80 yılda ben ilk defa böyle bir şey hatırlıyorum. Şampiyonun puan seviyesi de düşecek bu sene. Bundan sonra kendi aralarında yapacakları her maç ölüm-kalım maçı olacak. Bundan sonra şampiyonlukta iddialı her takımın kendi aralarında veya Sivas`ta veya Anadolu`da oynayacağı her maç, şampiyonluk değerinde. Bu kadar basit, her maç şampiyonluk değerinde.

Antu.com: Şampiyonluk yarışında hangi takımı avantajlı görüyorsunuz?

Ahmet Çakar: Kimi avantajyı gördügümü değil de kimi dezavantajlı gördüğümü söyleyeyim, Fenerbahçe. Niye? Bir, Galatasaray`la Ali Sami Yen`de, Beşiktaş`la İnönü`de oynayacaklar. Bunlar önemli handikap. Zaten Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş`ı evlerinde yendiği an şampiyon olur ama şu an en formda takım Fenerbahçe olmasına rağmen fikstür dezavantajı en fazla Fenerbahçe`de bunu kabul etmek lazım.

Antu.com: Geçen sene de böyleydi hocam. İkisini de deplasmanda yendik.

Ahmet Çakar: Başka, ona afım yok. Ben kağıt üzerinde, şu anda fikstür yönünde en dezevantajlı takım olarak Fenerbahçeyi görüyorum. Sebep; Beşiktaş ve Galatasaray ile deplasmanda oynayacak olması Ama bir şey daha var; bu iki maçtan birini kazanıp birini berabere bitirdiği an, bence Fenerbahçe şampiyon olur.

antu.com
 
Geri
Üst