ŤêΧâŠ
Altın Üye
- Katılım
- 14 Kas 2005
- Mesajlar
- 4,569
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ahıska Türkleri'nin anlamlı buluşması
27.01.2007 12:59 ( Kaynak : www.haber7.com )
Dünyanın dörtbir yanında 1944'ten beri sürgünde yaşayan Ahıska Türkleri, anavatanlarına dönmek için bugün İstanbul'da buluşuyor.
Uluslararası Ahıska Türk Dernekleri Federasyonu (AHDEF) çatısı altında bir araya gelen Ahıskalılar, Türkiye, Gürcistan ve uluslararası kuruluşlardan dönüş için destek istiyor. Konferansta, Türkiye, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan ve Rusya başta olmak üzere 8 ülkede yaşayan Ahıskalıların, geri dönüşlerinin zamanının, nasıl gerçekleşeceğinin ve Türkiye'nin bu süreçteki rolünün netleştirilmesi bekleniyor.
Zaman'a konuşan AHDEF Başkanı Yunus Zeyrek, "Türk ve dünya kamuoyu, bu toplumu artık görmelidir. Ahıska kapılarının açılması için Türkiye'den diplomatik çaba göstermesini istiyoruz. Ukrayna hükümetinin Kırım Türklerinin dönüşüne müsaade ettiği gibi Gürcistan da bize yardımcı olmalıdır." dedi. Ardahan'a sınır olan Gürcistan'daki Ahıska Bölgesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'nın yanı sıra tren yolu bağlantıları ile stratejik bir konuma sahip. Gürcistan, 1999'da Avrupa Konseyi'ne SSCB döneminde topraklarından sürülen Ahıska Türklerinin geri dönüş sürecinin 2012'ye kadar tamamlanması taahhüdünde bulunmuştu. Aradan geçen 8 yıla rağmen Tiflis'in bu konuda tatmin edici adımlar atmadığını söyleyen Yunus Zeyrek, "Gürcistan, konseye, 6 yıl içinde gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağı konusunda taahhütte bulunmuştu. Ancak şimdiye kadar yalnızca bir kanun taslağı hazırlandı. Tiflis'in Avrupa Konseyi'ne sunduğu bu tasarı da beklentilerimizin çok uzağında." diye konuştu. Ahıska Türklerinin sadece boş ve harap durumdaki ata ocağına dönmek için izin istediğini ifade eden Zeyrek, Türkiye ile Gürcistan arasındaki dostluğun, Ahıska Türklerinin dönüşüyle daha da pekişeceğinin altını çizdi. Gürcistan'ın dönenleri Ahıska yerine Gürcülerin meskun bulunduğu bölgelere 3-5 aile şeklinde yerleştirmeyi ve yılda da azami 100 aile kabul etmeyi hedeflediğini ifade eden Zeyrek, bunu doğru bulmadıklarını; ancak Tiflis'i incitmeyi de hedeflemediklerini vurguladı. AHDEF Başkanı, Ankara'nın da konuyla doğrudan ilgilenmelerini istediklerini kaydetti. Uluslararası kurumlardan da destek istediklerini belirten Başkan, Haziran 2006'da Avrupa Konseyi'ne giderek Gürcistan'ın hazırladığı kanun tasarısı hakkındaki endişe ve tekliflerini ilettiklerini kaydetti.
Geçtiğimiz yıl da Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te Ahıska Türklerinin dönüş projesini konu alan uluslararası bir konferans düzenlenmişti. Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgelerden sorumlu Devlet Bakanı Giorgi Haindrava, burada yaptığı açıklamada Ahıska Türklerinin dönüş sürecinin başladığını ve aşamalı olarak hayata geçirileceğini söylemişti. Gürcistan'da Ahıska Türkü yerine 'Meskheti' kelimesinin kullanılmasının Ahıskalı Türkleri rahatsız ettiği biliniyor. Geri dönüş açısından diğer bir sorunu ise Ahılkelek ve Adigen gibi bölgelere daha önce yerleştirilen Ermeni nüfusun varlığı oluşturuyor. Gürcü yönetimi, Ahıska Türklerinin daha önce yaşadıkları bölgelerde bugün bir başka toplumun yaşadığını, Ahıskalıların da bu bölgeler dışında ülkenin diğer kesimlerine yerleşebileceğini savunuyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Karlı bir kış gecesi vagonlara doldurup götürdüler
Ahıska bölgesinin Ruslara bırakıldığı 1829 tarihli Edirne anlaşması bölge halkı için sonun başlangıcı oldu. O güne kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun Çıldır eyalet merkezinde yaşayan Ahıskalılar Anadolu'ya göç etmeye başladı. II. Dünya Savaşı bölgenin tarihinde ikinci önemli dönüm noktasını oluşturuyor. Almanlara karşı savaşmak üzere 40 bin Ahıskalı cepheye gönderilirken, geride kalan halk da Türkiye ve Orta Asya ülkeleriyle bağlantı yolunu kesmek amacı ile 15 Kasım 1944'te bir kış gecesi yük vagonları ile Sibirya, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'a sürgün edildi. Altında Sovyetler Birliği lideri Stalin'in imzası bulunan 'Devlet Savunma Komitesi'nin gizli kararında, "Ahıska, Ahılkelek, Adigen, Aspinza rayonları ve Acaristan Özerk Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk, Kürt ve Hemşinlerden 40 bini Kazakistan'a, 30 bini Özbekistan'a, 16 bini Kırgızistan'a tahliye edilmesi.." ifadeleri yer alıyor ve tahliyenin de kasım ayında SSCB Halk İçişleri Komiseri tarafından uygulanması isteniyordu. Der Spiegel dergisinin araştırmasına göre bölgeden sürgün edilen Ahıskalıların sayısı 180 bin . Bunların yarıdan fazlası göç yollarında hayatlarını kaybetti. Savaşa katılan 40 bin Ahıskalının da 25 bini geriye dönemedi; dönenler ise ailelerini bulmak için Orta Asya yollarına koyuldu.
--------------------------------------------------------------------------------
Kardeşimi kara gömdüm
Sürgünü yaşayan Ahıskalı Fezayir Serdaroğlu, hatıralarında o günleri şöyle anlatıyor: "On üç yaşındaydım. Babam askere gitmişti. Bir sabahın seherinde Adigen'in Zediban köyünde feryat figan koptu. Silâhlı askerler kapıları bastı. Herkesi kamyona doldurdular. Annem de ağlaya ağlaya kardeşimin, bacımın elinden tutup kamyona bindi. Evden bir yorgan, bir cecim, biraz da yolda yemek için erzak aldık. O günün akşamı kamyondan inip yük trenine binmemiz emredildi. Bir vagona 8-10 aile doldurulmuştu. Kar yağıyordu. Vagonun deliğinden uzaklara bakıyordum. Anam bizi yorgana sardı. Başımızı çıkaramıyorduk. Kardeşim hastalandı. Hastalanmasının üçüncü günü annemin acı sesiyle uyandım. Annem, kardeşimin donmuş cesedini yorgandan çıkardı. Hepimiz ağlıyorduk. Askerler onu dışarı atmak için istedi. Cesede sarıldık, askerlere vermedik. Tren yola devam ediyordu. İlk durakta indim. Vagondaki kadınlar cesedi sırtıma vurdu. Annem kendinde değildi. Ben karlar içinde mezar yeri ararken yaşlı biri de yardım ediyordu. Kardeşimi karlara gömdük. Adam elimden tutmuş katara götürürken, 'Oğul, bizi bugüne koyanlar sağ kalmasın!' diyordu. Geri döndüğümde a-nam, 'Yavrumu nereye götürdün, kime verdin a oğul?' dedi."
(Zaman)
27.01.2007 12:59 ( Kaynak : www.haber7.com )
Dünyanın dörtbir yanında 1944'ten beri sürgünde yaşayan Ahıska Türkleri, anavatanlarına dönmek için bugün İstanbul'da buluşuyor.
Uluslararası Ahıska Türk Dernekleri Federasyonu (AHDEF) çatısı altında bir araya gelen Ahıskalılar, Türkiye, Gürcistan ve uluslararası kuruluşlardan dönüş için destek istiyor. Konferansta, Türkiye, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan ve Rusya başta olmak üzere 8 ülkede yaşayan Ahıskalıların, geri dönüşlerinin zamanının, nasıl gerçekleşeceğinin ve Türkiye'nin bu süreçteki rolünün netleştirilmesi bekleniyor.
Zaman'a konuşan AHDEF Başkanı Yunus Zeyrek, "Türk ve dünya kamuoyu, bu toplumu artık görmelidir. Ahıska kapılarının açılması için Türkiye'den diplomatik çaba göstermesini istiyoruz. Ukrayna hükümetinin Kırım Türklerinin dönüşüne müsaade ettiği gibi Gürcistan da bize yardımcı olmalıdır." dedi. Ardahan'a sınır olan Gürcistan'daki Ahıska Bölgesi, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı'nın yanı sıra tren yolu bağlantıları ile stratejik bir konuma sahip. Gürcistan, 1999'da Avrupa Konseyi'ne SSCB döneminde topraklarından sürülen Ahıska Türklerinin geri dönüş sürecinin 2012'ye kadar tamamlanması taahhüdünde bulunmuştu. Aradan geçen 8 yıla rağmen Tiflis'in bu konuda tatmin edici adımlar atmadığını söyleyen Yunus Zeyrek, "Gürcistan, konseye, 6 yıl içinde gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağı konusunda taahhütte bulunmuştu. Ancak şimdiye kadar yalnızca bir kanun taslağı hazırlandı. Tiflis'in Avrupa Konseyi'ne sunduğu bu tasarı da beklentilerimizin çok uzağında." diye konuştu. Ahıska Türklerinin sadece boş ve harap durumdaki ata ocağına dönmek için izin istediğini ifade eden Zeyrek, Türkiye ile Gürcistan arasındaki dostluğun, Ahıska Türklerinin dönüşüyle daha da pekişeceğinin altını çizdi. Gürcistan'ın dönenleri Ahıska yerine Gürcülerin meskun bulunduğu bölgelere 3-5 aile şeklinde yerleştirmeyi ve yılda da azami 100 aile kabul etmeyi hedeflediğini ifade eden Zeyrek, bunu doğru bulmadıklarını; ancak Tiflis'i incitmeyi de hedeflemediklerini vurguladı. AHDEF Başkanı, Ankara'nın da konuyla doğrudan ilgilenmelerini istediklerini kaydetti. Uluslararası kurumlardan da destek istediklerini belirten Başkan, Haziran 2006'da Avrupa Konseyi'ne giderek Gürcistan'ın hazırladığı kanun tasarısı hakkındaki endişe ve tekliflerini ilettiklerini kaydetti.
Geçtiğimiz yıl da Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te Ahıska Türklerinin dönüş projesini konu alan uluslararası bir konferans düzenlenmişti. Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgelerden sorumlu Devlet Bakanı Giorgi Haindrava, burada yaptığı açıklamada Ahıska Türklerinin dönüş sürecinin başladığını ve aşamalı olarak hayata geçirileceğini söylemişti. Gürcistan'da Ahıska Türkü yerine 'Meskheti' kelimesinin kullanılmasının Ahıskalı Türkleri rahatsız ettiği biliniyor. Geri dönüş açısından diğer bir sorunu ise Ahılkelek ve Adigen gibi bölgelere daha önce yerleştirilen Ermeni nüfusun varlığı oluşturuyor. Gürcü yönetimi, Ahıska Türklerinin daha önce yaşadıkları bölgelerde bugün bir başka toplumun yaşadığını, Ahıskalıların da bu bölgeler dışında ülkenin diğer kesimlerine yerleşebileceğini savunuyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Karlı bir kış gecesi vagonlara doldurup götürdüler
Ahıska bölgesinin Ruslara bırakıldığı 1829 tarihli Edirne anlaşması bölge halkı için sonun başlangıcı oldu. O güne kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun Çıldır eyalet merkezinde yaşayan Ahıskalılar Anadolu'ya göç etmeye başladı. II. Dünya Savaşı bölgenin tarihinde ikinci önemli dönüm noktasını oluşturuyor. Almanlara karşı savaşmak üzere 40 bin Ahıskalı cepheye gönderilirken, geride kalan halk da Türkiye ve Orta Asya ülkeleriyle bağlantı yolunu kesmek amacı ile 15 Kasım 1944'te bir kış gecesi yük vagonları ile Sibirya, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'a sürgün edildi. Altında Sovyetler Birliği lideri Stalin'in imzası bulunan 'Devlet Savunma Komitesi'nin gizli kararında, "Ahıska, Ahılkelek, Adigen, Aspinza rayonları ve Acaristan Özerk Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk, Kürt ve Hemşinlerden 40 bini Kazakistan'a, 30 bini Özbekistan'a, 16 bini Kırgızistan'a tahliye edilmesi.." ifadeleri yer alıyor ve tahliyenin de kasım ayında SSCB Halk İçişleri Komiseri tarafından uygulanması isteniyordu. Der Spiegel dergisinin araştırmasına göre bölgeden sürgün edilen Ahıskalıların sayısı 180 bin . Bunların yarıdan fazlası göç yollarında hayatlarını kaybetti. Savaşa katılan 40 bin Ahıskalının da 25 bini geriye dönemedi; dönenler ise ailelerini bulmak için Orta Asya yollarına koyuldu.
--------------------------------------------------------------------------------
Kardeşimi kara gömdüm
Sürgünü yaşayan Ahıskalı Fezayir Serdaroğlu, hatıralarında o günleri şöyle anlatıyor: "On üç yaşındaydım. Babam askere gitmişti. Bir sabahın seherinde Adigen'in Zediban köyünde feryat figan koptu. Silâhlı askerler kapıları bastı. Herkesi kamyona doldurdular. Annem de ağlaya ağlaya kardeşimin, bacımın elinden tutup kamyona bindi. Evden bir yorgan, bir cecim, biraz da yolda yemek için erzak aldık. O günün akşamı kamyondan inip yük trenine binmemiz emredildi. Bir vagona 8-10 aile doldurulmuştu. Kar yağıyordu. Vagonun deliğinden uzaklara bakıyordum. Anam bizi yorgana sardı. Başımızı çıkaramıyorduk. Kardeşim hastalandı. Hastalanmasının üçüncü günü annemin acı sesiyle uyandım. Annem, kardeşimin donmuş cesedini yorgandan çıkardı. Hepimiz ağlıyorduk. Askerler onu dışarı atmak için istedi. Cesede sarıldık, askerlere vermedik. Tren yola devam ediyordu. İlk durakta indim. Vagondaki kadınlar cesedi sırtıma vurdu. Annem kendinde değildi. Ben karlar içinde mezar yeri ararken yaşlı biri de yardım ediyordu. Kardeşimi karlara gömdük. Adam elimden tutmuş katara götürürken, 'Oğul, bizi bugüne koyanlar sağ kalmasın!' diyordu. Geri döndüğümde a-nam, 'Yavrumu nereye götürdün, kime verdin a oğul?' dedi."
(Zaman)