baal
Fırtına tanrısı
ankara
Berrin hanım sabah gazeteleri açtuğında eniştesi zorlu ile hasan polatkan ın ölüm haberleriin yanında eşi adnan menderesinde burnunda bir serum bulunangözleri kapalı fotoğrafını görünce dehşetle irkildi.Eşi intahara teşebbüs etmişti.Ne yapacağını bilemedi.Artık gücü kalmamıştı,sandalyeye yığılıp kaldı.Konuşmuyor,ellerinin titrediği gazeteye öylesine,donuk gözlerle bakıyordu.
tek bir konuya kitlenmişti:kocasının idam edilmesini önlemeliydi!Aklına önce CKMPgenel başkanı Osman Bölükbaşı geldi,ona gitti.
Bölük başı üzgündü,yapacak pek bir hareketin kalmadığını söyledi.
Ve gidilecek son kişi İsmet paşaydı.
Pembe köşke telefon etti.
Mevhibe İnönüyle konuştu sonra oğlu Aydın menderesi alıp alalacele pembe köşke gitti.
Berrin hanım İsmet paşayla görüşürken küçük aydında onları izliyordu.Berrin hanım ağlıyordu,"Kurtarın!" diye yalvarıyordu.Mevhibe hanımda gözyaşlarını tutamamıştı.İsmet paşa şaşkın görünüyordu.Askere söz geçiremediğine hanımları inandırmak istiyordu.ismet paşa MBK Başkanı Cemal Gürselle Genelkurmay başkanıyla, dış işleri bakanıylahepsiyle konuşmuştu.
ABD başkanı John F Kennedy,İngiltere Kralicesi 2. Elizabeth,Fransa devlet başkanı de Gaulle,Pakistan devlet başkanı Eyüp Han infazların durdurulması yönünde mesajlar yollamışlardı.
Ama iş sanki ciddiye binmişti.
Berrin hanım çırpınıyordu dakikalar hızla geçiyordu
imralı.....
Oniki ayrı hücredeki idam sanıkları birbirine seslenerek kimin idam edildiğini öğrenmeye çalışıyorlardı.
Öğlene doğru komutan Tarık Güryay,hepsini bir odada topladı,idam edilmekten kurtulduklarını,cezalarının müebbet hapse çevrildiğini söyledi ve odadan çıktı.
Odada çıt çıkmıyordu.sessizliği celalbayar bozdu :"arkadaşlar aramızdan kim var kim yok?
Fatin Rüştü ve Hasan Polatkan ın olmadığını anladılar.
Birden nasıl bir sondan kurtulduklarını anlayan bazıları hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.Celal Bayar metenetlerini korumalarını söyledi.Hapishanede uzunsüre kalmayacaklarını belirterek,herkese moral vermeye çalıştı.Ama yılların komitacısı bile bu konuşmayı yaperken titiremesine engel olamadı.
Yassıada...
Hücresinde yatmakta olan Adnan Menderesi imralıdan gelen komutan Tarık Güryay ve yanında getirdiği Edhem Menderes ziyeraret etti.
Adnan Menderes,kurtulursa çakırbeyli çiftliğine gidip çine çayının kenerında bulunan söğüt ağaçlarının altında oturacağını ve birdaha siyasetle uğraşmayacağını söyledi.
Adnen Menderesin son gördüğü yakını Edhem Menderes oalcaktı...İkiside adamlardan haberdar değildi.
Anılardan bahsetmeye başladılar.Sıcak sohbeti komutan tarık güryay bozdu.Tedavisi için deniz hastanesine götürülecekti,bu nedenle hemen hazırlanmalıydı.Edhem Menderesin yardımıyla hazırlandı.
Yassı adadan ayrılırken komutan Güryay a bir ricada bulundu :
"Berrin hanımdan gelen mektupları hastaneye iletirmisiniz"
Hücum bota bindi.yanında askerler vardı.bu botun yaklaşık birbuçuk mil ardından diğer hucum botlar geliyordu.
başsavcı Altay egesel bu motorun içindeydi.
Hucum bot imralıya geldi.Adnan Menderes deniz hastanesine gidilmeyeceğin anlamıştı.İdam edileceği aklına gelmişmiydi.Belki,ama yasa gereği idamlarının hapishanede sabaha karşı yapılması gerekiyordu.İhtilal gücünü yasalardan almıyordu.Birgün önce zorlu ve polatkan ın bulunduğu odaya alınmıştı.Hüküm yüzüne karşı okundu."Bugün ayın kaçı diye sordu"17 eylül pazar dediler.Kendisiyle beraber kimlerin hükümlerinin tsdik edildiğini sordu.Savcı Egesel önce tereddütte kaldı.Sonra öğrenince ne olacak adnan bey dedi.Menderesin yüzünde buruk bir tebessüm vardı.Öğrensem ne olur diye yenıt verdi.Savcı egesel Zorlu ve Polatkan dedi.Konuşmadı hiç bir şey sölemedi... kapının kenerında bir koltuğa oturdu.Elleri kelepçelendi.Yakasına hüviyetide asıldı.Fotoğrafı çekildi.
Usul gereği arzusu olup olmadığı soruldu.Sigara istedi.yenice sigarası tiryakiliği vardı.Bir adet yenice sigarası verildi.
Dini telkin için hocalar karşı odada hazır bulundu.Hocayla tek başına kalmak istedi ama yasalar buna izin vermiyordu.bunun üzerine hocayla heyetin huzurunda yan yana geldi,ama dini telkin istemedi.Tövbe duasına katıldı.Hocanın ağır ağır sıraladığı kelimeleri tekrarladı.duanın ardından son sözleri"hayata veda etmek üzere olduğum şu anada devletime ve milletime ebedi saadetler dilerim.Bu anda karım ve çocuklarımı şefkatle anıyorum.Hepinize çok teşekkür edrim.Vazifenizi yaptınızve zahmet ettiniz."
İnfazın yapılacağı bahçe 150 metre ilerdeydi.kapıdan çıkarken savcı Egesele döndü"hiç küskün değilim dedi.
Dışarıda yağmur başlamıştı.Yanında iki gardiyan vardı.yolun iki yanınan yirmişer adım arayla askerler dizilmişiti.Yol arnavut kaldırımıydı.Yavaş adımlarla ilerliyordu .Başı öne eğikti.
Yolun dönemecinde başını kaldırdı ve idam sehbesıyla krşılaştı bir an durdu ve bakı.
Saat 13:30 du
Doktar Nazım ve Fatin rüştüden sonra Evliyazadelerin bir damadı daha idam sehbasında can vermişti
Bu Evliyazadelerin yaşayacağı en yazıkki son acı olmayacaktı.
KAYNAK
Doğan Kitap
Efendi
Soner Yalçın
Berrin hanım sabah gazeteleri açtuğında eniştesi zorlu ile hasan polatkan ın ölüm haberleriin yanında eşi adnan menderesinde burnunda bir serum bulunangözleri kapalı fotoğrafını görünce dehşetle irkildi.Eşi intahara teşebbüs etmişti.Ne yapacağını bilemedi.Artık gücü kalmamıştı,sandalyeye yığılıp kaldı.Konuşmuyor,ellerinin titrediği gazeteye öylesine,donuk gözlerle bakıyordu.
tek bir konuya kitlenmişti:kocasının idam edilmesini önlemeliydi!Aklına önce CKMPgenel başkanı Osman Bölükbaşı geldi,ona gitti.
Bölük başı üzgündü,yapacak pek bir hareketin kalmadığını söyledi.
Ve gidilecek son kişi İsmet paşaydı.
Pembe köşke telefon etti.
Mevhibe İnönüyle konuştu sonra oğlu Aydın menderesi alıp alalacele pembe köşke gitti.
Berrin hanım İsmet paşayla görüşürken küçük aydında onları izliyordu.Berrin hanım ağlıyordu,"Kurtarın!" diye yalvarıyordu.Mevhibe hanımda gözyaşlarını tutamamıştı.İsmet paşa şaşkın görünüyordu.Askere söz geçiremediğine hanımları inandırmak istiyordu.ismet paşa MBK Başkanı Cemal Gürselle Genelkurmay başkanıyla, dış işleri bakanıylahepsiyle konuşmuştu.
ABD başkanı John F Kennedy,İngiltere Kralicesi 2. Elizabeth,Fransa devlet başkanı de Gaulle,Pakistan devlet başkanı Eyüp Han infazların durdurulması yönünde mesajlar yollamışlardı.
Ama iş sanki ciddiye binmişti.
Berrin hanım çırpınıyordu dakikalar hızla geçiyordu
imralı.....
Oniki ayrı hücredeki idam sanıkları birbirine seslenerek kimin idam edildiğini öğrenmeye çalışıyorlardı.
Öğlene doğru komutan Tarık Güryay,hepsini bir odada topladı,idam edilmekten kurtulduklarını,cezalarının müebbet hapse çevrildiğini söyledi ve odadan çıktı.
Odada çıt çıkmıyordu.sessizliği celalbayar bozdu :"arkadaşlar aramızdan kim var kim yok?
Fatin Rüştü ve Hasan Polatkan ın olmadığını anladılar.
Birden nasıl bir sondan kurtulduklarını anlayan bazıları hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.Celal Bayar metenetlerini korumalarını söyledi.Hapishanede uzunsüre kalmayacaklarını belirterek,herkese moral vermeye çalıştı.Ama yılların komitacısı bile bu konuşmayı yaperken titiremesine engel olamadı.
Yassıada...
Hücresinde yatmakta olan Adnan Menderesi imralıdan gelen komutan Tarık Güryay ve yanında getirdiği Edhem Menderes ziyeraret etti.
Adnan Menderes,kurtulursa çakırbeyli çiftliğine gidip çine çayının kenerında bulunan söğüt ağaçlarının altında oturacağını ve birdaha siyasetle uğraşmayacağını söyledi.
Adnen Menderesin son gördüğü yakını Edhem Menderes oalcaktı...İkiside adamlardan haberdar değildi.
Anılardan bahsetmeye başladılar.Sıcak sohbeti komutan tarık güryay bozdu.Tedavisi için deniz hastanesine götürülecekti,bu nedenle hemen hazırlanmalıydı.Edhem Menderesin yardımıyla hazırlandı.
Yassı adadan ayrılırken komutan Güryay a bir ricada bulundu :
"Berrin hanımdan gelen mektupları hastaneye iletirmisiniz"
Hücum bota bindi.yanında askerler vardı.bu botun yaklaşık birbuçuk mil ardından diğer hucum botlar geliyordu.
başsavcı Altay egesel bu motorun içindeydi.
Hucum bot imralıya geldi.Adnan Menderes deniz hastanesine gidilmeyeceğin anlamıştı.İdam edileceği aklına gelmişmiydi.Belki,ama yasa gereği idamlarının hapishanede sabaha karşı yapılması gerekiyordu.İhtilal gücünü yasalardan almıyordu.Birgün önce zorlu ve polatkan ın bulunduğu odaya alınmıştı.Hüküm yüzüne karşı okundu."Bugün ayın kaçı diye sordu"17 eylül pazar dediler.Kendisiyle beraber kimlerin hükümlerinin tsdik edildiğini sordu.Savcı Egesel önce tereddütte kaldı.Sonra öğrenince ne olacak adnan bey dedi.Menderesin yüzünde buruk bir tebessüm vardı.Öğrensem ne olur diye yenıt verdi.Savcı egesel Zorlu ve Polatkan dedi.Konuşmadı hiç bir şey sölemedi... kapının kenerında bir koltuğa oturdu.Elleri kelepçelendi.Yakasına hüviyetide asıldı.Fotoğrafı çekildi.
Usul gereği arzusu olup olmadığı soruldu.Sigara istedi.yenice sigarası tiryakiliği vardı.Bir adet yenice sigarası verildi.
Dini telkin için hocalar karşı odada hazır bulundu.Hocayla tek başına kalmak istedi ama yasalar buna izin vermiyordu.bunun üzerine hocayla heyetin huzurunda yan yana geldi,ama dini telkin istemedi.Tövbe duasına katıldı.Hocanın ağır ağır sıraladığı kelimeleri tekrarladı.duanın ardından son sözleri"hayata veda etmek üzere olduğum şu anada devletime ve milletime ebedi saadetler dilerim.Bu anda karım ve çocuklarımı şefkatle anıyorum.Hepinize çok teşekkür edrim.Vazifenizi yaptınızve zahmet ettiniz."
İnfazın yapılacağı bahçe 150 metre ilerdeydi.kapıdan çıkarken savcı Egesele döndü"hiç küskün değilim dedi.
Dışarıda yağmur başlamıştı.Yanında iki gardiyan vardı.yolun iki yanınan yirmişer adım arayla askerler dizilmişiti.Yol arnavut kaldırımıydı.Yavaş adımlarla ilerliyordu .Başı öne eğikti.
Yolun dönemecinde başını kaldırdı ve idam sehbesıyla krşılaştı bir an durdu ve bakı.
Saat 13:30 du
Doktar Nazım ve Fatin rüştüden sonra Evliyazadelerin bir damadı daha idam sehbasında can vermişti
Bu Evliyazadelerin yaşayacağı en yazıkki son acı olmayacaktı.
KAYNAK
Doğan Kitap
Efendi
Soner Yalçın
