Uzunefe
Altın Üye
- Katılım
- 22 Haz 2005
- Mesajlar
- 13,353
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Adem (a.s)’in uğradığı ağır ibtiladan dolayı ağlamasının şiddetlenmesi ve meleklerinde onun ağlamasından ağlaşmaları ve tasasından tasalanmaları üzerine;
Yüce Allah Adem (a.s)’a;
“Arşımın alt hizasında benim bir haremim (yasak bölgem) var. Sen hemen git ve oraya benim için bir beyt (ma’bed) yap! Meleklerimin arşımı tavaf ettiklerini gördüğün gibi sen de orayı tavaf et! Ve beni zikret! Orada senin duanı ve bana itaatta bulunan çocuklarının dualarını kabul edeceğim”; diye vahyetti ve Mekke’ye gitmesini ona emretti.
Adem (a.s);
- Ey rabbim! Bu benim için nasıl mümkün olur. Ben buna ne güç yetirebilir ne de oraya varmaya yol bulabilirim; dedi.
Yüce Allah’ın gönderdiği bir melek kılavuz olup onu Mekke’ye doğru götürdü. Giderken uçsuz bucaksız çöller ve ovalar onun için dürüldü. Geçeceği her yer çöl, çukurlar ister su ister deniz çukurları olsun onun için dürülüp bir adımda atlanır geçilir oldu. Mekke’ye varıncaya kadar yerden her nereye ayak bastı her nerede konakladıysa orası bir bereketli yer oldu.
Adem (a.s) yolda ne zaman bir bahçeye rastlayıp bahçenin yeri hoşuna gitse meleğe; - Bizi şuraya kondursan demekte;
Melekte;
- Senin konacağın yerin var! diye cevap vermekte idi.
Nihayet Mekke’ye gelip eriştiler. Cebrail (a.s) kanadını yerin dibindeki berk ve sabit kesimine kadar kaldırıp Kâbe’nin yerini açtı. Meleklerde otuz kişinin kaldıramayacağı ağır kayaları temellere bıraktılar. Adem (a.s) Kâbe’yi beş dağdan :
1) Tur-i Seyna
2) Tur-i Zeytun (Zeyta)
3) Lübnan
4) Cudi
5) Hira dağlarından getirilen taşlarla yaptı.
Kâbe’nin yeryüzüne çıkıncaya kadar temellerini, Hira dağından getirilen taşlarla yaptı. Kâbe’nin yapılma işi bitince Cebrail (a.s) Adem (a.s)’ı Arafat’a götürdü. Halkın bugün yapmakta oldukları hac amellerinin hepsini ona gösterdi.
Adem (a.s) Hz. Havva’yı, Hz. Havva da Adem (a.s)’ı arıyordu. Nihayet Arafat’ta buluştular. Orada birbirlerini görüp tanıdılar,
Müzdelife de birleştiler ve bundan dolayı oralara Arafat, Cemi’ ve Müzdelife isimleri verildi.
Cebrail (a.s)’in İbrahim (a.s)’a hac amellerini birer, birer gösterip öğrendin mi? diye tekrar, tekrar sorarak onun da evet dediği ve bunun için Arafat’a, Arafat denildiği de rivayet edilir.
Cebrail (a.s) Adem (a.s)’ı Mekke’ye getirdi. Adem (a.s) Kâbe’yi yedi kere tavaf etti. Adem (a.s) Kâbe’yi yedi kere tavaf ettiği sırada veya Me’zemeyn’de meleklerle karşılaştı. Melekler Adem (a.s)’ı tebrik ettiler ve;
- Biz bu beyti senden iki bin yıl önce tavaf ve hac etmişizdir; dediler.
Adem (a.s) onlara;
- Siz tavaf ederken ne derdiniz? diye sordu.
Melekler;
- Sübhanallahi velhamdülillahi velâ ilahe illallahu vallahu ekber derdik; dediler.
Adem (a.s) buna “la havle vela kuvvete illa billah” cümlesini ekledi. Bunun üzerine melekler tavafta bu cümleyi ekleyerek okumaya başladılar.
Adem (a.s) hac amellerini yerine getirdiği zaman;
- Ey Rabbim her amel sahibi için bir ecir olur; dedi.
Yüce Allah;
- Ey Adem senin içinde vardır. Ben seni bağışladım. Senin zürriyetine gelince onlardan bu beyte günahıyla gelen kimsenin günahını da bağışlayacağım, buyurdu.
Adem (a.s)’in tövbesi de bir cuma günü kabul olunmuştur.
Adem (a.s) Havva (a.s) ile Hindistan’a döndü. Gecelerinde ve gündüzlerinde bir mağarayı barınak edindiler. Adem (a.s) Hindistan’dan yaya olarak gelip Kâbe’yi kırk veya yetmiş kere hac etmiştir.
Rivayete göre Adem (a.s) şeytanın şerrinden korkarak Allah (c.c)’a sığınınca Yüce Allah ona koruyucu melekler göndermiş ve bu melekler Mekke’yi her tarafından kuşatmışlardı. Melekler Mekke’nin çevresinde nerelerde durmuşlarsa oralar Mekke’nin Harem sınırı olmuştur.
Yüce Allah Adem (a.s)’a;
“Arşımın alt hizasında benim bir haremim (yasak bölgem) var. Sen hemen git ve oraya benim için bir beyt (ma’bed) yap! Meleklerimin arşımı tavaf ettiklerini gördüğün gibi sen de orayı tavaf et! Ve beni zikret! Orada senin duanı ve bana itaatta bulunan çocuklarının dualarını kabul edeceğim”; diye vahyetti ve Mekke’ye gitmesini ona emretti.
Adem (a.s);
- Ey rabbim! Bu benim için nasıl mümkün olur. Ben buna ne güç yetirebilir ne de oraya varmaya yol bulabilirim; dedi.
Yüce Allah’ın gönderdiği bir melek kılavuz olup onu Mekke’ye doğru götürdü. Giderken uçsuz bucaksız çöller ve ovalar onun için dürüldü. Geçeceği her yer çöl, çukurlar ister su ister deniz çukurları olsun onun için dürülüp bir adımda atlanır geçilir oldu. Mekke’ye varıncaya kadar yerden her nereye ayak bastı her nerede konakladıysa orası bir bereketli yer oldu.
Adem (a.s) yolda ne zaman bir bahçeye rastlayıp bahçenin yeri hoşuna gitse meleğe; - Bizi şuraya kondursan demekte;
Melekte;
- Senin konacağın yerin var! diye cevap vermekte idi.
Nihayet Mekke’ye gelip eriştiler. Cebrail (a.s) kanadını yerin dibindeki berk ve sabit kesimine kadar kaldırıp Kâbe’nin yerini açtı. Meleklerde otuz kişinin kaldıramayacağı ağır kayaları temellere bıraktılar. Adem (a.s) Kâbe’yi beş dağdan :
1) Tur-i Seyna
2) Tur-i Zeytun (Zeyta)
3) Lübnan
4) Cudi
5) Hira dağlarından getirilen taşlarla yaptı.
Kâbe’nin yeryüzüne çıkıncaya kadar temellerini, Hira dağından getirilen taşlarla yaptı. Kâbe’nin yapılma işi bitince Cebrail (a.s) Adem (a.s)’ı Arafat’a götürdü. Halkın bugün yapmakta oldukları hac amellerinin hepsini ona gösterdi.
Adem (a.s) Hz. Havva’yı, Hz. Havva da Adem (a.s)’ı arıyordu. Nihayet Arafat’ta buluştular. Orada birbirlerini görüp tanıdılar,
Müzdelife de birleştiler ve bundan dolayı oralara Arafat, Cemi’ ve Müzdelife isimleri verildi.
Cebrail (a.s)’in İbrahim (a.s)’a hac amellerini birer, birer gösterip öğrendin mi? diye tekrar, tekrar sorarak onun da evet dediği ve bunun için Arafat’a, Arafat denildiği de rivayet edilir.
Cebrail (a.s) Adem (a.s)’ı Mekke’ye getirdi. Adem (a.s) Kâbe’yi yedi kere tavaf etti. Adem (a.s) Kâbe’yi yedi kere tavaf ettiği sırada veya Me’zemeyn’de meleklerle karşılaştı. Melekler Adem (a.s)’ı tebrik ettiler ve;
- Biz bu beyti senden iki bin yıl önce tavaf ve hac etmişizdir; dediler.
Adem (a.s) onlara;
- Siz tavaf ederken ne derdiniz? diye sordu.
Melekler;
- Sübhanallahi velhamdülillahi velâ ilahe illallahu vallahu ekber derdik; dediler.
Adem (a.s) buna “la havle vela kuvvete illa billah” cümlesini ekledi. Bunun üzerine melekler tavafta bu cümleyi ekleyerek okumaya başladılar.
Adem (a.s) hac amellerini yerine getirdiği zaman;
- Ey Rabbim her amel sahibi için bir ecir olur; dedi.
Yüce Allah;
- Ey Adem senin içinde vardır. Ben seni bağışladım. Senin zürriyetine gelince onlardan bu beyte günahıyla gelen kimsenin günahını da bağışlayacağım, buyurdu.
Adem (a.s)’in tövbesi de bir cuma günü kabul olunmuştur.
Adem (a.s) Havva (a.s) ile Hindistan’a döndü. Gecelerinde ve gündüzlerinde bir mağarayı barınak edindiler. Adem (a.s) Hindistan’dan yaya olarak gelip Kâbe’yi kırk veya yetmiş kere hac etmiştir.
Rivayete göre Adem (a.s) şeytanın şerrinden korkarak Allah (c.c)’a sığınınca Yüce Allah ona koruyucu melekler göndermiş ve bu melekler Mekke’yi her tarafından kuşatmışlardı. Melekler Mekke’nin çevresinde nerelerde durmuşlarsa oralar Mekke’nin Harem sınırı olmuştur.