Adını doğru koyalım

Vtnsvr

New member
Oktay EKŞİ
[email protected]

Adını doğru koyalım

ŞİMDİ bozulan fiyakamızı düzeltmek için ne dersek diyelim. Askerimizin çok başarılı bir şekilde yürüttüğü operasyonu, diplomatik alanda yine yüzümüze gözümüze bulaştırdık.

Ertuğrul Özkök buna dün, "Çok başarılı bir askeri harekát, bir diplomatik ric’ate (geri çekilmeye) döndü" diyordu.

Bize kalırsa Özkök yumuşak bir deyim kullanmış. Bunun adı "ric’at" değil aşağılanma yani "zillet"tir.

Nitekim dikkatli bir okuyucumuz uyardı:

ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Türkiye’nin duymaktan hiç hazzetmeyeceği;

"En önemli şey Türk ve Irak hükümetleri ile Kürdistan hükümeti (also the government of Kurdistan) arasında, niyetleri, kaygıları, planları ve faaliyetleri konusundaki diyalogdur" şeklindeki sözleri söylemeye daha 24 Şubat günü Avustralya’nın başkenti Canberra’da başlamıştı.

ABD Savunma Bakanı’nın, Barzani yönetiminden "Kürdistan Hükümeti" olarak söz etmesi sizce normal mi?

Bay Gates’e göre, "Bu diyalogda herkes kendine düşeni yapmalı" imiş. Devam ediyor:

"Türkler, biz (ABD), bölgesel Türk hükümeti (The Turkish regional government), Irak hükümeti... Temel, husus yakın iletişim ve işbirliğiyle diyaloğu da içeren şekilde Irak egemenliğine saygıdır."

Bu sözlerin ne anlama geldiğini, özellikle "bölgesel Türk hükümeti" deyimiyle neyi kastettiğini herhalde Canberra’daki büyükelçiliğimiz sayesinde haberdar olan Dışişlerimiz veya Başbakanımız veya kendisini büyük bir coşku ile ağırlayan Cumhurbaşkanı, Bay Gates’e sormuşlardır.

Sorarken eminiz "Siz Saddam’a karşı Mart 2003 harekátını başlatır ve sürdürürken Bağdat hükümetiyle diyalog mu kurmuştunuz?" gibi bir cümle de kullanmışlardır.

Bay Gates biliyorsunuz sonra Hindistan’a geçti. Orada yani Yeni Delhi’de, Irak’ın kuzeyine girerek PKK’ya ağır bir ders veren Silahlı Kuvvetlerimizin harekátından söz ederken de ilginç bir dil kullandı. Örneğin, Başkan Bush ve Dışişleri Bakanı Rice’ın defalarca "terör örgütü" dediği PKK’dan ve onun silahlı katillerinden söz ederken, "Kürt PKK savaşçıları" dedi. "PKK’nın Irak’ın kuzeyinde faaliyette bulunan milliyetçi bir Kürt silahlı grubu" olduğunu ifade etti.

Bizim basına yansımayan bu bilgileri, basına yansıyanlarla birleştirince, geçen gün "PKK’ya işbirliğini" göz önünde tutarak, "ABD’nin samimiyetinden emin olmaya başladığını" söyleyen Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın da biraz acele hüküm verdiği anlaşılıyor.

Nitekim Gates, Canberra’dan nispeten yumuşak bir üslupla başlayan uyarılarını Türkiye’ye yaklaştıkça sertleştirmiş ve nihayet "Operasyonun bir ya da iki hafta içinde bitmesini" açıkça talep etmişti.

Türkiye’den ayrılırken kendisine "Türkler mesajınızı aldı mı?" diye soran bir gazeteciye de, "Dört kere söyledim. Herhalde anlamışlardır" gibi kaba bir yanıt vermişti.

Biz işte bütün bunlardan sonra çektik askerimizi... Buna isterseniz siz "zillet" demeyin.
 

VolkaN

Altın Üye
zaten ne geldiyse bu diplomasiden geldi basımıza cephede kazan masada ver
 

Vtnsvr

New member
DİPLOMASİ GÜNDEMİ
[email protected] 1 Mart 2008

Get out (Of Iraq)


Yukarıdaki İngilizce başlığı, AYŞE rumuzuyla gerçek gündem haberlerine sıkça yorum yazan okuyucumuz tercüme edecektir. Ancak çıkmak, çıkarmak gibi anlamları olmasına karşın ABD’de –özellikle de Kasımpaşa’ya benzeyen Texas’ta- bu ifadenin “çek git”, “defol” gibi anlamları olduğunu Hollywood filmlerinden biliriz.

Ben sadece bu sözcüğün ABD Başkanı George W. Bush’un son basın toplantısında Türkiye’ye hitaben söylendiğini anımsatmak istiyorum.

ABD Savunma Başkanı Robert Gates 28 Şubat günü Türkiye’deyken bütün görüşmelerinde (Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı) ‘Biran önce çıkın’ mesajı verdi. Bu mesaja parantez içinde sıraladığımız makamlarda oturanlarının tamamı “gerektiğinde çıkacağız” yanıtını verdi. Ya da basına öyle yansıtıldığı için biz “yanıtını verdiklerini sanıyoruz”…

Ardından, aynı gün ABD’de sabah olduğunda (Türkiye’de saat akşam 5 iken Washington’da öğleden önce 11.00) Bush basın toplantısı düzenledi.

Şimdi basın toplantısındaki sorular ve Bush’un cevaplarının özetine bir bakalım (Tamamının ingilizce metni
http://www.whitehouse.gov/news/releases/2008/02/20080228-2.html adresinden sağlanabilir):

Soru: Sayın Başkan, Türkiye’nin Kuzey Irak’a karadan saldırısı(taarruzu) bir haftasını doldurdu ve görünüşe göre sonu gelmiyor. Türkiye’nin bu saldırıyı(taarruzu), baskını ne kadar çabuk bitirmesini bekliyorsunuz? Ve Bölgenin istikrarsızlaşmasıyla sonuçlanacak bir uzun süreli konuşlanmayla ilgi bir kaygı duyuyor musunuz?

BUSH: Birkaç nokta var. Bir, Türkler, Amerikalılar, ve Iraklılar, Iraklı Kürtler dahil, PKK’yı ortak düşman olarak görüyor. İkinci olarak, Kuzey Irak’ın masum insanları öldürenler için (PKK’yı kastediyor) kurtarılmış bölgesi olması kimsenin çıkarına değildir. Bir başka nokta da Kuzey Irak’ta -Kürdistan’da- sözünü ettiklerinin dışyında özel kuvvetler var. Yani bir varlık var. Ve bir süredir bir varlık sürüyor.
Üçüncü olarak, saldırının sınırlı ve doğal olarak geçici olması konusunda Gates (Savunma Bakanı) ile güçlü bir şekilde hemfikirim. Başka bir değişle uzun süreli olmamalı. Türkler hızlıca hareket edip, amaçlarına ulaşıp terketmeliler (get out sözü burada kullanılıyor)

Soru: Ne kadar hızlı, çıkmaları mı gerekiyor
BUSH: Bilirsin, mümkün olduğu kadar çabuk.
Soru: Günler ya da haftalar mı?
BUSH: Mümkün olduğunca...
Dikkatinizi çekerim. Başkan Bush, „leave“ gibi masum fiiller kullanmıyor. Doğrudan „get out“ diyor.
Ve bu açıklamadan bir gün sonra, Türk silahlı kuvvetleri Kuzey Irak’tan çekiliyor.
29 Şubat günü, TSK’nın çekildiğinin Irak’tan çekilmesinin yarattığı hayal kırıklığını sokaklarda gördük. İnsanların sohbetlerinden kulak misafiri olduk.

Kimse savaş çığırtkanı olduğu için yaşamıyordu bu hayal kırıklığını. Herkes aynı soruyu soruyordu:
“ABD istediği için çıkmadığımızı nasıl kanıtlayacaklar...“

Güzel bir soru...

Bir sürü soruyla sürdürülebilir.

Madem Büyükanıt’ın dediği gibi çıkılacağı Gates’in ziyareti öncesinde biliniyordu, planlanmıştı;
- O zaman neden Başbakan Cuma günü(29 Şubat) saat 21.00’de yayınlanması için Çarşamba günü (27 Şubat) çektiği icraatın içinden programında „Harekat kararlılıkla sürüyor“ deme ihtiyacı duydu ve bu ifadeyi Cuma günü askeri danışmanı ile görüştükten sonra „Askerler karar verdi“ diye değiştirdi(Bunun suçunu muhtemelen bir danışmana yıkıp kurtulmaya çalışırlar).

- O zaman neden Genelkurmay 27 Şubat’taki açıklamasında birliklerin „takviye“, „ikmal“ ve „bütünleme“ yaptığını duyurdu. Bir gün sonra çekilecek birliklerin takviye edilmesi hangi strateji ve taktikle açıklanabilir ki...

- O zaman, neden NTV’nin bütün güvenilirliğine rağmen „operasyon bitti“ haberlerine kimse inanmadı, inanmak istemedi. Diplomatlar, bakanlar gazetecilere isimleriyle yazılmasına karşı çıkarakaberin gerçek olamadığı bilgisini verdi. Aralarında milletvekilleri, AKP yöneticileri, hatta TBMM başkanı bile neden değerlendirme yapmak için resmi açıklama bekledi?

- O zaman neden PKK destekçileri bile Genelkurmay resmi açıklama yapana dek kendi yayın organlarında, „hemen sevinmeyelim, taktik olabilir“ tarzı yorumlar yaptı?

Bu soruları ardı ardına sorup, yaşanan büyük hayal kırıklığına katkıda bulunmayı kimse istemez. Çünkü, sormaya devam edince insanın aklına gencecik yaşlarında şehit düşen yiğit insanlarla, düşen helikopterle, PKK’nın Zap kampıyla ilgili daha tehlikeli sorular geliyor;

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Türk ulusunun gönlündeki, yüreğindeki sarsılmaz yeri bu soruların sorulmasının önüne geçecektir. Ancak „ABD istedi, Türkiye çekildi“ imajını temizlemek, vicdanlarda 21 Şubat’ta başlayıp 29 Şubat’ta biten, 27 kahramanın şehit olmasıyla sonuçlanan bu operasyonun muhasebesi sürecektir. Sadece vicdanlarda değil, PKK sığınaklarının kapısına kadar gidip, tam ele geçirecekken „dönün“ emri alan subayların akıllarında da soru işaretleri yaratacaktır.
Yazacak çok şey var ama insanın yüreği varmıyor.
Operasyonun hedefine ulaşıldığı için bitirildiği açıklandı ama bu hedefin ne olduğu açıklanmadı. Bütün Türk Ulusu pazartesi yapılacak Genelkurmay brifinginden ikna edici sonuçlar bekleyecektir.
Beklerken de şunu düşünecektir;
Operasyon direktifini vermekle övünen hükümet, operasyon zamansız bitirilince „TSK bitirdi“ açıklamasıyla topu Genelkurmay’a attı.

Acaba, gelinen durum Kuzey Irak operasyonuyla paralel süren türban operasyonu da olumsuz etkiler mi?
 

siezma

Banned
Ya arkadaşlar konuyla direk alakalı değil ama böyle bir Türkiyede çocuk dünyaya getirilir mi? Bizden sonrakiler yani ben 27 yaşındayım benim çocuklarım ve torunlarım nasıl bir Türkiyede yaşayacak. Kimbilir belki o zamana kadar Bölgesel Türk Devleti olacak.

1900 lü yılların başında yaşamak daha mantıklı geliyor bana. Niye mi? Çünkü o zamanlar düşmanlarımızı herkes görüyordu. Ve onlardan emir de almıyorduk. Biz ki bütün batı medeniyetlerine ve sebeb-i hikmeti bilinmeyen anzaklarla mücadele ediyorduk. Arada çorbaya tuz misali yunanlar geliyordu şamaroğlanı gibi tokatlayıp denize döküyorduk. Yaw arkadaşlar doğuda denizde yok biz bu pkk lı p.çleri nereye dökecez. Bunun da cevabını ben veriyim. Tükürerek bir deniz yapcaz doğuda ve bu pkk leşlerini oraya dökecez :) şaka bi yana ne olacak diyemiyorum aslında demek istemiyorum.

Naapsak da uyandırsak bu milleti, kuvayi milliye yeniden doğmalı. Hemde müthiş doğmalı. Vahdettinin rolünü iyi oynayan biri var nasılsa. Ama şimdi bize bir tane Atatürk lazım. İngiliz bir komutanın dediklerini aktarıyorum : 'Dünyaya her yüzyılda bir dahi gelir, bu da ne yazıkki Türklere geldi' burada sözü edilen Atatürktür. Ve biz şanslıyız ki Atatürkten sonra 1 yüzyıl geçti. Yani hala şansımız var....
 

ikRa

Banned
avuç kadar sırpLar biLe
Kosovanın bağımsızLığını tanıdıLar diye
bütün konsoLosLukLarı bütün sokakLarı ateşe verdiLer
AdamLar oLmayan bir köpek sürüsünü kürdistan diye tanımLıyor tanıdığını ifade ediyor
Sesimiz çıkmıyor..
Hakkımızda hayırLısı ne kadar vurdumduymaz insanLar oLduk..!
 

siezma

Banned
DİPLOMASİ KARŞILIKLI OYNANAN BİR SATRANÇTIR....

Sizce bütün bu olaylar bir kürdistan devleti oluşumuna doğru gitmiyormu? Yarın birgün amerika demiycek mi bize kosovayı tanıdık, rusya niye tanıdın diycek, arada karadağ çıkacak hani şu azerbaycan ile ermenistan arasında olan yer. sonra biyerden kürdistan çıkacak.

SİZCE BİZİM ORDUMUZA ORDAN ÇIKIN DEDİĞİ GÜNÜ ÇIKARTAN amerika KÜRDİSTANI TANIYORUM DEDİĞİNDE TAYYYİPPP BİRŞEY DİYEBİLECEK Mİ? ORDUYU IRAKTAN ÇIKARAN BÜYÜKANIT BİŞEY DİYEBİLECEK Mİ?

SORARIM SİZE:------------------------
 

HTML

Üst