VolkaN
Altın Üye
- Katılım
- 28 Haz 2007
- Mesajlar
- 8,232
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
AB'ye sert çıktı: 'Ama, ancak' sözünden bıktık
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsveç-Türk İş Forumu'nda yaptığı açıklamada "Avrupa Birliği (AB)'ye almayacaksanız söyleyin, başımızın çaresine bakalım" dedi
Üst düzey iç çevreleri temsilcileri ile bir araya gelen Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk-İsveç İş Konseyi ve İsveç Ticaret Konseyi'nin (Exportradet) ev sahipliğini yaptığı, Stockholm'de gerçekleşen Türk-İsveç İş Forumuna konuşmacı olarak katıldı.
Kendisine daha önce sorulan "AB üyeliği sürecinde sabrınız nereye kadar?" şeklindeki bir soruya atıfta bulunan Erdoğan, "Sabrın sonu selamettir dedik. Biz kriterleri yerine getiriyoruz ama diyorum, kuralları ortasında değiştirmeyin. Siyasi engeller koymayın önümüze. Son 10 yılda ve özellikle son 5 yılda Türkiye'nin çalışmaları ivme kazanmıştır. Türkiye bir aday ülke değil, artık tam üyelik için müzakere yapan bir ülke konumunda" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, AB ülkelerinden bazılarının Türkiye'ye farklı üyelik tanıma fikrini "Maç içinde kural değiştirmek" olarak niteledi. Erdoğan, "Böyle olursa gülerler adama. Hiçbir zaman siyasi tarih affetmez. Siyasette dürüstlük esas olmalıdır. Golü eninde sonunda siz yersiniz. Biz bu konuda dürüst davranıyoruz. Biz 45 yıl önce AB'ye girmek istediğimizi belirtmişsiz. AB'nin de Türkiye gibi bir ülkeye ihtiyacı var. Bundan sonra karar vermesi gereken ülke ya da ülkeler varsa bu AB'dir" sözlerini sarf etti.
AB'nin Türkiye'yi oyalamamasını isteyen Erdoğan, "İstemiyorlarsa biz Türkiye'yi istemiyoruz desinler. Bundan da memnun oluruz. Başımızn çaresine bakarız. Önümüze konulan program neyse biz gereğini yerine getiriyoruz. AB üyeleri 27 ülke arasında, bizim çok gerimizde olduğu halde üye yapılan ülkeler var. Kopenhag kriterleri. Neden? Çünkü kararlar siyasi. Adil davranalım, biz lütuf istemiyoruz. Sadece koydukları kurallara riayet etsinler istiyoruz" şeklinde tepkisini dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, AB'ye yük olmaya değil, yük almaya geleceklerini ifade etti.
-PKK KARARI HATIRLATILDI-
Bu arada programın çıkışında gazeteciler, Terör örgütü PKK ile bu örgütün siyasî kanadı KONGRA - GEL'in Avrupa Birliği terör listesine eklenmesi kararının iptal edildiğini Erdoğan'a bildirdiler. Başbakan ise, kararı gazetecilerden öğrendiğini, konudan haberdar olmadığını aktardı.
Lüksemburg merkezli AB mahkemesi, 2002 yılında PKK'nın terör listesine eklenmesi ve hesaplarının dondurulması kararını iptal etti. Mahkeme, kararın AB yasalarına aykırı olduğuna hükmetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda Avrupa kıtası içinde olmadığı halde Avrupa Birliği üyesi olan ülkeler var. Bunu niye görmüyorsun? Onun için kararını vereceksin. Bu bir coğrafi birlik midir, bir kültürel birlik midir, bir dini birlik midir, yoksa bir siyasi birlik midir?'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Stockholm Ticaret Merkezinde düzenlenen ''Türkiye-İsveç İş Forumu'' toplantısında, İsveçli yatırımcıları Türkiye'ye yatırım yapmaya davet etti.
İsveç'ten Türkiye'ye 2008 yılında yaklaşık 400 bin turistin gelmesinin beklendiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, İsveçliler'in en çok turistik amaçla ziyaret ettikleri ülkenin Türkiye olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, ''Medeniyetler İttifakı'' konusundaki çalışmalara da değinerek, şunları söyledi:
''Bu sürece yönelik olarak Medeniyetler İttifakının adresi AB olsun istiyoruz. Tabii bunu başarabilmek için, farklı medeniyetlerin bir arada olduğu bir AB'nin olabilmesi için, her şeyden önce halkının yüzde 99'u Müslüman olan bir Türkiye AB'yi zenginleştirecek, daha güçlü kılacak, 1.5 milyarlık İslam dünyası ile Batı dünyasını bir araya getirecek fırsattır. Çünkü İslam dünyası da Türkiye'nin AB'ye girmesini yürekten destekliyor, bekliyor. Türkiye buraya girebilecek mi, giremeyecek mi? Acaba burada bir bariyer oluşturulacak mı, oluşturulmayacak mı, bunu bekliyorlar. Bu, katılımcılığın da çoğulculuğun da aynı zamanda ifadesi olmuş olacak. Bu, AB'nin küresel bir oyuncu olma amacına da hizmet edecektir.''
Başbakan Erdoğan, AB ile Türkiye arasındaki müzakere sürecinde fasıllar üzerinde çalışmaların sürdüğünü hatırlatarak, 2009 yılının ikinci yarısında AB dönem başkanlığını İsveç'in alacağını, İsveç'in dönem başkanlığının bu sürece çok daha farklı bir hız kazandıracağını söyledi.
''Doğrusu Türkiye'nin AB'ye yük olmaya değil, yük almaya gittiğini ifade etmek isterim'' diyen Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye katkısının sayılamayacak kadar çok olduğunu söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
''Fakat Türkiye'nin harita içerisinde yerini bilmeyenler de var. Bizim ülkemizin İstanbul'un bir kısmı da içinde olmak üzere Trakya bölgesi Avrupa'dadır. Avrupa Asya'ya bizimle açılır, son kapıdır. Aynı zamanda Asya'nın son kapısı bizim topraklarımızdadır. Fakat şu anda Avrupa kıtası içinde olmadığı halde Avrupa Birliği üyesi olan ülkeler var. Bunu niye görmüyorsun? Onun için kararını vereceksin. Bu bir coğrafi birlik midir, bir kültürel birlik midir, bir dini birlik midir, yoksa bir siyasi birlik midir? Biz diyoruz ki, bu siyasi, sosyal, ekonomik bir birliktir. Bizim burada anladığımız, zaten bununla kucaklayıcı bir yapıya kavuşabilirsiniz. Aksi takdirde kucaklayıcı bir yapıya kavuşamazsınız. Şu anda zaten coğrafi noktada bu adımları atmışsınız. Demek ki AB'yi coğrafi olarak artık tanımlayamazsınız. Niye? Güney Kıbrıs'ı almak suretiyle, Malta'yı almak suretiyle zaten bunları ortaya koymuşsunuz. Ama daha sonra 'Ben bunda hata ettim' diyorsunuz. O zaman bu hatayı yapmışsanız, bundan sonrasını bu hataları devam ettirerek değil, düzelterek devam ettireceksiniz.''
ÖZELLEŞTİRME
Başbakan Erdoğan, ekonomide sağladıkları başarının temelinde mali disiplin, siyasi ve ekonomik istikrar ve özel sektörün etkinliğinin artmasının yattığını belirterek, ''Bildiğiniz gibi özelleştirme projelerinde çok yoğun bir çalışmamız var. Öyle zannediyorum ki kısa bir süre içerisinde bu program sona erdirilecektir. Çünkü özelleştirmeye yönelik olarak da çok fazla bir şey artık kalmadı. Böyle bir konuma geliyoruz'' dedi.
Erdoğan, Irak-Yumurtalık petrol boru hattından günlük 500 bin varil petrol sevk edildiğini belirterek, bu kapasitenin 1 milyon varile çıkarılmaya müsait olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin turizm konusundaki atılımlarına da değinen Erdoğan, Türkiye'nin 2023 yılına kadar turizm geliri bakımından dünyanın ilk beş ülkesi arasında girmesinin hedeflendiğini bildirdi.
Başbakan Erdoğan'a konuşmasının ardından bir plaket verildi.
KAYNAK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsveç-Türk İş Forumu'nda yaptığı açıklamada "Avrupa Birliği (AB)'ye almayacaksanız söyleyin, başımızın çaresine bakalım" dedi
Üst düzey iç çevreleri temsilcileri ile bir araya gelen Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk-İsveç İş Konseyi ve İsveç Ticaret Konseyi'nin (Exportradet) ev sahipliğini yaptığı, Stockholm'de gerçekleşen Türk-İsveç İş Forumuna konuşmacı olarak katıldı.
Kendisine daha önce sorulan "AB üyeliği sürecinde sabrınız nereye kadar?" şeklindeki bir soruya atıfta bulunan Erdoğan, "Sabrın sonu selamettir dedik. Biz kriterleri yerine getiriyoruz ama diyorum, kuralları ortasında değiştirmeyin. Siyasi engeller koymayın önümüze. Son 10 yılda ve özellikle son 5 yılda Türkiye'nin çalışmaları ivme kazanmıştır. Türkiye bir aday ülke değil, artık tam üyelik için müzakere yapan bir ülke konumunda" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, AB ülkelerinden bazılarının Türkiye'ye farklı üyelik tanıma fikrini "Maç içinde kural değiştirmek" olarak niteledi. Erdoğan, "Böyle olursa gülerler adama. Hiçbir zaman siyasi tarih affetmez. Siyasette dürüstlük esas olmalıdır. Golü eninde sonunda siz yersiniz. Biz bu konuda dürüst davranıyoruz. Biz 45 yıl önce AB'ye girmek istediğimizi belirtmişsiz. AB'nin de Türkiye gibi bir ülkeye ihtiyacı var. Bundan sonra karar vermesi gereken ülke ya da ülkeler varsa bu AB'dir" sözlerini sarf etti.
AB'nin Türkiye'yi oyalamamasını isteyen Erdoğan, "İstemiyorlarsa biz Türkiye'yi istemiyoruz desinler. Bundan da memnun oluruz. Başımızn çaresine bakarız. Önümüze konulan program neyse biz gereğini yerine getiriyoruz. AB üyeleri 27 ülke arasında, bizim çok gerimizde olduğu halde üye yapılan ülkeler var. Kopenhag kriterleri. Neden? Çünkü kararlar siyasi. Adil davranalım, biz lütuf istemiyoruz. Sadece koydukları kurallara riayet etsinler istiyoruz" şeklinde tepkisini dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, AB'ye yük olmaya değil, yük almaya geleceklerini ifade etti.
-PKK KARARI HATIRLATILDI-
Bu arada programın çıkışında gazeteciler, Terör örgütü PKK ile bu örgütün siyasî kanadı KONGRA - GEL'in Avrupa Birliği terör listesine eklenmesi kararının iptal edildiğini Erdoğan'a bildirdiler. Başbakan ise, kararı gazetecilerden öğrendiğini, konudan haberdar olmadığını aktardı.
Lüksemburg merkezli AB mahkemesi, 2002 yılında PKK'nın terör listesine eklenmesi ve hesaplarının dondurulması kararını iptal etti. Mahkeme, kararın AB yasalarına aykırı olduğuna hükmetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu anda Avrupa kıtası içinde olmadığı halde Avrupa Birliği üyesi olan ülkeler var. Bunu niye görmüyorsun? Onun için kararını vereceksin. Bu bir coğrafi birlik midir, bir kültürel birlik midir, bir dini birlik midir, yoksa bir siyasi birlik midir?'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Stockholm Ticaret Merkezinde düzenlenen ''Türkiye-İsveç İş Forumu'' toplantısında, İsveçli yatırımcıları Türkiye'ye yatırım yapmaya davet etti.
İsveç'ten Türkiye'ye 2008 yılında yaklaşık 400 bin turistin gelmesinin beklendiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, İsveçliler'in en çok turistik amaçla ziyaret ettikleri ülkenin Türkiye olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, ''Medeniyetler İttifakı'' konusundaki çalışmalara da değinerek, şunları söyledi:
''Bu sürece yönelik olarak Medeniyetler İttifakının adresi AB olsun istiyoruz. Tabii bunu başarabilmek için, farklı medeniyetlerin bir arada olduğu bir AB'nin olabilmesi için, her şeyden önce halkının yüzde 99'u Müslüman olan bir Türkiye AB'yi zenginleştirecek, daha güçlü kılacak, 1.5 milyarlık İslam dünyası ile Batı dünyasını bir araya getirecek fırsattır. Çünkü İslam dünyası da Türkiye'nin AB'ye girmesini yürekten destekliyor, bekliyor. Türkiye buraya girebilecek mi, giremeyecek mi? Acaba burada bir bariyer oluşturulacak mı, oluşturulmayacak mı, bunu bekliyorlar. Bu, katılımcılığın da çoğulculuğun da aynı zamanda ifadesi olmuş olacak. Bu, AB'nin küresel bir oyuncu olma amacına da hizmet edecektir.''
Başbakan Erdoğan, AB ile Türkiye arasındaki müzakere sürecinde fasıllar üzerinde çalışmaların sürdüğünü hatırlatarak, 2009 yılının ikinci yarısında AB dönem başkanlığını İsveç'in alacağını, İsveç'in dönem başkanlığının bu sürece çok daha farklı bir hız kazandıracağını söyledi.
''Doğrusu Türkiye'nin AB'ye yük olmaya değil, yük almaya gittiğini ifade etmek isterim'' diyen Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye katkısının sayılamayacak kadar çok olduğunu söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
''Fakat Türkiye'nin harita içerisinde yerini bilmeyenler de var. Bizim ülkemizin İstanbul'un bir kısmı da içinde olmak üzere Trakya bölgesi Avrupa'dadır. Avrupa Asya'ya bizimle açılır, son kapıdır. Aynı zamanda Asya'nın son kapısı bizim topraklarımızdadır. Fakat şu anda Avrupa kıtası içinde olmadığı halde Avrupa Birliği üyesi olan ülkeler var. Bunu niye görmüyorsun? Onun için kararını vereceksin. Bu bir coğrafi birlik midir, bir kültürel birlik midir, bir dini birlik midir, yoksa bir siyasi birlik midir? Biz diyoruz ki, bu siyasi, sosyal, ekonomik bir birliktir. Bizim burada anladığımız, zaten bununla kucaklayıcı bir yapıya kavuşabilirsiniz. Aksi takdirde kucaklayıcı bir yapıya kavuşamazsınız. Şu anda zaten coğrafi noktada bu adımları atmışsınız. Demek ki AB'yi coğrafi olarak artık tanımlayamazsınız. Niye? Güney Kıbrıs'ı almak suretiyle, Malta'yı almak suretiyle zaten bunları ortaya koymuşsunuz. Ama daha sonra 'Ben bunda hata ettim' diyorsunuz. O zaman bu hatayı yapmışsanız, bundan sonrasını bu hataları devam ettirerek değil, düzelterek devam ettireceksiniz.''
ÖZELLEŞTİRME
Başbakan Erdoğan, ekonomide sağladıkları başarının temelinde mali disiplin, siyasi ve ekonomik istikrar ve özel sektörün etkinliğinin artmasının yattığını belirterek, ''Bildiğiniz gibi özelleştirme projelerinde çok yoğun bir çalışmamız var. Öyle zannediyorum ki kısa bir süre içerisinde bu program sona erdirilecektir. Çünkü özelleştirmeye yönelik olarak da çok fazla bir şey artık kalmadı. Böyle bir konuma geliyoruz'' dedi.
Erdoğan, Irak-Yumurtalık petrol boru hattından günlük 500 bin varil petrol sevk edildiğini belirterek, bu kapasitenin 1 milyon varile çıkarılmaya müsait olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin turizm konusundaki atılımlarına da değinen Erdoğan, Türkiye'nin 2023 yılına kadar turizm geliri bakımından dünyanın ilk beş ülkesi arasında girmesinin hedeflendiğini bildirdi.
Başbakan Erdoğan'a konuşmasının ardından bir plaket verildi.
KAYNAK
ha