ABD ve AKP’nin Düşleri!..

Albayrak

Can Feda
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
4,439
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Aydınlığın karanlıkla savaşından...
ABD’nin bugün gelinen noktada görülebilen nihai hedefi;
* “Bağımsız Kürdistan” haline gelinceye kadar, “Kuzey Irak Yerel Yönetimi”nin güvenlik içinde olmasını sağlamak,
* Türkiye Cumhuriyeti’ni “Türk-İslam Devleti”; geleceğin Bağımsız Kürdistan’ını “Kürt-İslam Devleti” olarak yeniden yapılandırmak,
* “Kürt Devleti”nin kuzey sınırlarını “Güneydoğu Anadolu” topraklarına taşımak,
* Her iki devleti “İslam” ortak paydasında ve bir siyasal yapı içinde buluşturmak,
* Ve böylece bölgede ABD çıkarlarını koruyacak yeni bir yapı oluşturmaktır.
O. Doğu SİLÂHÇIOĞLU
Bugünün dünyasında sahip olduğu “küresel güç” konumunu uzak geleceğe taşımak isteyen ABD’nin Ortadoğu’yla ilgili planları giderek şekillenmeye başladı. “Büyük Ortadoğu Projesi” içinde ABD açısından kilit ülke olarak görünen Türkiye, kendisi için öngörülen rollerle baş başa kaldı!..
ABD’nin “Büyük Ortadoğu” ya ilişkin yaklaşımını Başkan Bush geçmişte şöyle açıklamıştı: “Bizim geleceğimiz ve Büyük Ortadoğu’nun geleceği birbiriyle bağlantılıdır!..”
Türkiye’yi de kapsayan planda ABD için esas olan nokta, bölgede Amerikan çıkarlarını gerçekleştirme yolunda destek sağlayacak bir hükümetin Türkiye’de iktidarda olması ve Ortadoğu’ya ilişkin plan tamamlanıncaya kadar bu hükümetin işbaşında kalmasıydı!..
ABD 11 Eylül 2001 sonrasında, Ortadoğu’da Irak’a karşı icra edilecek askeri harekâtın politik koşullarını oluşturmaya başladı. Bu kapsamda Türkiye’de kendisine yandaş bir hükümetin işbaşında olmasını temin için, 57′nci hükümetin ( Ecevit hükümetinin) sonlandırılmasını sağladı. Irak’ı işgal etmeden önce 2002′de, bugünkü siyasal iktidarı Türkiye’de yönetime taşıdı!..
Yeni durum
ABD önderliğinde başlatılmış olan “I. Körfez Savaşı” na (1991) kadar olan süre içinde Irak, toprak bütünlüğü ve laik yapısıyla egemen bir devlet olarak, Türkiye’nin güvenliği açısından bir tehdit oluşturmuyordu. Bu savaş sonrasında ortaya çıkan gelişmeler ve 2003′te ABD’nin işgaliyle (II. Körfez Savaşı) Irak’ta oluşan 3 parçalı siyasal yapı bu resmi değiştirdi. Türkiye, güney sınırları ötesinde oluşan bir tehlikeyle baş başa kaldı!..
Kuzey Irak’ta ortaya çıkan ve ardında ABD’nin durduğu “Kuzey Irak Yerel Yönetimi” Türkiye’nin ulusal çıkarlarını tehlikeye sokan farklı bir durum yaratmıştı!.. Daha başlangıçta, Türkiye ile Kuzey Irak Yerel Yönetimi arasında bir doku uyuşmazlığı ortaya çıktı. Sorun, temelde Kuzey Irak’ta gelişme alanı bulan “Kürt milliyetçiliği” nden kaynaklanmaktaydı. “Türkiye Cumhuriyeti” nin ve ilerde “Bağımsız Kürdistan” haline getirilecek “Kuzey Irak Yerel Yönetimi” nin aynı coğrafyada birlikte var olmasını planlayan ABD, Ortadoğu’daki çıkarlarına ulaşmak için bu uyuşmazlığı gidermekte kararlıydı. Bu amaçla ” İslami zemin” den yararlanma yoluna gitti. Ülkesinde konuk ettiği tarikat liderlerini görevlendirdi. Hem Türkiye’de hem de Irak’ta dinsel yapılanmaya destek sağladı!.. ABD’ ye göre; her iki ülkede ortak yönleri bulunan yönetimler işbaşında olmalıydı!..
Ne var ki Türkiye’nin kendine özgün koşulları vardı!.. Bu koşullar ABD’yi ve AKP’yi zora sokmaktaydı!..
Sorun öncelikle “Atatürk Cumhuriyeti” nin temel niteliklerinden ve ülkedeki ekonomik güçlüklerden kaynaklanmaktaydı!..
ABD ve AKP’ye göre Türkiye’de “laik devlet yapısı” , “tekil devlet yapısı” ve “ekonomik yaşam baskısı” hükümetin önünde engeller oluşturmaktaydı!.. Bu arada hükümete karşı tavır alan “bazı anayasal kurum ve kuruluşlar” da bir şekilde sorun olmaktan çıkarılmalıydı!.. ABD Türkiye’de hükümetin önündeki engelleri kaldırmanın ve Türk toplumunda direnç oluşturan bu kurum ve kuruluşları etkisiz kılmanın yollarını aramaktaydı!..
ABD’nin tavrı
ABD sonunda bir çıkış noktası yakaladı!.. Zaten uzun zamandır Türkiye’nin “laik” niteliğini “ılımlı İslam” la, “tekil devlet” niteliğini “federasyon” la yok etmeyi planlamaktaydı!… Sonunda, “Siyasal İslam” ı yönetime taşıdı!.. “Bölücü/ayrılıkçı hareket” i siyasallaştırdı!.. “IMF programları” nı askıya aldı!.. Böylece Türkiye’de ABD çıkarları önünde engel oluşturan ve AKP iktidarını tehlikeye sokan; “laik yapı” , “tekil devlet yapısı” ve “ekonomi” nin birer kırılma noktası olmaktan çıkarılması için gerekli adımları attı!..
ABD’nin bu arada bir başka amacı da Türkiye’de “toplumsal muhalefet” i şekillendiren “kamusal muhalefet” i etkisiz kılacak yöntemler oluşturmak; anayasal kurum ve kuruluşlar karşısında hükümeti rahatlatmaktı!.. ABD bunu kısmen de olsa sağlayarak hem kendisinin hem de hükümetin önünü açtı. “Laiklik” ve “bölücü/ayrılıkçı hareket” karşısında tavır alan anayasal kurum ve kuruluşları bir şekilde devreden çıkararak amacına ulaştı!..
Ortak hedefler
ABD’nin bugün gelinen noktada görülebilen nihai hedefi;
- Irak’ın üç parçaya bölünmesiyle ortaya çıkan “Kuzey Irak Yerel Yönetimi” nin gelişimini tamamlayıp “Bağımsız Kürdistan” haline gelinceye kadar geçecek süre içinde güvenlikte olmasını sağlamak,
- Bu hareket tarzıyla eşzamanlı olarak veya daha sonraki bir zamanda, ortak paylaşılan coğrafyada Türkiye Cumhuriyetini “Türk- İslam Devleti” ; Bağımsız Kürdistan’ı “Kürt-İslam Devleti” olarak yeniden yapılandırmak,
-Bu hareketin öncesi ya da sonrasında “Kürt Devleti” nin kuzey sınırlarını “Güneydoğu Anadolu” topraklarına taşımak,
-Daha ileri evrelerde her iki devleti “İslam” ortak paydasında ve bir siyasal yapı içinde buluşturmak,
-Ve böylece bölgede ABD çıkarlarını koruyacak yeni bir yapı oluşturmaktır.
AKP’nin hedefi ise;
- “ABD” ve “AB” nin sağladığı destekle, olabildiğince uzun süre Türkiye’yi yönetmek,
- “Siyasal İslam” ın önünde bir engel oluşturan “anayasal kurum ve kuruluşlar” ı etkisizleştirmek,
- Belli bir programa bağlı olarak Türkiye’nin “anayasal nitelikleri” ni ve “devlet düzeni” ni değiştirmek,
- Ve sonunda, laik ve çağdaş “Atatürk Cumhuriyeti” ni “Türkiye İslam Cumhuriyeti” ne dönüştürmektir!…
Görüldüğü üzere ABD ve AKP’nin hedefleri örtüşmektedir!…
Gelinen nokta
Türkiye’de bugün dogmalarla düşünme yeteneği yok edilmiş beyinlere sahip; ya da yokluktan, yoksulluktan karınlarını doyuramaz hale gelmiş insanların özgür olmayan iradeleriyle şekillenen bir “demokrasi” oyunu oynanmaktadır!..
AKP iktidarda kalabilmek için yaratmış olduğu bu toplumsal yapıdan ve demokrasinin sağladığı olanaklardan sonuna kadar yararlanmaktadır!.. İktidar “siyasal İslam” ı yönetime taşıyarak; laik ve çağdaş cumhuriyeti savunan yurttaşlara; anayasal kurum ve kuruluşlara karşı meydan okumaktadır!..
Türkiye’de söylemlerle bir yere varılamayacağı artık kanıtlanmıştır!..
AKP’yi yönetimden uzaklaştırmaktan başka çıkar yol kalmamıştır!..
ABD’nin ve AKP’nin kuşatması mutlaka kırılmalıdır!..

O. Doğu SİLÂHÇIOĞLU
 
Bizim Elimizin Ulaştığı Yerlere Onların Hayalleri Bile Ulaşamaz !!!!
 
bence hayal ürünü bu yazılar
siz de inanmayın derim ben size
 
Bizim Elimizin Ulaştığı Yerlere Onların Hayalleri Bile Ulaşamaz !!!!

Büyük konuşma diye ben buna derim. :clap:clap:clap

bence hayal ürünü bu yazılar
siz de inanmayın derim ben size

:durdurun:durdurun:durdurun

Keşke öyle olsa,
Ama öyle değilse faturası büyük olur, kimse de bu faturayı ödeyemez.
Fakat onlar faturayı bu topraklarda (Osmanlıya ödettiği gibi) ödetir.
:vur:vur:vur
 
Geri
Üst