ABD toprağı Türk toprağı

Vtnsvr

New member
Yılmaz ÖZDİL


Biz, ABD konsolosluğuna langır lungur giremeyiz, ABD toprağıdır... Amerikalı da, olay var diye, sokağa müdahale edemez, çünkü Türk toprağıdır.

*

Hikáye.

*

Biz, ABD konsolosluğuna langır lungur giremeyiz, ABD toprağıdır... Amerikalı, canı sıkılırsa, sokağa müdahale eder, Türk toprağı Mürk toprağı tanımaz, gıkını bile çıkaramazsın.

*

Gerçek bu.

*

NATO vesilesiyle İzmir’de görev yapan Amerikalılarla büyüdüm. Ayıptır söylemesi, Atatürk Lisesi’nin hemen arkasındaki "high school"la az girmedik birbirimize... O zamanlar, cebinde döviz taşımak yasak, Marlboro yok, sigara diye içinden kütük çıkan Samsun içiyoruz... Faytonculardan "quarter dollar" alıp, Amerikalılara ait hastanenin çamaşırhanesine dalar, makinelerden sigara-çikolata falan indirirdik gizlice... Çok kızarlardı. Polise şikáyet ederlerdi bizi... İlk o zamanlar öğrenmiştim, "Türkiye’deki Amerikan topraklarına giremeyeceğimizi."

*

Sonra gazeteci oldum, çömez muhabirim... Bir gece telsizden anons patladı, Alsancak’ta olay var, fırladım. Gittim adı geçen adrese, polis kaynıyor. Fuhuş baskını olmuş... Kadınları tek tek çıkarıp, minibüse dolduruyorlar. E bakıyorum, ortada erkek yok. N’oluyor demeye kalmadı, Amerikan askeri polisi geldi. Military Police... Evden, dört tane yarma çıkardılar, hepsi Amerikalı, hepsi zurna... Alkolün etkisiyle dağıtmışlar, balkondan şişe atmışlar, itiraz eden komşuyu yumruklamışlar filan... Bizim polislere sırıta sırıta gittiler, İngilizce sinkaf ilave... O gece öğrenmiştim, Türkiye’deki Amerikan topraklarına giremeyeceğimiz gibi, "Türk topraklarına giren Amerikalılara dokunamayacağımızı..."

*

Önceki sene mi ne, İncirlik’te bizim binbaşının suratına basıp, kelepçe takmıştı Amerikalı çavuş...

O gün, bu versiyonu da öğrenmiştik.

*

Savaş gemini vurmuş, kafana çuval geçirmiş, Lübnan’a Afganistan’a bekçi dikmiş, sen hálá merak ediyorsun, "konsolosluğun önüne çıkabilir mi, çıkamaz mı?"
 

64general1

New member
Otomatik Kapı
:
Amerikan Başkonsolosluğu önünde şehit düşen üç genç polis, herkesi yasa boğdu. Hele 21 yaşındaki iki haftalık polis memuruna yanmamak mümkün mü? Bu çocuklar görev uğruna canlarını feda ettiler.

Trafik polisinin kendi görev alanı dışında bir silahlı çatışmaya girmek gibi bir yükümlülüğü var mı, bilmiyorum. Ama, çatışmada şehit olan iki genç polisin, trafik polisi olduğunu biliyorum. Demek ki, çatışmayı görünce silahlarını çekmişler ve ölümü göze alıp baskıncıların oyunlarını bozmuşlar.

Belli ki, güvenlik noktasındaki polisleri öldürüp geldikleri araçla kaçmayı planlayan teröristler, bu direniş yüzünden amaçlarına ulaşamamışlar.

Trafik polisi Osman Dağlı’nın öyküsü inanılır gibi değil: Trafik çekicisinde görevli Dağlı, arkadaşlarının çatışmaya girdiğini fark edince silahını çekiyor, kontrol kulübesine doğru ateş ederek koşuyor. O arada üzerine kurşun yağıyor. Dağlı’nın ateşi sonucu iki terörist vuruluyor. Kendisi de yaralanıyor.

Çatışma anı... Mermiler havada uçuşuyor. Saniyeler içinde hayatta kalma ve tehlikeyi önleme zorunluluğu. Dile kolay... Yaralı polis memuru Dağlı, teröristlere yardım gelebileceğini düşünüyor ve konsolosluk binasına girmek istiyor. Ama ne mümkün!..

Meğerse kale gibi korunan, en modern güvenlik cihaz ve sistemleriyle donatılmış Amerikan Başkonsolosluğu’nun bütün kapıları otomatik olarak kapanmışmış. Çünkü böyle saldırı, silahlı çatışma gibi durumlarda, binaya giriş çıkışları kontrol eden elektronik sistem kendini kapatırmış.

Kapatmış.

Kapatır ya... Böyle programlanmış. Elektronik sistemin, acı içinde kıvranan yaralı po- lisleri görecek hali yok ya!..

***

Tuzu kuruların sistemi böyledir. ‘Otomatik’.

Kendi çıkarları, kendi canları, kendi malları olduğu zaman şahindirler. Gözleri bir şeyi görmez. Kendi çıkarlarını, kendi canlarını, kendi mallarını korumak için çok güzel adam da kullanırlar. Ama kendilerinden en küçük bir fedakârlık beklendiği an ‘otomatik olarak’ kapanırlar.

‘Niye kapandınız’ diye sorulduğunda da cevapları hazırdır:

‘Sistem böyle’... ‘Kapılar otomatik.’

Onlarda sistem öyledir.

Bizde de böyle... Bizde, trafik polisleri bile Amerikan temsilciliğini korumak için can verir.

Onlar, kartal yuvası gibi, yüksek duvarlar arkasındaki kalelerde güvenli, huzurlu, rahat yaşamayı bilirler. Bir tehlike anında kapılar ‘otomatik’ kapanır. Otomatik kapıların dışında kan gövdeyi götürürmüş kimin umurunda?

Kendi duvarları arkasında, ortak değerleri vardır, ortak para birimleri vardır, vizesiz geçerler, refahı yaşar ve paylaşırlar, dışarıdan biri gelmek istediğinde, kapılar ‘otomatik’ olarak kapanır.

Çünkü onların sistemi böyledir. ‘Otomatik’.
Hikmet Bila
 

Vtnsvr

New member
Manav Salih


İzlemişsinizdir mutlaka... Yine de kısaca özetleyeyim.

Fransa’nın milli günü, Ankara Büyükelçiliği’ndeki görkemli davetle kutlandı. Kalburüstü yüzlerce isim oradaydı. Sınırsız içki ve yemek servisi yapıldı. Çok ilginç bir detay vardı... Büyükelçiliğin kapısına pano yerleştirilmişti. "Sponsorlar" yazıyordu. Bir tanesi, Manav Salih’ti... Para almadan, kiraz, kayısı, üzüm, karpuz falan vermiş, "Fransa’nın resmi sponsoru" olmuştu.

*

Diyeceksiniz ki, e-ee?

E’si şu...

*

Fransa, Türkiye’nin en az 10 katı zengin, süper güç... Tanıdıklarını yedirip içirmek için büyükelçiliğe çağırıyor ama, devletin kesesinden yedirip içirmiyor... "Ben büyük ülkeyim" diye rüzgár yapmıyor, saçıp savurmuyor paraları... Çünkü o paraları Fransız vergi mükellefleri ödüyor. Sokaktan toplanmıyor.

*

O nedenle....

Koskoca Fransa Devleti, meyveyi Manav Salih’ten, kahveyi Kuru Kahveci Mehmet Efendi’den, birayı Efes Pilsen’den aldı, bedava... Şarap denince akla, Fransa gelir... Davetlilere ne ikram edildi biliyor musunuz? Sponsor Kavaklıdere...

*

ABD de böyle yapıyor.

İngiltere de.

*

Bizim elçileri bırakalım, elçilerin patronu, eski Dışişleri Bakanı, yeni Cumhurbaşkanı’na bakalım...

Çankaya Köşkü’ne adım attı, bismillah, bilmemkaç trilyon liralık tadilat yaptı.

Devletin kesesinden.

*

Ve, son not...

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, o kadar zengin ki, Amerikan Konsolosluğu’nun önünde şehit düşen polislerimiz için, yardım kampanyası başlattı! Hayırsever vatandaşların, banka hesap numarasına para yatırmaları rica ediliyor.

Yılmaz ÖZDİL
 

HTML

Üst