ABDnin Trabzon Limanı sevdası!
21 Şubat 2013 günü Trabzondan İbrahim Çoruh imzalı bir mektup aldım. Çoruh mektubunda, Babadan kalma araziye ev yaptırırken alçı sıva için anlaştığım usta sözleştiğimiz tarihte gelmedi. Kendisini aradığımda cevabı beni şok etti. Usta, Şu anda ... Otelde çalışıyorum. Şubat ayı sonuna kadar oradayım. Size ancak Mart ayında gelebilirimdedi. Ankaraya döneceğimi, bir ara vakit ayırmasını rica ettiğimde, Abi, imkânı yok. Beni çok sıkıştırıyorlar, 2 bin Amerikalı gelip burada iki yıl kalacakmış. Oteli bir an önce hazır etmek istiyorlar dedi. Bunun doğruluk derecesini araştırır mısınız? diyordu.
***
24 Şubatta Trabzona Milli Anayasa paneli için gittiğimde, konuyu gazeteci arkadaşlarıma sordum. Bir gazeteci dostum, Usta Otelde 200e yakın Amerikalının kaldığını söyledi. Konuyu, bütün yönleriyle araştırmaya çalışırken Trabzonun Günebakış gazetesi, 12 Mart 2013 tarihinde NATO, Trabzonda otel kapattı başlıklı bir haber yayınladı.
Haberde, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussenin 2015 yılı içinde Afganistandaki tüm askeri birliklerin çekileceğini açıklamasından sonra Trabzon lojistik üs haline geldi. 3 yıl sürecek taşınma ihalesini üstlenen Almanya, aktarma noktası olarak Trabzonu seçerken, Usta Oteli 28 aylığına kiraladı deniliyordu.
Haberde, şu bilgiler veriliyordu:
Alman yetkililer Afganistandan çıkışın başladığını, Trabzona yığınak yapılacağını kaydetti. Avrupa ülkeleri hava sahası üzerinden askeri malzeme taşınmasının yasak olması sebebiyle kargo uçaklarının Trabzon Havaalanına ineceği ve Trabzon Limanı üzerinden de Avrupaya sevkiyat gerçekleşeceği belirtildi.
Öte yandan Usta Park Otelin sahibi Hüseyin Usta, otellerinde halen 30 NATO askerinin konakladığını söyledi. Usta, 15 Nisan 2013 tarihine kadar bu sayının 195i bulmasını bekliyoruzdedi.
***
Bu haberle birlikte, BDPnin Karadeniz gezisinden önce, Amerikan heyetlerinin Trabzon ve Samsunda ne aradıkları biraz anlaşıldı galiba! Ancak, Hükümet, yine Meclis kararı olmadan, Trabzona yabancı askerleri getirerek Anayasa suçu işlemiş oldu! Bilindiği gibi ABD, Irak işgali öncesinde de Trabzon ve Samsun limanlarını istemişti. Şimdi o emellerine kısmen ulaştılar. Bu daha başlangıç..
Ve bir mektup: Köylüyü haraca bağladılar
Arslan bey, ortada ABD-AB-sıcak para destekli suni bir yapı ve bu yapının devam etmesini sağlamaya çalışan bir irade var.
Bu irade, öncelikli olarak, Türkiye ve Türk kavramlarını tartıştırarak milli devleti yok etmeye, diğer taraftan da Kürdistan kavramını halkın kafasına yerleştirmeye çalışıyor.
Bu arada Silivri-Hasdal faşizmi olanca dehşetiyle sürüyor; en son avukatlar jandarmadan dayak yedi.. Böylesi 12 Eylülde bile olmadı. Yunanistanda hiçbir şekilde Yunan ve Yunanlılığı tartışmaya açamazsınız; açarsanız sopayı yersiniz, hatta linç edilirsiniz.
Bu arada inşaat, AVM, turizm ve restoran-cafe zincirleri haricinde hiçbir şey üretemeyen balon ekonomi uğruna Türkiye satılıyor. Antalyada iki göz ev birkaç dönüm tarladan başka bir şeyleri olmayan insanlardan devlet 2B arazisi adı altında yüzbinlerce, hatta milyonlarca lira talep ediyor, sırf bu balon ekonominin çarkları bir miktar daha dönsün diye...
Milletin efendisi köylüyü haraca bağladılar. O insanlar, 2B tapusu için bankalara borçlanacak, devlet de buradan sağladığı finansmanla bu malum zevatın döndürdüğü suni ekonomik yapıyı fonlayacak. Bu işin sonu kelle vergisine doğru gidiyor.. Ödemeyen, karşı çıkma potansiyeli olanlar da zindanı boyluyor. Yeni Kurtuluş Savaşı kapıda, ancak o zaman millet düşmanını biliyordu; şimdi ise kazığı yedikçe anlayacak, anlaması için de zamana ihtiyacı var.
Hasan Çakıroğlu
ABD’nin Trabzon Limanı sevdası!-Yazarlar-Yeniçağ Gazetesi
21 Şubat 2013 günü Trabzondan İbrahim Çoruh imzalı bir mektup aldım. Çoruh mektubunda, Babadan kalma araziye ev yaptırırken alçı sıva için anlaştığım usta sözleştiğimiz tarihte gelmedi. Kendisini aradığımda cevabı beni şok etti. Usta, Şu anda ... Otelde çalışıyorum. Şubat ayı sonuna kadar oradayım. Size ancak Mart ayında gelebilirimdedi. Ankaraya döneceğimi, bir ara vakit ayırmasını rica ettiğimde, Abi, imkânı yok. Beni çok sıkıştırıyorlar, 2 bin Amerikalı gelip burada iki yıl kalacakmış. Oteli bir an önce hazır etmek istiyorlar dedi. Bunun doğruluk derecesini araştırır mısınız? diyordu.
***
24 Şubatta Trabzona Milli Anayasa paneli için gittiğimde, konuyu gazeteci arkadaşlarıma sordum. Bir gazeteci dostum, Usta Otelde 200e yakın Amerikalının kaldığını söyledi. Konuyu, bütün yönleriyle araştırmaya çalışırken Trabzonun Günebakış gazetesi, 12 Mart 2013 tarihinde NATO, Trabzonda otel kapattı başlıklı bir haber yayınladı.
Haberde, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussenin 2015 yılı içinde Afganistandaki tüm askeri birliklerin çekileceğini açıklamasından sonra Trabzon lojistik üs haline geldi. 3 yıl sürecek taşınma ihalesini üstlenen Almanya, aktarma noktası olarak Trabzonu seçerken, Usta Oteli 28 aylığına kiraladı deniliyordu.
Haberde, şu bilgiler veriliyordu:
Alman yetkililer Afganistandan çıkışın başladığını, Trabzona yığınak yapılacağını kaydetti. Avrupa ülkeleri hava sahası üzerinden askeri malzeme taşınmasının yasak olması sebebiyle kargo uçaklarının Trabzon Havaalanına ineceği ve Trabzon Limanı üzerinden de Avrupaya sevkiyat gerçekleşeceği belirtildi.
Öte yandan Usta Park Otelin sahibi Hüseyin Usta, otellerinde halen 30 NATO askerinin konakladığını söyledi. Usta, 15 Nisan 2013 tarihine kadar bu sayının 195i bulmasını bekliyoruzdedi.
***
Bu haberle birlikte, BDPnin Karadeniz gezisinden önce, Amerikan heyetlerinin Trabzon ve Samsunda ne aradıkları biraz anlaşıldı galiba! Ancak, Hükümet, yine Meclis kararı olmadan, Trabzona yabancı askerleri getirerek Anayasa suçu işlemiş oldu! Bilindiği gibi ABD, Irak işgali öncesinde de Trabzon ve Samsun limanlarını istemişti. Şimdi o emellerine kısmen ulaştılar. Bu daha başlangıç..
Ve bir mektup: Köylüyü haraca bağladılar
Arslan bey, ortada ABD-AB-sıcak para destekli suni bir yapı ve bu yapının devam etmesini sağlamaya çalışan bir irade var.
Bu irade, öncelikli olarak, Türkiye ve Türk kavramlarını tartıştırarak milli devleti yok etmeye, diğer taraftan da Kürdistan kavramını halkın kafasına yerleştirmeye çalışıyor.
Bu arada Silivri-Hasdal faşizmi olanca dehşetiyle sürüyor; en son avukatlar jandarmadan dayak yedi.. Böylesi 12 Eylülde bile olmadı. Yunanistanda hiçbir şekilde Yunan ve Yunanlılığı tartışmaya açamazsınız; açarsanız sopayı yersiniz, hatta linç edilirsiniz.
Bu arada inşaat, AVM, turizm ve restoran-cafe zincirleri haricinde hiçbir şey üretemeyen balon ekonomi uğruna Türkiye satılıyor. Antalyada iki göz ev birkaç dönüm tarladan başka bir şeyleri olmayan insanlardan devlet 2B arazisi adı altında yüzbinlerce, hatta milyonlarca lira talep ediyor, sırf bu balon ekonominin çarkları bir miktar daha dönsün diye...
Milletin efendisi köylüyü haraca bağladılar. O insanlar, 2B tapusu için bankalara borçlanacak, devlet de buradan sağladığı finansmanla bu malum zevatın döndürdüğü suni ekonomik yapıyı fonlayacak. Bu işin sonu kelle vergisine doğru gidiyor.. Ödemeyen, karşı çıkma potansiyeli olanlar da zindanı boyluyor. Yeni Kurtuluş Savaşı kapıda, ancak o zaman millet düşmanını biliyordu; şimdi ise kazığı yedikçe anlayacak, anlaması için de zamana ihtiyacı var.
Hasan Çakıroğlu
ABD’nin Trabzon Limanı sevdası!-Yazarlar-Yeniçağ Gazetesi