aşk yastığımın altında

evrim122

New member
Çoktandır doğru sözcüklerin peşindeydim.
Çok sayfa çevirdim, çok kitap aldım bıraktım, ellerime kokuları sindi.
Güvendiğim insanlarla konuştum, çok mesafe kaydettim, ama...

Sonunda aradığım sözcükleri bulamadım, yerlerine bu resmi buldum.

Kumsal onların özgürlüğü, sonsuz kum taneleri. Kıyafetleri önemsiz, o pantalon ve elbiseyle kumlara serilirken hiçbir şey umurlarında olmamış belli ki.

Gencin yüzünde sonsuz bir huzur ifadesi var. Bırakmış kendini, teslim olmuş, umrunda değil. Çocuk gibi orada, korku, tatminsizlik, endişe yok... Hiçbir şey düşünmüyor o kumsalda, güzel kızın kucağında yatarken... Kulaklarında kıyıya çarpan dalgaların sesi var, kızla sessizliklerinin tadını çıkarıyorlar. Hafif de bir rüzgar esiyordur Allah bilir...

Bir an düşündüm ki, kız çocuğun saçını okşasaydı bu resimde ne değişirdi? Okşarken çocuğa baksaydı?

Çok başka olurdu, güzel olurdu ama fotoğraf çok başka bir şey anlatırdı o zaman.
Bu haliyle sanki beraberken huzurlu, ama aynı zamanda biz değil, sen ve ben olmayı başarmışlar gibi.

Ve artık sanki,
sen ve ben olabilmek biz olabilmekten daha zor, daha değerli...

--------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------

AŞK YASTIĞIMIN ALTINDA...

Nedense eskiler hep kiymetlilerini yastık altında saklarmış ?

En güvenli yerin orası olduğunu düşünürlermiş.Bizlerde çocukken bayramlıklarımızı , yada yeni alınan eşyalarımızı yastık altında okşayarak saklayıp tatlı uykulara dalmazmıydık.

Büyünce de aşklarımızı yastık altında saklamaya başladık galiba. Hep yeni kalsın , bizim olsun, kimselere el sürmesin diye .Oysa hep el değdi ,yeni tarafları kalmadı hiç . Doğru yerde mi saklayamadık acaba ? Yoksa yerleri orası değilmiydi ?

Aşkın hep özenilen tarafı incinmiştir, eksik kalmıştır.Bir zaman sonra aşk boyut değiştirip yerini sevgi gibi , tutku gibi başka duygulara bırakmıştır.Bu duygular ki hep kalıcı olan diye hikayeler de felsefeler yaratılmıştır.

Neden aşk hep kalıcı olmaz ki ? Neden hep boyut değiştirmeye maruz bırakılır ki ?

Bunun başka förmülü yokmudur ki ?

Aşk bir ömür boyu olmaz mı ? Peki ben yastık altında saklasam bir ömür boyu sürmez mi ?

Sürer elbet , sürer iki gözüm de bu aşka nazarlar değer. Yastık altı olan her şey gibi onuda karıştırmak isterler , gizliliği olduğundan yasak olduğunu sanırlar , kılıfını değiştirmeye sinen kokuyu silmeye kalkarlar.Başımı yastığa koyduğumda rahatsız ederler sonra seni benide.Uykularımızı kaçırırlar ...


Aşkı alsam sandıklara saklasam o da olmaz .Günü gelince sandığın açılıp yer değiştirme vakti gelir her çeyizlik dantel gibi.Oysa ben işlemişim onu yüreğimle, gözümle , hatta gözyaşımla.

Aşkı saklayacak yer bulamaz olduk artık hayatta .Saklanacak, özenilecek tarafı mı kalmadığından yoksa yaşanası aşklar geçmişte mi kaldığından bilemiyorum.

Şimdi ben başımı yastığıma koyduğumda aşkı gökyüzüne bırakıyorum , dönüp gelsin de yastığımın altına kendi saklansın diye ...

--------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------------
Insanlara kendimi zorla sevdiremeyecegimi ögrendim...
Yapabilecegin tek sey sevilebilecek biri olmak...
Gerisi onlara kalmis...
Insanlari ne kadar düsünürsen düsün, onlarin seni o kadar düsünmediklerini ögrendim.
Güven elde edebilmek için yillarin gerektigini, ama yok etmek için saniyelerin bile yettigini ögrendim.
Önemli olanin hayatindaki esyalarin degil, hayattaki kisilerin oldugunu ögrendim. Insanin ancak 15 dakika çekici olabildigini, Ondan sonra alisildigini ögrendim.
--------------------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------anomin facabook tan aldım
 

HTML

Üst