Kırılmış bir inci gibiydi gecenin sabaha bakan kırmızılığı,
Hani dönmeyeceksin de el sallıyorsun bana yarı aydınlık yüzün yarı karanlık,
Ve sabah oluyor İstanbul da.
Gece boyu dolaştığım kapalı çiçeklerle dolu aşk bahçelerinde
bir peri el uzattı bana sabahın ilk ışığıyla açan tomurcuktan,
tutunduk birbirimize sarıldık sonra aşka açtık birlikte misk kokan aşk bahçesinde…
Sabahın o güzel ışığı gibi dolmuştu aşk yine içime artık yüzün aydınlığa çalıyordu.
Ve kulağımda kalplerimizin sesi…
Hani dönmeyeceksin de el sallıyorsun bana yarı aydınlık yüzün yarı karanlık,
Ve sabah oluyor İstanbul da.
Gece boyu dolaştığım kapalı çiçeklerle dolu aşk bahçelerinde
bir peri el uzattı bana sabahın ilk ışığıyla açan tomurcuktan,
tutunduk birbirimize sarıldık sonra aşka açtık birlikte misk kokan aşk bahçesinde…
Sabahın o güzel ışığı gibi dolmuştu aşk yine içime artık yüzün aydınlığa çalıyordu.
Ve kulağımda kalplerimizin sesi…