aşkın dört mevsimi

sherlock_holmes

New member
Bugün erken kalktim her zamankinden.İçime çektim temiz havayı ta derinden.Sana aşık oldum bugün.Gönlümde çiçekler açtı kuşlar en güzel şarkılarını söylediler sanki bana bugün.Bugün her taraf yeşil her taraf başka bir güzel.Yağmur yağıyor usul usul.Öyle masum yağıyor öyle dinlendiriyor ki yüreğimi yağmurun bitkilerin yeni açmakta olan yapraklarına çarpan sesi.Uzun ve soğuk bekleyişini geride bıraktı gönlüm.İçim eridi yeniden buz tutmuş yüreğim yaşam belirtileri gösterdi yine.Tuhaf bir huzur kapladı bedenimi.Yeni bir denize yelken açti,Ürkek ve ümitsiz yüreğim.Yeni bir heyecana atıldı bu son ümidiyle.Henüz söylemedi sevdiğine sevdiğini..Ama olsun sevdi en azından sevmeyi bildi herşeye rağmen yaralı kalbim.Hem bu aralar acımıyor artık eski yaralar.Ilık esen rüzgar sevda tohumlarını yeşerten şu yağmur içimde filizlenen aşk.Böyle geçti bu mevsim..

Seviyoruz artık birbirmizi delicesine.Ateşlendi yüreğimiz yanmakta kalplerimiz.Birbirimize sırılsıklam aşığız.Öyle mutluyuzki senle.Gözlerimiz nemlenir bu sıcakta bu sevda ateşiyle.Bir an ayrı kalamayız senle.Bunu düşünemeyiz bile.Öyle güçlü ki aşkımız kuruttuk her yeri.Şüpheleri,üzüntüleri,dertleri artık hiçbiri yok sonsuz mutluluk var senle.İçimiz sıcacık tıpkı güneşin çatlatmaya yüz tuttuğu toprak gibi.Kavurdu bizi bu aşk.Tüketti bitirdi bu aşk bizi.Aklımızı aldı beynimizi sulandirdi.Düşenemez hale geldik hiç bir şeyi.İmkansızları yok ettik yasak kalmadı sevgiye aşka dair ne varsa.Ne var ne yoksa hepsini yaşadık hepsini gerçekleştirdik.Bu aşkı kullandık sonuna kadar.Sıcakların yavaş yavaş sonu geliyor sevgilim.Ve aşkımızın doyma noktası.Susuyoruz sürekli ama artık aşkımız geçirmiyor susuzluğumuzu...

Sıcakları bitti sevgilim.Şimdi yazdan kalma bir kaç gün var kaldi geriye.Ara sıra buluyoruz eski heyecanımızı.Tutuyoruz bazen sıkı sıkı tutuyoruz ama nafile olmuyor sevgilim yakalayamıyoruz.Aşkımız eski aşkımız değil artık.Gözlerimizin içine bakmaktan korkar olduk.Kaçiriyoruz birbirimizden bakışalrımızı.Aşkımız kavruldu sarardı,kurudu sevgilim.Sevdamız sarı renge boyandı.Artık eski güneşler yok bitanem. Ne kadar istesekte yok işte.Birbirmize sölemiyoruz.İkimizde biliyoruz belki kabullenemiyoruz.Rüzgar alıp gidiyor kurumuş yaprakları.Yapraklarla beraber sanki bizim de umutlarımızı.Hüzünlü bir hava kaplıyor her yeri.Rüzgar kendine has enstrumanıyla ayrılık senfonisini çalıyor sanki.Kurumuş yapraklar üzerine yağan yağmur tanecikleri dirilmiyor sararmış yaprakları.Artık ne yapsak boş sevgilim.Geliyor işte söyelmeye dilimizin varmadığı ayrılık anları.Uzatmaları oynuyoruz belki.Sun bir kez daha deniyoruz.Ama eski havalar yok.Bu hüzünlü kararsız hava ve bu yaklaşan soğuk ayrılığın habercisi..

Kalbimiz buz gibi.Çok nadir çıkar olduk senle.Üşüyoruz sevgilim sende ve bende birbirmize ait ne varsa dondular şimdi.Eline dokunuyorum elini tutuyorum ne benim kalbim çarpıyor nede senin elin ısınıyor benimle.Ara sıra gördüğümüz gözlerimiz umutsuz ve çaresiz bekler olmuşlar kaderlerini.Ümitler umutlar çoktan terketmişler yerlerini.Zorunda olduğumuz için yan yanayız belki son bir şey söylemek için.Belki tek bir kelime.Aşk ateşimiz sönünce öldürür bu soğuk bizi.Birbirimize sarılmazsak ve inanmazsak birbimize yeniliriz bu tipiye.Sen ve ben son kez çırpınıyoruz öylesine.Ne karşı koyacak halimiz var nede buna isteğimiz.Bırakıyoruz bir zamanlar sıkı sıkı tuttuğuz ellerimizi ve burda terk ediyoruz hayallerimizi ümitlerimizi.Yüreğimiz vazgeçti sevmekten ikimizden biri ölmeden ve belki ikimiz birden; Ayrılıyor ve Çıkıyoruz yola.Belki uzak bir diyara belkide başka bir bahara.
 

sherlock_holmes

New member
habersizdim gidişinden...

habersizdim gidişinden ve kendime geldiğimde çok büyümüştüm...

en acı veren terk edişti bu...nerden,nasıl geldiğini anlayamadığım bir darbe...

mutsuzluğu en derinden o anda tattım...sensizliği gerçekten hissettiğim anda...küçücük bir çift göz boğuluyor gözyaşlarıyla...hıçkırıklar tek duyduğum...ve sonra derinden ve acı veren bir sessizlik...ama bu senin susturuşun değil...çünkü değil...çünkü...
artık bir omuz yok gözyaşlarıma yuva olan...ben hiç gözyaşı dökmemiştim ki zaten...ta ki...ta ki...sen...yokluğun...ve ardında bıraktığın..ben...
tek bir söz...tek bir ses yeter gelmem için yanına...imkansız!!!...gelmeliyim..en çok yanımda olman gereken an ve olmalıyım...seninle...sıcaklığını hissederek uyumalıyım...çünkü sana hasretim...sensiz ne kadar üşüyorum ve ne kadar korkunç geliyor sensiz yalnızlık...
neden karanlıktan bu kadar korkarım,anladım...büyüdükçe anladım...ışığımdın benim...sesin bile yeterdi..ama...
muhtacım sana...kimseye ve hiçbir şeye olmadığı kadar...en sevdiğim ninniyi söylemene,sıcacık yüzüne muhtacım...özlüyorum...

anlam veremediklerimi şimdi anlıyorum...öğreteceklerini öğrendim tek tek...beni biliyorsun çünkü ben senin canınım...öyle kalacağım...yanına gelmek istiyorum...her anımda ve sonsuza kadar...ne zaman?..

gözümü kapattım...yanımdaydın ve yanında uyumaktaydım...sabah bile değil...sonra,uyanış...kimsesiz bir uyanış...çünkü sen herkesimdin...gittin ve kimsesiz kaldım...
uykumdun...ışığımdın...sıcaklığımdın... sonra??.... uykusuzluk,karanlık ve soğuk!...duygular birbirine çarpıtılmış olan,sevgiler...ama sen! doldurulamayacak yerin çünkü sen benim hayat bağımsın...yanına gelmek istiyorum...ne zaman mümkün olacak bu? yeter artık!...

habersizdim gidişinden...uyandığımda yoktun...kendime geldiğimde ise çok büyümüştüm...sensiz...
 

sherlock_holmes

New member
------new--------

--------------------------------------------------------------------------------

Gece olunca başlar benim cehennemim. Gün gider ve sensizliğim gelir. Uyku uzak bir adadır ve ben hiç yüzme bilmem. Beynimin hatırlama özelliği sabaha kadar çalışır. Sana dair anılarımı geceye yayarım. Yüz ekleyemediğim bir ses dolaşır beynimde. Sabaha doğru anlarım senin sesindir o. Gözleri açık görülen bir rüyasındır. Tüm gece bir hayal bulutu gibi dolaşırsın odamda. Yağmur olup yağmazsın sabaha kadar.

Gecenin her dakikasını bilirim ben. Gökyüzünün her saati, her rengi ezberimdedir.

Mevsimler değişir, gecelerim değişmez benim. Sen aklımda oldukça uyku hep uzak bir adadır, sensizlikle birlikte gelir cehennemim. Saat kavramı yoktur sensiz gecelerde. Önemli olan sana kaç olduğu ve seni kaç geçtiğidir. “Bir hastanın sabahı beklemesi gibi beklerim” sabahı.

Önce gözlerim hisseder sensizliği...
Dünyanın en güzel görüntüsünün görüş açısı içinde olmadığını anladığı an, sensizliğin hüznü çöker göz kapaklarıma.
Göz kapaklarım hüzünle ağırlaşır, yavaş yavaş kısılır ama kapanmaz, kapanamaz. Sonra ellerim anlar, ellerimin soğukluğunu odanın sıcaklığı ısıtmaya başlayınca sensizliğim tescillenmiş olur. Kalbim ise en ağır ve en yoğun yaşayandır sensizliği...

Bir bulutun yağmur damlalarını biriktirmesi gibi biriktiririm seni içimde. Kalbin, kalbim olur sabaha doğru. Uyuduğunu, uyandığını hissederim. Kalbin olurum ama kalbinin duvarları kalındır kıramam, kalbinin duvarları yüksektir aşamam. Biçare kalırım sabahın sessiz soğukluğunda.

“Siyah, hiçbir yerde senin gözlerindeki kadar suçsuz, senin gözlerindeki kadar aydınlık ve gözlerindeki kadar temiz olmadı” kelimeler gelir ağzımın ucuna, kalemimi bulur, gözlüğümü takar defterimi ararım. Kelimeler uyutmaz, sabah yaklaşır...

“Hadi gel, yorganım ol, yastığım ol, uykum ol gel, sensiz sabah olmuyor anla bunu ve gel...” son kelimelerimdir deftere düştüğüm, gece biter gün başlar sana yaklaştıkta cehennemim gider, cennetim gelir benim...
 

HTML

Üst