Aşık Çelebi

Gizli Özne

New member
Katılım
27 May 2007
Mesajlar
5,366
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
♀ ♥ ♂
AŞIK ÇELEBİ​

acelebi.jpg

Hayatı
Aşık Çelebi, 1519’da, Prizren’de doğar.Asıl adı, Pir Mehmet’tir.Hz. Muhammed’in soyuna dayanan, Bağdatlı bir aileden gelen Aşık Çelebi’nin büyük dedesi Seyyid Muhammed Netta; 14. yüzyıl sonunda, Bursa’ya, Emir Buhari ile gelip yerleşmiş bir kişidir.Babası, Seyyid Ali; annesi ise, 2. Bayezid döneminin kazaskeri, Müeyyedzade Abdurrahman Efendi’nin kızıdır.Çok iyi Farsça bilen babası, 1. Selim zamanında İnegöl kadılığı yapmış, 1535’te ise ölmüştür.

Aşık Çelebi, edebiyat ve ilimle ilgilenen bir çevrede başladığı öğrenimini, İstanbul’da sürdürür.Burada; Sururi Çelebi, Taşköprülüzade, Arapzade, Abdülbaki Efendi, Saçlı Emir Efendi, Karesili Hasan Çelebi, Ebussuud Efendi ve eniştesi Muhiddin Efendi gibi, dönemin ünlü bilginlerinin derslerine devam eder ve öğrenimini tamamlar.Taşlıcalı Yahya, Hayali, Zati gibi ünlü şairlerle tanışır.

Bir süre, Bursa’da mahkeme katipliği yapar.1541’de, Emir Sultan vakıflarına yönetici olur.1546’da, Bursa vakıflarını denetleyen, Muradiye medresesi öğretmeni Ruşenizade’nin raporu üzerine, görevinden alınır.Kısa bir süre, mahkeme katipliği yapar.1550’de, Silivri’de; daha sonra ise, Priştine ve Serfiçe’de kadılık yapar.Buradaki görevinden alındıktan sonra, Narda kadılığına atanır.Kendisinden önce bu görevde bulunan, Yenişehirli Musa Kadı ile Narda voyvodası Ferruh Kethüda’nın etkisiyle, bu görevinden de alınarak; 1562’de, Alanya kadılığına getirilir.

Aşık Çelebi, Kanuni’nin bir gazeline tahmis yazar ve ona sunar.Bu yüzden, önce Niğbolu; 1563’te de, Çernovi kadılığına atanır.Ama, Tuna yoluyla Belgrad’a giden padişah kayığını, karşılamaya çıkmadığı gerekçesiyle, bu görevinden alınır.Aşık Çelebi, Zigetvar’dan İstanbul’a dönen 2. Selim’e, bir lamiyye gazel (lam uyağı ile düzenlenmiş gazel) sunar ve bunun üzerine, Kratova kadılığına getirilir.1566’da, uzun süre üzerinde çalıştığı, “Şairlerin Duyusu” adlı eserini, 2. Selim’e; Taşköprülüzade’nin, “Şakayık” adlı eserinin çevirisini de, sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’ya sununca, Üsküp kadılığına getirilir.Aşık Çelebi, 1572’de, bu şehirde vefat eder.Türbesi, Üsküp’ün doğusundadır.


Eserleri
Aşık Çelebi, 1541’de; Bursa güzellerini anlatan, “Bursa Şehrengizi” adlı şiirsel mesnevisini yazar.1546’dan önceki bir tarihte, Hüseyin Vaiz’in, “Şehitler Bahçesi” adlı Farsça eserini Türkçe’ye çevirir.Eserde, Hz. Ali’nin oğullarından Hüseyin’in, Kerbela’da öldürülüşü anlatılır.Serfiçe kadılığı sırasında ise, o zamana kadar yazdığı; gazel, kaside, terkib-i bend, terci-i bend, hezel ve yergilerini “Divan” adlı eserinde toplar.

Aşık Çelebi’nin, ayrıca; 1. Süleyman’ın Zigetvar seferini anlatan, Zigetvar-name adlı eseri, mahkeme katiplikleri ile kadılık yaptığı dönemlerde yazdığı ve edebi değeri olan, “Mahkeme Belgeleri Derlemesi” ve “Kırk Hadis Açıklaması” adlı eserleri de vardır.Bazı çevirileri ise şunlardır:
Gazali’nin, Sultan Sencer’in huzurunda yaptığı konuşmalardan derlediği Farsça eseri; Arapça’sından Türkçe’ye çevirerek, “Hükümdarın Altın Parçası Öğütleri” adını verdiği kitabı.Muhyiddin Muhammed bin el-Hatip el-Kasım’ın, “Dostlar Bahçesi” adlı eserinin, 2. Selim adına Arapça’dan yaptığı çevirisi.İbni Teymiyye’den, yine 2. Selim adına yaptığı ve siyaset ile askerlik konulu 2 eserinin çevirisi.

Aşık Çelebi’nin en önemli eseri, 1566’da yazmaya başlayıp 1568’de tamamladığı, “Şairlerin Duyusu”’dur.Eser, yazarın kendi yaşamı üzerine önemli bilgiler içeren, uzun bir önsözle başlar.Daha sonra, 14-16. yüzyıllarda yaşamış olan 350 kadar şairin yaşam öyküsü, ebced sırasına göre düzenlenerek verilmiştir.Aşık Çelebi’nin, kendi görüp duyduğu bilgilere dayanması, çağdaşlarından pek çoğu ile yakın ilişki kurmuş olması, daha önce ölen şairler hakkında, en yakınlarından bilgi toplamış olması; bu eserini, çok önemli bir kaynak haline getirmiştir.Şairlerin karakterleri, onların yaşamı ve çevresine ilişkin tüm ayrıntılar nedeniyle; eser, benzerlerinden ayrılır.Eserde, biyografiler dışında, şairlerin şiirlerinden örneklere de yer verilir.

Aşık Çelebi, eserde, 3 şehir hakkında şöyle bir saptamada bulunur: “Prizren’de bir oğlan doğsa, adına mahlas eklerler.Yenice’de oğlan doğsa, çocuk Farsça konuşmaya başlar.Priştine’de ise, belinde divitle doğar.Dolayısıyla, Prizren şairler kaynağı, Yenice Farsça ocağı, Priştine ise katip yatağıdır.”


Sanatı
Aşık Çelebi’nin şiirleri; yalın, basit bir dille yazılmıştır.Ana temaları aşk olmakla birlikte, şiirleri, yaşanan pek çok olayı da yansıtır.Köstendil ılıcaları, Tuna, Serfiçe ve Narda’yı anlattığı şiirleri ve bestelenmek üzere yazdığı murabbaları, bunun en güzel örnekleridir.Ancak, Aşık Çelebi’nin en önemli özelliği; onun, 16. yüzyılın en özgün edebiyat tarihçisi olmasıdır.













Diğer Yazar ve Şairler İçin​



rica-ederim.gif
 
Geri
Üst