ağlamayı sevmem pek..aciz olduğumu düşünürüm her ağladığımda..

maybe_

New member
ağlamayı sevmem pek..aciz olduğumu düşünürüm her ağladığımda..gözyaşım süzülmesin isterim yanaklarımdan..düşmesin avuclarıma..
gülmeyi severim..herseye gülümsemek gelir içimden nedensiz , sebepsiz yere..delilik belki de..ne dersen de adına..

son yaşdıklarından sonra ağlamanında bir tadı olmalı diye geçirdim içimden..gülerek özlenmez uzaktaki sevgili..ağlamalı..yas tutulmalı..baska türlü nasıl hissedilir uzaktaki sevgilinin sitem dolu mısraları..nasıl girerım özleminin içine..nasıl tutarım ellerini o ağlarken..
affedersın..seni bensiz bıraktığım için affedersin..bu kadar yalnızlık kaldırması güç bir yük gibi omuzlarımda..her sabah sana doğarken günşiım yokluğunun soğuk nefesini hisssettiriyor penceremden giren ışık taneleri içime.... ısıtmalı oysa ki diyorum kendi kendime..ama olmuyor..ne zaman güneş doğsa hüzünleniyorum..sensiz başlayan bir güne yine aynı sembol yine aynı senaryo..ışığım ol demiştim ya sana..artık ısığım olma..istemiyorum..her parlayan güneş içimi yaka yaka aydınlatıyor günümü...eğer böyle ışıl ışıl olacaksa sensiz geçireceğim günler..istemiyorum..kalsın..ben karanlığı istiyorum..sen gelene kadar karanlık sarsın etrafımı..karanlık örtsün üzerimi..karanlık okşasın saçlarımı..o uzansın göğsüme..o tutsun ellerimden..ve o öpsün dudaklarımdan..
aydınlığı istemiyorum artık İstanbul'da..koca bir boşluk olsun yalnışlığımla birlikte..her geçen gün zorlaşıyor şartlarım..her geçen gün beni biraz daha yaklastırıyor bildigim sona..ve neden bilmiyorum her geçen gün biraz daha sen oluyorum..biraz daha yerleşiyorsun bedenime..üzgnüm..biraz daha böyle devam ederse seni çıkartmam zor olacak içimden..korkma..! sende çıkartamayacaksın seni benden..ben üzerime yakışan en güzel elbiseyi giyiyorum yokluğunda..aşkı giyiyorum..yakışıyor bize biliyorum..yakışanı çıkartmayacağım üzerimden..
bugun 11. gun..saat 17:58..sensiz geçmiyor günlerim..dakikalar saatler mıhlanmış sanki yerlerine..geçen 11 günde ne çok şeyin yerine koydum seni..kimlerin yerine koyup aldım karşıma konuştum seninle..sarıldım önce..büyük bır özlemle..ağladım.. sonra ağlamak bu kadar zevkli olmamıştı kimsenin omuzlarında..
ölümden söz etmeye başlamışsın yazdıklarında..korkutuyorsun beni..unuttun mu ? biz onun hakkını veremiyoruz..ne zaman ki birleşirse ellerimiz..ne zaman ki karanlığım kadar yakın olursun bana..o zaman ölmemek için nedenimiz kalmıyor..işte o zaman ölebilirim bende gönül rahatlığı ıle..en azından seni severek ölmenin tadı kalır dudaklarımda..ama şimdi..böyle hasretken sıcak tenine..böyle hasretken dudaklarından dökülecek bir kaç kelimeye..ölmek olmaz..ölemem..sende ölmemelisin..
romeo ve juliet gibi olmak zorunda degiliz..onlar farkında değillerdi sonlarını bilmeden hazırladıklarının..ama ben farkındayım..sende öyle..ben seni sevmeden hiçbir yere gitmek istemiyorum..nefesin karışmadan nefesime aldığım nefesi vermemek için söz verdım kendime..ben tutuyorum hala..

sensizlik demirden bir kor gibi avuçlarımda şimdi..avuçlarım kanıyor..sensizliğin ile yüzleşirken tutmuyorum artık gözyaşlarımı..usul usul ağlıyorum..sessiz sedasız..içimi çeke çeke..şimdi bir omuza ihtiyacım var..başımı koyup ağlayacağım..ışığım oldun önceleri..sonra hasretim..umuttun son günlerimde..şimdi bir omuz ol bana..ağlamak istediğim anlarda sokulayım yanına..başımı koyup ağlayayım..sensizliğe , bana bıraktığın aydınlığa inat..
ne kadar uğraşırsam uğraşayım..ne kadar özenle seçmeye çalışsamda içimde boşluğu doldurmuyor bildiğim hiçbir kelime..hiç biri tam olarak anlamını ifade edemiyor içimdeki fırtınanın..yangını baslatan ufak kıvılcımları dökebılıyorum sadece mısralarıma..ama ondan sonra ki büyük yangından haberin olmadı çoğu zaman..anlatamadım..içimdeki yangın yaksada bedenimi söyleyemedim bunu..
şimdi söylüyorum işte..yanıyorum..alevler biraz daha büyüyor sensiz gecçen her günden sonra..acele et ne olur..bu ateş herşeyimi yakmadan gel..yağmur tanesi gibi düş yanan bedenimin üzerine..serinlik getir bana..öp dudaklarımdan..hasretim dudaklarımda serinliğe..
bir hayalden bir hayale geçerken sabahı karşılardım..güneş pencerden içeri girer girmez gecenin kasvetini bitirirdi..yıldızlar bir sonraki geceye kadar çekilirdi gökyüzünden..ama içimdeki karanlığın tek ışığı sendin..sen olmadan ben aydınlanamazdım..güneş olsa da olmasa da o gün sensiz yaşanacaktı çünkü..ve ben sensizliği yaşarken hiç ağlamadım..sadece yıldızlar düşerdi gözlerimden..
sen şimdı orda gözlerimden düşen yıldızlara bakarak dilek tut..beni dile pervasızca..bizi dile..
işte yine sonuna geldim..sensiz geçen 11 güne neler sığdırdığımı yine anlatamadım sana..yetmedim..eksik kaldı mısralarım yine..anlamsız ve boş..ama unutma ne olur..ben burdayım..bekliyorum..güneşe inat en koyu karanlığımı bekliyorum..karanlığı kat önüne öyle gel bu gece..sesin rüzgarla bulsun yüzümü bu akşam..burası kış..burası kar boran.hadi bekliyorum..ısıt beni..üşüyorum..


(alıntı)
 

maybe_

New member
Sen ölürken öldü herşey...

Sen ölürken öldü herşey,öldü yoksulluğum ,mutluluğum,gözlerim öldü senin ölüm soğukluğunda.
Vasiyetin di işte;ben ölünce herşeyi eskisi gibi yaşa derdin bana.Yapamadım,vasiyetini yerine getiremedim.
Sen öldün ve öldü herşey.Sen öldün;annemin babamın ,kardeşlerimin yüzlerini unuttum,sen öldün,
unuttum kalbimi beslemeyi,sabahları sıcak bir çayın tadını unuttum ben.Sen öldün ve çiçekler göçe
hazırlanıyor artık evimizden,boyaları dökülüyor duvarların,mutfağımız ölümünle böcekleşti.
Öldün ve yıldızlar parlamıyor bakarken.Sen öldün ve ben gördüğüm her kadını senle karşılaştırdım.
Sen ölmeden önce anladım kıymetini.Seni kaybettiğim ana kadar kaybetmedim beni yaşatan umudumu.
Gözlerinin altı morarmıştı kendimden vazgeçtiğimde.Serumdan akan damlalara bakmaktan,dua edip onların
sana hayat vermesinden başka bişey düşünmedim sondan onbeşinci nefesini alırken .
Sonra son iki nefesinden birini seni seviyorum demek için sonuncusunuda Allah a dua etmek için aldın.
Senden binlerce kez işitipte bende anlamını yitirmediğini son söylediğinde anladığım SENİ SEVİYORUM
için harcadın son nefeslerini.Gözlerinin yeşili rengini kaybetti elin,o soguk elin ,elimin içinden düştüğünde.
İnadıma hergün giydiğin ,ben sana yakışmadığını söyledikçe giydiğin o beyaz elbiseyi giydin sen.
O düz ,o desensiz, o cebi bile olmayan renksiz elbiseyi giydin bana inat.Bir gün kuşlar gibi göç edicem derdin
hayatından.Göç edip nereye gittin.Hep ölümü uzak sanırdım bize,hep o desensiz beyaz gelinliği ve damatlığı
dünyada en son biz giyeriz sanırdım.Neden benden önce giydin o elbiseyi.Zayıflamıştı parmakların;
elin elimden ayrılırken yüzüğünde ayrıldı parmaklarından ,yüzüğünün yere düştüğünde çıkardığı ses ,
benim bitmeyen gecelerimin senfonisi oldu şimdi.Soğuk bedeninden topladım sana aldılarımı ;o ,
ben aldığım için hiç çıkarmadıklarını;hiç çıkarmadığın için etrafı koyu ,altı beyaz kalan saatini.
Acaba dedim kendime ,acaba son kez telefonunu ben diye çaldırsam ,birden kalbi ben diye atmaya
başlar ve tekrara ayağa kalkıp boynuma sarılırmı diye.İşte zorla bırakmıştım mor ve soğuk bedenini b
eyaz önlüklülere.Bıraktım ve gülümseyişlerinin duvarlarında yankılandığı evimizi,hatıralarımızı,diktiğimiz
meyve ağaçlarını,koltuğunda fuların kalan arabamızı,yaptığın ve ismini ben koyduğun tablolarını,
resimlerimden yaptığın kitap ayraçlarını,seni ilk tanıdığımda yazdığım ve yazdığın mektuplarını son kez
gördüm ve çaktığım kibritin mavi alevine sattım onları.Beraber gittiğimiz ve şehre bakmayı çok sevdiğin
yerde kazdım mezarını.Sonra sahip olamadığımız ama senden sonra en çok sahip olmayı istediğim şey
dediğin çocukların gözlerine baktım senin gibi.Çok acıdığın ,hatta evimize alıp yıkadığın ,doyurduğun,onlara
annelik yaptığın sokak çocuklarıyla beraber yattım bankamatikte.Artık kokladıkları şeyde hoşuma gidiyor artık.
Bana doğum günümde vermek için aldığın hediyeyi açtım iznin olmadan,başında ağladım saatlerce.
Sonra günlüğünü karıştırdım sen hastanede kalırken,asıl bitiş ,asıl yıkılış o günlükte ,o benden sakladığın gercekti.
Sen ölecektin ve ben bunu bilmeyecektim.Günlükteki kararın buydu senin.Ama anlamıştım senin benden çekildiğini.
Bakışlarının yüzümden kaçtığını ,ellerinle ellerimi daha az ısıttığını,saçlarını okşamama artık daha az izin verdiğini ,
dahası senden uzaklaşmam için yaptıklarını anlamıştım ben.Anlamıştım benden uzaklaşmanın sen ölünce bana
acı vermemesi için olduğunu .Ama sen ölürken benim seni daha çok seveceğimi,sana daha cok bağlanacağımı unuttun sen.
Sen ölsende seni seveceğimi unuttun sen.Sen öldün ,herşey bitti,sen bitmedin birde benim sevgim.Seni hep seveceğim.


(alıntı)
 

X™

New member
ağlamak acizlik değildir ağlamak rahatlamaktır ben dün akşam 11 yaşımdan beri ilk defa ağladım çünkü aldatıldıımı örendim benleyken başkasıylaymış aynı zamanda dün o kadar kopmuşki kafam sabah uyandıımda msn şifremi bile hatırlamıodum ): bu arda paylaşım çok güsel saol
 

~PRENSES~

Romantizmin Delisi
Eline sağlık yine birbirinden güzel yazılar..
 

HTML

Üst