AĞizdakİ TaŞin Hİkmetİ

ibrahimdag

New member
AĞIZDAKİ TAŞIN HİKMETİ
Birgün Hazret-i Ebu Bekr(r.a) Fahr-i Alem Efendimiz'in (s.a.v) huzurunda otururlarken kötü huylu kimse; bir edebsizlik edip Ebu Bekr'e dil uzattı, yakışıksız sözler söyledi. Hazret-i Server-i kâinat birşey söylemedi. Hazret-i Ebû Bekr; o bedbaht ve edebsizin edebsizliği haddini aşınca; zarurî olarak gadaba gelip, birkaç söz söyleyince; Hazret-i Fahr-i Kâinat, yerinden kalkıp, gitdi. Hazret-i Ebû Bekr(r.a) Sultân-ı Enbiyânın ardına düşüp yetişti ve dedi ki; "Yâ Resûlallah! Niçin, bir hayâsız, edebsizlik edip, gönül incitirken, susup birşey söylemediniz. Şimdi, ben ona söyleyince kalkıp gittiniz; sebebi nedir?" Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: "Yâ Sıddîk! O kişi sana dil uzatmaya başladığı zaman, Allah-u Teâlâ o kimseyi karşılayıp kovacak bir melek gönderdi. Sen, cevap vermeye başlayınca o melek gidip, yerine iblîs geldi, iblîs-i laînin olduğu yerde, ben durmam."
Hazret-i Ebu Bekr-i Sıddîk (r.a) ondan sonra, vakitli vakitsiz söz söylememek için, mübarek ağzına bir taş koydu.
Bir söz söyleyeceği zaman, o sözü kendi kendine düşünür, tefekkürden sonra, mübarek ağzından o taş parçasını çıkarıp, ne söz söyleyecek ise söyler idi. Sonra o taş parçasını ağzına alıp, tesbîh ve tehlîl ile meşgul olurdu.


SEMERKAND
 

HTML

Üst