Arkadaşlar saat 24 itibariyle diyebilirizki cumartesideyiz, ve yarın (pazar gecesi) Alemlere rahmet olarak gönderilen Allah Rasülü Sevgili Peygamberimizin MİRAC ile şereflendiği, insanlık alemine İslamın ana esasları ve birçok manevi hediyesiyle döndüğü, inananların kalblerine tatmin ve kararlılık, şirk bataklığında yüzen putperest topluma ise yalanlamak ve inkardan başka kalplerine buğz katan İSRA VE MİRAC hadisesinin yıldönümünü kutluyoruz.
Mümin kulların, memleketimizin, TÜRK ve İSLAM aleminin Kandili kutlu olsun... Forum dostlarının, Sıddık gönüllerin miracını en derin muhabbetlerimle kutluyor, gecenizi MİRAC larla süsleyen NAMAZ larla şenlendirmenizi diliyorum....
______________
_________________________________________________________
MİRAC GECESİ NELER YAPACAĞIZ?______________
Mirac gecesi neler yapacağız
Önümüzdeki Pazar günü akşamı Mirac kandilidir. Bu gece neler yapacağız? Ya da yapmalıyız?
Müslümanlar her yıl Mirac ve diğer kandil gecelerinde merasimler düzenlemektedirler. Bu gecelerin dolayısıyla düzenlediğimiz merasimlerin hayatımız üzerindeki tesiri nedir? Müşkillerimizle ilgisi nedir? Her sene ihya etmemizin bize sağladığı fayda nedir, ne olmalıdır? Bugün bunları düşünmeye her zamandan daha çok ihtiyacımız var.
Peygamberlerin hayatlarında var olan her sahnenin, bizi ilgilendiren ve ders almamız gereken yönleri bulunmaktadır.
Son peygamber olan Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)'in risâleti evrensel olmasından dolayı hâl, hareket ve sözleri kıyamete kadar gelecek bütün insanları yakından ilgilendirir.
Efendimiz (S.A.V)'in Mekke döneminde cereyan eden Mirac'ın hemen öncesinde meydana gelen olayları günümüzle irtibatlandırmamız hepimizin ufkunu açar. O dönemde ilk Müslümanlara yapılan işkenceler dayanılmaz hâle gelince Efendimiz ashabına Habeşiştan'a gitmelerini tavsiye etmişti. Demişti ki:
"-Orada bir hükümdar var. Kimseye haksızlık yapmaz ve yaptırmaz. Allah (c.c) başka bir kapı açıncaya kadar oraya gidin." Dolaylı da olsa Müslümanlar sınırdışı edilmişlerdi. Sığınacak bir "yer"leri vardı. Bugün Müslüman için böyle bir yer de yokdu.
Müşriklerin baskılarına rağmen Hz. Hamza, Hz. Ömer Müslüman olmuş, Kral Necaşi Müslümanları bağrına basmıştı.
Sonra "genel boykot" ilan ettiler.
Yirmibirinci yüzyılda Müslümanlara aynı şer odaklarının vârisleri aynı metodları tatbik etmekte, üstelik, sözüm ona Müslüman devletleri de âlet olarak kullanmaktadırlar. Açlık, hastalık, yalnızlık, itilmişlik, işkence... Müslümanların hayatlarında sık sık karşılaştığı olaylar sıralamasında hâlâ yerini korumaktadır.
Efendimiz o sıkıntılı günlerinde iki büyük desteği olan amcası Ebu Talib'i ve Hz. Hatice anamızı kaybetti. Bu iki önemli desteği kaybeden Hz. Peygamber Efendimiz hüzünlü seneler geçiriyordu.
Günümüz Müslümanı da Osmanlı ve benzeri koruyuculardan yoksun kalınca başına mermiler, bombalar ve zehirli gazlar dökülmeye başladı.
Efendimiz, tevhid bayrağına ikinci bir zemin aramak için Taif'e gitti. Neticeyi hepimiz biliyoruz.
Günümüzdeki mücahid ruhlu insanlar tevhid bayrağının dalgalanması için yaptığı çalışmalarından dolayı hakarete maruz kalıyorlar.
Böyle bir olaylar zincirinden sonra Mirac hadisesi gerçekleşti.
Biz Müslümanlar da dayanılması imkânsız sıkıntı ve ısdıraplarla yüzyüzeyiz. Bütün olumsuzluklarımıza rağmen Rabbımıza iltica ediyoruz; bizi Mirac'a yükseltip basiretimizi açmasını ardından da Medine dönemini başlatmasını niyaz ediyoruz. Sanki, hergün dozu artırılan zulümler böyle bir dönemin başlatıldığını müjdelemektedir. Zira, olmazları olduran O(c.c)'dur...
KAYNAK
Mümin kulların, memleketimizin, TÜRK ve İSLAM aleminin Kandili kutlu olsun... Forum dostlarının, Sıddık gönüllerin miracını en derin muhabbetlerimle kutluyor, gecenizi MİRAC larla süsleyen NAMAZ larla şenlendirmenizi diliyorum....
MİRAC KANDİLİNİZ KUTLU OLSUN....................
______________

MİRAC GECESİ NELER YAPACAĞIZ?______________
Mirac gecesi neler yapacağız
Önümüzdeki Pazar günü akşamı Mirac kandilidir. Bu gece neler yapacağız? Ya da yapmalıyız?
Müslümanlar her yıl Mirac ve diğer kandil gecelerinde merasimler düzenlemektedirler. Bu gecelerin dolayısıyla düzenlediğimiz merasimlerin hayatımız üzerindeki tesiri nedir? Müşkillerimizle ilgisi nedir? Her sene ihya etmemizin bize sağladığı fayda nedir, ne olmalıdır? Bugün bunları düşünmeye her zamandan daha çok ihtiyacımız var.
Peygamberlerin hayatlarında var olan her sahnenin, bizi ilgilendiren ve ders almamız gereken yönleri bulunmaktadır.
Son peygamber olan Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)'in risâleti evrensel olmasından dolayı hâl, hareket ve sözleri kıyamete kadar gelecek bütün insanları yakından ilgilendirir.
Efendimiz (S.A.V)'in Mekke döneminde cereyan eden Mirac'ın hemen öncesinde meydana gelen olayları günümüzle irtibatlandırmamız hepimizin ufkunu açar. O dönemde ilk Müslümanlara yapılan işkenceler dayanılmaz hâle gelince Efendimiz ashabına Habeşiştan'a gitmelerini tavsiye etmişti. Demişti ki:
"-Orada bir hükümdar var. Kimseye haksızlık yapmaz ve yaptırmaz. Allah (c.c) başka bir kapı açıncaya kadar oraya gidin." Dolaylı da olsa Müslümanlar sınırdışı edilmişlerdi. Sığınacak bir "yer"leri vardı. Bugün Müslüman için böyle bir yer de yokdu.
Müşriklerin baskılarına rağmen Hz. Hamza, Hz. Ömer Müslüman olmuş, Kral Necaşi Müslümanları bağrına basmıştı.
Sonra "genel boykot" ilan ettiler.
Yirmibirinci yüzyılda Müslümanlara aynı şer odaklarının vârisleri aynı metodları tatbik etmekte, üstelik, sözüm ona Müslüman devletleri de âlet olarak kullanmaktadırlar. Açlık, hastalık, yalnızlık, itilmişlik, işkence... Müslümanların hayatlarında sık sık karşılaştığı olaylar sıralamasında hâlâ yerini korumaktadır.
Efendimiz o sıkıntılı günlerinde iki büyük desteği olan amcası Ebu Talib'i ve Hz. Hatice anamızı kaybetti. Bu iki önemli desteği kaybeden Hz. Peygamber Efendimiz hüzünlü seneler geçiriyordu.
Günümüz Müslümanı da Osmanlı ve benzeri koruyuculardan yoksun kalınca başına mermiler, bombalar ve zehirli gazlar dökülmeye başladı.
Efendimiz, tevhid bayrağına ikinci bir zemin aramak için Taif'e gitti. Neticeyi hepimiz biliyoruz.
Günümüzdeki mücahid ruhlu insanlar tevhid bayrağının dalgalanması için yaptığı çalışmalarından dolayı hakarete maruz kalıyorlar.
Böyle bir olaylar zincirinden sonra Mirac hadisesi gerçekleşti.
Biz Müslümanlar da dayanılması imkânsız sıkıntı ve ısdıraplarla yüzyüzeyiz. Bütün olumsuzluklarımıza rağmen Rabbımıza iltica ediyoruz; bizi Mirac'a yükseltip basiretimizi açmasını ardından da Medine dönemini başlatmasını niyaz ediyoruz. Sanki, hergün dozu artırılan zulümler böyle bir dönemin başlatıldığını müjdelemektedir. Zira, olmazları olduran O(c.c)'dur...
KAYNAK