Baykal Kendini Harcıyor
Baykal arkasına kurmaylarını da alarak alelacele bir basın toplantısı yaptı Ergenekon’un yeni dalgası üzerine. İtirazı vardı yargıya. Gerekçesine kargalar bile güler.
Neymiş o?
Bunlar suç işlemezmiş!
Neden?
Devletin en üst düzeyinde görev almış öylesine kıymetli insanlarmış.
Yaa! Sahi devletin en üst düzeyinde görev almış öylesi kıymetli insanlar suç işlemez mi?
Mesela bir generalin suç işleme kabiliyeti, potansiyeli yok mu?
Daha dün askeri mahkemede yargılanan ve suçlu bulunan, rütbesi sökülen ve er sayılan, cezasını yatıp çıkan eski kuvvet komutanı generale ne demeli?
Mesela yargılanan rektörlere, profesörlere ne demeli öyleyse?
Üst düzey yargı mensuplarından, doktorlardan, maliyecilerden suç işleyen yok mu bu memlekette?
Mesela rüşvetin belgesini isteyen gibi mesela?
Yüce divanda yargılanan Başbakan, bakan yok mu ülkede?
Ne demek, idam edilen bile var!
Bırakın bunları, yahu hocalar, vaizler, müftüler bile yer yer suç işliyor ve ceza alıyorlar.
Keşke olmasaydı bunlar!
Ama, gerçek budur, insan doğası bu!
Hiç kimse daima masum ve günahsız kalacak, suç işleyemez olacak değil! Herkes imtihanda dünyada.
Peki sayın Baykal, üst düzey devlet adamlarının itibarına bu kadar düşkün idiyse, dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Anayasa Mahkemesine verilirken nerdeydi?
Ben hatırlamıyorum, acaba siz hatırlıyor musunuz böyle apar topar basın toplantısı yaparak yargıyı ve oy veren halkı tehdit ettiğini?
Mesela partisi % 47 oy alan bir Başbakan mahkemeye verilirken ve partisi kapatılmak istenirken, hatırlıyor musunuz Baykal’ı böyle hassasiyetlerle?
Bakanları da mesela savunmuş muydu böyle?
Yok tabi. Böyle bir şey yok.
Peki, bugünkü hassasiyet neden?
Belki şöyle diyecektir: “Onlar Cumhuriyet ve Atatürk’ü savunmuyorlardı ki?”
Öyle mi, değil mi bu tartışılır elbette. Ama biz oraya hiç girmeyelim ve soralım:
Hukuk adamına göre mi?
Kanunlar adamına göre değişik mi uygulanmalı?
Aynı suçu bizimki yapınca görmemeli, öteki yapınca üstüne binmeli mi?
Bu mudur adalet anlayışı?
Bu mudur sosyal demokratlık?
Çağdaşlık, laiklik denilen bu mudur?
Demokrasi, hukukun üstünlüğü böyle mi sağlanır?
Eşitliğin gereği bu mudur?
Kanunlar, daha doğrusu cezalar sadece zavallı Haso’lar, Hüso’lar için mi?
Zengin, itibarlı, makam sahibi suç işlerse ceza verilmez mi?
Baykal ne demek istiyor anlayan var mı Allah aşkına?
Bir de bunu halka şikayet etmez mi?
Bu da tüy dikti üstüne…
Bunların partisinde Baykal’ı uyaracak aklı başında biri yok mu acaba?
Yazık, adam kendini harcıyor bence!
KAYNAK
Baykal arkasına kurmaylarını da alarak alelacele bir basın toplantısı yaptı Ergenekon’un yeni dalgası üzerine. İtirazı vardı yargıya. Gerekçesine kargalar bile güler.
Neymiş o?
Bunlar suç işlemezmiş!
Neden?
Devletin en üst düzeyinde görev almış öylesine kıymetli insanlarmış.
Yaa! Sahi devletin en üst düzeyinde görev almış öylesi kıymetli insanlar suç işlemez mi?
Mesela bir generalin suç işleme kabiliyeti, potansiyeli yok mu?
Daha dün askeri mahkemede yargılanan ve suçlu bulunan, rütbesi sökülen ve er sayılan, cezasını yatıp çıkan eski kuvvet komutanı generale ne demeli?
Mesela yargılanan rektörlere, profesörlere ne demeli öyleyse?
Üst düzey yargı mensuplarından, doktorlardan, maliyecilerden suç işleyen yok mu bu memlekette?
Mesela rüşvetin belgesini isteyen gibi mesela?
Yüce divanda yargılanan Başbakan, bakan yok mu ülkede?
Ne demek, idam edilen bile var!
Bırakın bunları, yahu hocalar, vaizler, müftüler bile yer yer suç işliyor ve ceza alıyorlar.
Keşke olmasaydı bunlar!
Ama, gerçek budur, insan doğası bu!
Hiç kimse daima masum ve günahsız kalacak, suç işleyemez olacak değil! Herkes imtihanda dünyada.
Peki sayın Baykal, üst düzey devlet adamlarının itibarına bu kadar düşkün idiyse, dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Anayasa Mahkemesine verilirken nerdeydi?
Ben hatırlamıyorum, acaba siz hatırlıyor musunuz böyle apar topar basın toplantısı yaparak yargıyı ve oy veren halkı tehdit ettiğini?
Mesela partisi % 47 oy alan bir Başbakan mahkemeye verilirken ve partisi kapatılmak istenirken, hatırlıyor musunuz Baykal’ı böyle hassasiyetlerle?
Bakanları da mesela savunmuş muydu böyle?
Yok tabi. Böyle bir şey yok.
Peki, bugünkü hassasiyet neden?
Belki şöyle diyecektir: “Onlar Cumhuriyet ve Atatürk’ü savunmuyorlardı ki?”
Öyle mi, değil mi bu tartışılır elbette. Ama biz oraya hiç girmeyelim ve soralım:
Hukuk adamına göre mi?
Kanunlar adamına göre değişik mi uygulanmalı?
Aynı suçu bizimki yapınca görmemeli, öteki yapınca üstüne binmeli mi?
Bu mudur adalet anlayışı?
Bu mudur sosyal demokratlık?
Çağdaşlık, laiklik denilen bu mudur?
Demokrasi, hukukun üstünlüğü böyle mi sağlanır?
Eşitliğin gereği bu mudur?
Kanunlar, daha doğrusu cezalar sadece zavallı Haso’lar, Hüso’lar için mi?
Zengin, itibarlı, makam sahibi suç işlerse ceza verilmez mi?
Baykal ne demek istiyor anlayan var mı Allah aşkına?
Bir de bunu halka şikayet etmez mi?
Bu da tüy dikti üstüne…
Bunların partisinde Baykal’ı uyaracak aklı başında biri yok mu acaba?
Yazık, adam kendini harcıyor bence!
KAYNAK
