MARCUSX
New member
9 Eylül’de Atatürk’e, devlete, orduya söven PKK’lı üniversiteliler
PKK çetesinin üniversitelere postu serdiğini, çeşitli illerden gelen öğrenci yakınmaları ile kanıtlıyoruz.. Geçen hafta bütün yazıları buna ayırmıştık, hafta sonu “önemli” iki mektup daha geldi.
Bunları da duyuralım..
“Ben 9 Eylül Üniversitesinde İşletme Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim…” diyor İzmir’den gelen mektup…
“Hocam merhabalar, özellikle üniversitelerdeki bölücü örgüt faaliyetlerine köşenizde yer vermeniz, bunları görmeyen ve görmek istemeyen gözlerin görmesine yardımcı olması açısından çok önemlidir. Sizinle üniversitemde şahit olduğum olayları paylaşmak istiyorum; yayınlarsanız halkımızın içinde bulunduğu vahim durumu görmesi adına çok sevineceğim. Bugün İzmir’de bizim okulumuzda bile yaşanması ve yaşanmakta olması ve en elem verici olanı ise bu gelişmelere öğrenciler ve yönetim de dahil olmak üzere kimsenin ses çıkarmamasıdır. Bölücü örgüt yandaşı öğrenciler her gün ama istisnasız her gün fakültemizde dergi, broşür, el ilanı gazete vb. propaganda araçları dağıtarak gerginlik yaratmaktadırlar. Fakültemizin içerisinde bulunan Dekorsan Kafe bu grupların adeta karargahı haline gelmiştir. Burada bulunan duyuru panolarına her gün devletimize, ordumuza, Atatürkümüze ve milli bütün değerlerimize alenen küfürler içeren ilanlar asılmaktadır. Okulumuz yönetimi ise bu grubun üyelerine adeta müsamaha göstermektedir. Ben de tepki olarak Atatürk’ün gençliğe hitabesini astım ancak ders çıkışı güvenlik görevlileri tarafından apar topar fakülte sekreterinin yanına çıkarıldım. Burada sekreter hanım, beni ajan provokatörlükle itham etti ve bir daha tekrarlanması durumunda hakkımda yasal işlem başlatacağını beyan etti. Olaylar bununla da bitmedi, ardından bu bölücü grubun adeta hedefi konumuna geldim değişik yer ve zamanlarda bu kişiler tarafından bir çok kez tehdit ve hakaretlere maruz kaldım, bunu da yönetime bildirmeme rağmen “buna bizim yapabileceğimiz bir şey yok” yanıtını aldım. Fakülte alenen kurtarılmış bölge haline gelmiştir. Okulumuzun çevresindeki Ahmet Yesevi Öğrenci Yurdu adeta Kandil dağına dönmüş, öğrenciler baskı ve tehdit ile yıldırılmış ve yurdu terketmeye kadar varacak olaylar yaşanmıştır. Benzer şeyler Ege Üniversitesi’nde de yaşanmaktadır.”
Bu mektuba, “Ben Mersin Üniversitesi öğrencisiyim..” diye başlayan mektubu da ekleyelim..
“Okulumuzda PKK’lılar cirit atıyorlar, terör örgütü resmen okulda faaliyet gösteriyor, 4 yıllık fakültelerde diğer öğrencilere tam bir baskı havası söz konusu… Üniversitelerde ciddi bir PKK yapılanması var… Yarın, bir gün bunlar, savcı hakim olacaklar Türkiye’nin geleceğini düşünemiyorum. Bu zihniyetin devletin kademelerine geldikten sonra neler yapacağını da…
Üniversite yönetiminin bu yapılanmalara karşı yaptırım uygulaması lazım ama herkes kafasını kuma gömmüş…
Bu insanlar öyle 3-5 kişi de değiller her üniversitede yüzlerce kişiler.. Gerçekten abartmıyorum
üniversitelerimizin hali bu…”
Bir ilgilenen çıksa iyi olacak…
KAYNAK
PKK çetesinin üniversitelere postu serdiğini, çeşitli illerden gelen öğrenci yakınmaları ile kanıtlıyoruz.. Geçen hafta bütün yazıları buna ayırmıştık, hafta sonu “önemli” iki mektup daha geldi.
Bunları da duyuralım..
“Ben 9 Eylül Üniversitesinde İşletme Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim…” diyor İzmir’den gelen mektup…
“Hocam merhabalar, özellikle üniversitelerdeki bölücü örgüt faaliyetlerine köşenizde yer vermeniz, bunları görmeyen ve görmek istemeyen gözlerin görmesine yardımcı olması açısından çok önemlidir. Sizinle üniversitemde şahit olduğum olayları paylaşmak istiyorum; yayınlarsanız halkımızın içinde bulunduğu vahim durumu görmesi adına çok sevineceğim. Bugün İzmir’de bizim okulumuzda bile yaşanması ve yaşanmakta olması ve en elem verici olanı ise bu gelişmelere öğrenciler ve yönetim de dahil olmak üzere kimsenin ses çıkarmamasıdır. Bölücü örgüt yandaşı öğrenciler her gün ama istisnasız her gün fakültemizde dergi, broşür, el ilanı gazete vb. propaganda araçları dağıtarak gerginlik yaratmaktadırlar. Fakültemizin içerisinde bulunan Dekorsan Kafe bu grupların adeta karargahı haline gelmiştir. Burada bulunan duyuru panolarına her gün devletimize, ordumuza, Atatürkümüze ve milli bütün değerlerimize alenen küfürler içeren ilanlar asılmaktadır. Okulumuz yönetimi ise bu grubun üyelerine adeta müsamaha göstermektedir. Ben de tepki olarak Atatürk’ün gençliğe hitabesini astım ancak ders çıkışı güvenlik görevlileri tarafından apar topar fakülte sekreterinin yanına çıkarıldım. Burada sekreter hanım, beni ajan provokatörlükle itham etti ve bir daha tekrarlanması durumunda hakkımda yasal işlem başlatacağını beyan etti. Olaylar bununla da bitmedi, ardından bu bölücü grubun adeta hedefi konumuna geldim değişik yer ve zamanlarda bu kişiler tarafından bir çok kez tehdit ve hakaretlere maruz kaldım, bunu da yönetime bildirmeme rağmen “buna bizim yapabileceğimiz bir şey yok” yanıtını aldım. Fakülte alenen kurtarılmış bölge haline gelmiştir. Okulumuzun çevresindeki Ahmet Yesevi Öğrenci Yurdu adeta Kandil dağına dönmüş, öğrenciler baskı ve tehdit ile yıldırılmış ve yurdu terketmeye kadar varacak olaylar yaşanmıştır. Benzer şeyler Ege Üniversitesi’nde de yaşanmaktadır.”
Bu mektuba, “Ben Mersin Üniversitesi öğrencisiyim..” diye başlayan mektubu da ekleyelim..
“Okulumuzda PKK’lılar cirit atıyorlar, terör örgütü resmen okulda faaliyet gösteriyor, 4 yıllık fakültelerde diğer öğrencilere tam bir baskı havası söz konusu… Üniversitelerde ciddi bir PKK yapılanması var… Yarın, bir gün bunlar, savcı hakim olacaklar Türkiye’nin geleceğini düşünemiyorum. Bu zihniyetin devletin kademelerine geldikten sonra neler yapacağını da…
Üniversite yönetiminin bu yapılanmalara karşı yaptırım uygulaması lazım ama herkes kafasını kuma gömmüş…
Bu insanlar öyle 3-5 kişi de değiller her üniversitede yüzlerce kişiler.. Gerçekten abartmıyorum
üniversitelerimizin hali bu…”
Bir ilgilenen çıksa iyi olacak…
KAYNAK
