MARCUSX
New member
70 milyonu darbeci yapsalar da rahatlasak!
Veya onlar rahatlasa da diyebiliriz. Olayları yöneterek, yönlendirerek hoşlanmadıkları kurumları ve en saygın hukukçular, bilim adamları, sivil toplumcular başta olmak üzere kişileri öyle kolay etiketliyor; darbeci, çeteci ilan ediyorlar ki işinizde, gücünüzde hayatla boğuşurken bir bakmışsınız siz de listelerde yer alıvermişsiniz.
Ergenekon soruşturmasında sanık durumundaki isimlerin aynı zamanda tanık olarak dinlendiği saçmalığını daha önce hukukçular açıklamıştı. Ucu rahmetli ÇYDD Başkanı Türkan Saylana kadar vardırılan, bazı cumhuriyetçi rektörlerin itiş kakış gözaltına alınıp bırakıldığı, Amerikada Mc Carthy dönemindeki gibi cadı avına döndürülen soruşturmada artık rejime sadık ve ülkenin geleceğinden endişe duyan hiçbir vatandaş güvende değil.
Adınız Ergenekonun öldürmek istediği isimler arasında yer aldıktan kısa bir süre sonra kolayca Ergenekoncular listesinde de çıkabilir, hiç şaşırmayacaksınız. Sinirlerinizin çelikten olduğuna kendinizi inandırıp dayanmaya çalışarak ve cehennem azabından farksız bir hale dönüşen bir yaşama mahkûm olarak devam edeceksiniz.
İrticayla Mücadele Eylem Plânı ile başlayan kuru ve ıslak imzalı belgeler, arka arkaya kesin suçlu haberleriyle etiketlenip ve tutuklanıp suç delili yetersizliğinden bırakılan sivil-asker insanlar, imzasız ihbar mektupları, Sarıkızından Ayışığına, Kafesinden Balyozuna arkası kesilmeyen darbe plânı iddialarıyla serseme dönseniz bile çaktırmayacak, ülkenin/halkın tüm sorunlarını bir yana bırakıp olanca zamanınızı bu bilmeceleri çözmeye ayıracaksınız...
ÖRTÜ NİYETİNE DARBE HABERLERİ
Tabii bunlar olurken mayın temizleme olayından Kürt Açılımı diye başlayıp terör örgütü lideriyle pazarlık mecburiyetine dayanan başarısızlıklarla, üstü örtülen dev yolsuzluklara, ekonomik kriz, işsizlik, milleti inleten ağır vergi ve zamlarla, hiç düşünülmeden yapılan özelleştirmelerin mağdurlarıyla, KPSS gibi anlamsız bir sınavın ızdırabını yaşayan (80-85 puan almasına rağmen işsiz kalan) gençlerle ilgilenmeye, bu başarısızlıklar veya medyanın, yargının akıl almaz baskılar altında ezilmesiyle ilgilenmeye zaman bulamayacaksınız.
Her nasılsa bu darbe belgelerinin, ihbar mektuplarının savcılardan bile önce ilk adresi olan Taraf gazetesi son olarak Balyoz cuntası haberiyle Birinci Ordu Komutanı Çetin Doğan tarafından hazırlandığı iddia edilen yeni ve öncekilerden de ürkütücü darbe plânı iddiasını verdi.
GERÇEĞİ BEKLİYORUZ
Emekli Orgeneral Çetin Doğan ise dün bir TV kanalında bu gazetenin yöneticileri olan Ahmet Altan ve Yasemin Çongar ile haberi hazırlayan Mehmet Baransu ile Yıldıray Oğuru canlı yayında tartışıp iddialarını ispatlamaya davet etti. Orada yaptığı konuşmada Ordunun 12 Eylülde gerekli dersleri çıkardığını, TSKnın askerî müdahalelerden uzak durması ve rahatsız olduğu konuları meşru yollarla iktidarlara açıklaması gerektiğini anladığını belirtti.
Silahlı Kuvvetlerin iktidarı cezalandırma hakkı yoktur, bu konu yargının işidir dedi ve TSKnın Balyoz gibi ürkütücü, saçma plân isimleri koymayacağını, bu iddiaların deli saçması olduğunu söyledi.
GAZETECİ LİSTESİ
Bizim bu toz duman içinde toplum olarak 2003 yılında darbe plânlayan komutanlar var mıydı, yok muydu anlamamız mümkün değil. Ama bugün bile suikast iddialarıyla uğraşıldığına göre bu konu hiç kapanmayacak gibi görünüyor.
Ve öyle görünüyor ki bundan sonra yüksek yargının verdiği kararlara daha çok yargı darbesi, Ergenekon, muhalefete veya eleştiriye ise her zamankinden daha fazla Ergenekoncu etiketi yapıştırılacak. Her olayda, özellikle iktidarın yanlışlarıyla karşılaşılan her olayda Ergenekon karşımıza çıkacak.
Onun için artık bu iddiaları öne sürenler ve anında Çok vahim bir olay açıklaması yapanlar, darbe plânlarının sahibi olduğu iddia edilen kişilerle ekranlara çıksınlar ve milletin önünde tartışsınlar. Herkes de anlasın. Evet hukuk devletinde bu konuları çözmek yargının işidir ama iki yıldır tek bir konuyu aydınlatıp, tek bir kesin sonuç alamayan yargıyı daha ne kadar bekleyeceğiz?
Seçime kadar mı, yoksa orada da bitmez mi?
Taraf gazetesinin Balyoz darbe plânında tutuklanacağı iddia edilen 36 gazeteciyi Kalemleri kırılacak diye verirken, faydalanılması umuluyor dendiği iddia edilen 137 gazeteciyi Listedeki isimlerin darbe plânlayan grubun zihnindeki muhtemel destekçiler olduğu anlaşılıyor yorumuyla vermesi ise gazetecilik adına utanç verici bir durumdur.
Medyanın en saygın isimlerinin aralarında olduğu gazeteciler için bu yorumu yapma hakkını onlara kim vermiş acaba?
İşler çığırından çıkınca utanmazlık da serbest oluyor böyle!
RUHAT MENGİ
Veya onlar rahatlasa da diyebiliriz. Olayları yöneterek, yönlendirerek hoşlanmadıkları kurumları ve en saygın hukukçular, bilim adamları, sivil toplumcular başta olmak üzere kişileri öyle kolay etiketliyor; darbeci, çeteci ilan ediyorlar ki işinizde, gücünüzde hayatla boğuşurken bir bakmışsınız siz de listelerde yer alıvermişsiniz.
Ergenekon soruşturmasında sanık durumundaki isimlerin aynı zamanda tanık olarak dinlendiği saçmalığını daha önce hukukçular açıklamıştı. Ucu rahmetli ÇYDD Başkanı Türkan Saylana kadar vardırılan, bazı cumhuriyetçi rektörlerin itiş kakış gözaltına alınıp bırakıldığı, Amerikada Mc Carthy dönemindeki gibi cadı avına döndürülen soruşturmada artık rejime sadık ve ülkenin geleceğinden endişe duyan hiçbir vatandaş güvende değil.
Adınız Ergenekonun öldürmek istediği isimler arasında yer aldıktan kısa bir süre sonra kolayca Ergenekoncular listesinde de çıkabilir, hiç şaşırmayacaksınız. Sinirlerinizin çelikten olduğuna kendinizi inandırıp dayanmaya çalışarak ve cehennem azabından farksız bir hale dönüşen bir yaşama mahkûm olarak devam edeceksiniz.
İrticayla Mücadele Eylem Plânı ile başlayan kuru ve ıslak imzalı belgeler, arka arkaya kesin suçlu haberleriyle etiketlenip ve tutuklanıp suç delili yetersizliğinden bırakılan sivil-asker insanlar, imzasız ihbar mektupları, Sarıkızından Ayışığına, Kafesinden Balyozuna arkası kesilmeyen darbe plânı iddialarıyla serseme dönseniz bile çaktırmayacak, ülkenin/halkın tüm sorunlarını bir yana bırakıp olanca zamanınızı bu bilmeceleri çözmeye ayıracaksınız...
ÖRTÜ NİYETİNE DARBE HABERLERİ
Tabii bunlar olurken mayın temizleme olayından Kürt Açılımı diye başlayıp terör örgütü lideriyle pazarlık mecburiyetine dayanan başarısızlıklarla, üstü örtülen dev yolsuzluklara, ekonomik kriz, işsizlik, milleti inleten ağır vergi ve zamlarla, hiç düşünülmeden yapılan özelleştirmelerin mağdurlarıyla, KPSS gibi anlamsız bir sınavın ızdırabını yaşayan (80-85 puan almasına rağmen işsiz kalan) gençlerle ilgilenmeye, bu başarısızlıklar veya medyanın, yargının akıl almaz baskılar altında ezilmesiyle ilgilenmeye zaman bulamayacaksınız.
Her nasılsa bu darbe belgelerinin, ihbar mektuplarının savcılardan bile önce ilk adresi olan Taraf gazetesi son olarak Balyoz cuntası haberiyle Birinci Ordu Komutanı Çetin Doğan tarafından hazırlandığı iddia edilen yeni ve öncekilerden de ürkütücü darbe plânı iddiasını verdi.
GERÇEĞİ BEKLİYORUZ
Emekli Orgeneral Çetin Doğan ise dün bir TV kanalında bu gazetenin yöneticileri olan Ahmet Altan ve Yasemin Çongar ile haberi hazırlayan Mehmet Baransu ile Yıldıray Oğuru canlı yayında tartışıp iddialarını ispatlamaya davet etti. Orada yaptığı konuşmada Ordunun 12 Eylülde gerekli dersleri çıkardığını, TSKnın askerî müdahalelerden uzak durması ve rahatsız olduğu konuları meşru yollarla iktidarlara açıklaması gerektiğini anladığını belirtti.
Silahlı Kuvvetlerin iktidarı cezalandırma hakkı yoktur, bu konu yargının işidir dedi ve TSKnın Balyoz gibi ürkütücü, saçma plân isimleri koymayacağını, bu iddiaların deli saçması olduğunu söyledi.
GAZETECİ LİSTESİ
Bizim bu toz duman içinde toplum olarak 2003 yılında darbe plânlayan komutanlar var mıydı, yok muydu anlamamız mümkün değil. Ama bugün bile suikast iddialarıyla uğraşıldığına göre bu konu hiç kapanmayacak gibi görünüyor.
Ve öyle görünüyor ki bundan sonra yüksek yargının verdiği kararlara daha çok yargı darbesi, Ergenekon, muhalefete veya eleştiriye ise her zamankinden daha fazla Ergenekoncu etiketi yapıştırılacak. Her olayda, özellikle iktidarın yanlışlarıyla karşılaşılan her olayda Ergenekon karşımıza çıkacak.
Onun için artık bu iddiaları öne sürenler ve anında Çok vahim bir olay açıklaması yapanlar, darbe plânlarının sahibi olduğu iddia edilen kişilerle ekranlara çıksınlar ve milletin önünde tartışsınlar. Herkes de anlasın. Evet hukuk devletinde bu konuları çözmek yargının işidir ama iki yıldır tek bir konuyu aydınlatıp, tek bir kesin sonuç alamayan yargıyı daha ne kadar bekleyeceğiz?
Seçime kadar mı, yoksa orada da bitmez mi?
Taraf gazetesinin Balyoz darbe plânında tutuklanacağı iddia edilen 36 gazeteciyi Kalemleri kırılacak diye verirken, faydalanılması umuluyor dendiği iddia edilen 137 gazeteciyi Listedeki isimlerin darbe plânlayan grubun zihnindeki muhtemel destekçiler olduğu anlaşılıyor yorumuyla vermesi ise gazetecilik adına utanç verici bir durumdur.
Medyanın en saygın isimlerinin aralarında olduğu gazeteciler için bu yorumu yapma hakkını onlara kim vermiş acaba?
İşler çığırından çıkınca utanmazlık da serbest oluyor böyle!
RUHAT MENGİ