- Katılım
- 6 Haz 2006
- Mesajlar
- 5,121
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi Recep Bey, siyasete atıldım, Genel Başkan oldum. Yedi göbeğimizi araştırıyor. '7 göbeğimi değil, Akşehir'e kadar 777 göbeğimi araştır, araştırmazsan namertsin' diyorum. Bizim verilmeyecek hesabımız yoktur. Boğazımızdan aşağı haram lokma inmedi. Böyle eğitim aldık, böyle terbiye gördük Recep Bey" diye konuştu.
Konya'nın Yunak ilçesine gelen Kılıçdaroğlu, ilçe girişinde partililer tarafından karşılandı. Daha sonra konvoy eşliğinde ilçe merkezine gelen Kılıçdaroğlu, burada CHP otobüsünün üzerinden halka hitap etti.
"MAZOTTA ÖTV'Yİ KALDIRACAĞIZ"
Son 3 yıldır, mazot başta olmak üzere, girdi maliyetleri artmasına rağmen buğday fiyatında artış olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde mazotta ÖTV'yi çiftçi için kaldıracaklarını söyledi.
Siyasette, yırtık ayakkabıyla siyasete atılan, sonra havuzlu villada oturan siyaset adamı olmayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Biz sizin gibi olacağız. Sizin gibi yaşayacağız, havuzlu villalarda oturmayacağız. Siyasette zenginleşmeyeceğiz. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Siyaset halka hizmet etme aracıdır. Siyaset ülkeye hizmet etmektir. Biz zenginleşmedik, çalıştık, çabaladık. Ama birileri zenginleşti, biz çalıştık onlar zenginleşti. Niye zenginleşiyorlar. Alın teriyle kazanıyorlarsa itirazımız yok. Ama birlerinin alın terini sömürüp zenginleşiyorlarsa kusura bakmasınlar. İnancımızda 'kul hakkı yemeyin' diyor. Kul hakkı yiyen adamların siyasette ne işi var diye sormayacak mıyız? 'Yetim hakkı yiyenlerin siyasette ne işi var?' diye sormayacak mıyız? Bunu sormamız lazım. Söz veriyoruz kul hakkı yemeyeceğiz ve yiyenlerden de hesap soracağız.''
Referandumun yaklaştığını anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Niye dokunulmazlığı getirmiyorlar. Bir insanın boğazından aşağı haram lokma inmemişse dokunulmazlığı getirirler. Getirsinler dokunulmazlığı neden korkuyoruz. Birileri dokunulmazlığı getirmiyorsa bilin ki birşey vardır. Bilin ki kul hakkı yemiştir. Yolsuzluk yapmıştır. Bilin ki birilerinin alın terini sömürmüştür'' dedi.
''PARTİZANLIK YAPAN VALİ VE KAYMAKAMLARI GÖREVDE TUTMAYACAĞIZ''
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, daha sonra Akşehir Anıt Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti.
''Bazı münafıklar demişler ki Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan olunca Akşehir'i il yapmayacak'' diye konuşan Kılıçdaroğlu, Akşehir'e il olma sözü verdi.
Akşehir'e daha önce bürokrat olarak geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Her ne kadar Recep Bey hakir olarak görse de, devirdiği çamın farkına vardı. Şimdi 'geriye doğru nasıl düzeltirim' diyor. 'Efendim' diyor 'sen CHP'de memursun' diyor. CHP devlet dairesi mi.. Ne söylediğini bilmez hale geldi. Recep Bey'in ezberini de kimyasını da bozacağız. Allah'ın izniyle daha sonra düzenini de bozacağız. Siyasete gireceksin, kul hakkı yiyeceksin, işçinin köylünün, çiftçinin hakkını yiyeceksin, Üsküdar'da havuzlu villada oturacaksın, bu kardeşin senden hesap sormayacak. Kiraza geleceğiz. Kiraz dalda, Recep Bey havuzlu villada. Ülkenin derdi var. Ben burada 'kiraz' dedim. 'Akşehir'e gitmiş orada kirazdan bahsetmiş, kirazla Anayasa'nın ne ilgisi var' diyecek. Resmi daireleri kapatıp miting yapacaklar. Mitingler kalabalık gözükecek. Bu ahlaki değil. Hem ahlaktan söz edeceksin hem de devletin bütün imkanlarından yararlanacaksın. CHP'nin iktidarında bir vali böyle bir şeye cüret etsin onu hemen görevden alacağız. O işi yapan yani partizanlık yapan valiler ve kaymakamları da tutmayacağız. Dürüst çalışıyorsan çalışırsın, sen devletin memurusun. Senin görevin Recep Bey'e değil, vatandaşa hizmet etmektir.''
Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğinin çiftçinin, emeklinin, işçinin sorununu çözmediğini dile getirerek, ''Anayasa değişikliği Recep Bey'in sorununu çözüyor'' dedi.
''Kul hakkı yemek, yolsuzluk yapmak'' günah mı diye vatandaşlara soran ve ''günah'' yanıtını alan Kılıçdaroğlu, miting alanını dolduran kalabalığa ''o zaman bu Anayasa değişikliğine 'hayır' diyeceksiniz'' diyerek çağrıda bulundu.
''7 GÖBEĞİMİ DEĞİL, AKŞEHİR'E KADAR 777 GÖBEĞİMİ ARAŞTIR''
Yeni ve düzgün bir Anayasa sözü veren Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
''Demokratik bir Anayasa, özgürlüklerin genişlediği, dokunulmazlıkların olmadığı, hırsızların hesap verdiği, YÖK'ün kaldırıldığı, milli eğitimin özgürleştirildiği bir Anayasa sözü veriyorum. Üniversitelerin konuştuğu, her türden düşüncenin özgürce dile getirildiği bir Anayasa sözü veriyoruz. Güzel bir afiş var orada... Çok sık rastladığım bir afiş. 'Memleketi soydum, baş ucuma koydum, ben bir Anayasa uydurdum' diye... Memleketi soydular, köşeyi döndüler, yolsuzluk yapanların sırtını sıvazladılar. Haşhaşa ve pancara da kota getirdiler. Niye kota getirdiler. Birileri istediği için. Rahmetli Bülent Ecevit'i hatırlıyorsunuz değil mi? 'Ben ekerim' dedi. 'Benim ülkem, benim toprağım, ben karar veririm' dedi. Aynı şeyi yapacağız. Benim ülkem, benim toprağım, benim insanım para kazanacak, birilerine Türkiye'yi peşkeş çektirmeyeceğiz.''
İktidar olunca yatağa aç giren hiç kimsenin kalmadığı bir Türkiye sözü veren Kılıçdaroğlu, '' Şimdi Recep Bey, siyasete atıldım, genel başkan oldum. Yedi göbeğimizi araştırıyor. '7 göbeğimi değil, Akşehir'e kadar 777 göbeğimi araştır, araştırmazsan namertsin' diyorum. Bizim verilmeyecek hesabımız yoktur. Boğazımızdan aşağı haram lokma inmedi. Böyle eğitim aldık, böyle terbiye gördük Recep Bey'' diye konuştu.
Yunaktan Ilgına'a geçen Kılıçdaroğlu, burada davatandaşlara hitap etti. Siyasette düzgün bir sayfa açacaklarını ve bu millete hizmet edeceklerini bildiren Kılıçdaroğlu, tek amacının millete hizmet etmek olduğunu belirtti.
''BU MİLLETİN KEMAL'İYİM''
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın sadece çiftçileri hor görmediğini memurları da hor gördüğünü iddia ederek, şöyle devam etti:
''Sözde benimle alay edecek. 'Memur Kemal efendi' diyor. Ben işçiyim, memurum, çiftçiyim ben bu milletin Kemal'iyim Recep Bey. Bize 'Aynaya baksın' demiş. Sözünü tuttum aynaya baktım, o aynada emekli, memur, esnaf, işçi, çiftçi Kemal'i gördüm. Ben soruyorum sen aynaya bakacak mısın, aynaya bakmaya yüzün var mı? Aynaya baktığı zaman kimleri görecek? Kalpazanları, ihaleye fesat karıştıranları, hayali ihracatçıları, işçiyi, çiftçiyi memuru hor görenleri görecek. Onlar halkın adamları olmazlar. Onlar siyasete yırtık ayakkabı ile katılıp köşeyi dönenlerdir. Recep Bey sen Üsküdar'da havuzlu villa yaptırdın. 1 tane değil, 5 tane. Etrafını neden çift duvarlarla ördürdün? Milletten niye korkuyorsun? Mübarek Çin Seddi yapıyor. Recep Bey istirham ediyorum O villaları medyaya, millete açsana. Bir bakalım onların içinde ne var? Acaba onları kaça mal ettin? Bunları yaparken o parayı nereden buldun?''
Daha sonra Doğanhisar ilçesine geçerek burada da halka hitap eden Kılıçdaroğlu, bu ilçeye ilk kez geldiğini ve son derece mutlu olduğunu söyledi.
''Başbakan Kemal'' sloganlarına ''Recep Bey'in deyimiyle bu memur, emekli, işçi, esnaf, çiftçi kardeşiniz buraya inşallah başbakan olarak gelecektir'' diye karşılık veren Kılıçdaroğlu, hayatında hiç kimseyi hor görmediğini söyledi.
''O TİCARET SİCİLİ GAZETESİNİ YAKASINA ASACAĞIM''
Birilerinin inançları ve birilerinin de etnik kimliği sömürdüğünü öne süren Kılıçdaroğlu, buna izin vermeyeceklerini, Allah ile kul arasına girmeye kimsenin hakkı olmadığını söyledi.
Vatandaşın sorunlarıyla ilgileneceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Recep Bey, 'Her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye bir kural yoktur' dedi. Elimizi vicdanımıza koyalım. Bir anne baba çocuğunu niye okula gönderir? Daha iyi iş bulsun, daha iyi imkanlara kavuşsun, yeri zamanı geldiğinde bizim de yanımızda olsun diye okula gönderir. Çocuk üniversiteyi bitirdi, işsiz. Ama Recep Bey böyle diyor. Gözünü sevdiğimin Recep Bey'i herkesin çocuğu sizinkiyle aynı imkanlara mı sahip? O yüzden Başbakan'ı size havale ediyorum'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın Mart 2004'te gazeteci Murat Çelik'le yaptığı röportajda ''Aldığım aylıkla geçinemiyorum, emekli aylığı da düşük o yüzden şirket kurmak zorunda kaldım'' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir başbakan o koltukta otururken ilk kez şirket kurmuştur. Diyorsa ki 'şirket kurmadım' o Ticaret Sicili Gazetesi'ni yakasına asacağım. 10 bin lira alıyor. 10 bin lirayla geçinemiyor. Taksi, dolmuş, uçak, helikopter parası vermiyor. Çocukları ABD'de okudu, onları da bir iş adamı karşıladı. Eğim masrafı da yok. Sen 10 bin lira alıyorsun, hiçbir masrafın yok, geçinemiyorsun. Peki burada Doğanhisar'da 500-600 lira alan bir adam nasıl geçiniyor? Ankara'da ben gövdeyi silkeliyorum, siz de burada dallarını silkeleyin. Hani sen yırtık ayakkabı ile siyasete girmiştin? Ben de siyasete girmeden önce çalışıyordum. Sayın Başbakan'dan iki kat fazla maaş alıyordum. Benim aldığım para belli, mal varlığım belli. Senin aldığın para belli, mal varlığın belli değil. Kul hakkı yemeyen adam hesap vermekten korkar mı? "
"BANA 'AVCI KEMAL' DESİN"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra Hüyük ve Beyşehir ilçelerine geçerek halka hitap etti.
Beyşehir'de Kemal Kılıçdaroğlu’na Huğlu Av Tüfeği Kooperatifi üyeleri tarafından kooperatife ait silah fabrikasında üretilen bir av tüfeği hediye edildi. Av tüfeğini alan Kılıçdaroğlu, “Recep Bey, bana Memur Kemal demişti. Ben memurum, aynı zamanda efendi adamım. Bize öğretilen, büyükler içeri girdiğinde ayağa kalkacaksınız, büyüyün yanında konuşmayacaksınız. Büyüğe saygı göstereceksiniz. O nedenle de efendiliğimle iftihar ediyorum. Bana şimdi bir av tüeği verildi. Bundan sonra Recep Bey, bana Avcı Kemal desin. Kul hakkı yiyenleri, yetim hakkı yiyenleri, yolsuzluk yapanları, yetimin hakkına göz koyanları avlayacağım. Söz veriyorum” dedi.
HABERTÜRK
