Junior - Kacan
Forumun Küçük Kaçanı
Babasının 1980 yılında İsviçre'ye götürdüğü 800 bin adet altını bu ülkeden alabilmek için 6 yıldan bu yana mücadele eden Elazığlı Sait Ali Bayrak, Erdoğan'dan yardım istedi.
İsviçre'de bulunan 6 ton ağırlığındaki altını geri alabilmek için yıllardır mücadele eden Sait Ali Bayrak, Başbakanlık yetkilileriyle görüşmek için geldiği Ankara'da, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Altınların İsviçre'ye gidiş öyküsünü anlatan Bayrak, babası Hasan Bayrak'ın 12 Eylül 1980 askeri darbesinden kısa bir süre önce kendisine ait olan 800 bin Osmanlı altını ve ziynet eşyasını, İsviçre'nin Zürih kentindeki özel bir bankaya götürdüğünü söyledi.
Kendisinin bu olayı, 2005 yılında annesinden öğrendiğini belirten Bayrak, bu tarihten sonra mirasçısı olduğu altınları alabilmek için büyük bir mücadele başlattığını dile getirdi.
Bayrak, ''Babamın, askeri darbenin olacağı söylentileri çıkınca bu varlıkların elinden alınacağı kuşkusuyla İsviçre'ye götürdüğünü tahmin ediyoruz. Bu altınları nasıl edindiği yönünde pek bilgi sahibi değilim ama bu benim babama ait bir varlık. Dolayısıyla mirasçı olarak bugün bir an önce bu varlıklara ulaşmak istiyoruz'' diye konuştu.
Girişimleri sonucunda bankayla bağlantı kurduğunu ifade eden Bayrak, ''Banka yetkilileriyle ilk kez 12 Ağustos 2005 tarihinde bir toplantıda görüştük. Ben bu varlıkları alıp Türkiye'ye götüreceğimi söyledim. Onlar da bana, 'Bankamızın politikası bu varlıklarınızın ülkemizin dışına çıkmasına karşıdır' dediler. Dolayısıyla sonrasında bizi hep oyaladılar. Sonrasında hukuk danışmanlarımız konuya müdahil oldu. 6 yıl 2 aydan bu yana bir mücadele içindeyiz'' dedi.
-Varlık barışıyla durumu devlete bildirdim-
Bugüne kadar 40 kez İsviçre'ye gittiğini, yaklaşık 100 avukatla çalıştığını ve banka yetkilileriyle 4 kez toplantıda biraraya geldiklerini, ancak hiç birinde sonuç alamadıklarını belirten Bayrak, Türkiye'de 2009 yılında Varlık Barışı Yasası'nın yürürlüğe girmesinin ardından, ellerindeki belge ve dokümanlarla ilgili makamlara başvuruda bulunduklarını bildirdi.
İki ülke arasında herhangi bir yasal bağlayıcılık olmaması nedeniyle başvurdukları makamların kendilerine hiç bir şey yapamayacaklarını bildirdiklerini ve Dışişleri Bakanlığı ile görüşmeleri gerektiğinin belirtildiğini vurgulayan Bayrak, konunun basına da yansımasıyla İsviçre Devletininde konuya müdahil olduğunu belirtti.
-Büyükelçinin Elazığ ziyareti-
Geçtiğimiz günlerde İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Raimund Kunz'un Elazığ'a gelerek kendilerini evlerinde ziyaret ettiğini anımsatan Bayrak, şöyle konuştu:
''Son olarak Büyükelçi Kunz, Elazığ'da bizi ziyaret etti ve evimizde misafir ettik. Kardeşlerim ve annemle birlikte kendisiyle görüştük. Büyükelçi bu ziyaretinde İsviçre Dışişleri Bakanlığı ve İsviçre Maliye Bakanlığı'nın konuyla ilgilendiğini ve İsviçre devletinin konunun çözümü konusunda bize yardımcı olacağını söyledi.''
-Yalnız olmadığımı bilsinler istiyorum-
Elazığ'dan Ankara'ya dün geldiğini ve Başbakanlık yetkilileriyle görüştüğünü ifade eden Bayrak, ''Görüştüğüm üst düzey yetkililer konuyu bir rapor haline getirip, Sayın Başbakanımıza sunacaklar. Uygun görülürse Sayın Başbakan ile görüşeceğim. Sayın Başbakanımızın dik duruşu bütün vatandaşlarımıza cesaret veriyor, dolayısıyla bugün ülke olarak dışarıda söz sahibi ülkelerden biriyiz. Başbakanımızın bu konunun arkasında olduğunu deklare etmesini istiyorum, en azından ilgili bankanın benim yalnız olmadığımı bilsin istiyorum'' diye konuştu.
-Altınları alınca ne yapacak?-
7 erkek, 3 kız toplam 10 kardeş olduklarını dile getiren Bayrak, ''Bu parayı alınca ne yapacağımızı düşünmedik. çünkü bir an önce bu varlıklarımıza ulaşma çabası içindeyiz. Ama insanlık yararına, millet yararına, ülkemiz yararına bir şeyler olacak'' diye konuştu.
KaynaK Ve Video
İsviçre'de bulunan 6 ton ağırlığındaki altını geri alabilmek için yıllardır mücadele eden Sait Ali Bayrak, Başbakanlık yetkilileriyle görüşmek için geldiği Ankara'da, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Altınların İsviçre'ye gidiş öyküsünü anlatan Bayrak, babası Hasan Bayrak'ın 12 Eylül 1980 askeri darbesinden kısa bir süre önce kendisine ait olan 800 bin Osmanlı altını ve ziynet eşyasını, İsviçre'nin Zürih kentindeki özel bir bankaya götürdüğünü söyledi.
Kendisinin bu olayı, 2005 yılında annesinden öğrendiğini belirten Bayrak, bu tarihten sonra mirasçısı olduğu altınları alabilmek için büyük bir mücadele başlattığını dile getirdi.
Bayrak, ''Babamın, askeri darbenin olacağı söylentileri çıkınca bu varlıkların elinden alınacağı kuşkusuyla İsviçre'ye götürdüğünü tahmin ediyoruz. Bu altınları nasıl edindiği yönünde pek bilgi sahibi değilim ama bu benim babama ait bir varlık. Dolayısıyla mirasçı olarak bugün bir an önce bu varlıklara ulaşmak istiyoruz'' diye konuştu.
Girişimleri sonucunda bankayla bağlantı kurduğunu ifade eden Bayrak, ''Banka yetkilileriyle ilk kez 12 Ağustos 2005 tarihinde bir toplantıda görüştük. Ben bu varlıkları alıp Türkiye'ye götüreceğimi söyledim. Onlar da bana, 'Bankamızın politikası bu varlıklarınızın ülkemizin dışına çıkmasına karşıdır' dediler. Dolayısıyla sonrasında bizi hep oyaladılar. Sonrasında hukuk danışmanlarımız konuya müdahil oldu. 6 yıl 2 aydan bu yana bir mücadele içindeyiz'' dedi.
-Varlık barışıyla durumu devlete bildirdim-
Bugüne kadar 40 kez İsviçre'ye gittiğini, yaklaşık 100 avukatla çalıştığını ve banka yetkilileriyle 4 kez toplantıda biraraya geldiklerini, ancak hiç birinde sonuç alamadıklarını belirten Bayrak, Türkiye'de 2009 yılında Varlık Barışı Yasası'nın yürürlüğe girmesinin ardından, ellerindeki belge ve dokümanlarla ilgili makamlara başvuruda bulunduklarını bildirdi.
İki ülke arasında herhangi bir yasal bağlayıcılık olmaması nedeniyle başvurdukları makamların kendilerine hiç bir şey yapamayacaklarını bildirdiklerini ve Dışişleri Bakanlığı ile görüşmeleri gerektiğinin belirtildiğini vurgulayan Bayrak, konunun basına da yansımasıyla İsviçre Devletininde konuya müdahil olduğunu belirtti.
-Büyükelçinin Elazığ ziyareti-
Geçtiğimiz günlerde İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Raimund Kunz'un Elazığ'a gelerek kendilerini evlerinde ziyaret ettiğini anımsatan Bayrak, şöyle konuştu:
''Son olarak Büyükelçi Kunz, Elazığ'da bizi ziyaret etti ve evimizde misafir ettik. Kardeşlerim ve annemle birlikte kendisiyle görüştük. Büyükelçi bu ziyaretinde İsviçre Dışişleri Bakanlığı ve İsviçre Maliye Bakanlığı'nın konuyla ilgilendiğini ve İsviçre devletinin konunun çözümü konusunda bize yardımcı olacağını söyledi.''
-Yalnız olmadığımı bilsinler istiyorum-
Elazığ'dan Ankara'ya dün geldiğini ve Başbakanlık yetkilileriyle görüştüğünü ifade eden Bayrak, ''Görüştüğüm üst düzey yetkililer konuyu bir rapor haline getirip, Sayın Başbakanımıza sunacaklar. Uygun görülürse Sayın Başbakan ile görüşeceğim. Sayın Başbakanımızın dik duruşu bütün vatandaşlarımıza cesaret veriyor, dolayısıyla bugün ülke olarak dışarıda söz sahibi ülkelerden biriyiz. Başbakanımızın bu konunun arkasında olduğunu deklare etmesini istiyorum, en azından ilgili bankanın benim yalnız olmadığımı bilsin istiyorum'' diye konuştu.
-Altınları alınca ne yapacak?-
7 erkek, 3 kız toplam 10 kardeş olduklarını dile getiren Bayrak, ''Bu parayı alınca ne yapacağımızı düşünmedik. çünkü bir an önce bu varlıklarımıza ulaşma çabası içindeyiz. Ama insanlık yararına, millet yararına, ülkemiz yararına bir şeyler olacak'' diye konuştu.
KaynaK Ve Video