500 YIL ÖNCE TÜRK KADINI ÇEŞİTi!

BuNaLım

Bunalım
Katılım
22 Eki 2005
Mesajlar
4,020
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
mi topraktan!
500 YIL ÖNCE TÜRK KADINI !
Aşağıda 15. Yüzyıl Anadolu Türkçesinin en değerli örneklerinden birini
oluşturan Tusi Bahnamesi'nin bazı bölümlerini, günümüz Türkçesine
uyarlayarak sunuyoruz. Uyarlamayı yaparken, cümlelerin kuruluşlarına
olabildiğince bağlı kalmaya ve o dönemin akıcı üslûbunu bozmamaya çaba
gösterilmiştir.

BEŞ ÇEŞİT AVRAT.
Ey oğul! Bil ki, avratlar yaşlarına göre beş çeşittir.
Birinci çeşidi, henüz bulûğa ermemiş olanlardır. Hiçbir şeylerini
saklamazlar, ama büyümeleri gerekir.
İkinci çeşidi, bulûğa ermekle beraber, henüz çok genç olanlardır.
Bunların olgunlaşmalarının daha zamanı vardır. Hemen utanırlar,
yanlarında
bir şey yense kıçları domalır, memeleri sarkar. Her seye inanır, çabuk
aldanırlar.
Üçüncü çeşidi, gençliklerinin olgunluk yıllarına ulaşmış avratlardır.
Bunlar
edepli ve namuslu olurlar.
Dördüncü çeşidi, saçına ak düşmeye başlamış avratlardır.
Güzellikleriyle kendilerini hemen belli eder, hareketli yürürler. Cima
konusunda da ihtiraslıdırlar.
Beşinci çeşidi ise, saçının akı karasından çok olanlardır. Etleri
gevşemiş, gözlerinin nuru sönmüştür. Üzerlerine yeni karı almasın, eve
ortak getirmesin, başkalarıyla cima etmesin diye erlerine hizmetin binbir
çeşidini yapar, lûtuf üzerine lûtuf gösterirler. Ama, bu yaşa gelmiş avratlarla
cima, ere hiç lezzet vermez.

Ey oğul! Bil ki, uzun boylu ve emçiklerinin düğmesi gevşek avratların
tek düşüncesi, cima etmektir. Kısa boylu, semiz ve erkeğin haddinden
fazla cimacı avratlar ise, bu işi pek merak etmezler. Sadece kucaklanıp
koklanmak isterler ama erleri kucakladıktan sonra cima etmeden bırakırsa...

ALNI TERLER, GÖĞSÜ TİTRER.
Ey oğul! Bil ki, avratları inzallerine göre de sınıflandırmış ve üçe
ayırmışlardır.
Birincisi, gayet çabuk inzal olanlardır. Bu karılar, uzun ve cılızdır.
İkincisi, gayet geç inzal olanlardır. Kısa boylu ve semiz avratlar
böyledir.
Ne uzun ne kısa ve ne zayıf ne semiz avratlar ise, tam vaktinde inzal
olurlar. İnzali yaklaşan avratın gözleri süzülür, etleri çözülür, alnı
terler, göğsü titrer, erine sımsıkı yapışır, yüzüne bakmaya utanır.
İşte oğul, cimanın en zevkli yeri, avratla erin beraber inzali ve
menilerinin birbirlerine karışmasıdır. Böyle yaparlarsa, aralarındakı
muhabbet de artar.

VE ZEKER ÇEŞİTLERİ.
Ey oğul! Bil ki, erlerin zekeri üç boydur.
Birincisi gayet uzundur, 12 parmak boyundadır.
İkincisi sekiz parmaktır.
Üçüncüsüyse altı parmaktır.
Büyük zeker ile büyük fercin ciması uygun değildir, cimanın tadı
anlaşılmaz.
Amma kalın zeker ile orta boy ferce cimanın lezzeti de anlatılamaz.
Gerekirse, küçük zeker ile orta ferce cima edilebilir ve lezzet alınır.
Lezzet ve zevk bir yana bırakılıp cima doğacak veledin sıhhati
düşünülerek
yapılırsa, büyük zeker büyük ferce, orta ortaya, küçük de küçüğe ithal
edilmelidir. Böylesine cimalardan doğan bebek ana babasına benzer,
vücudunda
eksik ve kusur olmaz, teni tertemiz çıkar. Yoook, bu dediğimize
uyulmazsa insana aygır veya kısrak tohumu katılmışa benzer bir çocuk
ortaya çıkar.
Sözün kısası, her cins, kendi için yaratılmış cinsle birarada
olmalıdır,vesselâm!..
Yazıda geçen bazı "teknik" terimler :
Alâmet: Belirti, özellik
Avrat: Kadın
Cima: Cinsel ilişki
Dübür: Kıç, makat
Emçek: Kadın göğsü
Er: Erkek
Ferc: Kadının cinsel organı
İnzal: Orgazm
İthal etmek: İçeri sokmak
Meyil: İstek
Ten: Vücut
Zeker: Erkeğin cinsel organı
 
manyak bbır sıırmıs cok bılgılendırıcı valla
 
Geri
Üst