PePeSanceS
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Feyyaz Uçar
ABİLERİMİZ anlattı... Duayen bir hocamız, maç öncesi küçük kağıtlara değişik skorlar yazıp, soyunma odasının farklı yerlerine saklarmış.
Maçın skoruna göre de kağıdı çıkarıp bakın maçtan önce ben skoru bildim dermiş. Futbolcuları uzun süre bu zeka küpü, akıl karesi, tarla faresi hocalarını şahin zannetmişler. Taa ki birisi tesadüfen diğer kağıtları da bulup hocasının foyasını meydana çıkarana kadar.
Günümüz kahini Mustafa hocamızın foyası yok. Kehanetlerinde de yanılmıyor. Hocamın affına sığınarak soruyorum: 2012de neler olacak? Sular altında kalacak mıyız? Yüksekte olan kartalına bir şey olmaz değil mi?
Gereksiz bir sürü pas
Mustafa Denizlinin demeçleriyle büyüttüğü derbilerden sakındığı Tabatayı ilk 11de görünce eyvah diyoruz, Beşiktaşın topları yine yerlerde mi sürünecek? Gereksiz bir sürü yan pası mı seyredeceğiz?. Ama Tabata diğerki maçlardan farklı. Defansın arasına koşular yapıyor, şutlar atıyor, zaman zaman da uzun pas deniyor.
Fink bir atmaya başladı ki, yerinde durmuyor. Defansta, ofansta Beşiktaşın güvencesi. Sivasın o sert futbolundan nasibini alan Bobo, ikinciyi atamadan oyun dışında kaldı.
Maçın tek golünde İbrahim Kaşın asisti orta değil tam bir gol pası. Defansla kaleci arasına atılan bu paslar defansı kalenin eşiğinde paspas yapar, kaleciyi de çaresiz bırakır. Ağları da havalandırır.
Rüştünün haceti bile gol yemez
RÜŞTÜyü çömelmiş görünce hacetini gideriyor zanneden Sivaslılar başlama vuruşunu direkt kaleye yolladılar. Rüştü bu aralar kalesinde o kadar devleşiyor ki, haceti bile orta sahadan gol yemez. Santra vuruşunu doğru yapmakta fayda var.
Feyyaz Uçar