Dünyaca ünlü Gezi Dergisi International Life, 2010’da yaşanabilecek en iyi 10 ülkeyi seçti. Seçimde hayat pahalılığı, kültürel aktiviteler, ekonomi, çevre, sağlık, altyapı, güvenlik ve iklim kriterleri gözönünde bulunduruldu.
1.Fransa
Listenin ilk sırasında Fransa bulunuyor. Hemen her kategoride en yüksek puanları alan Fransa’nın tek dezavantajı ülkede geçerli olan yüksek vergiler. Sağlık alanında Fransa, dünyanın en iyisi.Elbette Fransa turu için başlangıç noktası başkent Paris olmalı. Romantizmin ve sanatın başkenti konuklarına eşsiz anılar yaşatıyor. Fransa’da, Paris’in dışında, Akdeniz kıyılarında güneşin tadını çıkarmak, ülkenin dört bir yanında özel bölgesel şarapların tadına bakmak ya da kırsal bölgelerde doğayla iç içe yaşamak da mümkün.
2.Avustralya
Uzun, temiz plajları ve ılıman iklimi ile Avustralya’ya boşuna ‘Şanslı Ülke’ denmiyor. Özellikle Sydney ve Melbourne kültürel aktivitelerin ve çok çeşitli tadların keyfini çıkarıyor.Diğer batılı ülkelere oranla küresel krizi daha az hasarla atlatan Avusralya ekonomisi düyanın en istikrarlı ekonomilerinden biri.Ülkenin sağlık hizmetleri ve altyapısı da ülkeyi yaşamak için iyi bir adres yapıyor. Konut fiyatları yüksek olsa da sunduğu olanaklarla Avustralya yaşamak için en iyi ikinci ülke.
3.İsviçre
Avrupa’nın geri kalanı savaşlarla harabeye dönerken, İsviçre 5 yüzyıl boyunca bir barış adası gibiydi. Alp Dağları’nın gölgesindeki bu küçük ülke, yaşadığı dezavantajları tarih boyunca avantaja çevirmeyi başardı. Alp Dağları’nda kurulan tesisler kış turizminin merkeleri niteliğinde. Yüksek teknoloji ile kaliteyi birleştiren işletmeleri ile İsviçre, sağlam bir ekonomi ve sofistike bir toplum yaratmayı başarmış. Fransızca, Almanca ve İtalyanca’nın konuşulduğu ülkede, pek çok kişi kendini evinde hissedebilir.
4.Almanya
Beethoven ve Goethe’nin yurdu Almanya, kültür ve sanatta yüzyıllardır lokomotif ülkelerden biri.Yıllık ortalama 30 gün maaşlı izin ve yıllık ortalama 61 bin 433 Euroluk maaşlarla Almanya çalışmak için en uygun ülkelerden biri.Sağlam altyapısı sayesinde ülkede herşey tıkır tıkır çalışıyor. En küçük kasabalarda bile kaliteli spor alanları bulmak mümkün.Tüm bu olumlu etmenlerin ötesinde Almanya çeşitli ve özellikli doğal güzellikleri ile de dikkat çekiyor.
5.Yeni Zellanda
Yüzüklerin Efendisi ile dünyaca tanınan doğal güzellikleri, Yeni Zellanda’yı özel kılan en öenmli faktör.Yeni Zellanda, sağlık, spor ve eğlence alanında en önde gelen ülkelerden biri.Ülkede polisler silah taşımıyor. Bu da suç oranının ne kadar düşük olduğunu bir göstergesi.Çok fazla avantaj sunan Yeni Zellanda’ya taşınmak ise çok kolay değil. Öncelikle ülkeye göç etmek isteyenler, göçmenlik bürosunun titiz sınamasından geçmek zorunda.Konut fiyatları ise ucuz değil. Ortalama bir evin değeri 275 bin dolardan başlıyor.
6.Lüksemburg
Kilometrekare başına en çok kaliteli restoran Avrupa’nın küçük ülkesi Lüksemburg’da yer alıyor.Kişi başına ortlama milli gelir 88 bin dolarla, Lüksemburg dünyanın en zengin ülkesi. Yerel Lüksemburgca’nın yanısıra İngilizce, Fransızca ve a-Almanca’nın da konuşulduğu ülke,uluslararası finans çevreleri için çekim alanı plarak algılanıyıor. Bunun bir başka önemli nedeni de elbette düşük vergiler. Lüksemburg vatandaşlarının üçte biri ülke dışında doğmuş. Ülkeye çalışmak için diğer ülkelerden gelen yabancılar da hesaba katıldığında, ülkede yaşayanların Lüksembuglular’ın oranı yüzde 40’a düşüyor.
7.Amerika Birleşik Devletleri
Fırsatlar ülkesi olarak bilinen ABD, bu ünvanını hak ediyor. Her yıl dünyanın her köşesinden milyonlarca insan yeni bir hayat kurmak için buraya geliyor. Yeni başlangıç yapmak isteyenler, ülkenin bazı bölgelerinde Meksika’dan daha ucuza emlak sahibi olabilir.Günün 24 saati yaşayan şehirlerinde her türlü eğlence ve kültürel aktiviteleri bulmak mümkün.Sanılanın aksi suç oranalar, gelişmiş bazı ülkelerden yüksek olsa da dünya ölçeğinde kabul edilebilir düzeyde.
8.Belçika
Flamenkçe konuşulan Flanders ile Fransızca konuşulan Valonya arasında ikiye bölünen Belçika için başkent Brüksel üçüncü bir bölge olarak öne çıkıyor.AB’nin en önemli kurumlarına ev sahipliği yapan Brüksel, Belçika’nın yanı sıra Avrupa Birliği’nin de başkenti konumunda. Pek çok uluslatrarası okulun yer aldığı ülke eğitim seviyesi olarak ortalamaların çok üzerinde. Sağlık, eğlence ve spor alanlarında da ülke standartları ortalamaların üzerinde. Hızlı trenle Londra, Paris ve Amsterdam’a ulaşmanın mümkün olduğu Belçika, Avrupa’nın merkezi olmayı hak ediyor.
9.Kanada
Yüzölçümü olarak dünyanın en büyük ülkelerinden biri olan Kanada, hem doğal güzelliklere hem de doğal kaynaklara sahip.Sağlık hizmetleri ve yaşam standartları açısından dünyanın en iyileri arasında. Toronto ve Vancouver gibi büyük kentlerde kültür ve spor aktiviteleri üst düzeyde.Doğal kaynaklara ve finans sektörüne dayalı Kanada ekonomisi, deünyanın en istikrarlı ekonomileri arasında gösteriliyor. Hayat pahalılığı son dönemde artsa da gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında standartların çok da üzerinde değil.
10.İtalya
İtalya’da yaşamak ‘La dolce vita-tatlı hayat’ olarak adlandırılıyor.Trenler rötar yapıyor olabilir, işçilerin standartları Avrupa ortalamasının biraz gerisinde olabilir ve hayat biraz fazla yavaş akıyor olabilir ama yine de doğal ve kültürel özelikleriyle İtalya gelenlere ’tatlı yaşam' sunuyor.Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre İtalya dünyanın en iyi ikinci sağlık sistemine sahip. Binlerce yıllık tarih ve sanat birikimine ek olarak en iyi spagettiyi, pizzayı ve espessoyu İtalya’da bulabilirsiniz.Büyükşehirlerde olmasa bile, kırsal kesimlerde diğer Avrupa ülkelerine oranla çok daha ucuza konut bulabilrsiniz. Örneğin bir kaç dekar arazi ortasında yer alan bir kır evini 60 bin dolara bulabilirsiniz.
1.Fransa
Listenin ilk sırasında Fransa bulunuyor. Hemen her kategoride en yüksek puanları alan Fransa’nın tek dezavantajı ülkede geçerli olan yüksek vergiler. Sağlık alanında Fransa, dünyanın en iyisi.Elbette Fransa turu için başlangıç noktası başkent Paris olmalı. Romantizmin ve sanatın başkenti konuklarına eşsiz anılar yaşatıyor. Fransa’da, Paris’in dışında, Akdeniz kıyılarında güneşin tadını çıkarmak, ülkenin dört bir yanında özel bölgesel şarapların tadına bakmak ya da kırsal bölgelerde doğayla iç içe yaşamak da mümkün.
2.Avustralya
Uzun, temiz plajları ve ılıman iklimi ile Avustralya’ya boşuna ‘Şanslı Ülke’ denmiyor. Özellikle Sydney ve Melbourne kültürel aktivitelerin ve çok çeşitli tadların keyfini çıkarıyor.Diğer batılı ülkelere oranla küresel krizi daha az hasarla atlatan Avusralya ekonomisi düyanın en istikrarlı ekonomilerinden biri.Ülkenin sağlık hizmetleri ve altyapısı da ülkeyi yaşamak için iyi bir adres yapıyor. Konut fiyatları yüksek olsa da sunduğu olanaklarla Avustralya yaşamak için en iyi ikinci ülke.
3.İsviçre
Avrupa’nın geri kalanı savaşlarla harabeye dönerken, İsviçre 5 yüzyıl boyunca bir barış adası gibiydi. Alp Dağları’nın gölgesindeki bu küçük ülke, yaşadığı dezavantajları tarih boyunca avantaja çevirmeyi başardı. Alp Dağları’nda kurulan tesisler kış turizminin merkeleri niteliğinde. Yüksek teknoloji ile kaliteyi birleştiren işletmeleri ile İsviçre, sağlam bir ekonomi ve sofistike bir toplum yaratmayı başarmış. Fransızca, Almanca ve İtalyanca’nın konuşulduğu ülkede, pek çok kişi kendini evinde hissedebilir.
4.Almanya
Beethoven ve Goethe’nin yurdu Almanya, kültür ve sanatta yüzyıllardır lokomotif ülkelerden biri.Yıllık ortalama 30 gün maaşlı izin ve yıllık ortalama 61 bin 433 Euroluk maaşlarla Almanya çalışmak için en uygun ülkelerden biri.Sağlam altyapısı sayesinde ülkede herşey tıkır tıkır çalışıyor. En küçük kasabalarda bile kaliteli spor alanları bulmak mümkün.Tüm bu olumlu etmenlerin ötesinde Almanya çeşitli ve özellikli doğal güzellikleri ile de dikkat çekiyor.
5.Yeni Zellanda
Yüzüklerin Efendisi ile dünyaca tanınan doğal güzellikleri, Yeni Zellanda’yı özel kılan en öenmli faktör.Yeni Zellanda, sağlık, spor ve eğlence alanında en önde gelen ülkelerden biri.Ülkede polisler silah taşımıyor. Bu da suç oranının ne kadar düşük olduğunu bir göstergesi.Çok fazla avantaj sunan Yeni Zellanda’ya taşınmak ise çok kolay değil. Öncelikle ülkeye göç etmek isteyenler, göçmenlik bürosunun titiz sınamasından geçmek zorunda.Konut fiyatları ise ucuz değil. Ortalama bir evin değeri 275 bin dolardan başlıyor.
6.Lüksemburg
Kilometrekare başına en çok kaliteli restoran Avrupa’nın küçük ülkesi Lüksemburg’da yer alıyor.Kişi başına ortlama milli gelir 88 bin dolarla, Lüksemburg dünyanın en zengin ülkesi. Yerel Lüksemburgca’nın yanısıra İngilizce, Fransızca ve a-Almanca’nın da konuşulduğu ülke,uluslararası finans çevreleri için çekim alanı plarak algılanıyıor. Bunun bir başka önemli nedeni de elbette düşük vergiler. Lüksemburg vatandaşlarının üçte biri ülke dışında doğmuş. Ülkeye çalışmak için diğer ülkelerden gelen yabancılar da hesaba katıldığında, ülkede yaşayanların Lüksembuglular’ın oranı yüzde 40’a düşüyor.
7.Amerika Birleşik Devletleri
Fırsatlar ülkesi olarak bilinen ABD, bu ünvanını hak ediyor. Her yıl dünyanın her köşesinden milyonlarca insan yeni bir hayat kurmak için buraya geliyor. Yeni başlangıç yapmak isteyenler, ülkenin bazı bölgelerinde Meksika’dan daha ucuza emlak sahibi olabilir.Günün 24 saati yaşayan şehirlerinde her türlü eğlence ve kültürel aktiviteleri bulmak mümkün.Sanılanın aksi suç oranalar, gelişmiş bazı ülkelerden yüksek olsa da dünya ölçeğinde kabul edilebilir düzeyde.
8.Belçika
Flamenkçe konuşulan Flanders ile Fransızca konuşulan Valonya arasında ikiye bölünen Belçika için başkent Brüksel üçüncü bir bölge olarak öne çıkıyor.AB’nin en önemli kurumlarına ev sahipliği yapan Brüksel, Belçika’nın yanı sıra Avrupa Birliği’nin de başkenti konumunda. Pek çok uluslatrarası okulun yer aldığı ülke eğitim seviyesi olarak ortalamaların çok üzerinde. Sağlık, eğlence ve spor alanlarında da ülke standartları ortalamaların üzerinde. Hızlı trenle Londra, Paris ve Amsterdam’a ulaşmanın mümkün olduğu Belçika, Avrupa’nın merkezi olmayı hak ediyor.
9.Kanada
Yüzölçümü olarak dünyanın en büyük ülkelerinden biri olan Kanada, hem doğal güzelliklere hem de doğal kaynaklara sahip.Sağlık hizmetleri ve yaşam standartları açısından dünyanın en iyileri arasında. Toronto ve Vancouver gibi büyük kentlerde kültür ve spor aktiviteleri üst düzeyde.Doğal kaynaklara ve finans sektörüne dayalı Kanada ekonomisi, deünyanın en istikrarlı ekonomileri arasında gösteriliyor. Hayat pahalılığı son dönemde artsa da gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında standartların çok da üzerinde değil.
10.İtalya
İtalya’da yaşamak ‘La dolce vita-tatlı hayat’ olarak adlandırılıyor.Trenler rötar yapıyor olabilir, işçilerin standartları Avrupa ortalamasının biraz gerisinde olabilir ve hayat biraz fazla yavaş akıyor olabilir ama yine de doğal ve kültürel özelikleriyle İtalya gelenlere ’tatlı yaşam' sunuyor.Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre İtalya dünyanın en iyi ikinci sağlık sistemine sahip. Binlerce yıllık tarih ve sanat birikimine ek olarak en iyi spagettiyi, pizzayı ve espessoyu İtalya’da bulabilirsiniz.Büyükşehirlerde olmasa bile, kırsal kesimlerde diğer Avrupa ülkelerine oranla çok daha ucuza konut bulabilrsiniz. Örneğin bir kaç dekar arazi ortasında yer alan bir kır evini 60 bin dolara bulabilirsiniz.