Dünkü Almanya maçında, Türk taraftarlar tribünlerin ancak 5 te biri kadardı.
YARI finalde Almanya’ya elenen Türkiye’nin verdiği mücadele herkes
tarafından alkışlanıyor.
Kıran kırana geçen bu maçın ardından, Avrupa sokakları artık sessiz…
Türkiye’nin yarı finalde kaybetmesi, Avrupa Futbol Şampiyonası’nın
heyecanını da silmiş gibi.
Ama bu şampiyonada bizim dikkatimizi çeken başka bir şeyler var…
Birincisi, tribün üstünlüğümüzü artık yitirmiş olmamız.
İkincisi de, tribünlerdeki organizasyonluk ve başıbozukluk. Hemen bu
ikinci noktayı açıklayalım.
Oynadığımız tüm maçlarda rakip takımın izleyicilerinin kendi futbol
federasyonları tarafından, organize bir şekilde düzenlendiği ve
gösterilerini buna göre yaptıkları dikkatleri çekti.
Örneğin hep birlikte bayrak açıyorlar, hep birlikte kendi takımlarının
renklerini gösterin kağıtları gösteriyorlar.
Dev bir formanın nerede, nasıl ve ne zaman açılacağı belli.
Bayrak renklerinin ve şeklinin nasıl oluşturulacağı da…
Türk seyirciler ise karmakarışık. Ne bir düzen var, ne de bir birlik.
Böyle olunca da, “Türkiye, Türkiye” seslerinin dışında ses çıkmıyor.
ALMANLAR’IN BEŞTE BİRİ KADAR
En önemli nokta ise, tribün üstünlüğünün yitirilmiş olması.
Şu ana kadar oynanan milli takımlar düzeyindeki ya da tek tek takımlar
düzeyindeki turnuvalarda hep Türk taraftarlar üstündü.
Bu kez öyle olmadı.
Dünkü Almanya maçında, Türk taraftarlar tribünlerin ancak 5’te biri kadardı.
Önceki maçlarda da aynı…
Küçücük bir devlet olan Hırvatistan’ın tribünlerdeki üstünlüğü bizi üçe
katlıyordu.
Bunun nedeninin tam olarak ne olduğunu bilemiyoruz.
Türkler’in bu maçlara olan ilgisini bilen Avrupa’nın kasıtlı bir şekilde
“Türk taraftarı engelleme” politikası gütmesi mümkün.
Bunun dışında Türk Futbol Federasyonu’nun bilet konusunda hassas
davranmamış olması da mümkün.
Türkiye’nin sadece Türkiye’den gelen bir taraftar kitlesi yok. Avrupa’dan
da büyük bir taraftar kitlesi var.
Avrupa şampiyonasına gelen Türkler’in büyük çoğunluğu da zaten Avrupa’dan
bilet bulup gelenlerdi.
Türk Futbol Federasyonu’nun, seyirci avantajının nasıl ve neden
yitirildiğini bir an önce bulması gerekiyor.
Ve de, bu maçlara gelen insanların sadece Türkiye’den gelecek olan
Türklerle sınırlı olmadığını da bilmesi…
EZİLMEMENİN TESELLİSİ
Dünkü maçın ardından, sokaklarda “aşırıya kaçan” sevinç gösterileriyle
Almanlar, hüzünlü ve buruk Türkler vardı.
Bakmayın siz bazı yerlerde grup grup Türk ve Almanlar’ın birlikte sevinç
gösterileri yaptığı iddialarına…
Milli takımımızın Almanya karşısında ezilmemiş olmasının getirdiği bir
birliktelik havasıydı bu.
Yine de, maç sonrası her iki taraftar grupları arasında saygı ve anlayış
vardı.
Büyük bir olay beklenmiyordu, olmadı da…
Türkler’in uyum sorunu bulunmadığı bir kez daha kanıtlandı böylece…
Finalde iyi oynayanın kazanmasını diliyoruz…
Kaynak:HaßerTurK
YARI finalde Almanya’ya elenen Türkiye’nin verdiği mücadele herkes
tarafından alkışlanıyor.
Kıran kırana geçen bu maçın ardından, Avrupa sokakları artık sessiz…
Türkiye’nin yarı finalde kaybetmesi, Avrupa Futbol Şampiyonası’nın
heyecanını da silmiş gibi.
Ama bu şampiyonada bizim dikkatimizi çeken başka bir şeyler var…
Birincisi, tribün üstünlüğümüzü artık yitirmiş olmamız.
İkincisi de, tribünlerdeki organizasyonluk ve başıbozukluk. Hemen bu
ikinci noktayı açıklayalım.
Oynadığımız tüm maçlarda rakip takımın izleyicilerinin kendi futbol
federasyonları tarafından, organize bir şekilde düzenlendiği ve
gösterilerini buna göre yaptıkları dikkatleri çekti.
Örneğin hep birlikte bayrak açıyorlar, hep birlikte kendi takımlarının
renklerini gösterin kağıtları gösteriyorlar.
Dev bir formanın nerede, nasıl ve ne zaman açılacağı belli.
Bayrak renklerinin ve şeklinin nasıl oluşturulacağı da…
Türk seyirciler ise karmakarışık. Ne bir düzen var, ne de bir birlik.
Böyle olunca da, “Türkiye, Türkiye” seslerinin dışında ses çıkmıyor.
ALMANLAR’IN BEŞTE BİRİ KADAR
En önemli nokta ise, tribün üstünlüğünün yitirilmiş olması.
Şu ana kadar oynanan milli takımlar düzeyindeki ya da tek tek takımlar
düzeyindeki turnuvalarda hep Türk taraftarlar üstündü.
Bu kez öyle olmadı.
Dünkü Almanya maçında, Türk taraftarlar tribünlerin ancak 5’te biri kadardı.
Önceki maçlarda da aynı…
Küçücük bir devlet olan Hırvatistan’ın tribünlerdeki üstünlüğü bizi üçe
katlıyordu.
Bunun nedeninin tam olarak ne olduğunu bilemiyoruz.
Türkler’in bu maçlara olan ilgisini bilen Avrupa’nın kasıtlı bir şekilde
“Türk taraftarı engelleme” politikası gütmesi mümkün.
Bunun dışında Türk Futbol Federasyonu’nun bilet konusunda hassas
davranmamış olması da mümkün.
Türkiye’nin sadece Türkiye’den gelen bir taraftar kitlesi yok. Avrupa’dan
da büyük bir taraftar kitlesi var.
Avrupa şampiyonasına gelen Türkler’in büyük çoğunluğu da zaten Avrupa’dan
bilet bulup gelenlerdi.
Türk Futbol Federasyonu’nun, seyirci avantajının nasıl ve neden
yitirildiğini bir an önce bulması gerekiyor.
Ve de, bu maçlara gelen insanların sadece Türkiye’den gelecek olan
Türklerle sınırlı olmadığını da bilmesi…
EZİLMEMENİN TESELLİSİ
Dünkü maçın ardından, sokaklarda “aşırıya kaçan” sevinç gösterileriyle
Almanlar, hüzünlü ve buruk Türkler vardı.
Bakmayın siz bazı yerlerde grup grup Türk ve Almanlar’ın birlikte sevinç
gösterileri yaptığı iddialarına…
Milli takımımızın Almanya karşısında ezilmemiş olmasının getirdiği bir
birliktelik havasıydı bu.
Yine de, maç sonrası her iki taraftar grupları arasında saygı ve anlayış
vardı.
Büyük bir olay beklenmiyordu, olmadı da…
Türkler’in uyum sorunu bulunmadığı bir kez daha kanıtlandı böylece…
Finalde iyi oynayanın kazanmasını diliyoruz…
Kaynak:HaßerTurK
