2009 araçları tehlikeli mi?

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
2009 araçları tehlikeli mi?
Ocak içinde Portekiz'de ıslak pistte ilk sürüşlerini gerçekleştiren yeni F1 araçlarını görme fırsatı bulduk. Takımların çoğunluğu bu yıl, sezon öncesindeki ilk testleri genellikle yağışlı geçen Partimao pistinde gerçekleştirdi ve farklı sonuçlar elde ettiler.

3038z12.jpg



Toro Rosso pilotu Sebastian Buemi'nin, yeni sezon araçlarıyla piste çıkan rakiplerinden çok daha hızlı olduğuna şahit olduk. Bununla birlikte araçların görünümleri, bazı uzmanların, F1'in güvenliği konusunda endişelenmelerine yol açmış durumda.

Bu endişelerinin boş olduğunu söyleyemeyiz.

Niçin sorusuna cevap vermek gerekirse, 2009 araçlarının iki noktada, sürücülerin güvenliğini riske atabilecek durumda olduğundan bahsedebiliriz.

Bunlardan ilki, 2008 araçlarına göre çok daha geniş olan ön kanatlar. Bu durumun, özellikle pist içindeki gözü kara mücadelelerde kaçınılmaz olarak daha fazla kaza manasına geleceği ifade ediliyor.

BMW Sauber'in pilotları ve bazı diğer sürücüler, zaten daha önceki açıklamalarında da, ön kanatların böyle bir sonuca yol açabileceği endişesini dile getirmişti. Ufak çaplı kazalar da, modern F1 dünyasında en çok yaralanmaların yaşandığı pitstopların sayısında artışa neden olacak. Ayrıca mesela Melbourne'deki ilk turun ardından birçok aracın pitalanına yöneldiğini düşünürsek, bunun da ayrı bir risk oluşturacağını tahmin etmek zor olmaz.

Sürücülerin güvenliğini etkileyebilecek ikinci özellik ise kokpit kenarları. Bu kenarlar ilk olarak, Ayrton Senna'nın trajik ölümünden sonra hayata geçirilen yeni güvenlik tedbirleri çerçevesinde 1996 sezonunda yükseltilmişti. Ancak sürücülerin yükseklikten dolayı görüş açısının sınırlı olduğu şikayeti nedeniyle, bu yükseklik zamanla kurallarda belirtilen minimum miktara çekildi.

Alex Wurz ve David Coulthard'ın, 2007'de Melbourne'deki kazasının ardından, yükseklik geçen sene yeniden artırılmıştı. Yükseklik bu sene düşürülmedi ancak, burnun ve ön kanatların daha geniş olması, görüş açısı bakımından, kokpitin önünde daha önce olduğundan daha büyü bir risk oluşturuyor. Bu, piste, testler sırasında pilotların görüş açısından (fotoğraf ve kısmen kameralarla) bakıldığında daha iyi anlaşılıyor.

İster yarışta bulunsun ister ekranları başında, kimse, Senna'nın ölüm nedeninin, sağ ön teker parçalarının kokpite girmesi olduğunu unutmamıştır. Böyle bir şeyin tekrarlanma ihtimalinin çok zayıf olduğunu biliyoruz. Ancak daha büyük ön kanatların, şaside bazı hasarlara neden olma ihtimali artık daha yüksek. Eğer doğruysa, kokpitin ön tarafı ile yükseltilen kenarlar arasındaki açıklık şu an daha geniş. Yani kokpit daha açık ve bu da tehlikenin daha yüksek olduğu manasına geliyor.

Dahası, Renault'nun son birkaç haftadır kaza testlerinde başarısız olması da, acaba yetkililerin bahsettiğimiz bu riskleri gerçekten ciddiye alarak işi çok sıkı mı tutuyor sorularını akıllara getiriyor.

Büyük bir kaza neticesi bir yaralanma veya ölüm olmayınca, insanlarda artık trajedilerle dolu dönemin sona erdiği kanısı yerleşiyor. Ancak hiçbir zaman unutmamak gerekirse bu kadar süratli makinelerin içinde yaralanma ve ölüm riski hiç de hafife alınmaması gereken bir tehlike. Robert Kubica'nın Kanada'da iki yıl önceki kazasını hepimiz çok iyi hatırlıyoruz.

Robert Kubica, Kanada'da önden ikinci darbe almadığı için şanslıydı. Aslında F1 ve hepimiz şanslıydık. Bunun gibi Coulthard'ın aracı Wurz'dan bir 15-20 santim önde olsaydı o zaman da durum daha kötü olabilirdi. Bunlar, kazalarda yaralanma ve ölüm riskinin hiçbir zaman göz ardı edilemeyeceğini ve bunların her an yaşanabileceğini bizlere hatırlatan olaylar.

Motor sporlarının zirvesindeki Formula 1, bu güvenlik gerçeğinden hiçbir zaman kaçamayacak bir spor. FIA'nın ve takımların yapabildikleri, sürücülere yönelik bu riskleri asgariye indirmek. 2009'da herkes birbirine çok yakın yarışlar izleneceğini söylüyor.

Üzücü hiçbir bir olayın yaşanmadığı yeni bir sezon diliyoruz.


İsmail Bakal​
 
Geri
Üst