ilyasozer
New member
10 milyonda bir görülen hastalık sebebiyle önce moraran , sonra siyahlaşan dizlerimi uzun tedaviler sonucunda (sağını ayak bileğimden , solunu diz kapağımdan ) kesmek zorunda kaldılar. 8 yıl boyunca bu çileyle boğuştum hastaneden hastaneye yatırıldım, ameliyattan ameliyata gittim. ileride dizden yukarıyı da kestirmek zorunda kalabileceğimi söyledilerse de Rabbim'e sonsuz şükür ki, 5.5 yıldır ilerleme olmadı ve iyi sayılırım. Tığ gibi delikanlıyken tekerlekli sandalyeye mahkum olmak hakikaten zordu ama bütün samimiyetimle söylüyorum ki, tek kelimeyle bile olsa ağzımdan isyan ve kadere itiraz sözü çıkmadığı gibi gönlümede zerre kadar burukluk hali gelmedi. Çünkü biz kendimizin değiliz ki, varlık namına neyimiz varsa hepsi Allah’ındır ve bize emaneten verilmiştir. “Mülk sahibi kendi mülkünde istediği gibi tasarruf eder.” Ameliyattan sonra eve yerleşince 6-7 ay çıkmadım kendimle hasbihal ettim ve Rabbime diğer uzuvlarım sağlıklı olduğu için şükürler ettim. Bu dönemde ancak bir ömürde biririlebilecek kadar çok kitap okudum , birikimim inanılmaz seviyelere ulaştı. Lisede edebiyat öğretmenim olan İbrahim hoca’m vesilesiyle bir bilgisayara kavuştum, 1.5 ay zarfında internet sitesi yapmayı öğrendim ve kendime çeşitli siteler hazırladım. Bir mübarek Ramazan sabahı İbrahim hoca’m ziyaretime geldi ve bir şirkette bir sekreterya işi bulduğunu, orada çalışmak isteyip istemediğimi sordu. Gözyaşları içinde hemen kabul ettim. Patronumuz Vehbi Bey beni çok sevdi, bende işimi milimetrik hassiyetle yapmaya çalıştım. 3-4 ay içinde birçok önemli müşterinin dikkatini çektim ve sırf benimle görüşüp tanışmak üzere şirkete gelenler oldu. Firmamızın ve patronumun itibarını arttıran bu gelişmeden sonra maaşıma hiç tahmin edemediğim oranda zam yapıldı. Firma bana özel imkanlar sundu, terfiler yaşadım. Ertesi yıl patronum bir sürpriz daha yaparak tekerlekli sandalyede çalışan eleman olduğum halde beni özel sekreterliğe getirdi, sonra danışmanlık görevide verdi. Ailemle beni çok kaliteli bir daireye yerleştirdi, bütün masraflarımızı karşıladı, bnde bütün enerji ve birikimimi kullanarak internet vesilesiyle firmamızın ihracat yapmasını sağlayacak bağlantı yolları buldum ve ilk siparişin verilmesini sağladım. İç piyasaya sattığımız malın 8 katı bir siparişti bu. Vehbi beyin ifadesiyle bu katkımla kendimin 81 yıllık maaşımı çıkarmıştım. Ardından başka bağlantılar başka siparişler görüşmeler geldi; Moskovada ünlü bir şirketin patronu 4 kişilik çekirdek ekibiyle birlikte sırf benimle tanışmak üzere firmamıza geldiler, bütün bu işleri tekerlekli sandalyede başardığımı görünce hayret ettiler. Yeni sözleşme ile siparişlerini %50 civarında arttırdılar. Vehbi bey yepyeni süprizler yaptı, nazar değmesin diye söylemeyeceğim miktarda bereketli bir maaşa kavuşturdu beni. Son küresel ekonomik krizde firma %23 oranında büyüdü, 2008 büyümesi %36’ydı ama muhtemelen zarardan Allahın lütfuyla korunmuştuk. Diyeceğim şudur: Siz yeter ki hiçbir engel ve mazeret tanımadan Firmanıza değer katın, oraya para kazandırın ve işe kendinizi adayın; Başarının kaçınılmaz olduğunu mutlaka göreceksiniz.(…)
Kaynak : Genç Beyin Dergisi Sayı 87 08/2009
Kaynak : Genç Beyin Dergisi Sayı 87 08/2009
