Üniversitede bir dolapta, boynundaki iple sergilenen iskeletin sırrı sonunda ortaya çıkarıldı...
Okuyanlar bu habere inanamıyor!..
Eski sevgilisini, başka biriyle görünce sinirlerine hakim olamayan John Horwood, onlara doğru taş attı.
Atılan taş, Eliza Balsum adlı genç kızın kafasında ufak bir yara açtı ve kız hastaneye gitmeyi bile düşünmedi.
Ancak Bristol Kraliyet Kliniği'nde yapılan tetkiklerde, baş cerrah Richard Smith, yaranın enfeksiyon kaptığına ve operasyon yapılması gerektiğine karar verdi.
Kızın kafasında el matkabı ile delik açıp, basıncı hafifletmeyi düşünen Smith ameliyatı yaptıktan yedi gün sonra Eliza yaşamını yitirdi.
Hemen polise haber veren doktor Smith, taşı atan John Horwood'un tutuklanmasını sağladı.
Duruşmada da Horwood'un aleyhine tanıklık eden Smith, genç adamın asılarak idam edilmesine giden yolu açtı.
Tüm bu olaylar günümüzden 190 yıl önce, 1821′de gerçekleşti, Horwood 13 Nisan 1821′de idam edildi.
Kitabı derisiyle kaplattı!
Horwood'u idama götüren Smith, cesedine de el koydu ve idamdan bir süre sonra 80 tıp öğrencisinin önünde cesedi parçalara ayırdı.
Smith'un bu "otopsi"den elde ettiği bulgular daha sonra Horwood'un yargılanmasının metinleriyle birlikte ciltlendi ve kitabın kaplanması için Horwood'un derisi kullanıldı.
Kitabın ön yüzünde bir kurukafa ve kemikler bulunuyordu, kemiklerin arasında da "John Horwood'un derisi" yazdırılmıştı.
Dr. Smith, Horwood'un iskeletini bir süre evinde tuttu, ardından Bristol Üniversitesi'ne taşınan iskelet, burada bir dolapta sergilenmeye başlandı.
Aile üyesi olduğunu öğrenince...
Mary Halliwell, yaptığı araştırmalar sonucunda John Horwood'la akraba olduğunu öğrendi. Halliwell'in büyük-büyük-büyük büyükbabası, Horwood'un kardeşiydi.
Bunun üzerine Horwood'un yaşadıklarını ve ölümden sonra bile huzur bulamamasının öyküsünü derleyen Halliwell, sonunda dileğine kavuştu ve dün yapılan törenle John Horwood'un kemikleri, üniversitenin dolabından alınarak, gömüldü.
MİLLİYET