+18 Fıkraları

sensiz_asla_olmaz

New member
Katılım
18 Kas 2005
Mesajlar
202
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
38
'''' Yanımda kılıyodu ''''

Memleketin tekinde 3 kere camiye gitmeyeni idam ediyolarmış. Ama bu arada idam edilmeden önce 3 dileğini yerine getiriyolarmış. Adamın teki 3 kere gitmemiş. İdam edilmeden önce sormuşlar; "1. dileğin ne?" Adam; "Vezirin karısını s.kicem" demiş. Vezir "Olmaz" dese de padişah; "Mecbur" demiş. Daha sonra "2. dileğin ne?" demişler. Adam; "Padişahın karısını s.kicem" demiş. Padişah "Hayır" demiş. Ama herkes itiraz edince mecbur kalmış. "Son dileğin ne?" demişler. Adam, bi vezirin götüne bakıyomuş, bi padisahın. Vezir bakmış göt elden gidiyo; "Ben bunu sanki camide gördüm gibi geldi" demiş. Padişah da ordan "Ne gibisi lan! Yanımda kılıyodu" demiş.
 
pisman olmak istemiyorsanı iceri

Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. "Şimdi sana bazı sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?" demişler; adam da "sorun" demiş. "Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?" Adam düşünmüş ve "yolcu otobüsü" demiş. "Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana bir şans daha vereceğiz" demişler. "Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?" Adam hemen cevaplamış "yolcu uçağı"; "Tamam ama" demişler "Boeing var, Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki "Bir soru da ben sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en doğal hakkın" demişler. "Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?" demiş. Hemen herkes o malum kelimeyi söylemiş; adam "tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi hangisi?..." alintidir..
 
18 lik kız

18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. Annesi,
çok
tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider ve sonuçlar
kızın hamile olduğunu gösterir. Anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve
"bunu
yapan hangi domuz? Bilmek istiyorum" der.

Kız telefon acar ve yarim saat içinde bir Ferrari evin önünde durur,
içinden hafif kırlaşmış saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde
manyak
yakışıklı bir adam iner ve kapıdan içeri girer. Anne baba ve kızla
beraber
otururlar.

Herif, "kızınız durumu anlattı" der , "kişisel durumumdan dolayı
kızınızla
evlenemem" der, "ancak tüm sorumluluğu alıyorum" "Eğer bir kız çocuğu
doğarsa annesine bir ev, bir yazlık villa ve milyon dolarlık bir banka
hesabi, eğer bir erkek çocuk olursa bir kaç fabrika ve bir milyon
dolarlık
bir hesap, eğer ikiz doğarsa her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve
bir
fabrika vereceğim" der. Ancak düşük olursa....

O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça adamın omuzuna koyar
ve
"o zaman tekrar denersin evladım".
 
Imam :):)

İMAM

Köyün birinin imami ölünce arayip tarayip bir imam bulmuslar. Yeni imam
yakisiklimi yakisikli biri fakat ne yazik ki kör.Evinden camiye,camiden eve
dönerken hep yolu sasiriyor, bu nedenle de ya namaz gecikiyor ya imam
vaktinde evine dönemiyorKöylü buna bi çare düsünmüs ve imamin evi ile cami
arasinda ip germisler imam buna tutunarak gidiyor geliyor.

Köyün çapkin hatunlarindan biride imama bitiyor. Bu nedenle bir gün ipin bir
ucunu kendi evine yataginin basucuna kadar bagliyor. imam ipe tutunarak
dogruca kadinin yatagina gidiyor ve el yordami ile yokluyor ve durumu
anliyor, imam da olsa erkek bu nedenle geregini yapiyor.

Bu durumdan imam da kadin da memnun,canlari istedikce ipin ucu yataga
baglaniyor. Fakat bir gün kadinin kocasi ipi farkediyor ve gidiyor yataga
ciplak vaziyette uzaniyor. Bizim imam yine ip marifetiyle adresi buluyor ,el
yordamiyla yokluyor; o da ne bir kadinda olmamasi gereken bir uzanti eline
geliyor ve durumu anliyor tabiiki, ama bozuntuya vermiyor tuttugu seyin
tepesine iki parmagi ile vuruyor

tip tip, püf püf üflüyor ve basliyor

- Allahü ekber, allaaaaaahüekber....
 
Tren bekliyorum
Kadın evinin yanında ki tren istasyonundan dolayı çok rahatsızdır. Çünkü ne zaman tren geçse yatak odasındakı dolap sallanmaya va takırdamaya başlamakta, bu da rahatsız edici bir ses çıkarmaktadır. Sonunda canına tak eder ve tamirci çağırır. Anlatır derdini tamirciye. Tamirci dışardan görunen tüm vidataları sıkar. Ancak geçen trenle beraber dolap yine takırdamaya başlar.

Tamirci kadına :
- Birde içteki vidaları kontrol edeyim, problem galiba onlarda" der ve dolabın içine girer. Daha sonra trenin bir dahaki geçişinde nerelerde problem çıkartacağını kontrol için dolabın içinde beklemeye başlar.

Tam bu sırada kadının kocası hışımla dalar eve. Arkadaşları telefon etmiş ve bir erkeğin evine girdiğini söylemiştir adama. Sinirli bir şekilde evi aramaya başlar. Önce yatağın altına bakar; daha sonra dolabın kapağını açar.
Evet adam oradadır, koca tüm siniriyle gözleri yerinden fırlamış olarak solumaktadır ve beklenen soruyu sorar :
- Ne arıyorsun sen burda?
Bizim Bahtsız ince bir sesle :
- Şimdi sana Tren bekliyom deseeem, inanmazsın...
-----------------------------------------------------------------

Baba bu ne?
Bir gün bir çocuk ve babası taksi ile bir yere gitmektedirler. Çocuk tabi meraklı her önune geleni babasına sorar. Çocuk caddenin köşesinde bir kadın görür ve babasına sorar :
- Baba bu ne ? baba bu ne ? Babası cevap verir :
- Oğlum , o iş kadınıdır, iş yapar.. .
Tam bu sırada taksici arkaya döner ve der ki :
- Oğlum baban sana yalan söylüyor, o bir orospudur, para verip onu düzersin.
Baba hiç bir şey demez ve bizimkiler yola devam ederler. İki cadde sonra çocuk köşede bir adam görür ve babasına sorar :
- Baba bu ne ? baba bu ne ? Babası cevap verir :
- Oğlum o iş adamıdır, iş yapar. Taksici yine arkasını döner ve der ki :
- Oğlum baban sana yine yalan söylüyor, o pezevenktir, o orospu satar.
Baba yine sabreder ve susar ve yola devam ederler. İki dakika sonra bizim oğlan köşede ilginç bir ev görür ve sorar:
- Baba baba bu ne ? Babası oğluna cevap verir :
- Oğlum orası iş hanı, orada ablalar, amcalar iş yapar, çalışırlar.
Taksici buna da atlar ve der ki :
- Oğlum baban sana yalan söylüyor, orası kerhane, orada o orospuları düzersin.
Bizim baba yine "Yaaa sabır" der ve yola devam ederler. Oğlan 10 dakika geçtikten sonra yolun kenarında misket oynayan iki üç tane çocuk görür ve babasına sorar :
- Baba bu ne? baba bu ne ?
Sonunda bizim baba oğluna cevap verir:
- Oğlum onlar orospu çocuğu, büyüyünce taksi şöförü olacaklar...

---------------------------------------------------------------
Stilinizi beğendim
Hatice öğretmen sınıfa sorar;
- ''1 dalda 7 kuş var avcı ateş edip 3'ünü vuruyor kaç kuş kalır''. Haylaz bir öğrenci cevap verir;
- ''öğretmenim hiç kuş kalmaz''.
öğretmen önce şaşırıp;
- ''aferin yanlış cevap ama stilini beğendim'' der.
çocuk;
- ''ben size bir soru sorabilirmiyim''.
öğretmen;
- ''evet''.
- ''karşıdan üç bayan geliyor hepsi dondurma yiyor birisi emerek birisi yalayarak birisi ısırarak bunlardan hanğisi evlidir''. öğretmen biraz sıkılarak;
- ''emerek yiyendir'' der.
öğrenci;
- ''yanlış cevap parmağında alyans olan evlidir ama sizinde stilinizi beğendim''...
------------------------------------------------------------
Peri Masalı
Köyde yaşayan bir kadının 3 tane oğlu ve bir inekleri varmış.İnek evin geçim kaynağıymış.
Birgün kadın ahıra girmiş ve ineğin öldüğünü görmüş.Üzüntüden oracıkta ölmüşaha sonra ahıra büyük oğlu girmiş ve olanları görünce çok üzülmüş.O anda bir peri belirmiş ve peri ;
- eğer beni 15 defa düzersen anneni ve ineğinizi diriltirim.
Çocuk kabul etmiş 1 , 2 ,3 ,4 , 5 derken çocuk dayanamayıp ölmüş.Ortanca oğlanda ahıra girdiğinde aynı vaatlere kanmış ve 1, 2 ,3 , 4 derken oda ölmüş.En küçük oğlan ahıra girmiş ve bide ne görsün herkez ölü.Peri yine belirmiş ve içinden demişki:
-buna 10 deyim nede olsa küçük.Beni on defa düzersen hepsi kalkar demiş.
Küçük çocuk gülerek ;
Peri kız eğer sen de inek gibi hemen öleceksen hiç başlamıyak
 
Fatih Ürek,Kuşum Aydın,Aldo,Dr.Bilal Cehennemde

Fatih Ürek,
Kuşum Aydın,
Aldo ve Dr.Bilal ölmüş.

Tanrı onları cehenneme atmış.

Azrail'le başbaşa kalmışlar.


Azrail hepsini alıp, büyük bir odaya götürmüş ve

-"ŞU KÖŞEYE SIÇIN!" demiş.

Hepsi bunu kabul etmiş ve dediğini yapmışlar.


Daha sonra Azrail :

-"ŞU KÖŞEYE DE SIÇIN!" demiş.

Tekrar hepsi bu isteği de yapmışlar.


Azrail tekrar :

-"GİDİN ;

ŞU KÖSEYE DE SIÇIN" demiş.


Tümü Azrail'in suratına sinirli bir ifadeyle bakıp,
göt korkusundan, ıkına sıkıla o köşeye de sıçmışlar.



Azrail tekrar :

-"GİDİN ;

ŞU KÖSEYE DE TEKRAR SIÇIN" demiş.



Fatih Ürek kızarak :

-"AAA! AMA BU KADARA DA OLMAZ Kİ !!!" demiş.



Bunun üzerine Azrail :

-"SUSS LAN !!

O GÖTÜN NE İŞE YARADIĞINI ÖGRENENE KADAR SIÇACAKSINIZ !!!"
 
Evvel zaman içinde bir delikanlı...


Sevgilisini akşam eve bırakırken evin önünde masum bir sarılma esnasında ateşlenir ve;


Bir elini duvara dayayarak

"Beni öper misin aşkım ? " der...


Kız :
"Deli misin, evin önünde annemler görür " der..



Erkek :
"Ne olacak canım bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum " der...



Kız :
"Ben de seni ama olmaz " der...



Erkek çok ateşli tabi devamlı ısrar eder !

Bir ara aniden merdivenlerin ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir !



Küçük kız :

Babam diyor ki;

"Öpecekse öpsün, öptürecekse öptürsün ! yoksa kendisi gelecek öpecekmiş

Ayrıca o hayvan oğlu hayvana da söyle,

ELİNİ DİAFONUN DÜĞMESİNDEN ÇEKSİN ! " dedi der...
 
sinemada kuş uçarmı

Adam karısına süpriz yapar ve akşam iki adet sinema bileti ile gelir eve hadi hazırlan sinema'ya gidiyoruz der,ve giderler film başalar adam acayip hareketler yapar karısı sorar ne oldu neyin var adam ya çok sıkıştım bir kuş uçura bilirmiyim der,uçur hayatım uçur der karısı adam yellenir(oss..r)bir süre sonra dam yine hareketlenir ve karıcım bir kuş daha uçura bilirmiyim der,uçur hayatım uçur yine zarrt diye sallar adam.Bir kaç kere daha tekrarlanır bu durum ve adam yine hareketlenmiştir arkadan bir el uzanır ve bak bir kuş daha uçurursan dağıtırım o kuşun yuvası
 
bir tabur asker

Bir kasabanın kilisesinde papaz vaaz vermektedir. Konu kasaba nufusunun azlığına gelir ve papaz halkı çocuk yapmak için
"Eşiyle cinsel ilişkide bulunan her kimse bir tabur düşman askeri öldürmüş kadar sevap kazanır" der.
Vaazdan sonra evine dönen çiftlerden birinde kadın kocasına yaklaşır ve
"Hadi kocacım bir tabur asker öldürelim" der. Kocası kabul eder ve birlikte olurlar. Aradan yarım saat geçer, kadın yeniden gelir,
"Hadi kocacım bir tabur düşman askeri daha öldürelim" der. Adam yine kabul eder ve yeniden birleşirler. Aradan bir saat geçer, kadın yeniden gelir
"Hadi kocacım bir tabur daha öldürelim" der, adam oflaya puflaya kabul eder ve yeniden birlikte olurlar. Bunun üzerinden bir saat geçer kadın yine ister adam bir nevi ç****iz yine "hadi" der, bu sırada çıkarttıkları seslerden rahatsız olan oğulları gelir odaya:
"Ya çok gürültü yapıyorsunuz uyuyamıyorum"
Babası yakınır:
"Ne yapayım oğlum, düşman askerleri ananin *mına karargah kurmuş, öldür öldür bitmiyor.
 
bunları 1 mesaj halinde verebilirdin...

eline sağlık
 
KardeŞİm Saol Ama Aklİma Geldİk Çe Buraya EklİyeÇem.....
 
güzeldi.... Daha önce okumadıklarım, okuduklarımdan daha fazlaydı özellikle Stil fıkrası çok güldürdü teşekkürler
 
ATALARIMIZ ASLINDA NE DEMEK İSTEMİŞ.pişman olmassınız​

Atasözü : Kuru bok göte yapışmaz
Anlamı : Bir kişiye yapmadığı kesinlikle bilinen bir suçu yüklemeye çalışmak boşunadır.

Atasözü : Sıçılacak ağız göte yakın gelir:
Anlamı : Kişinin ağır hakaret görmesi, kendisinin buna yol açmasından ileri gelir.

Atasözü : Osuranın burnuna sıçmalı ki koku ala:
Anlamı : Yaptıklarıyla çevresini rahatsız eden kişiyi daha ağır eylemlerle rahatsız etmeli ki davranışının ne denli kötü olduğunu anlasın.

Atasözü : Osurukla boya boyanmaz:
Anlamı : Yeterli olmayan davranışla bir iş başarılamaz.

Atasözü : Koyunun götü bir gün açıksa keçininki her gün açık:
Anlamı : Davranışlarını herkesin beğendiği bir kimse bir gün yanlış bir iş yapabilir. Bu her gün yanlış iş yapanınkinin yanında kınanacak bir durum sayılmaz.

Atasözü : İt boku acından yer:
Anlamı : Kötü, yasadışı yollarla para kazananlar, geçimini sağlamak için başka yol bulamamamışlardır.

Atasözü : Göte yakın yerden et yememeli:
Anlamı : Bir sakınca doğurabilecek işe girişilmemeli.

Atasözü : Bir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk da:
Anlamı : Aynı aileden iyi insan da yetişir, kötü insan da.

Atasözü : Açık göte herkes tükürür:
Anlamı : Utanç verici, iğrendirici davranışları herkes tiksintiyle karşılar.

Atasözü : Adam olacak çocuk bokundan belli olur:
Anlamı : Bir kişinin yeni başladığı işte ilerleyip ilerleyemeyeceği daha ilk davranışlarından bellidir.

Atasözü : Ak göt kara göt hamamda belli olur:
Anlamı : Aynı sınavdan geçecek olanlardan kimin iyi, kimin kötü durumda olduğu sınavın sonunda belli olur.

Atasözü : A köse, sayilmadik kaç tel sakalin var?
Anlamı : Önemsiz bir kisinin kendini ve yaptigi isi önemli ve zor gösterdigi durumlarda söylenir.

Atasözü : Acikacak diye siçmaya korkar.
Anlamı : Çok cimri insanlar için söylenir.

Atasözü : Açgözlü daya (taya) çocugu.
Anlamı : Kanmayan, doymayan çocuklar ve yetiskinler için söylenir. Daya (taya), sütnine, dadi. (Farsça daye'den)

Atasözü : Ad Ali'nin göt Veli'nin.
Anlamı : Bir isi yapan, bu is için ugrasan kisinin adi anilmaz da bu isten yararlanan kisinin adi anilirsa kullaniliyor. "Ad" zamanla "At" oluvermis. Bu sözü kimileri "kim kime dum duma" anlaminda kullaniyor.

Atasözü : Adam bildim esegi, altina serdim dösegi.
Anlamı : Saygi gösterip yardim edilen kisinin terbiyesiz ve densiz oldugunu ögrenildiginde söylenen bir söz.

Atasözü : Adi ata bindi, ayagi yerde gezer.
Anlamı : Bk: Sanki esege bindi, ayagi yere sürter.

Atasözü : Adi(m) ulu, götü(m) kuru.
Anlamı : Ünü çok fakat sanilanin aksi bir durumda olan insanlarin sözü.

Atasözü : Adim adim yer edeyim, gör sana neler edeyim.
Anlamı : Ne yapacagini sezdirmeden karsisindaki insani yerinden etme çabasina girisecek olanlarin tehdit sözü.

Atasözü : Adimi güveç koy amma, ocak üstüne koyma.
Anlamı : Zor isler yapan biri olarak taninmak isteyen fakat aslinda zor isler yapmak istemeyen kisilerin yandas arayis sözleri.

Atasözü : Adimiz orospu, (fakat, hâlâ) ekmegimizi kuru yeriz.
Anlamı : Yasamak, kazanmak için kötü isler yapan fakat elinde avucunda hiçbir seyi olmayan insanlarin kullandiklari söz.

Atasözü : "Adin ne?" "Mülayim Aga." "Sert olsan ne halt edersin?"
Anlamı : Diyalog degil, monolog. Sert davranmakla hiçbir sey elde edemeyeceginin bilincinde olmak.

Atasözü : Aga diyeyim sana, yagin bulassin bana.
Anlamı : Yardakçilik yapan, kayirilmak istenen insanlari anlatmak için kullanilir.

Atasözü : Agzi açik ayran delisi.
Anlamı : Aptal aptal bakarak ortalikta salak salak dolastigi düsünülen insanlara giyabinda söylenen söz.

Atasözü : Agzimi yakti as olsa, basimi yardi tas olsa.
Anlamı : Zarar veren ama onu da beceremeyen insanlar için sonradan söylenen söz.

Atasözü : Agzinin domalmasindan Ömer diyecegi belli(ydi).
Anlamı : Yapilan kötülük ardindan söylenen, aslinda her seyi bastan anlayanlarin söyledigi bir söz.

Atasözü : Ah ahisi gitmis, of ofusu kalmis.
Anlamı : Güzel günleri, güzellik dönemi geçmis, çirkin günler, çirkin dönemi baslamis insanlar için kullanilir.

Atasözü : Ahmak islatan (yagmuru).
Anlamı : Öyle bir yagmur ki yagan, semsiyesiz yürüsem bir sey olmaz dersin, ince ince islanirsin. Böyle havalarda yürüyenlere ithaf edilmis bir söz bu.

Atasözü :Akim derken bokum der.
Anlamı : Tutarsiz olan, çeliskili konusan, kendini övmeye çalisirken kötü yönlerini anlatan insanlar için kullanilir.

Atasözü : Aklimi bokuma karistirdi.
Anlamı : Kafasi karisan, dogruyla yanlisi ayirdemeyen, ne yapacagini bilemeyen insanlarin sözü.

Atasözü : Aklim bokuma karisti.
Anlamı : Korku, saskinlik ve panik duygularini ifade etmek için kullaniliyor. Asiri mutlulukta kendini kaydenler için de.

Atasözü : Aklina turp sikayim.
Anlamı : Bir kisiye yanildigini, budalaca düsündügünü söylemek için kullanilir.

Atasözü : Aksayanla aksak, suya gidenle susak.
Anlamı : Baskalari ne yaparsa onu yapan insanlara söylenen bir söz. Susak, bati yörelerinde su tasimak için kullanilan genis agizli testi.

Atasözü : Aksam ahira, sabah çayira (nahira).
Anlamı : Yiyip, içip yatmaktan baska hiçbir sey yapmayan insanlara. Nahir, kirlara otlatmaya gönderilen davar (koyun-kuzu-koç) sürüsü.

Atasözü : Aksam Haci Mehmet, sabah eskici Yahudi.
Anlamı : Bazen iyi ve dürüst görünen kurnaz, dalavereci, cimri kisiler için. Herhalde o zamanlar "Haci" kavraminin içi bosalmamisti ki olumlu gösterildi.

Atasözü : Aksam kavurur, sabah savurur.
Anlamı : Zar zor kazandigini günübirlik harcayan, gelecegi düsünmeden yasayan kisiler için.

Atasözü : Aksam yezit diye öldürdüler, sabah sehit diye namazini kildilar.
Anlamı : Önce acimasizca suçlayip öldüren sonra da üzülen griplar için söylenirmis. Zaman geçtikçe güncelligi artiyor.

Atasözü : Al Allah kulunu, zapteyle delini.
Anlamı : Kimsenin engelleyemedigi, sonunu düsünmeden korkusuzca bir ise atilan kisilerin ardindan söylenir.

Atasözü : Al daglardan kengeri, ver devenin agzina.
Anlamı : Bedavadan isini gördüren ve haksiz kazanç saglayanlar için.

Atasözü : Al sana bir kaya, nerene (nereye) dayarsan daya.
Anlamı : Bir sorunun nasil çözülecegini bilemeyen ya da sorunu baskasinin sirtina yükleyen bir insanin sözleri.

Atasözü : Alacagin bir igne, çeligin okkasindan sana ne!
Anlamı : Ugrasi alanini daha büyük konularla ilgilenerek abartan kimselere.

Atasözü : Alacagina sahin, verecegine karga.
Anlamı : Alirken bütün gücünü kullanan, verirken bin dereden su getiren insanlar için kullanilir.

Atasözü : Alavere, dalavere, Kürt Mehmet nöbete.
Anlamı : Bütün yükü dümen çevirerek bilgisiz ve kimsesiz kisilerin üstüne atmakla ilgili bir söz. Daha o zamandan, kim bilir ne zamandan.

Atasözü : Alçacik alçacik damlar, bedava gitti bizim amlar.
Anlamı : Ev kadininin gelin gittigi evde (bazen yillar sonra bile) emsal gelinlere kiyasla yoksul görünen evinin alçak tavanina bakip, iç geçirmesi.

Atasözü : Aldi haberi, gitti kabari kabari.
Anlamı : Sevindirici bir haber alip, gerektiginden fazla övünerek gidenlerin ardindan.

Atasözü : Alin (derisi) degil, davul derisi.
Anlamı : Arsiz ve utanmayan kisiler için söylenir.

Atasözü : Alismis kudurmustan beterdir.
Anlamı : Bir seye alisti mi ondan kurtulmak çok zordur anlaminda.

Atasözü : Ali Faki'ya yazdirdik, daha beter azdirdik.
Anlamı : Uzmani sanarak gittikleri birinin durumu daha da karistirmasi.

Atasözü : Ali kiran bas kesen.
Anlamı : Çevrede terör estiren, sorumsuzca her istedigini yapan tek kisi için söylenir.

Atasözü : Almazsin, satmazsin, pazarda isin ne?
Anlamı : Ilgi alanina girmeyen konu üstünde gereksizce duran kisilere söylenir.

Atasözü : Alti aylik seyisligi var, kirk yillik at boku (fiski) eşeler (karistirir).
Anlamı : Deneyimsiz fakat çok bilmis gibi davranan, beceriksizlik yapan, ortaligi karistiran kisilere...

Atasözü : Altta kalanin cani çiksin.
Anlamı : Herkesin basinin çaresine bakmasini, güçsüz duruma düsmemesi gerektigini söylüyor...

Atasözü : Am budalasi.
Anlamı : Kadinlarin etkisinde, akli fikri kadinlarda ve cinsellikte olan kisi.

Atasözü : Am bulmus, killisini ariyor.
Anlamı : Amacina erismis, bir seyleri elde etmis daha da iyisini istiyor, elindekini begenmiyor anlaminda kullanilir.

Atasözü : Amasyanan bardagi, biri olmazsa bir daha.
Anlamı : Begenmedigini atip, bir baskasini alanlarin sözü.

Atasözü : Amı olanin imanı olmaz.
Anlamı : Kadinlar için söylenen bu sözü sanirim erkekler çikardi, nedendir ben bu sözü yasli bir teyzeden duydum.

Atasözü : Anadan siska, ne yapsin muska.
Anlamı : Kökü çürük, tedavisi olanaksiz kisiler için söylenir.

Atasözü : Anan turp, baban salgam.
Anlamı : Görgü, bilgi sahibi olmayan insanlarin yetistirdigi çocuklar için kullanilir.

Atasözü : Anasi sarmisak, babasi sogan.
Anlamı : Görgü, bilgi sahibi olmayan insanlarin yetistirdigi çocuklar için kullanilir. Bk: Anan turp, baban salgam.

Atasözü : Anasini bellemek.
Anlamı : Birine (özellikle erkekler için) en duyarli konuyu örnek göstererek büyük bir kötüllük yaptigini söylemek.

Atasözü : Anasini satayim.
Anlamı : Bir durumu önemsememek. Ne olursa olsun, varim anlaminda.

Atasözü : Anasini sattigim.
Anlamı : Birine bela okumak. Lanetlemek.

Atasözü : Anasini sattim.
Anlamı : Bu isi yoluna koydum, basariyla sonuçlandirdim, siyirdim, kivirdim.

Atasözü : Anasinin -körpe- kuzusu.
Anlamı : Nazli, zor islere, sikintiya gelemeyen gençlere söylenir.

Atasözü : Anasinin gözü.
Anlamı : Çikarci, hileci, dalavereci, kurnaz kisiler için.

Atasözü : Anasinin nikâhi.
Anlamı : Uzak bir yer.

Atasözü : Anasinin nikâhini istemek.
Anlamı : Sattigi malin karsiliginda çok fazla bedel istemek.

Atasözü : Anladimsa Arap olayim.
Anlamı : Konuyu anlamayan insanlar, Arap olmak belirgin bir ayriksilik yarattigi için olsa gerek, bu sözü kullanirlar/di.

Atasözü : Anlasildi Vehpi'nin kerrakesi.
Anlamı : Bu masum deyim, isin iç yüzünün anlasildigi, amacin belli oldugu zamanlarda kullaniliyor. Kerrake, ses olarak kötü bir seyi çagristirir gibi görünse de, aslinda bilim adamlarinin bir zamanlar giydigi ince kumastan yapilmis üstlüge verilen ad.

Atasözü : Ar namus tertemiz.
Anlamı : Namus ve utanma duygularindan tamamen siyrilmis.

Atasözü : Arabanin tekerine çomak sokmak.
Anlamı : Yolunda giden bir isi engellemek. Bk: Tekere çomak sokmak.

Atasözü : Aralari sekerrenk (oldu) aldi.
Anlamı : Dostluklari bozuldu. Sekerrenk Farsça'dan gelen, sariya çalan renk anlaminda bir kelime.

Atasözü : Arı satmis (yemis), namusu kiraya (tellala) vermis (arkasina atmis).
Anlamı : Namus duygusundan uzaklasmis, utanmaz, kötü yola sapma noktasina gelmis kisiler için kullanilir.

Atasözü : Arik altindan tarla bagislamak.
Anlamı : Çikar yolu göstermek, bu sözü vermek.

Atasözü : Arka kapidan çikmak.
Anlamı : Bir sey ögrenmeden okul ya da isten ayrilmak, mezun olmak.

Atasözü : Arkadas degil, arka tasi.
Anlamı : Aslinda zarar veren, sikinti yaratan sözde arkadaslar için kullaniliyor.

Atasözü : Arkasi mihrapta.
Anlamı : Güçlü ve saglam kisi/lere yaslanmis.

Atasözü : Arkasi yufka.
Anlamı : Yaslandigi, dayandigi, güvendigi kisiler güçlü ve saglam degil.

Atasözü : Arpali bugdayli oturmak.
Anlamı : Bir toplantida kadinli erkekli karisik oturmak.

Atasözü : Arpalik yapmak.
Anlamı : Çikar kaynagi olarak belledigi bir yeri ve kimseyi sürekli olarak sömürmek. Arpalik, bilindigi gibi eskiden kimi din büyüklerine aylik olarak verilen para.

Atasözü : Arpaya katsan at yemez, kepege (yal'a) katsan it yemez.
Anlamı : Bir kisinin o anda sözü geçen is için uygun olmadigini belirtir. Ise yaramaz adam. Efendim, köylerde evcil köpeklere et degil, suyla karistirilmis kepek verilir. Kimi bölgelerde bunun adi yal'dir.

Atasözü : Arsini ile alir, sindisi ile keser.
Anlamı : Bu söz, isine gelen konuyu ya da bir seyi istedigi gibi kullanan, yürüten kisilere yakistirilir. Arsin, bilindigi gibi eski bir uzunluk ölçüsü. Sindi, isim; "makas"in Osmanlica'daki karsiligi.

Atasözü : Art ayagiyla kulagini kasir.
Anlamı : Densizce dayranislarda bulunan, asagilik kisilere söylenir.

Atasözü : Asim asim olmak.
Anlamı : Birinden sürekli bir sey istemek, asilmak.

Atasözü : Aslan sütü.
Anlamı : Argo degil. Saka yollu raki.

Atasözü : As deliye kaldi.
Anlamı : Durumdan yararlanacak digerlerinin ortadan kalkmalariyla firsatin bir kisiye kalmasi.

Atasözü : Aska gelmek.
Anlamı : Heyecana kapilmak, cosku içinde olmak.

Atasözü : At anasi.
Anlamı : Iri yari, erkeksi kadinlara bir yakistirma. Bk: Dev anasi.

Atasözü : At çalindiktan sonra, ahirin kapisini kapamak.
Anlamı : Is isten geçtikten sonra önlem almak. Bk: Halayik sikildikten sonra kapiyi kapar.

Atasözü : At elin, it elin, bize ne!
Anlamı : Orali olmayan, baskasinin isine karismayanlarin kullandigi bir söz.

Atasözü : At görür aksar, su görür susar.
Anlamı : Gördügü her seye özenen, gerekmese de sahip olmak isteyen kisilere söylenir.

Atasözü : Ata et, ite ot vermek.
Anlamı : Bir kisiye isine yaramayan bir seyi ya da yetkin olmadigi bir görevi vermek. Bk: Itin önüne ot, atin önüne et koymak.

Atasözü : Ata nal çakildigini görmüs, kurbaga ayaklarini uzatmis.
Anlamı : Hakeden bir kimsenin karsisinda bunu haketmemis bir kisinin gocunmasi, istekte bulunmasi. Kisinin kendini bilmemesi.

Atasözü : Atam bilir atasini, ben bilirim ötesini.
Anlamı : Karsidakilerin nereden nereye geldiklerini, soyunu, sopunu, ne mal olduklarini bildigini iddia eden kinayeli söz.

Atasözü : Ates almaya mi geldin?
Anlamı : Birinin gelip hemen gitmesine söylenir.

Atasözü : Ates bacayi sardi.
Anlamı : Durum tehlikeye girdi, olan oldu.

Atasözü : Ates olsa cirmi kadar yer yakar.
Anlamı : Meydan okuma sözü. Çok güçlü olsa ne kadar zarar verebilir ki? Her seyi göze almak. Cirmi, Arapça hacim, büyüklük, oylum.

Atasözü : Atese vursan duman vermez.
Anlamı : Eli siki, çok cimri kisilere söylenir.

Atasözü : Ayrani yok içmeye tahtirevanla (atla) gider siçmaya.
Anlamı : Durumuna, yoksulluguna bakmadan gösteris yapmaya, varsillar gibi davranmaya çalisan insanlar için söylenen bir söz.

Atasözü : Az koy da, sen koy.
Anlamı : (Ok: Az ko da, sen ko.) Çok kandirilan, dostlarindan kazik yiyen bir insanin yakinisi. Bazen de, önerinin yani sira yardim da isteyen bir insanin kullandigi söz.

Atasözü : Alışmadık Götte tuman (Don) Durmaz.
Anlamı : Bir insan bir şeyi içine sindiremezse o işte başarılı olamaz.

Atasözü : Şanssız Deveyi Çölde Kutup Ayısı Sikermiş.
Anlamı : Çok şanssız olmak.

Atasözü : Eşşeği Siken, Ossuruğuna Katlanır..
Anlamı : Hamama giren terler.

Atasözü : İmam Ossurursa, Cemaat (çatır-çatır) Sıçar.
Anlamı : İnsanlar, liderlerinin yaptığını yapar.

Atasözü : Zaman Kötü, Kolla Götü.
Anlamı : Kendine dikkat et.

Atasözü : İşini Bilmedik Çavuşlar, Döner Götünü Avuçlar.
Anlamı : Başarısız olmak.

Atasözü : Ölüyü Çok Yıkarsan, Ya Ossurur Ya Sıçar.
Anlamı : Çok özenilen işler sonuca varmaz.






Mezara niçin çiçek konulur? İlk olarak Mısır Firavunu Tutamkamon'nun milattan önce 1346 da öldüğünde mezarının çiçekten tacçlarla kaplandığı saptanmıştır. Kuzey Avrupada ise M.Ö 2000 yıllara kadar mezara çiçek konduğu belirlenmiştir. O zamanlarda bu çiçeklerin amacı iyi ruhları çekme, kötaü ruhları kovma amacıylaydı. Sonradan ise asıl amaç cesetler çürürken çıkan kokuyu kamufle etme amacını taşır. Servi ağacı da bu nedenle mazarlıklarda kullanılır. Ağacın yaprakları rüzgarı önler, kendine özgü ferah kokusu vardır. Cenaze törenherinde siyah giyinmenin amacı da mezarlıklarda hayalletlerden sakınmak amacı taşımaktadır.


İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına takarlar? Özel bir durum veya farklı olma düşüncesi yoksa insanların çoğu saatlerini sol kola takar. Çünkü çoğunluk sağ elini kullanmaktadır ve bu kolun daha hareketli olması nedeniyle saatin bir yerlere çarpıp zarar görme olasılığı yüksektir. Zaten saatin kurma düğmesi 3 rakamının yanındadır. İnsanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten çıkarmadan sağ elle uzattıkları sol kollarındaki saati kurabilirler.


Satrançta şah niçin o kadar pasiftir? Çünkü şah koruma altındadır. Zaten satrançta amaç şahı almaktır. O yüzden bütün taşlar onu korumakla görevlidir. Vezir ise başkumandan gibi şaha yardım eder. İleri geri, çapraz her yöne gidebilir. Batıda vezire Kraliçe adı verilmiştir. Bununla Kraliçe'nin Kralın en büyük desteği olduğunu işaret etmektir. Satranç 6. yüzyılda Hindular tarafından oynanmaya başlanmış, oradan dünyaya yayılmıştır.


Bir hafta niçin 7 gündür? Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.


Niçin otellerin kapıları döner kapıdır? Döner kapıların tek amacı enerji tasarrufudur. Büyük binaların içerleri devamlı olarak ısıtılır. Açılan normal kapıdan içeri soğuk hava rahatlıkla girer. Eğer normal kapı kullanılırsa hava değişimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden çalışacaktır. Özellikle çok kişinin girip çıktığı otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu için döner kapı kullanılır. Döner kanatlar sıcak havanın dışarı çıkmasına, soğuk havanın da içeri girmesini engeller.


Bardaktaki buzlar niçin birbirlerine yapışırlar? Buzun erimesi için yalnızca sıcaklık değil basınç da önemlidir. Dağlardaki buzulların kayma nedeni de budur. Basınçla alt tabaka erir ve kayma oluşur. Bir kabın içinde ya da bir bardakta üstüste duran buzların herbiri altındakine değdiği noktada bir basınç oluşturur ve bu noktada çok küçük kısım erir.Buradan hareket eden su çok az yanda iki buz küpçüğünün birleştiği noktada tekrar donar. İki buz parçası kaynak yapılmışcasına birbirlerine yapışır ve orada bir daha erime olmaz.


Kumaşlar yıkandıktan sonra niçin çeker? Aslında kumaş ıslanınca lifler şiştiğinden kumaşın az biraz uzaması gerekmektedir. Ama bükümlerin açılarındaki deformasyonun yarattığı çekme kuvveti daha fazla olduğundan sonuçta kumaş boydan kısalır. Kumaş yıkandıktan sonra kurutulduğunda şişmiş lifler eski durumlarına gelirler. Ama kumaş ilk ölçülerine dönemez. Su, yüksek ısı, çalkalama, sabun hepsi kumaşın çekmesini kolaylaştırır. Kumaş birkaç kez yıkandıktan sonra ölçüleri belli bir dengeye ulaşır ve ondan sonra yıkandığında çekmez.


Çinlilerin gözleri niçin çekiktir? Yalnız çinlilerin değil, Orta ve Güneydoğu Asya'da yaşayanların, japonların hatta Eskimoların da gözleri çekiktir. Aslında göz yapısı bütün dünyada aynıdır. Farkı yaratan göz kapaklarıdır. Çekik gözlü diye nitelendirilen ırklarda gözün üzerindeki göz kapağının ikinci kıvrımı, gözün üstüne daha çok inmiştir. Bazı teorilere göre bu kıvrım insanların gözlerini yoğun kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için bir çeşit kar gözlüğü gibi gelişmiştir. Çinde ve öteki bölgelerde her ne kadar yoğun kar yağmıyorsa da onların atalarının buzul çağında kuzeyde yaşadıkları daha sonra güneye indikleri kanıtlanmıştır. Yalnız gözleri değil, burunları da rüzgara karşı korunmak için küçülmüş, burun delikleri soğuğu engellemek için daralmıştır. Ciltleri de koruma amaçlı olarak yağlıdır. Göz kapakları da yağlıdır. Gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı korur. Yani çekik gözlü değil, düşük göz kapaklı, demek daha doğrudur.


İnsan korkunca niçin dişleri birbirine vurur? Bir insan büyük bir tehlike veya korku verici olayla karşılaşınca vücudu otomatikman savunmaya geçer. Diğer canlılarda olduğu gibi dişler ve çene savunmanın ana mekanizmalarıdır.İşte bu nedenle ilk insanlardan gelen kalıtımsal yapıdan dolayı önce çene ve dişler harekete geçer. Çenedeki kaslar titrer, bu da sanki dişler birbirine vuruyormuş gibi görüntü verir.


Akıl ile zeka arasında fark nedir? Akıl yalanla gerçeği, doğruile yanlışı ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı gelişir. Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yataneğidir. Genel olarak 12 yaşına kadar gelişir, 20 yaşına kadar sürer sonra sabit kalır. Zeka bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez. Bir besteci müzik yapıtını aklıyla değil zekasıyla yaratır. Fakat en basit matematik problemini çözemeyebilir. Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere göre farlılıklar gösterir. Akıl somut olarak ölçülemez, zeka IQ denilen testle ölçülebilir.


Dolunay insan davranışlarını etkiler mi? İnsanlar arasında bu inanç oldukça yaygındır. Eskilerin Ay'ın dönemlerine bağladıkları boş bir inancın günümüze uzanan bir varsayımıdır. Bilim adamlarının yaptıkları bütün çalışmalar bu görüşün boş olduğunu kanıtlamıştır. Ay, dünyadaki okyanusların gel-git denilen suların alçalması ve yükselmesi olayı üzerinde doğrudan etkisi vardır. Vücudumuzdaki suyun oranı , okyanuslardaki su miktarıyla kıyaslanamaz. Yani Ay'ın çekim gücü insanı etkileseydi yalnız dolunayda değil her gün olması gerekirdi. Dolunayda ayın parlaklığı da pek önemli bir etken değildir. Çünkü gönderdiği ışık miktarı Güneş'in gönderdiğinin 600 binde biri kadardır


Niçin gözyaşı dökeriz? Dünyadaki canlılardan sadece insan ruhsal nedenlearle ağlar. İnsanı farklı kılan bu durum şüphesiz yaşam tarihindeki evrimin bir sonucudur. Aslında gözlerimize sürekli gözyaşı koruma amaçlı olarak salgılanmaktadır. Fakat ağlama ruhsal bir boşalmadır. Bu konuyu ilk inceleyer Darwin'dir. Daha sonra yapılan deneyler sonucu görüldü ki soğan doğrarken akan gözyaşlarının kimyasal yapıları farklıdır. Ruhsal gözyaşları daha çok protein içermektedir. Fakat henüz bu farkın nedeni açıklanamamıştır.
 
Hepsi harika eline sağlık
 
eywallah dostum baya quseL fikraLar baya guLdum a.q
 
Geri
Üst