12 Eylül'ü 12 Eylül'de Değiştirmek Lazım

sherlock_holmes

New member
12 Eylül, çeyrek yüzyıldan fazladır Türkiye’yi yöneten bir rejimin sembolü. Darbe aracılığıyla yazdırılan yeni ferman, pardon yeni bir anayasa Türkiye’nin kurumlarına, partilerine ve gündelik yaşamına biçim verdi.

On binlerce insanı fişleme, işkence ve gözaltı süreçleriyle birlikte “politik terbiye” den geçirildi.

Sol politik çevreler ve aydınlar yıllarca bu rejime karşı meydan okuyucu bir söylem ortaya koydular. Kitaplar ve romanlar yazdılar, birçok film çevirdiler. Uçurtmayı Vurmasınlar, Bütün Kapılar Kapalıydı. Latife Tekin’in romanları…

Solun entelektüel dünyasında önemli bir yazın oluştu bu konuda. Alternatif anayasa taslakları bile gündeme geldi. Ahmet Kaya’nın özgün müziğinde protest şarkı tarzları ortaya çıktı: “Hani benim annem…” Kayba uğrayan bir kuşağın annelik üzerinden (anne dilinden) merhamet ve şefkat arayışıydı bu. Gençliğimizin İslamcı yıllarında biz de bu şarkıyı mırıldardık daha ilk çıktığı 1985 yıllarının siyasetsiz isyan günlerinde. Siyasetsizliğin içinden isyanın siyasetiyle konuşuyorduk.

Şimdi Ak Parti, 12 Eylül’de halka sunacağı yeni bir anayasa paketiyle bu darbeci geleneği tasfiyeye çalışacak. Burada iki ana değişim talebi öne çıkıyor. Birincisi, darbe yapan aktörlerin yargılanmasını engelleyen kanun maddelerin kaldırılması ve dolayısıyla darbe yapan aktörlerin yargılanmasıdır.

Bu değişiklik tek başına büyük bir önem taşır. Çünkü darbe yapmaya yeltenen insanların yaptığı ilk şey olan kendilerini koruma kanunları iptal edilecek. Bundan böyle darbe yapmaya kolay kolay cesaretleri olmayacak. Parlamentonun gücü bir biçimde adaletiyle tecelli etmiş olacak. Türkiye darbecilerden kurtularak demokraside büyük bir gelişme kaydedecek. Demokrasimizin önündeki en büyük blokaj kaldırılacak.

Anayasa paketinin 12 Eylül ile ilgili ikinci önemli değişim talebi ise darbe ruhunu yansıtan anayasayı değiştirme konusunda büyük bir irade sergilemiş olması. Çünkü mevcut anayasa, bütün kısmı değişmelere karşın hala darbe geleneğinin ruhunu yansıtmakta. Şimdi bu referandum aracılığıyla bu darbeci ruha büyük bir operasyon yapılacak.

Üstelik bu operasyon yine muhafazakar politikacıların aktörlüğünde yapılması oldukça enteresan. Çünkü bu darbeci gelenekten en büyük dışlanma ve baskıyı muhafazakarlar değil, sol, ülkücü ve Kürt hakları peşinde olan insanlar gördü. Bu nedenle 12 Eylül zihniyet dünyasının siyasal tecrübelerinden biri olan mevcut anayasayı değiştirme mücadelesini öncelikle sol ve ülkücü siyasetçilerin yapması gerekirdi.

Bir de, ilk defa Kürtçe’yi yasaklayan bu anayasaya karşı Kürt hakları peşinde olan siyasetçilerin meydan okuması lazımdı. Mamak ve Diyarbekir cezaevlerinden geçen ülkücü ve Kürtlük politikası güden aktörlerin bu zihniyet dünyasına karşı pasif ve savunucu pozisyonlara yönelmeleri oldukça düşündürücüdür.

12 Eylül’ün en büyük mağdurlarını oluşturan solcular, ülkücüler ve kürt aydınlarının olması durumu daha da dikkat çekici hale getiriyor. Aileleri, çevreleri ve kendileri bu işkence, gözaltı ve kovuşturma döngülerinde büyük travmalar yaşadılar. Bugün bu partilerin içinde yer alan bir çok aktörün böyle bir politik geçmişi bulunmakta. Ama her nedense sanki bu aktörler de 12 Eylül’ün “politik terbiyesi”nden geçmişler gibi davranıyorlar!

Anayasa değişim paketinin sadece 12 Eylül ve darbe konusundaki bu önemli arayışı CHP, MHP ve BDP tarafından oldukça anlamsız gerekçelerle eleştiriliyor. Burada büyük bir politik akıl tutulması var. Çünkü partilerin karşı çıkmak için ileri sürdükleri argümanlara baktığımızda büyük ölçüde boş önermelerle karşılaşıyoruz.

Erdoğan anayasası deniyor örneğin. Sanki paket Erdoğan’ı koruyacak maddeler getiriyor! CHP “cumhuriyeti koruma” gibi üst bir söylem tutturmuş gidiyor. Sanki Cumhuriyet sadece CHP’nin özel mülkiymiş ve ona sahip olmak da onun hakkıymış gibi… Aslında bu önermeler, muhalefetin muhalefetsizliğini anlatan çarpıcı bir durumdur. Çünkü muhalefet edecek bir durum yok ortada. Olmayan durumdan da vazife çıkarmak için böyle komik söylemler tutturuluyor.

Bu partilerin öncelikle kendi aktörlerinin, liderlerinin mağdur olduğu bir ihtilal anayasasını ve yapısını savunma durumuna düşmeleri onların demokrasinin gelişimi açısından ortaya koydukları basiretsizliği gösteriyor.


Doç. Dr. Ergün YILDIRIM


Kaynak
 

PirAdam

Ayın Üyesi
Ergün Hoca Güzel şeylere vurmuş..!
 

h.yilmaz

New member
12 eylül'den en çok zarar görenler bugün bu yeni anayasa paketine hayır diyorlar. buna ne diyeceksin? herhalde bu adamlar mazoşist...

eğer bugün bu ülkede demokratik sınırlamalar, ihlaller varsa; bu yıllardır halkın sırtından inmeyenler, onların cehaletini övüp bundan faydalanlar yüzündendir. cehalet sorunu giderilmedikçe her zaman bie dalkavuk bulunur; bugün bunlar yarın başkaları...
 

AngeL Of Death

Wishmaster
Kenan paşanın anayasasının yerine Recep paşanın anayasası..:biggrin
 

LOOPUSED

Altın Üye
düne kadar sol ;60 darbesini millete bayram diye yutturup kutlattı, aradan ancak 40 yıl sonra geçince ,o darbenin mimarlarına yuh çekebildi bu millet.. ama bu 12 eylülcülerin anayasasına zamanında evet demek zorunda kalan aynı türk milleti bunların sağlığında yüzlerine çarpma fırsatını yakaladı şimdi.. 90 lık nü ressamını asmak kabil olmasa bile; kendisini işkencelerden mamaklardan geçiren zeki kaman gibi polisten, başına dipçikle vuran cezaevi askerinden, he türlü pisliği ve işkenceyi yapan darbecilerden hesabını sorma kapısını açacak bu millet.


onun için darbe şakşakçılarına inat, bu millet önüne gelen fırsatı tepmeyecektir.. ANADOLU insanı böyle diyor, ama elitçi lümpen kesimin nişantaşı seçkincileri bir avuç oligarşik cephe elbette hayır diyecektir. hiç zararı yok,, onlar zaten hep muhalefet müzmin muhalefet.. tarihte olduğu gibi yine hüsrana uğrayacaklar..
 

Uzunefe

Altın Üye
düne kadar sol ;60 darbesini millete bayram diye yutturup kutlattı, aradan ancak 40 yıl sonra geçince ,o darbenin mimarlarına yuh çekebildi bu millet.. ama bu 12 eylülcülerin anayasasına zamanında evet demek zorunda kalan aynı türk milleti bunların sağlığında yüzlerine çarpma fırsatını yakaladı şimdi.. 90 lık nü ressamını asmak kabil olmasa bile; kendisini işkencelerden mamaklardan geçiren zeki kaman gibi polisten, başına dipçikle vuran cezaevi askerinden, he türlü pisliği ve işkenceyi yapan darbecilerden hesabını sorma kapısını açacak bu millet.


onun için darbe şakşakçılarına inat, bu millet önüne gelen fırsatı tepmeyecektir.. ANADOLU insanı böyle diyor, ama elitçi lümpen kesimin nişantaşı seçkincileri bir avuç oligarşik cephe elbette hayır diyecektir. hiç zararı yok,, onlar zaten hep muhalefet müzmin muhalefet.. tarihte olduğu gibi yine hüsrana uğrayacaklar..
Doğru diyorsun , Hayır diyenlerin hepsi darbe şakşakçıları , elit nişantaşı seçkinleri. Hatta biz Hayır diyenler o kadar elitiz ki havyarsız masaya oturmayız , her daim elimizde viski ve puro vardır... Ne yapalım biz böyleyiz işte...
 

sherlock_holmes

New member
Kenan paşanın anayasasının yerine Recep paşanın anayasası..:biggrin
Şu Anayasa Taslağı Çıktı Çıkalı Başka Birşey Bilmez Misiniz Siz ?
Çok Dokunuyor Belli Ki Bu Anaysayı Çıkaran İktidar Partisinin Genel Başkanının Recep Tayyip Erdoğan Olması..
 

HTML

Üst