Sensiz bu son yolculuk,
Dönüşüm olmayacak.
İçimde hatıralar, resimler solmayacak.
Kaderde sana ait bir tek iz kalmayacak.
Nereye gittiğini bilmediğim uçsuz bucaksız bir yol var önümde... Geçmişimle hesaplaştığım bir 4 yol ağzı. Nereye çıkar bu yol?
Beni sana getirir mi dersin? Çıkmaz sokaklarıma aşkını getirir mi, sevdamı yüreğine götürür mü dersin?
Koynumda senden kalma, solmasın diye gözümden bile sakındığım bir resim var. Senden bir iz kalmasın diye atıyorum o saklayıp sarmaladığım resmi...
Peki, seni yüreğimden söküp atmak bu kadar kolay mı dersin? Yaşanan onca şeyi silip atmak ağır gelmez mi dersin?
Ödünç aldın geleceğimi geçmişimden koparken,
Artık yokum ben...
Denedim defelarca senden arta kalanlarla,
Artık yokum ben...
Mavi, sarı ve yeşilden sonra gelen renk... Ölüm ve yaşam arasındaki o ince çizgi... İçine tükenmiş umutlarımı sakladığım bir yürek...
Sonu yokmuş bu yolun, çıkmadı bir yere... Getirmedi beni sana... Yazmadı kaderimi aşkınla, vermedi umutlarımı bana...
Avare avare dolaşıyorum karanlık sokaklarda... Oysa olmam gerek yer senin yanın.
Üşüyorum gecenin ayazında... Oysa yanmam gereken yer senin yüreğin.
Günahıyla, sevabıyla herşeyinle sevmedim mi?
Beni bensiz bırakıpta ben hep sana gelmedim mi?
Eller vefa nedir bilmez kadir kıymet bilmedim mi?
İnkar etme, yanarsın!!!
Senin yapamayacağını yaptım ben. Sevdim! Hemde dilimde değil, yüreğimde... Seviyorum demek sevmek değilmiş. Sevdiğini yüreğinin en derinlerinde hissedebilmekmiş.
O mutlu olsun diye kendi mutluluğundan geçebilmekmiş. O üzülmesin, acılar onu bulmasın diye bütün dertleri sırtına alıp çok uzak diyarlara götürebilmekmiş.
"Ben hamal değilim ki, neden hep yükünü taşıyım senin? " diye sorgulamamakmış.
Onu değiştirmeye çalışmadan, olduğu gibi sevmek, sevmediğin yönlerini törpülemeya çalışmamak demekmiş.
Sevabıyla, günahıyla her şeyiyle kabullenmekmiş!
Beni, bana bile bırakmadığın dönemler oldu. Üzülmedim kendime, aramadım kaybolan benliğimi... Özlediğim ve arayıp bulmam gereken daha önemli bir şey vardı. : " Sen "
Her şey boşmuş, her şey sahteymiş senin bana ayrılan hayat romanında... Nereye gittiğini bilmediğim bir yolda ilerliyorum. Sonumu merak etmiyorum. Beni sevdanın kıymetinin bilindiği diyarlara götürsün yeter. Fazlasını istemiyorum.
Seni ise vefasız yüreklere, kadir kıymet bilmeyen ellere bırakıyorum.
İnkarlarına devam et, aşkımın ateşinde boğulacaksın, az kaldı...!
Alıntıdır!
Herkesin yeni yılını kutlarım...