‘Derin Devlet’i Bırak! ‘Sığ Devlet’e Bak Sen!

nedensiz35

New member
Ergenekon operasyonu” dehşet ile kahkahanın kesiştiği noktada yer alıyor bence.

Dikkat buyurunuz, henüz delilleri ortaya çıkmamış olan Ergenekon iddianamesinden söz etmiyorum. Onun görüşülmesine üç ay sonra başlanacak.

Ama bu üç ay içinde, bana inanılması güç ve bir sürü tutarsızlıkla malul görünen iddianame çerçevesinde, sanki her şey gerçekmiş ve ispatlanmışçasına yapılan yayınlar sürecek.

Bu davadan tutuklu sanıkların (ki bir bölümü bir yıldan fazla süredir içerdeler) bulunduğu bir davanın duruşmasının bu kadar ileri bir tarihe atılması hukuka uygun görünmüyor. Daha da vahim olanı, bu süre zarfında, kimileri bütün bu iddiaları kesinleşmiş yargı kararıymışçasına topluma kabul ettirmeye çalışacaklar.

Ergenekon operasyonundan medet umanlar, Türkiye’de uzun süredir sözünü ettikleri “derin devlet” olgusunu gündemin baş maddesi haline getirerek, toplumun dikkatlerini göz önündeki gerçeklerden başka yerlere kaydırmaya çalışacaklar.

Oysa Türkiye’de ne olduğunu anlamak için, her şeyden önce, göz önündeki devlete bakmak gerek.

***

“Derin devlet”ten kasıt nedir? Ne olabilir?

Devletin içinde, önde görünmeyen, yasal yetkilerinin ötesinde yetkilerle donatılmış olan ya da donatılmasa bile böyle yetkileri fiilen kullanan kişiler, bazı gizli saklı işler yapıyorlar ve devletin yasal işlemesini engelliyorlar ya da yolsuzlukların usulsüzlüklerin ortaya çıkmasını engelliyorlarsa, derin devletten söz edilebilir.

Yahut da, kimileri devletin erkini perde arkasından kullanarak, yasadışı girişimlerde bulunuyorlarsa derin devlet var demektir.

Birçok ülkede, derin devletin varlığından söz edilir, birçok demokraside de meydana gelmiş olaylar, derin devletin varlığı kuşkularını güçlendirir. ABD’de, Başkan Kennedy’nin 1963 yılında öldürülmesi, cinayetin gerçek faillerinin ortaya çıkarılmaması gibi, buna bağlı olduğu ileri sürülen diğer cinayetler derin devlet kuşkusunu derinleştirmiştir, tıpkı Fransa’da 1936 yılında işlenen Stavinsky cinayeti ve 1965 yılındaki Ben Barka’nın kaçırılması olayları gibi…

Ama genelde, devlet mekanizmasındaki bozukluklar, daha çok derin ya da görünmeyen devletten değil, görünen göz önünde olan “sığ devlet”ten kaynaklanır.

Derin devleti engellemenin yolu devleti şeffaflaştırmak, görünen devletin hesap vermesini sağlamaktır.

***

Türkiye’den örneklerle açayım konuyu.

Türkiye’de anayasanın öngördüğü, laik demokratik sosyal hukuk devleti yapısını, İran’dakinin tıpatıp aynısı olmasa bile benzeri İslami cumhuriyete çevirmeye çalışan bir sivil darbe yürürlüktedir.

Bu derin devlet ile değil, görünen devletin içinde herkesin gözü önünde cereyan etmektedir.

Örneğin, geçen dönem hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı, mahkeme kararlarını uygulamamaktan tam dört kez, yargı tarafından mahkûm edilmiştir. Bir milli eğitim bakanlığı müsteşarı derin devletin değil, göze görünür devletin üyesidir. Rejim derin değil, sığ devlet tarafından çiğnenmekte, bozulmaktadır. Hemen belirteyim bu zat şimdi AKP’den milletvekili olmuştur.

Geçen gün, Ergenekon iddianamesinin derin devletin üzerine gittiğini söyleyen, Star gazetesi başyazarı Mehmet Altan ile CNN’de tartışıyorduk.

Altan, Hrant Dink cinayetini derin devletin bir örneği olarak ileri sürdü. Doğrusu bu iddiaya elimde olmadan, herkesin gözü önünde güldüm.

Hırant Dink cinayetinden devletin kasta varan kusuru yüzünden birinci derecede sorumlu olduğuna tabii ki, katılıyorum.

Ama hangi devletin?

Derin devletin değil, “sığ devlet”in!

Dönemin İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü, Trabzon Emniyet Müdürü, o andaki ve şimdiki Emniyet İstihbarat Daire Başkanı… bunlar derin devlet midirler? Bunlar herkesin gözü önündeki yetkililer değiller mi? Bunların olaydaki sorumlulukları gün gibi ortada değil mi?

Peki bunlara bir şey yapmayıp, seyirci kalıp, Hrant Dink cinayetini “derin devlet”e yüklemek, ayıp değil mi?

Derin devlet diyenler, işbaşındaki iktidarların sorumluluklarını gözden kaçırıp onları aklamaya çalışanlardır.

Siz siz olun bunlara kanmayın, derin devleti bir yana bırakın, “sığ devlet”e bakın.

Ziya Paşa diyor ki:

“Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim

Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzerinde”

Gidinin turfa müneccimleri sizi!



ALİ SİRMEN
 

HTML

Üst