MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
On yıl önce ülkeyi sarsan iki büyük depremle tanıdık onu... Kandilli Rasathanesi Müdürü’ydü. Her akşam, bütün ulusal kanallara tek tek demeç veriyordu ve nefesimizi tutarak izliyorduk onu.
Nerede, ne zaman, kaç şiddetinde deprem beklendiğini, depremlerin yıkıcı ve öldürücü etkisinden nasıl korunulması gerektiğini anlatıp durdu.
Bu yüzden de diğer deprem profesörleri tarafından “uzmanlık dışına taşmak”la suçlandı.
Ama eleştiriler onun umurunda bile değildi; geç gelen şöhretin tadını doya doya çıkartıyordu.
***
Deprem gündemden düşünce, magazin programlarında boy gösterdi.
O kadar ünlü olmuştu ki; bir ara “Türkiye’nin en seksi erkeği” bile seçilmişti!
Kısa boyuyla, pamuktan ak saçlarıyla artık bir simgeydi o:
“Deprem Dede”ydi!
Bu şöhreti paraya tahvil etmekte de sakınca görmedi.
Bakırköy’ün şimdiki AKP’li Belediye Başkan Adayı, dönemin Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı’nın inşaat şirketi HAN Yapı’nın reklam yıldızı oldu!
Bu şirketin yapacağı binaların depreme karşı ne kadar dayanıklı olacağını anlatıp durdu.
Tabii; emeğinin karşılığını da fazlasıyla aldı!
Ama ona inanıp, HAN Yapı’ya kucak dolusu para yatıran 1600 aileden bine yakını, evini alamadı.
Çünkü şirket mali krize girdi ve verdiği sözü tutamadı.
“Deprem Dede” ise hem reklam yıldızlığından, hem de bu şirkete “danışman” olarak verdiği hizmetten aldığı parayı cebine koyup, mağdur ettiği insanları unuttu.
Önüne gelen kameralara her fırsatta, “İstanbul’da iki ay içinde büyük bir deprem olacak” demeyi ise asla ihmal etmedi...
Çünkü bu cümle; onun ekmek kapısı olmuştu!
Çok şükür ki, belki 20 kez tekrarladığı bu uyarı, bugüne kadar doğru çıkmadı!
***
“Deprem Dede”, yani Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, kendisine bolca para kazandıran Oğuz Satıcı ile yine kol kola...
AKP’nin Bakırköy Belediye Meclisi 1. Sıra Adayı!
Satıcı’nın seçilme ihtimali çok az; ama onunki garanti!
İlçedeki okulların öğrencileriyle onların annelerini, babalarını, “Sizi deprem konusunda bilinçlendireceğim” diye topluyor; depremi boş vererek, o küçücük kafalara AKP propagandası yapıyor!
Depremin etkilerinden kurtulmanın tek yolunun, Oğuz Satıcı’nın seçimi kazanması olduğunu söylüyor. Çünkü, binaların depreme karşı güçlendirilmesi için gereken paranın, ancak bu durumda Bakırköy’e akacağını anlatıyor!
***
Dün de Adıyaman’daymış hazret; bu kez de din görevlilerini deprem konusunda bilinçlendirmiş!
Sonra da gazetecilere dönerek, Başbakan’ın sözlerini tekrarlamış:
“Atatürk ve Cumhuriyet kimsenin tekelinde değil!”
O kadar Atatürkçüymüş ki; evinin bir cephesinde Atatürk heykeli bile varmış!
***
Gerçek Atatürkçüler, evlerine Atatürk heykeli koymaz Ahmet Hoca...
Çünkü bunu ispatlamaya ihtiyaç bile duymazlar!
Ama sen de haklısın...
Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinin 10’u tarafından “laikliğe karşı eylemlerin odağı olmak”tan suçlu bulunan bir partinin adayısın...
Gel gör ki; bu saatten sonra seni Atatürk’ün heykeli değil, kendisi bile “Atatürkçü” yapamaz artık!
****
Bu yeni “proje”den kaç para kazanacaksın, sen asıl onu söyle!
*****
GÜNÜN SORUSU
Devlet Bakanı Egemen Bağış, “Onların ne i-Phone’u olmuştur, ne plazma televizyonu” diyerek eski sosyalist ülkelerle dalga geçmiş... Sanki o günlerde plazma televizyon varmış gibi!
Peki; 40 yıl önce uzaya kozmonot gönderen SSCB, sosyalist değil miydi? Ve ‘kapitalist Türkiye’nin neden hâlâ uzay aracı yok?
*****
Helal olsun Mehmet Ali!
Nihat Doğan adlı ses sanatçısının (sanatçılar kusura bakmasın, başka bir tanım bulamadım) “AKP’ye oy vermemek şerefsizliktir” dediği bir dönemde, şov dünyasının ünlü ismi Mehmet Ali Erbil, başına gelebileceklere aldırmadan iktidarı eleştirmiş.
Hem de sunduğu yarışma programının canlı yayınında!
Önce İDO’ya bağlı feribotlarda sadece iktidar yanlısı Kanal 24’ün seyrettirilmesine ateş püskürmüş; sonra bindiği feribotun “AKP’nin seçim otobüsünü beklemek için” seferine 20 dakika geç başlamasına kızmış.
“Böyle koyun gibi olursanız tek partili döneme döneriz” diyerek seyircilerini uyarmış!
***
“Şovmen” diyerek her fırsatta Erbil’i küçümseyen sözde solcu, aydın (!) sanatçılar:
Siz neredesiniz; küçük dilinizi mi yuttunuz?
..::TIKLAYIN::..
vay be deprem'de sahtte müslüman çıktı...:goz::goz::goz::goz:
Nerede, ne zaman, kaç şiddetinde deprem beklendiğini, depremlerin yıkıcı ve öldürücü etkisinden nasıl korunulması gerektiğini anlatıp durdu.
Bu yüzden de diğer deprem profesörleri tarafından “uzmanlık dışına taşmak”la suçlandı.
Ama eleştiriler onun umurunda bile değildi; geç gelen şöhretin tadını doya doya çıkartıyordu.
***
Deprem gündemden düşünce, magazin programlarında boy gösterdi.
O kadar ünlü olmuştu ki; bir ara “Türkiye’nin en seksi erkeği” bile seçilmişti!
Kısa boyuyla, pamuktan ak saçlarıyla artık bir simgeydi o:
“Deprem Dede”ydi!
Bu şöhreti paraya tahvil etmekte de sakınca görmedi.
Bakırköy’ün şimdiki AKP’li Belediye Başkan Adayı, dönemin Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı’nın inşaat şirketi HAN Yapı’nın reklam yıldızı oldu!
Bu şirketin yapacağı binaların depreme karşı ne kadar dayanıklı olacağını anlatıp durdu.
Tabii; emeğinin karşılığını da fazlasıyla aldı!
Ama ona inanıp, HAN Yapı’ya kucak dolusu para yatıran 1600 aileden bine yakını, evini alamadı.
Çünkü şirket mali krize girdi ve verdiği sözü tutamadı.
“Deprem Dede” ise hem reklam yıldızlığından, hem de bu şirkete “danışman” olarak verdiği hizmetten aldığı parayı cebine koyup, mağdur ettiği insanları unuttu.
Önüne gelen kameralara her fırsatta, “İstanbul’da iki ay içinde büyük bir deprem olacak” demeyi ise asla ihmal etmedi...
Çünkü bu cümle; onun ekmek kapısı olmuştu!
Çok şükür ki, belki 20 kez tekrarladığı bu uyarı, bugüne kadar doğru çıkmadı!
***
“Deprem Dede”, yani Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, kendisine bolca para kazandıran Oğuz Satıcı ile yine kol kola...
AKP’nin Bakırköy Belediye Meclisi 1. Sıra Adayı!
Satıcı’nın seçilme ihtimali çok az; ama onunki garanti!
İlçedeki okulların öğrencileriyle onların annelerini, babalarını, “Sizi deprem konusunda bilinçlendireceğim” diye topluyor; depremi boş vererek, o küçücük kafalara AKP propagandası yapıyor!
Depremin etkilerinden kurtulmanın tek yolunun, Oğuz Satıcı’nın seçimi kazanması olduğunu söylüyor. Çünkü, binaların depreme karşı güçlendirilmesi için gereken paranın, ancak bu durumda Bakırköy’e akacağını anlatıyor!
***
Dün de Adıyaman’daymış hazret; bu kez de din görevlilerini deprem konusunda bilinçlendirmiş!
Sonra da gazetecilere dönerek, Başbakan’ın sözlerini tekrarlamış:
“Atatürk ve Cumhuriyet kimsenin tekelinde değil!”
O kadar Atatürkçüymüş ki; evinin bir cephesinde Atatürk heykeli bile varmış!
***
Gerçek Atatürkçüler, evlerine Atatürk heykeli koymaz Ahmet Hoca...
Çünkü bunu ispatlamaya ihtiyaç bile duymazlar!
Ama sen de haklısın...
Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinin 10’u tarafından “laikliğe karşı eylemlerin odağı olmak”tan suçlu bulunan bir partinin adayısın...
Gel gör ki; bu saatten sonra seni Atatürk’ün heykeli değil, kendisi bile “Atatürkçü” yapamaz artık!
****
Bu yeni “proje”den kaç para kazanacaksın, sen asıl onu söyle!
*****
GÜNÜN SORUSU
Devlet Bakanı Egemen Bağış, “Onların ne i-Phone’u olmuştur, ne plazma televizyonu” diyerek eski sosyalist ülkelerle dalga geçmiş... Sanki o günlerde plazma televizyon varmış gibi!
Peki; 40 yıl önce uzaya kozmonot gönderen SSCB, sosyalist değil miydi? Ve ‘kapitalist Türkiye’nin neden hâlâ uzay aracı yok?
*****
Helal olsun Mehmet Ali!
Nihat Doğan adlı ses sanatçısının (sanatçılar kusura bakmasın, başka bir tanım bulamadım) “AKP’ye oy vermemek şerefsizliktir” dediği bir dönemde, şov dünyasının ünlü ismi Mehmet Ali Erbil, başına gelebileceklere aldırmadan iktidarı eleştirmiş.
Hem de sunduğu yarışma programının canlı yayınında!
Önce İDO’ya bağlı feribotlarda sadece iktidar yanlısı Kanal 24’ün seyrettirilmesine ateş püskürmüş; sonra bindiği feribotun “AKP’nin seçim otobüsünü beklemek için” seferine 20 dakika geç başlamasına kızmış.
“Böyle koyun gibi olursanız tek partili döneme döneriz” diyerek seyircilerini uyarmış!
***
“Şovmen” diyerek her fırsatta Erbil’i küçümseyen sözde solcu, aydın (!) sanatçılar:
Siz neredesiniz; küçük dilinizi mi yuttunuz?
..::TIKLAYIN::..
vay be deprem'de sahtte müslüman çıktı...:goz::goz::goz::goz: