uzntz
New member
Medyum Memiş bakın neler söyledi.Birçok devlet cinlerden faydalanıyor. Cinlerden ajanları, istihbaratları var. 10 yıl sonra istihbaratta insana gerek kalmayacak. Devletler arası değil nerdeyse cinler arası savaş yaşanacak
Medyum Memiş Türkiye'nin en şöhretlilerinden biri. Şöhretini cinlerinin yanısıra, kendi deyimiyle 'acemilik döneminde' bir tv programında Keto'yu dövmesiyle zirveye taşımıştı. Siyasetten iş dünyasına, bürokrasiden sanat ve sosyete dünyasına kadar Türkiye'nin hemen bütün kesimleri Medyum Memiş'in 'tanıdıkları'. Geçtiğimiz haftalarda bizzat başbakanın davetlisi olarak Nepal'e gitti. Bütün bakanlar, milletvekilleri, işadamları, sanatçılar, din adamları Onu havaalanında karşıladı. Başbakan'ın eşi onun için özel yemek yaptı. Haziran ayında Nepal Başbakanı, konuğu olarak gelecek. Geçen yıl 7 ülkede Medyum Memiş'le ilgili belgesel çekildi. Bu kadar şöhreti ve ilgiyi yakalamasının 'sahne arkasını' konuştuk.
18 yıllık 'yeni' hayatında Medyum Memiş, ilk kez cinler âlemi, onlarla ilişkisi ve cinlerin insan dünyasıyla ilişkisi konusunda bu kadar açık ve detaylı konuştu.
Nepal'i şeytanî cinler istila etmiş
-Nepal'deki size ilginin sebebi ne?
Dua etmek için beni davet ettiler. Her ne kadar Türkiye'de magazin malzemesi yapılsak da dünya beni daha çok ciddiye alıyor ve daha çok tanıyor.
-Cinlere rastladınız mı orada?
Evet. Şeytani cinler oraları istila etmiş.
Keto'yu bana reyting cinleri musallat etti
-Neden Türkiye'de sizi daha çok magazin boyutuyla ele alıyorlar da dışarıda oldukça ciddi boyutlarda ilgi görüyorsunuz?
Çünkü Türkiye'de maalesef ilme kıymet verilmiyor. Benden sonra taklitçiler, sahtekârlar çıktı. Toplum maalesef onlarla beni aynı kefede değerlendirdi.
-Türkiye'deki olumsuz imajınıza biraz da siz katkıda bulunmadınız mı? Bu anlamda kendinizi sorguladınız mı?
Tabii sorguladım. Açıkçası buna çanak tuttum. Sanırım o dönem çaylaklığımıza denk geldi. Karşımdaki adama güvenip programına katılıyorum. Kavga olayları vardı. Reyting için yapıldı.
-Sizin Keto ile kavganız oldu. Cinler Keto'yu size musallat etmiş olmasın?
Başka cinler değil, insan suretindeki cinler musallat etti. Reyting cinleri musallat etti onu bana.
Dünyada üç kişiyiz ve görüşüyoruz
-Dünyada sizin konumunuzda kaç insan var?
Benim gibi bu ilme sahip olan, Müslüman cinlerle irtibat halinde olan ve onları yönlendiren, onlara hükmeden, isteği geri çevrilmeyen üç kişiyiz dünyada. Biri ben, biri Pakistan'da, diğeri Litvanya'da. Pakistan'daki çok yaşlı. Litvanya'daki Hıristiyan ama Müslüman cinlerle irtibat halinde.
-Bunlarla görüşüyor musunuz?
Evet, onlarla cinler vasıtasıyla görüşüyorum. Fakat her zaman değil. Cinler birbiriyle her zaman irtibat halindedir. O yapmış oldukları konuşmalardan bize de bilgi veriyorlar. O şekilde haberdarız.
-Cinlerle ilişkiniz nasıl başladı?
15 yaşlarında Mevlânâ'yı ziyaretim sırasında bazı gözükmeler başladı. İrtibatı önce onlar istedi. İlk bir yıl çok tedirgin oldum. Çünkü hep yanımdalar, gece uykusu yok. Mesela karşıma bir kişi çıktığında, hemen onunla ilgili bilgileri veriyorlar bana. Cebindeki parasına kadar.
Cinlerin devleti var
-Cinler âleminde neler var?
Yer-içerler, meslek grupları vardır, sosyal bir hayat içinde yaşarlar, onların da devletleri, ciddi bir mahkemeleri, aile ve tahsil hayatları, hekimleri, askerleri, komutanları, sevgi hisleri, muhabbetleri var. Başkanları var, ekseriyetle kabile halinde yaşarlar. Teknolojiye ihtiyaçları yok, teknolojinin sağladığı herşey onlarda var. 900-1000 yıl yaşarlar. Bir insana da âşık olabiliyorlar. Âşık oldukları kişi evliyse eşine zarar verebilirler. Müslüman cinlerden kimse zarar görmemiştir, görmez de. Şeytani cinler hakikaten çok büyük zarar verebilir, bunlar ekseriyetle kırmızı ve siyah kıyafetle gezer. İnsanlarla içiçe yaşarlar. İnsanın gözünde perde olduğundan dolayı cinleri göremez.
İstihbarat servisleri cinleri kullanıyor
-Cinlerden kişisellikten öte, devletler boyutunda faydalanma oluyor mu?
Tüm gelişmiş ülkeler cinlerden faydalanıyor. Cinlerden ajanları, istihbaratları var. Hayran olduğumuz Avrupa bu işe müracaat ediyor. Biz de kıymetini bilelim, değerlendirelim. Fazla değil, en geç 10 yıl sonra herkes bu ilme muhtaç olacak. Çünkü cinler herkesi tamamen kontrol altına alacak.
-Neden? Ne yaptık ki onlara?
Çünkü şu anda cinlerin bütün mekanlarını insanlar işgal etmiş durumda.
İstihbaratta insana gerek kalmayacak
-Devlet-cin ilişkisi hangi alanlarda oluyor veya olacak?
Öyle bir istihbarat ağı olacak ki devletlerin, devletler arası değil nerdeyse cinler arası savaş yaşanacak. İstihbarat servisleri gerekli bilgileri cinleri kullanarak toplayacak. İnsana hemen hemen gerek kalmayacak. Zaten bunlar şimdi de yapılıyor ama 10 yıl sonra geri dönülmez bir noktaya gelecek.
-Ama bu bilgiler ne kadar sağlıklı olacak? Kur'an'da cinlerin haber almalarının engellendiği buyruluyor?
Tabii ki. Bu bilgilerin sağlık ölçüsü, onlarla irtibat kuran kişinin şuuruna, ilmine, ehliyetine, cinler üzerindeki hakimiyetine bağlı. Müslüman cinler doğru bilgi getirir. Bana verdikleri bilgi sağlamdır.
-Devlet adamları size devlet işleriyle ilgili olarak mı geliyor?
Ekseriyetle kendi nefisleri için.
-Ordu, MİT gibi kurumlardan işbirliği veya birlikte çalışma talebi geldi mi?
Unut gitsin. Sormamış ol. Ben faydalı olduğuma inanıyorum.
-Halihazırda cinlerin devlet işlerinde kullanılması olayı hangi oranda?
Aynen var. Şimdi de var. 10 sene sonra daha da artacak.
İsrail ve Amerika çok kullanıyor
-Cinler öncellikle haber alma ve beyin kontrolünde kullanılıyor galiba?
Cinlerle bir insanın beynine hükmetmek kolaydır. Ben istesem bir insanı, anne ismi ve kendi ismi olduktan sonra istediğim gibi yönlendirebilirim. Ama bunlar caiz değil. İsrail ve Amerika'da yaygın bu.
-Onlardan geri kalmamamız için cinlerden faydalanmamız gerekmiyor mu?
Bilemem. Gerekiyor. İtikat meselesi. -Şu anda Bakanlar Kurulu toplandı, filanca bakan şunu söylüyor, öteki bunu söylüyor, şu kararlar yazıldı derler mi?
Bu bilgiyi verebilirler. Ama hassas konular var ki, bunlara hiç girmemek gerekiyor. Cinler bazı konularda bilgi dahi verse biz duymamazlığa geliriz.
-Cinlerle istişareniz, bilgi almanız tam olarak nasıl işliyor?
Diyelim ki bir yerde bir toplantı yapılıyor. Ben de cinlerle istişare yapıyorum. İstişaremde oradaki ismi geçen kimseleri, isim veya isimleri, oradaki bütün konuşmaları, yapılan şeyleri bana söylüyorlar. Şimdi şunu yapıyorlar diyorlar. Ben bütün bu bilgileri aldığım için o konudaki gelişmelerin ne olacağına dair tahmin yapıyorum.
Birçok devlet başkanıyla temastayım
-Bir sözünüzle hayatını yönlendiren insanlar var. Hangi kesimlerden bunlar?
Siyasetten tutun iş dünyasına kadar. Binlerce var. Yurt dışında çok ağırlıklı. Birçok devlet başkanıyla temas halindeyim. Mahrem konuları için gelirler. Veya yatırım yapacaksa bana sorar. Benden el almak isteyen binlerce insan var. Hiçbirine selam dahi vermiyorum.
-Neden selamı esirgiyorsunuz?
Çünkü bu ilim suistimale çok açık. Doğru yapıldığında kıymetli bir ilimdir. Bu ilmi kendi menfaatine, şehevi hislerine kullanırsa bu tehlikedir. Çok yuvaların kurtulmasına vesile oldum, çok insanlar cinlerin şerrinden, iflaslardan, intiharlardan kurtuldu. Ben bu ilmi başka amaçlar için kullanamam. Çünkü Allah o duyguyu bana vermemiş.
Büyü yapanın cenazesini kılmam
-Siz büyü yapar mısınız?
Allah muhafaza! Ama büyü bozarım. Büyü bozmak ibadettir. Büyü haram. Büyü yapanların, benim nezdimde cenazesi kılınmaz, benim gözümde katildir.
-Türkiye'nin bir büyü top 10'unu çıkartsak, hangileri dereceye girer?
En çok karı-koca işleri. Karı-kocayı bozmak için yapılıyor. İş kısmetini bağlamak için yapılıyor. Bir de kadın veya erkeği kendisine bağlamak için yaptırıyor. Adam, benim sözümden çıkmasın diye patronuna büyü yaptırıyor. Anne, yeni evlenmiş oğlunun, odasında geliniyle fazla kalmaması için büyü yaptırıyor. Şunu açıkça söylüyorum, insanlar çift yüzle dolaşıyor.
-Siyaseti düşünüyor musunuz?
Çok teklif geldi. Hâlâ da geliyor. Bütün parti başkanlarıyla dostluğum var, çoğu bakanlarla samimiyetim var. Milletvekilleriyle de aynı şekilde. O dostluğum zaten yetiyor onlara.
Cinlerim çok güzel
-Cinler size hangi şekilde görünüyor?
İnsan suretinde. Bir tanesi dişi ve çok güzel. Yedi tanesi erkek, onlar da çok güzel. Bir aile. Biri anne, biri baba, diğerleri çocukları. Boyları ve suretleri tamamen insan gibi. Fakat değişik suretlerde insana gözükebilirler. Kedi, köpek gibi. Hatta herhangi bir insan suretinde insanlar arasında dolaşabilirler de.
-Kendilerinin orijinal suretleri nasıl?
Ben hep insan suretinde görüyorum.
-Hangi sıklıkla görüşüyorsunuz?
Her gece. Gece yarısından sabah ezanına kadar hep onlarla içiçeyim. İstişarelerimi bu saatlerde yapıyorum. Çünkü daha el ayak çekilmiş oluyor.
-Uyku yok o zaman?
Uyku uyumuyorum ben zaten. 18-19 senedir filan gece uykum yok. Çok yoruluyorum. Çok zahmetli, çileli bir iş.
-Gece onlarla ne yapıyorsunuz?
Onlarla istişare halindeyim. İstişarelerden sonra, sabah ezanı, namaz kılınıyor. Namazdan sonra, Kur'an-ı Kerim, işte kuşluk namazı filan. Bir de yapmış olduğumuz işlemlerin birtakım tatbikleri var, onların da belirli zaman aralığında yapılması gerekiyor.
-Belli sözcüleri var mı?
Yo hayır. Çağırıyorum. Davet. İlaçlar yakarım mesela. Öyle gelişigüzel çağırılmaz. O tütsüleri yakmadan irtibat kurmak zorlaşıyor. O kokuları çok seviyorlar. Kimi zaman pirinç koyuyorum.
-Size medyum denmesinden rahatsız oluyor musunuz?
Medyumun gerçek anlamı, birtakım varlıklarla irtibat halinde olan, güçleri olan anlanıma gelir. Bundan rahatsızlık duymuyorum. Sapmamam için de herkes bana dua etsin. Çünkü bu ilmin içinde, istediğin herşeyi suistimal etme imkanı var. Allah bana bu fırsatı vermesin. Şerlerin karşısında frene basışımın nedeni imanım ve amelimdir.
Emaneti devredecek birini bulamadım
-Sizden sonra "emaneti" devredeceğiniz biri var mı?
Ahlâkına güvendiğim kişi olursa yetiştiririm. Şu ana kadar çıkmadı böyle biri. Ama insanlara hayrı olan bu ilmin devam etmesini istiyorum. Çok talep var. İstişare yapıyorum talep eden insanlar hakkında. Adam geliyor yanıma, yüzüme gülüyor. Halbuki onun içi öyle değil. Bu işe aday kişinin nefsine çok hakim olması lazım. 10 seneye kadar yorulabilirim. Birini bulmam lâzım (gülüyor).
-Cinler evrenin her yerine gider mi?
Gider. Size ilmim gereği bir şey söyleyeyim: UFO dedikleri şeyin hepsi cinlerdir. UFO mufo yok, inanmayın, kandırıyorlar. Cinler bu görüntüye girip insanlarla dalga geçiyor. Cinler insanla dalga geçmesini sever.
İsteseydim Bill Gates çaycım olurdu
-Cinleri kullanarak çok zengin olma şansına sahipsiniz. Neden sade bir hayatınız var?
Benim iki evim, bir arabam var. Bu ilk evim bana çok değer verdiğim birinden hediyedir. Eğer isteseydim bu ilimle Bill Gates bana çay servisi yapardı. Ahiret önemlidir. Hiç suistimal etmedim.
-Cinler size, şöyle yaparsan zengin olursun veya şurada define var diyor mu?
Bu ilmi kendime ve kendi kanımdan olan kişilere tatbik etme, cinleri kullanma ruhsatım yok. Birçok kimse bana geliyor, şurda define var diyor. Eğer varsa oradan bir avuç toprak getir diyorum. Sonra diyorum ki gidin devletten izin alın. Ama çoğu zaman insanlar ellerinde düzmece haritalarla dolaşıyor.
Devlet istesin, bütün defineleri çıkartayım
-Türkiye'de çok define var mı?
Çok define, çok hazine var. Bunların birçoğuna da tamamen cinler hükmediyor. Bakın devlete sesleniyorum. Ön protokol yapalım, bana güvence versinler, payımı da versinler, ben bütün gömüleri çıkaracağım. Hodri meydan diyorum. Türkiye'yi borçlarından kurtarıp zengin edeceğim. Ama Bakanlar Kurulu kararı istiyorum.
Defineleri cinler koruyor
-Arayanların çoğu neden defineyi bulamıyor?
Çünkü cinler sahiplenmiştir ve defineyi koruyor. Adam hazineye tam ulaştı, alacak, cinler o hazineyi başka yere götürebilir. Veya ulaştığında adamı cinler öldürebilir. Benim orada bulunma gerekçem, yeri tesbit etmek, cinlerin götürmesini önlemek ve kazı yapanların onlardan zarar görmesini önlemek olacak.
-Hiç birilerine define bulmasında yardımcı oldunuz mu veya yardım talepleri geldi mi?
Öncekine no comment, öbürüne de, çok kişi istedi tabii ki.
Karşıma çıkarlarsa döverim
-Ben en iyi medyumum diyenden geçilmiyor. Diğerlerine nasıl bakıyorsunuz?
Son zamanlarda birtakım kimseler ben cinliyim, görüşüyorum diyor. Bunların hiçbirinde böyle bir meziyet yok. Tamamen suiistimal olayı. Karşıma çıkarlarsa dayaktan gebertirim onları.
Medyum Memiş Türkiye'nin en şöhretlilerinden biri. Şöhretini cinlerinin yanısıra, kendi deyimiyle 'acemilik döneminde' bir tv programında Keto'yu dövmesiyle zirveye taşımıştı. Siyasetten iş dünyasına, bürokrasiden sanat ve sosyete dünyasına kadar Türkiye'nin hemen bütün kesimleri Medyum Memiş'in 'tanıdıkları'. Geçtiğimiz haftalarda bizzat başbakanın davetlisi olarak Nepal'e gitti. Bütün bakanlar, milletvekilleri, işadamları, sanatçılar, din adamları Onu havaalanında karşıladı. Başbakan'ın eşi onun için özel yemek yaptı. Haziran ayında Nepal Başbakanı, konuğu olarak gelecek. Geçen yıl 7 ülkede Medyum Memiş'le ilgili belgesel çekildi. Bu kadar şöhreti ve ilgiyi yakalamasının 'sahne arkasını' konuştuk.
18 yıllık 'yeni' hayatında Medyum Memiş, ilk kez cinler âlemi, onlarla ilişkisi ve cinlerin insan dünyasıyla ilişkisi konusunda bu kadar açık ve detaylı konuştu.
Nepal'i şeytanî cinler istila etmiş
-Nepal'deki size ilginin sebebi ne?
Dua etmek için beni davet ettiler. Her ne kadar Türkiye'de magazin malzemesi yapılsak da dünya beni daha çok ciddiye alıyor ve daha çok tanıyor.
-Cinlere rastladınız mı orada?
Evet. Şeytani cinler oraları istila etmiş.
Keto'yu bana reyting cinleri musallat etti
-Neden Türkiye'de sizi daha çok magazin boyutuyla ele alıyorlar da dışarıda oldukça ciddi boyutlarda ilgi görüyorsunuz?
Çünkü Türkiye'de maalesef ilme kıymet verilmiyor. Benden sonra taklitçiler, sahtekârlar çıktı. Toplum maalesef onlarla beni aynı kefede değerlendirdi.
-Türkiye'deki olumsuz imajınıza biraz da siz katkıda bulunmadınız mı? Bu anlamda kendinizi sorguladınız mı?
Tabii sorguladım. Açıkçası buna çanak tuttum. Sanırım o dönem çaylaklığımıza denk geldi. Karşımdaki adama güvenip programına katılıyorum. Kavga olayları vardı. Reyting için yapıldı.
-Sizin Keto ile kavganız oldu. Cinler Keto'yu size musallat etmiş olmasın?
Başka cinler değil, insan suretindeki cinler musallat etti. Reyting cinleri musallat etti onu bana.
Dünyada üç kişiyiz ve görüşüyoruz
-Dünyada sizin konumunuzda kaç insan var?
Benim gibi bu ilme sahip olan, Müslüman cinlerle irtibat halinde olan ve onları yönlendiren, onlara hükmeden, isteği geri çevrilmeyen üç kişiyiz dünyada. Biri ben, biri Pakistan'da, diğeri Litvanya'da. Pakistan'daki çok yaşlı. Litvanya'daki Hıristiyan ama Müslüman cinlerle irtibat halinde.
-Bunlarla görüşüyor musunuz?
Evet, onlarla cinler vasıtasıyla görüşüyorum. Fakat her zaman değil. Cinler birbiriyle her zaman irtibat halindedir. O yapmış oldukları konuşmalardan bize de bilgi veriyorlar. O şekilde haberdarız.
-Cinlerle ilişkiniz nasıl başladı?
15 yaşlarında Mevlânâ'yı ziyaretim sırasında bazı gözükmeler başladı. İrtibatı önce onlar istedi. İlk bir yıl çok tedirgin oldum. Çünkü hep yanımdalar, gece uykusu yok. Mesela karşıma bir kişi çıktığında, hemen onunla ilgili bilgileri veriyorlar bana. Cebindeki parasına kadar.
Cinlerin devleti var
-Cinler âleminde neler var?
Yer-içerler, meslek grupları vardır, sosyal bir hayat içinde yaşarlar, onların da devletleri, ciddi bir mahkemeleri, aile ve tahsil hayatları, hekimleri, askerleri, komutanları, sevgi hisleri, muhabbetleri var. Başkanları var, ekseriyetle kabile halinde yaşarlar. Teknolojiye ihtiyaçları yok, teknolojinin sağladığı herşey onlarda var. 900-1000 yıl yaşarlar. Bir insana da âşık olabiliyorlar. Âşık oldukları kişi evliyse eşine zarar verebilirler. Müslüman cinlerden kimse zarar görmemiştir, görmez de. Şeytani cinler hakikaten çok büyük zarar verebilir, bunlar ekseriyetle kırmızı ve siyah kıyafetle gezer. İnsanlarla içiçe yaşarlar. İnsanın gözünde perde olduğundan dolayı cinleri göremez.
İstihbarat servisleri cinleri kullanıyor
-Cinlerden kişisellikten öte, devletler boyutunda faydalanma oluyor mu?
Tüm gelişmiş ülkeler cinlerden faydalanıyor. Cinlerden ajanları, istihbaratları var. Hayran olduğumuz Avrupa bu işe müracaat ediyor. Biz de kıymetini bilelim, değerlendirelim. Fazla değil, en geç 10 yıl sonra herkes bu ilme muhtaç olacak. Çünkü cinler herkesi tamamen kontrol altına alacak.
-Neden? Ne yaptık ki onlara?
Çünkü şu anda cinlerin bütün mekanlarını insanlar işgal etmiş durumda.
İstihbaratta insana gerek kalmayacak
-Devlet-cin ilişkisi hangi alanlarda oluyor veya olacak?
Öyle bir istihbarat ağı olacak ki devletlerin, devletler arası değil nerdeyse cinler arası savaş yaşanacak. İstihbarat servisleri gerekli bilgileri cinleri kullanarak toplayacak. İnsana hemen hemen gerek kalmayacak. Zaten bunlar şimdi de yapılıyor ama 10 yıl sonra geri dönülmez bir noktaya gelecek.
-Ama bu bilgiler ne kadar sağlıklı olacak? Kur'an'da cinlerin haber almalarının engellendiği buyruluyor?
Tabii ki. Bu bilgilerin sağlık ölçüsü, onlarla irtibat kuran kişinin şuuruna, ilmine, ehliyetine, cinler üzerindeki hakimiyetine bağlı. Müslüman cinler doğru bilgi getirir. Bana verdikleri bilgi sağlamdır.
-Devlet adamları size devlet işleriyle ilgili olarak mı geliyor?
Ekseriyetle kendi nefisleri için.
-Ordu, MİT gibi kurumlardan işbirliği veya birlikte çalışma talebi geldi mi?
Unut gitsin. Sormamış ol. Ben faydalı olduğuma inanıyorum.
-Halihazırda cinlerin devlet işlerinde kullanılması olayı hangi oranda?
Aynen var. Şimdi de var. 10 sene sonra daha da artacak.
İsrail ve Amerika çok kullanıyor
-Cinler öncellikle haber alma ve beyin kontrolünde kullanılıyor galiba?
Cinlerle bir insanın beynine hükmetmek kolaydır. Ben istesem bir insanı, anne ismi ve kendi ismi olduktan sonra istediğim gibi yönlendirebilirim. Ama bunlar caiz değil. İsrail ve Amerika'da yaygın bu.
-Onlardan geri kalmamamız için cinlerden faydalanmamız gerekmiyor mu?
Bilemem. Gerekiyor. İtikat meselesi. -Şu anda Bakanlar Kurulu toplandı, filanca bakan şunu söylüyor, öteki bunu söylüyor, şu kararlar yazıldı derler mi?
Bu bilgiyi verebilirler. Ama hassas konular var ki, bunlara hiç girmemek gerekiyor. Cinler bazı konularda bilgi dahi verse biz duymamazlığa geliriz.
-Cinlerle istişareniz, bilgi almanız tam olarak nasıl işliyor?
Diyelim ki bir yerde bir toplantı yapılıyor. Ben de cinlerle istişare yapıyorum. İstişaremde oradaki ismi geçen kimseleri, isim veya isimleri, oradaki bütün konuşmaları, yapılan şeyleri bana söylüyorlar. Şimdi şunu yapıyorlar diyorlar. Ben bütün bu bilgileri aldığım için o konudaki gelişmelerin ne olacağına dair tahmin yapıyorum.
Birçok devlet başkanıyla temastayım
-Bir sözünüzle hayatını yönlendiren insanlar var. Hangi kesimlerden bunlar?
Siyasetten tutun iş dünyasına kadar. Binlerce var. Yurt dışında çok ağırlıklı. Birçok devlet başkanıyla temas halindeyim. Mahrem konuları için gelirler. Veya yatırım yapacaksa bana sorar. Benden el almak isteyen binlerce insan var. Hiçbirine selam dahi vermiyorum.
-Neden selamı esirgiyorsunuz?
Çünkü bu ilim suistimale çok açık. Doğru yapıldığında kıymetli bir ilimdir. Bu ilmi kendi menfaatine, şehevi hislerine kullanırsa bu tehlikedir. Çok yuvaların kurtulmasına vesile oldum, çok insanlar cinlerin şerrinden, iflaslardan, intiharlardan kurtuldu. Ben bu ilmi başka amaçlar için kullanamam. Çünkü Allah o duyguyu bana vermemiş.
Büyü yapanın cenazesini kılmam
-Siz büyü yapar mısınız?
Allah muhafaza! Ama büyü bozarım. Büyü bozmak ibadettir. Büyü haram. Büyü yapanların, benim nezdimde cenazesi kılınmaz, benim gözümde katildir.
-Türkiye'nin bir büyü top 10'unu çıkartsak, hangileri dereceye girer?
En çok karı-koca işleri. Karı-kocayı bozmak için yapılıyor. İş kısmetini bağlamak için yapılıyor. Bir de kadın veya erkeği kendisine bağlamak için yaptırıyor. Adam, benim sözümden çıkmasın diye patronuna büyü yaptırıyor. Anne, yeni evlenmiş oğlunun, odasında geliniyle fazla kalmaması için büyü yaptırıyor. Şunu açıkça söylüyorum, insanlar çift yüzle dolaşıyor.
-Siyaseti düşünüyor musunuz?
Çok teklif geldi. Hâlâ da geliyor. Bütün parti başkanlarıyla dostluğum var, çoğu bakanlarla samimiyetim var. Milletvekilleriyle de aynı şekilde. O dostluğum zaten yetiyor onlara.
Cinlerim çok güzel
-Cinler size hangi şekilde görünüyor?
İnsan suretinde. Bir tanesi dişi ve çok güzel. Yedi tanesi erkek, onlar da çok güzel. Bir aile. Biri anne, biri baba, diğerleri çocukları. Boyları ve suretleri tamamen insan gibi. Fakat değişik suretlerde insana gözükebilirler. Kedi, köpek gibi. Hatta herhangi bir insan suretinde insanlar arasında dolaşabilirler de.
-Kendilerinin orijinal suretleri nasıl?
Ben hep insan suretinde görüyorum.
-Hangi sıklıkla görüşüyorsunuz?
Her gece. Gece yarısından sabah ezanına kadar hep onlarla içiçeyim. İstişarelerimi bu saatlerde yapıyorum. Çünkü daha el ayak çekilmiş oluyor.
-Uyku yok o zaman?
Uyku uyumuyorum ben zaten. 18-19 senedir filan gece uykum yok. Çok yoruluyorum. Çok zahmetli, çileli bir iş.
-Gece onlarla ne yapıyorsunuz?
Onlarla istişare halindeyim. İstişarelerden sonra, sabah ezanı, namaz kılınıyor. Namazdan sonra, Kur'an-ı Kerim, işte kuşluk namazı filan. Bir de yapmış olduğumuz işlemlerin birtakım tatbikleri var, onların da belirli zaman aralığında yapılması gerekiyor.
-Belli sözcüleri var mı?
Yo hayır. Çağırıyorum. Davet. İlaçlar yakarım mesela. Öyle gelişigüzel çağırılmaz. O tütsüleri yakmadan irtibat kurmak zorlaşıyor. O kokuları çok seviyorlar. Kimi zaman pirinç koyuyorum.
-Size medyum denmesinden rahatsız oluyor musunuz?
Medyumun gerçek anlamı, birtakım varlıklarla irtibat halinde olan, güçleri olan anlanıma gelir. Bundan rahatsızlık duymuyorum. Sapmamam için de herkes bana dua etsin. Çünkü bu ilmin içinde, istediğin herşeyi suistimal etme imkanı var. Allah bana bu fırsatı vermesin. Şerlerin karşısında frene basışımın nedeni imanım ve amelimdir.
Emaneti devredecek birini bulamadım
-Sizden sonra "emaneti" devredeceğiniz biri var mı?
Ahlâkına güvendiğim kişi olursa yetiştiririm. Şu ana kadar çıkmadı böyle biri. Ama insanlara hayrı olan bu ilmin devam etmesini istiyorum. Çok talep var. İstişare yapıyorum talep eden insanlar hakkında. Adam geliyor yanıma, yüzüme gülüyor. Halbuki onun içi öyle değil. Bu işe aday kişinin nefsine çok hakim olması lazım. 10 seneye kadar yorulabilirim. Birini bulmam lâzım (gülüyor).
-Cinler evrenin her yerine gider mi?
Gider. Size ilmim gereği bir şey söyleyeyim: UFO dedikleri şeyin hepsi cinlerdir. UFO mufo yok, inanmayın, kandırıyorlar. Cinler bu görüntüye girip insanlarla dalga geçiyor. Cinler insanla dalga geçmesini sever.
İsteseydim Bill Gates çaycım olurdu
-Cinleri kullanarak çok zengin olma şansına sahipsiniz. Neden sade bir hayatınız var?
Benim iki evim, bir arabam var. Bu ilk evim bana çok değer verdiğim birinden hediyedir. Eğer isteseydim bu ilimle Bill Gates bana çay servisi yapardı. Ahiret önemlidir. Hiç suistimal etmedim.
-Cinler size, şöyle yaparsan zengin olursun veya şurada define var diyor mu?
Bu ilmi kendime ve kendi kanımdan olan kişilere tatbik etme, cinleri kullanma ruhsatım yok. Birçok kimse bana geliyor, şurda define var diyor. Eğer varsa oradan bir avuç toprak getir diyorum. Sonra diyorum ki gidin devletten izin alın. Ama çoğu zaman insanlar ellerinde düzmece haritalarla dolaşıyor.
Devlet istesin, bütün defineleri çıkartayım
-Türkiye'de çok define var mı?
Çok define, çok hazine var. Bunların birçoğuna da tamamen cinler hükmediyor. Bakın devlete sesleniyorum. Ön protokol yapalım, bana güvence versinler, payımı da versinler, ben bütün gömüleri çıkaracağım. Hodri meydan diyorum. Türkiye'yi borçlarından kurtarıp zengin edeceğim. Ama Bakanlar Kurulu kararı istiyorum.
Defineleri cinler koruyor
-Arayanların çoğu neden defineyi bulamıyor?
Çünkü cinler sahiplenmiştir ve defineyi koruyor. Adam hazineye tam ulaştı, alacak, cinler o hazineyi başka yere götürebilir. Veya ulaştığında adamı cinler öldürebilir. Benim orada bulunma gerekçem, yeri tesbit etmek, cinlerin götürmesini önlemek ve kazı yapanların onlardan zarar görmesini önlemek olacak.
-Hiç birilerine define bulmasında yardımcı oldunuz mu veya yardım talepleri geldi mi?
Öncekine no comment, öbürüne de, çok kişi istedi tabii ki.
Karşıma çıkarlarsa döverim
-Ben en iyi medyumum diyenden geçilmiyor. Diğerlerine nasıl bakıyorsunuz?
Son zamanlarda birtakım kimseler ben cinliyim, görüşüyorum diyor. Bunların hiçbirinde böyle bir meziyet yok. Tamamen suiistimal olayı. Karşıma çıkarlarsa dayaktan gebertirim onları.
