kuzay
Pesimist
- Katılım
- 2 Nis 2007
- Mesajlar
- 28,387
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Arkadaşlar bir dergide Diyarbakırda BozkÜrtler diye grup oluştuğundan bahsediliyor.. Aktüel olmalı sanırım
Hem kürt kürtçe konuşuyor ama MHP li ve Ülkücü nasıl oluyor.. Bence tezatların tezatı..
Sizin fikriniz nedir..
ALINTIDIR

Kürtçe konuşuyor ve Kürt kimlikleriyle gurur duyuyor, ama MHP'ye katılıyorlar. Kendilerine "Bozkürtler" diyen Diyarbakırlı ülkücü Kürtler, bütün Kürtler'in bölücü gibi algılanmasından rahatsız. "Kürt'ten ülkücü mü olur" eleştirisine yanıtları da hazır: "Hem de kralı olur!" Diyarbakır Ülkü Ocağı'nın Kürt Başkanı Cihan Kayaalp, Kürt gençlerinin ülkücülüğe eğiliminin arttığını savunuyor. MHP Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Arzakçı'nın iddiasına göreyse partisi genel seçimde DTP'nin ardından ikinci sırada yer alacak; 10 sene içinde Diyarbakır MHP'nin kalesi olacak!
Diyarbakır'ın en işlek caddelerinden birinde, küçük bir apartmanın dördüncü katı. Bulunduğumuz dairenin eski kapısı kapanmak bilmiyor. Gelen giden çok! Aşina oldukları mekanda pek de aşina olmadıkları simamızla karşılaşan gençler, önce gelen arkadaşının şaşkınlık ifadesini devralarak giriyor içeri! Şöyle bir süzüp, "Ne iş" der gibi kaş göz işaretiyle yaptıkları mini güven testinden sonra, diğer gençlerin arasına karışıyorlar. Yaşları 15 ile 28 arasında. Lise öğrencisi de var, üniversite öğrencisi deCevval olan birkaçını saymazsak, ketumlukta söz birliği etmişçesine kısa cümleler kuruyorlar.
kendi yorumum :Türk milliyetçiliği koyu bir renktir örneğin mavinin tonlarını ele alalım Türküm demek maviyse hatta daha açık Turkuaz rengiyse Türk milliyetçiliği laciverttir yani daha Türküm demeyen nası Türk milliyetçisi olabilir bunlar Türk milliyetçilerinin beynini bulandırmak için ortaya atılan asparagas haberlerdir bi insanın Türk milliteçisi olabilmesi için önce ben Türküm demesi lazım bu tür Türk milliyetçilerine karşı beyin bulandırma politikalarına ve propagandalarına prim vermeyelim mavi olamayan lacivert nası olacak buna 5 yaşında çocuk bile inanmaz sanırım hepimiz 5 yaşının bir hayli üstünde insanlarız
Üzülerek görüyoruzki yaşadığımız son yıllarda TÜRKLÜK, TÜRKÇÜLÜK gibi sıfatları kullanmak Osmanlının Çöküşünü hazarlayan son yüz yıllarda olduğu gibi, ayıplanma sebebi olarak göşterilmeye başlanmıştır. Bu sıfatları kullanan kişilere de ırkçı, kafatasçı gibi yakıştırmalar yapılmaktadır. Oysaki TÜRKÇÜLÜK, ne Yahudi sionizmi nede Alman nasyonel sosyalizmi gibi kendi ırkının diğer dünya milletlerinden üstün olduğunu savunmamakla beraber sadece kendi kanları ile kurmuş oldukları devletlerde yaşayan azınlıklar kadar hak sahibi olabilmek için yapmış oldukları hak arama hareketinin adı olmuştur.
Son senelerde terör sorununu ortadan kaldıracak bir reçeteymiş gibi devamlı gündeme getirilen federasyon kelimesinin bazı yabancı güçler için anlamı; güneydoğu bizim TÜRKİYE ise hepimizin mantığıdır. Hem ahlaki hem vicdani olmayan bu düşünceyi bazı devletlerin kendi menfaatleri için istemelerine tabiiki bir anlam yükleyebiliriz. Bizim anlamadığımız bu yabancı güçlerin "TÜRK MİLLETİ'nin kendi ayaklarıyla mezbahaneye gidip kafalarını mezbahanedeki bıçağın altına yatıracaklarına inanmalarıdır."
Bir milletin yenilmez olduğunu savunması yaşanmış olan hiçbir tarihi gerçekle bağdaşmaz. TÜRK MİLLETİ, tarihinden beri yenilmez olduğunu savunmamıştır. Savunduğu tek şey, kafasının kesileceği yerin mezbahane değil savaş meydanı olduğudur. Her ne kadar yaşadığımız yüz yılda mezbahanelerin şekli diplomatik toplantıların yapıldığı salonlar haline çevrilmişse de bu millet her ikisinin de aynı şey olduğunu anlıyabilecek zekaya ve tarihi tecrübeye sahiptir.
Sermayesinin kimlerce finanse edildiği bilinen bazı vakıflarca, küreselleşen dünyada yapılması gereken değişimle diye milletimize yutturulmaya çalışılan şeyler, "at gözlüğü takmamış tarafsızca bakabilen herkesin" görebileceği gibi, milletimizi onursuzlaştırma çabalarıdır. TÜRKÇÜLÜK mücadelesine ille de bir anlam yüklemeye çalışan bazı kimselere önerimiz bu harekete yakıştırılacak tek sıfatın "onursuzlaştırma evrimine direnenler" olabileceğini anlamalarıdır.
Her zaman söylediğiniz gibi cömert bir millet olduğumuzudan dolayı bizden istenen her şeye olumlu cevap veririz. Toprak isteyenlerin atalarına tarihte uygun görüp verdiğimiz "İKİ METRE BOYUNDA BİR METRE ENİNDEKİ TOPRAĞI" torunlarına da mutlaka vereceğimiz bilinmelidir.
"Bir İnsanın Onuru Mensubu Olduğu Milletin Yüceliği ve Şerefiyle Eş Değerdir"
"HAYATA KORKUSUZCA BAKANLAR ÖLÜMDEN KORKMAZLAR"
ALINTIDIR