- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Dün öğleden sonra... Milletvekili bir dostumuz aradı ve uyardı:
- Şiddet yasasının değişmesi için imzalar atılmaya başlandı. En geç 15 güne kadar bu yasa değişir. İlginç bir bilgiydi... Konunun üzerine gittim. Doğruydu.
Peki ne gibi değişiklikler olacaktı? Şöyle: Malumunuz, 6222 sayılı mevcut yasada şike yapan kişiye 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. İşte yeni değişiklikle bu süre 1 ile 3 yıl arasına inecek. Haliyle şike iddiasına adı karışmış kişiler için son derece sevindirici bir haber bu... Bu kadar da değil...
Şikeye teşebbüsün cezası ise 6 ay ile 18 ay arası olacak. Başka? Teşvik primi vermek yine suç kapsamında tutulacak... Cezası mı? 1 ay ile 3 ay arası... Şimdi sorabilirsiniz, bu değişikliğin açılımı nedir? Şudur: Hukuk sistemimizde 2 yıla kadar olan hapis cezaları ertelenebiliyor ve para cezasına çevrilebiliyor. Yasada yapılacak bu değişiklik sonrası onlarca kişi çok kısa bir süre sonra özgürlüğüne kavuşabilecek. Özellikle cezaevinde bulunan kişiler için bayram müjdesi diyebiliriz buna...
Namoğlu ve hakemler
Merkez Hakem Kurulu çok kötü yalpalamaya başladı. Hemen söyleyeyim: Hakem atamaları böyle yapılırsa daha çok can yanar. Hiç özen yok... Hiç dikkat yok.
Çok basit bir örnek vereyim. Bana hiç bir güç, Bursaspor-Manisaspor maçına Volkan Bayarslan'ı verdiremez. Hele hele Volkan Bayarslan, Süper Lig'de ilk kez düdük çalacaksa... Mümkün değil verdiremez. Bursa Stadı'nda maç yönetmek inanılmaz zordur. Seyirci baskısı çok fazladır. Tribünler üzerinize üzerinize gelir!
Maç kalmamış gibi, gencecik hakemi, haftanın en zorlu maçlarından birine gönderiyorsunuz... Haliyle kendi ayağınıza kurşun sıkıyorsunuz. Bu Volkan, yarınların en iyi hakemlerinden biri olacakken, resmen kuyuya atıyorsunuz. Oysa Volkan gibi genç yetenekleri ısıta ısıta bu maçlara verecek olursanız, herkes
kazanır. Şu maçlara bir bakın lütfen: Samsunspor-Ankaragücü, Manisaspor-Antalyaspor, Orduspor-Gaziantepspor, Karabükspor-Eskişehirspor... Bu hafta oynanıyor... Hepsi de lokum gibi maç... Verin gençleri bu maçlara, eliniz kuvvetlensin. Ama ne yapıyor MHK... Eski tüfekleri yolluyor... Ki bu tüfeklerin bazıları çok formsuz. Siz şimdi bu kolay maçlara genç yetenekleri veremezseniz, tabii ki kazanamazsınız... Yarınlarda elinizde sadece 3-5 hakem kalır, tıkanırsınız. Merkez Hakem Kurulu iyice şaşırmaya başladı. Başkan Yusuf Namoğlu, camiadan yıllarca uzak kaldığı için tüm hakemleri çok yakından tanımıyor.
İyi de... Yardımcıları niye yardım etmiyor?
Trabzonspor taraftarları ve spor yazarlığı!
Ahmet Ağaoğlu, bir internet sitesi tarafından oluşturulan ankette ulusal basında yılın en iyi Trabzonspor yazarı seçilmiş. Kutlarız Ağaoğlunu... Keza oy
veren Trabzon taraftarlarını da. Ama benim anlayamadığım nokta şu: Ahmet Ağaoğlu bir iş adamı... Ayrıca Golf Federasyonu Başkanı... Futbolu çok sevdiği için
olsa gerek, duruma göre yazıyor ve konuşuyor. Haliyle kendisi yılın iş adamı, ya da yılın federasyon başkanı seçilse anlayacağım. Helal olsun diyeceğim!
Ama ne seçiliyor: Yılın en iyi Trabzonspor yazarı. Ne diyeyim, hayırlı uğurlu olsun. Seçen ve de seçtiren kişilerin bir bildiği olsa gerek. Ama hatırlatayım: Dünyanın hiçbir yerinde bir iş adamı ya da bir federasyon başkanı, yılın spor yazarı seçilmez, seçilemez. Aday bile gösterilmez... Oy da verilmez. Hatta kendisine spor yazarı bile denmez... Denilemez! Ama ülkemizde deniliyor işte... Maalesef.
Emre Belözoğlu ve hakemler!
Ne diyor Emre Belözoğlu: - Hakemine sahip çık. Kime diyor? Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu'na. Doğru söylüyor Emre... Namoğlu'nun, hakemlere sahip
çıkması gerekir. Ama şu da var: Bu sözü en son söyleyecek kişilerin başında Emre Belözoğlu geliyor. Emre değil mi her maçta hakemle oynayan ve yine Emre değil mi her maçta hakemi tribüne yollayan! O zaman... Namoğlu hakemine sahip çıksın ama... Emre de biraz dikkatli olsun! Ve de biraz dikkatli konuşsun!
Ali Dürüst ve Disiplin Kurulu!
Yarınlarda hakemin yönetimini beğenmeyen bir futbolcu ya da bir yönetici Bu hakem, başkanından aldığı talimatla maç yönetiyor derse, ne olur? Hiç bir şey olmaz... Ceza falan almaz. Bakın, Ali Dürüst aynen böyle söyledi, almadı. Dürüste ceza vermeyen Disiplin Kurulu, bakalım kime ne ceza verecek! Ceza için ne gerekiyor acaba! Bir kenara yazmakta yarar var: Bu pas geçme yüzünden, yarınlarda Disiplin Kurulunun başı çok ağrır!
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Hakem Aytekin Durmaz'ın Ağrıda vatani görevini yaparken ayağına 3 şarapnel yarası aldıktan sonra kaldırıldığı hastanede doktora Ayağımı kesmeyin doktor bey, ben hakem olacağım dediğini...
EN SON YALAN NEDİR:
Beşiktaş teknik direktörü Carvalhalin futbolcular üzerinde çok büyük otoritesi var.
Kaynak
- Şiddet yasasının değişmesi için imzalar atılmaya başlandı. En geç 15 güne kadar bu yasa değişir. İlginç bir bilgiydi... Konunun üzerine gittim. Doğruydu.
Peki ne gibi değişiklikler olacaktı? Şöyle: Malumunuz, 6222 sayılı mevcut yasada şike yapan kişiye 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. İşte yeni değişiklikle bu süre 1 ile 3 yıl arasına inecek. Haliyle şike iddiasına adı karışmış kişiler için son derece sevindirici bir haber bu... Bu kadar da değil...
Şikeye teşebbüsün cezası ise 6 ay ile 18 ay arası olacak. Başka? Teşvik primi vermek yine suç kapsamında tutulacak... Cezası mı? 1 ay ile 3 ay arası... Şimdi sorabilirsiniz, bu değişikliğin açılımı nedir? Şudur: Hukuk sistemimizde 2 yıla kadar olan hapis cezaları ertelenebiliyor ve para cezasına çevrilebiliyor. Yasada yapılacak bu değişiklik sonrası onlarca kişi çok kısa bir süre sonra özgürlüğüne kavuşabilecek. Özellikle cezaevinde bulunan kişiler için bayram müjdesi diyebiliriz buna...
Namoğlu ve hakemler
Merkez Hakem Kurulu çok kötü yalpalamaya başladı. Hemen söyleyeyim: Hakem atamaları böyle yapılırsa daha çok can yanar. Hiç özen yok... Hiç dikkat yok.
Çok basit bir örnek vereyim. Bana hiç bir güç, Bursaspor-Manisaspor maçına Volkan Bayarslan'ı verdiremez. Hele hele Volkan Bayarslan, Süper Lig'de ilk kez düdük çalacaksa... Mümkün değil verdiremez. Bursa Stadı'nda maç yönetmek inanılmaz zordur. Seyirci baskısı çok fazladır. Tribünler üzerinize üzerinize gelir!
Maç kalmamış gibi, gencecik hakemi, haftanın en zorlu maçlarından birine gönderiyorsunuz... Haliyle kendi ayağınıza kurşun sıkıyorsunuz. Bu Volkan, yarınların en iyi hakemlerinden biri olacakken, resmen kuyuya atıyorsunuz. Oysa Volkan gibi genç yetenekleri ısıta ısıta bu maçlara verecek olursanız, herkes
kazanır. Şu maçlara bir bakın lütfen: Samsunspor-Ankaragücü, Manisaspor-Antalyaspor, Orduspor-Gaziantepspor, Karabükspor-Eskişehirspor... Bu hafta oynanıyor... Hepsi de lokum gibi maç... Verin gençleri bu maçlara, eliniz kuvvetlensin. Ama ne yapıyor MHK... Eski tüfekleri yolluyor... Ki bu tüfeklerin bazıları çok formsuz. Siz şimdi bu kolay maçlara genç yetenekleri veremezseniz, tabii ki kazanamazsınız... Yarınlarda elinizde sadece 3-5 hakem kalır, tıkanırsınız. Merkez Hakem Kurulu iyice şaşırmaya başladı. Başkan Yusuf Namoğlu, camiadan yıllarca uzak kaldığı için tüm hakemleri çok yakından tanımıyor.
İyi de... Yardımcıları niye yardım etmiyor?
Trabzonspor taraftarları ve spor yazarlığı!
Ahmet Ağaoğlu, bir internet sitesi tarafından oluşturulan ankette ulusal basında yılın en iyi Trabzonspor yazarı seçilmiş. Kutlarız Ağaoğlunu... Keza oy
veren Trabzon taraftarlarını da. Ama benim anlayamadığım nokta şu: Ahmet Ağaoğlu bir iş adamı... Ayrıca Golf Federasyonu Başkanı... Futbolu çok sevdiği için
olsa gerek, duruma göre yazıyor ve konuşuyor. Haliyle kendisi yılın iş adamı, ya da yılın federasyon başkanı seçilse anlayacağım. Helal olsun diyeceğim!
Ama ne seçiliyor: Yılın en iyi Trabzonspor yazarı. Ne diyeyim, hayırlı uğurlu olsun. Seçen ve de seçtiren kişilerin bir bildiği olsa gerek. Ama hatırlatayım: Dünyanın hiçbir yerinde bir iş adamı ya da bir federasyon başkanı, yılın spor yazarı seçilmez, seçilemez. Aday bile gösterilmez... Oy da verilmez. Hatta kendisine spor yazarı bile denmez... Denilemez! Ama ülkemizde deniliyor işte... Maalesef.
Emre Belözoğlu ve hakemler!
Ne diyor Emre Belözoğlu: - Hakemine sahip çık. Kime diyor? Merkez Hakem Kurulu Başkanı Yusuf Namoğlu'na. Doğru söylüyor Emre... Namoğlu'nun, hakemlere sahip
çıkması gerekir. Ama şu da var: Bu sözü en son söyleyecek kişilerin başında Emre Belözoğlu geliyor. Emre değil mi her maçta hakemle oynayan ve yine Emre değil mi her maçta hakemi tribüne yollayan! O zaman... Namoğlu hakemine sahip çıksın ama... Emre de biraz dikkatli olsun! Ve de biraz dikkatli konuşsun!
Ali Dürüst ve Disiplin Kurulu!
Yarınlarda hakemin yönetimini beğenmeyen bir futbolcu ya da bir yönetici Bu hakem, başkanından aldığı talimatla maç yönetiyor derse, ne olur? Hiç bir şey olmaz... Ceza falan almaz. Bakın, Ali Dürüst aynen böyle söyledi, almadı. Dürüste ceza vermeyen Disiplin Kurulu, bakalım kime ne ceza verecek! Ceza için ne gerekiyor acaba! Bir kenara yazmakta yarar var: Bu pas geçme yüzünden, yarınlarda Disiplin Kurulunun başı çok ağrır!
BUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Hakem Aytekin Durmaz'ın Ağrıda vatani görevini yaparken ayağına 3 şarapnel yarası aldıktan sonra kaldırıldığı hastanede doktora Ayağımı kesmeyin doktor bey, ben hakem olacağım dediğini...
EN SON YALAN NEDİR:
Beşiktaş teknik direktörü Carvalhalin futbolcular üzerinde çok büyük otoritesi var.
Kaynak