Şeytan nedir?Özellikleri nedir?Hepsi içeride

BAŞTAN SÖLEYİM HEPSİNİ OKUYUN OKUMADAN GEÇMEYİN

ŞEYTAN NEDİR ?

Kötü ruhun, kötü birinin, kötülüğe teşvik edenin, kötülüğün temsilcisinin, karanlık ve delàletin önderinin,
Allah'ın ve O'nu seven, O'na kullukta bulunan herkesin büyük düşmanının müşahhaslaştırılmış şekli veya kötülüğün sembolü olmuş varlık.

Şeytan (Satan) İbranice asıllı bir kelime olup, rakip, muhalif gibi anlamlara gelir.
Hz. Adem (a.s.) topraktan yaratılan ve ilim ile nimetlenen, akıl güneşi ile aydınlanan Adem (a.s.)'ın her vechile
üstünlüğü meydana çıkmıştı. Güzel melekler artık o pàyenin Adem (a.s.)'a verilmesindeki hikmeti anlamış bulunuyorlardı. Güzel ve masum melekler Hz. Adem'e hürmetlerin en güzelini gösteriyorlardı. Fakat İblis Hz. Adem'i kıskandı. Birden kibir ve gurur ile doluvermişti. Bu gurur onun felaketi olacaktı.

Hz. Adem'e ilk secde eden Cebràil'dir. Peşinden Mikàil, sonra İsrafil ve daha sonra da Azràil...
Ve en sonra mukarrebin denilen yakınlık melekleri.

Hz. Adem (a.s.)'e edilen secde kulluk secdesi değil, tàzim secdesidir. Ve Adem'in kadrini şànını ilàndır.
Ve meleklerin emri ilàhiye ne kadar muti olduklarının delilidir.

Hz. Adem (a.s.)'a secdeyi kabul etmediği andan itibaren, "hayırdan ümidini kesmiş, pişmanlık ve üzüntü duyan" anlamında İblis; secde etmeyiş sebebi olarak da "beni dumansız ateşten, onu ise çamurdan yarattın" diyerek hükümsüz bir bahane ve kendisince geçerli bir gerekçe gösterdiği ve Adem'i Cennet'ten çıkarmaya çalıştığı andan itibaren de Şeytan adını almıştır.

ŞEYTAN Arapça "şetane" kökünden rahmetten uzaklaştı, Hak'dan uzak oldu; "Şata" kökünden ise, öfkeden tutuştu, helak olacak hale geldi gibi manalara gelip insanlardan, cinlerlerden ve hayvanlardan isyan eden ve zarar veren her şeyin adı olmuştur. Haset, öfke gibi insana mahsus olan her kötü huy ve davranış da şeytan diye isimlendirilmiştir.
Şeriat örfünde ise, Yüce Allah'ın Adem'e secde emrine karşı gelip isyan ettiği için ilàhi rahmetten kovulan ve insanların amansız düşmanı olan, cin taifesinin inkarcı kesiminden gizli bir varlıktır. (el-Kehf, 18/50)

Diğer isimleri ise Gaur, Vesvs, Hannàs, Kàfir, Sağır, Marid, Tàif, Fàtin Mel'un, Medhur, Mekzu, Kefr, Hazul, Adüvv, Mudill, Merid'dir.

Yaratılışı ve Hz. Adem'e secde emrinden önceki durumu: Evrende Adem (a.s.)'den önce yaratılmış melek ve cin adında iki varlık mevcuttu (el-Bakara, 2/31; el Hicr, 15/26-29).
Şeytan, cin denen varlık grubuna mensup idi (el-Kehf, 18/50).

Hz. Adem'e secde emrine kadar hissiyatına dokunan bir teklif yapılmamış ve imtihan olunmamıştı. Onun bu ana kadar, Allah'ın emirlerine göre mi, yoksa öz nefsinin isteklerine göre mi hareket ettiği bilinmiyordu. Adem'e secde emri onun hissiyàtına ters düştü. Emri yerine getirmekten kaçındı. Gerekçe, kendisinin ateşten, Adem'in ise topraktan yaratılmış olmasıydı. Böylece o, itiraf ve özür dileme yerine itirazı ve hayatı tercih etti. Ona göre ateşten yaratılmış olmak bir üstünlük sebebiydi. (Sàd, 38/71-58)

Böylece o, ateşin topraktan üstünlüğü gibi iki madde arasında, aslında olmayan bir farklılık
görmüştü. Her iki madde yaratıcısının da Allah olduğunu itiraf etmesine rağmen Adem'in yeryüzünde Allah'ın halifesi olması, Allah'tan bir ruh taşıması gibi asıl üstünlükleri bilmezden gelmişti (el-Hicr, 15/29; Sàd, 38/72).

Bu anlayış Şeytan'a, Allah'ın huzurundan kovulma, rahmetinden ümit kesme ve kıyamete kadar
O'nun lànetini hak etme dışında hiç bir şey kazandırmadı. Çünkü o dar görüşlüydü, maddenin ötesini görememişti.
Maddeyi tek ve gerçek ölçü sanmakla şeytanca bir yanılgıya düşmüştü.

His ve duygularıyla hareketi sonucu kendi nefsinden kaynaklanan yanılgısını Allah'ın emrine tercih etmekle insanın üstünlüğü gerçeğini kabul etmemişti. Çünkü bu secde emri yalnız Adem'in şahsına değil, zürriyeti de dahil, insan nev'ine verilen bir şeref ve imtiyazdı.

Şeytan'ın bu itirazı, büyüklük taslamaya ve neticede kendisini inkàra götüren bir isyana dönüştü. Çünkü o,
neticede sahibini alçaltacak olan bir büyüklük anlayışına sahipti.

Nihayet Allah'tan şu hitap geldi: İn oradan! Orada büyüklenmek sana düşmez, defol!...
Sen alçağın birisin! Defol oradan. Sen artık kovulmuş birisin. Doğrusu hesap gününe kadar lànet sanadır.
(el-A'raf, 7/13; el-Hicr, 15/34-35; Sàd, 38/77-78)

Böylece Hz. Adem'e karşı büyüklük taslaması ve secde emrine isyanı neticesinde ilàhi rahmetten ebediyen kovuluşu "İblis" adını almasına sebep oldu. Hz. Adem'e secde emri karşısında isyan eden ve hakikatle ilgili bütün bağları koparılan ve melekler arasındaki yerini de kaybederek tamamen yalnız kalan şeytan bu defa intikam peşine düştü. Bir başka deyişle şeytanca tutum içerisine girdi. Hedefi insandı. Çünkü insan yüzünden ilàhi rahmetten uzaklaştırılmıştı. Amacına ulaşabilmek için de Allah'tan kıyamete kadar mühlet istedi.

***



VESVESE: ŞEYTANIN TEHLİKELİ SİLAHI

Vesveseli adam zanneder ki; kalbi bozulmuş, Rabbine edepsizlik ediyor. Ben iyi bir kul değilim der ve heyecanlanmaya hatta korkmaya başlar. Eyvah! Der. Ümitsizliğe düşer ve bu sıkıntılardan kurtulmak için tek çareyi huzurdan kaçmakta bulur. İbadeti terk eder. Vesvesenin mahiyetini bilmemesi ve şeytandan olduğunu fark edememesi onun boşluğa sürüklenmesine ve tedavisi olmayan müzmin hastalığa tutulan bir hasta gibi ümitsizliğe sürüklenmesine sebep olur.

ŞEYTANIN HİLELERİ

Çok tehlikeli düşmanımız olan şeytan, çok akıllı ve çok bilinçlidir. İnsanların yaşamına, bilincine, bedensel ve ruhsal özelliklerine göre hareket eder.

İhlâs ve takva üzere İslamı yaşamaya çalışan kişiyi, sapık bir yola çekemez ve haram işlemeğe sevk edemez ise, dinin direği olan namazdan koparmağa çalışır. İmana eş değere yakın olan ve tüm ibadetlerin başı olan namazı ikinci plâna çekmek için;

* Abdest, gusul ve temizlik gibi konuları titizlikle ve aşırılıkla gündeme getirir.

* Özellikle ruhsal açıdan aşırı duyarlı olanları ve beyin yorgunluğu olan kişileri, abdest, gusül ve temizlikle oyalayıp huzurlu ve feyizli namaz kılmalarını önlemeğe çalışır.



Şeytanın kuranda bilinen bazı özellikleri

Sinsi ve Yalancıdır (İbrahim Suresi, 22)

Azgın ve Kaypaktır (Hac Suresi, 3)

Gücü Yalnızca Çağırmaya Yeter (İbrahim Suresi, 22)

İyilikten ve Hayırdan Yana Hiçbir Yönü Yoktur (Nisa Suresi, 117)

İnsanlar Üzerindeki Etkisi Pisliktir (Enfal Suresi, 11)

İnsanların Şükretmelerini Engellemek İster (Araf Suresi, 17)

İnsanlara Korku Vermeye Çalışır (Al-i İmran Suresi, 175)

Müminlerin Arasını Bozmaya Çalışır (İsra Suresi, 53) (Maide Suresi, 91)

İnsanları, Sözde Onlara İyilik Yaptığına İkna Etmeye Çalışır (Araf Suresi, 20-21)

Allah'ın Adını Kullanarak Saptırmaya Çalışır (Fatır Suresi, 5-6)

Müminlerin Zamanla Yıpranmalarını İster (Al-i İmran Suresi ,155):
vur:vur:vur:vur
 

HTML

Üst