unibjk06
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
- Katılım
- 24 Eki 2006
- Mesajlar
- 1,667
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Unutulmaz futbolcularımızdan Şevket Yorulmaz'ı ölümünün 12. yılında saygıyla anıyoruz.
1950'li yılların unutulmaz futbolcusu, 1951-52 ve 1952-53 sezonlarındaki gol kralımız Şevket Yorulmaz, Beşiktaş tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Yorulmaz, futbolu bıraktıktan sonra uzun süre Kulübümüz'e hizmetini sürdürdü.
10 Ağustos 1997 yılında kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan Şevket Yorulmaz'ı ölümünün 12. yılında saygıyla anıyoruz.
ŞEVKET YORULMAZ KİMDİR?
Beşiktaşın Unutulmaz Santrforlarından Şevket Yorulmaz .
Beşiktaşa transfer olduğu 1947 ile 1954 yılları arasında Siyah-Beyaz forma ile 173 maçta yer aldı ve rakip kalelere 99 gol kaydederek, Beşiktaş tarihine ismini altın harflerle yazdırdı. Çok genç yaşta Beşiktaş formasını sırtına geçiren Şevket Yorulmaz, bir ömrü Siyah Beyaz renkler altında yaşadı.
Hava toplarındaki üstünlüğü, sürati ve ani driplingleri ile olduğu kadar, attığı estetik golleri ile de ideal bir santrfordu.
16 yıl süren Süleyman Sebanın Başkanlık döneminde, kulüp müdürlüğü görevinde kalarak, Beşiktaşla olan bağlarını vefat ettiği son güne kadar sürdürdü. Çok dürüst bir karaktere sahip olması, Beşiktaşın menfaatlerini her şeyden üstün tutması Onun kulüp müdürlüğünde bu kadar uzun zaman kalmasını sağladı.
Atalarımız görünüşüne aldanma diye boşuna söylememişler. Bu deyim, santrfor Şevket için söylenmişti adeta Uzun boy, sırım gibi bir fiziğe sahip olmasına rağmen, kilosu, boyu ile dengeli olmadığı için Dokunsam yere düşer imajı vermekteydi rakiplerine Oysa Şevket Yorulmaz, futbola ters düşen bu fiziğine rağmen; çabuk ve sert çalışan iki ayağı ve zekası ile rakip ceza alanında her an tehlike yaratan müthiş bir santrfordu. Rakiplerinin zaaflarını çabuk sezinler, yaptığı driplinglerle onları terse düşürür ve kaleyi gördüğü anda topu şutlayarak takımını sırtlardı Beşiktaş santrforu Şevket Yorulmaz
Askerde Keşfedildi
Şevket Yorulmaz, 1925 yılında Konyada doğmuştu. Futbola doğduğu il olan Konya arsalarında başlamıştı. Askerliğini yaptığı Antalyada Jandarmagücü Takımında kendini gösterme fırsatı bulmuştu. Ankaradaki yetkililer, Onun askerlik görevini derhal Başkentteki Muhafız Alayına naklettirmişlerdi. Şevket Yorulmaz, Muhafızgücü Takımında da kendini göstermiş, yıldızı kısa zamanda iyice parlamıştı. Bu takımda oynadığı maçlarda Beşiktaşlı yöneticilerin dikkatini çekmiş ve terhisinden sonra hemen Onu İstanbula getirten Siyah-Beyazlı yöneticiler, Beşiktaşın 9 numaralı formasını kendisine emanet etmişlerdi.
173 Maçta 99 Gol
1940lı yılların sonlarında Beşiktaşın Siyah-Beyaz forması altında parlamıştı. Kemal Gülçelik gibi büyük bir santrforun futboldan kopması üzerine, boş kalan o mevkiiyi genç bir santrfor olarak Şevket Yorulmaz doldurmaya başlamıştı. Ama yukarıda da belirttiğimiz gibi, fizik yapısı güçlü-kuvvetli bir görüntü vermediği için rakipleri, başlangıçta onun ne menem şey olduğunu pek anlayamamışlardı. Beşiktaşa transfer olduğu 1947 ile 1954 yılları arasında Siyah-Beyaz forma ile 173 maçta yer aldı ve rakip kalelere 99 gol kaydederek, Beşiktaş tarihine ismini altın harflerle yazdırdı.
1947 yılında Milli Küme ve Başbakanlık şampiyonlukları ile tanıştı. 1950, 1951, 1952 ve 1954te İstanbul Ligi, 1951de aynı zamanda Türkiye şampiyonluğu gördü Beşiktaş formasıyla.
Tam Bir Takım Oyuncusu
1951-52 ve 1952-53 İstanbul Profesyonel Liginde iki yıl üst üste gol kralı oldu. Ayrıca Beşiktaş formasını taşıdığı yıllarda 7 kez de (A), Ümit ve Genç Milli takımlarımızda yer aldı. Şüphesiz, Siyah-Beyaz forma ile ünlenmeseydi, Ay-Yıldızlı formayı çok daha fazla sayıda giyecekti.
Golcü bir santrfor olarak tanınmasına rağmen, egoist davranmaz arkadaşlarını da gol pozisyonlarına sokardı. Yani tam bir ekip oyuncusu idi. Gerek yerde gerek havada topla buluştuğu anda süratle karar verir, şayet kendisi en iyi şekilde değerlendiremeyecekse bencil davranmaz, arkadaşlarını da gol pozisyonlarına sokardı. Yani bugünkü tabir ile assistleri de mükemmeldi. Bu yüzden çok kısa zamanda Kaptan Baba Hakkının büyük sevgisini kazandı.
Hava toplarındaki üstünlüğü, sürati ve ani driplingleri ile olduğu kadar, attığı estetik golleri ile de ideal bir santrfordu.
Beşiktaştan Hiç Kopmadı
Futbolu bıraktıktan sonra diplomalı antrenör olarak Bursa Merinos Fabrikası takımını çalıştırdı uzun zaman. Başkan Süleyman Sebanın itimat ettiği en önemli spor adamlarından biriydi. Nitekim 16 yıl süren Süleyman Sebanın Başkanlık döneminde, kulüp müdürlüğü görevinde kalarak, Beşiktaşla olan bağlarını vefat ettiği son güne kadar sürdürdü. Çok dürüst bir karaktere sahip olması, Beşiktaşın menfaatlerini her şeyden üstün tutması Onun kulüp müdürlüğünde bu kadar uzun zaman kalmasını sağladı.
Beşiktaşlı Duruşunun En Güzel Temsilcilerinden
1980li yılların başında Beşiktaş, tamamen kendi alt yapısından yetişip, fışkıran mükemmel bir ekip çıkarmıştı ortaya. Uzun bir aradan sonra Türkiye Ligine ağırlığını koyan bu ekip, hemen gücünü ortaya koymuş ve tüm rakiplerini sürklase ederek, 1981-82 sezonunu şampiyonluk titriyle tamamlamıştı.
Müteakip 3-4 yıl içinde daha da güçlenen bu kadro, çok istikrarlı görünümü ile yalnız Beşiktaşlıların değil, tüm futbolseverlerin de gönlünde taht kurmuş ve ligin en önemli şampiyon adayı olarak gösterilmeye başlanmıştı sürekli olarak
Ama ne yazık ki, bazı rakipleri, boş durmuyorlar ve Siyah-Beyazlı takımı normal yollarla durduramayacaklarını bildikleri için illegal yollara başvurmayı daha uygun buluyorlardı amaçları için. Fısıltı gazeteleri bir yana, gerçek gazetelerin spor sayfalarında bile şike ve teşvik primi dedikoduları ile çalkalanıyordu ortalık. Beşiktaşı yenmeleri ya da puan kaybına uğratmaları halinde ligin bazı Anadolu takımlarına valiz dolusu banknotlar götürülüyor, bazılarına da adambaşı sıfır kilometre otomobiller vaat ediliyordu.
İşte böyle bir sezonda şampiyonluğun en büyük adayı olan Beşiktaş ile ligin son maçını oynayacak olan takımın bir grup oyuncuları, başlarında kaptanları olmak üzere Akaretlerdeki kulüp binasına gelmişler ve Başkan Süleyman Seba ile görüşme talebinde bulunmuşlardı, Kulüp Müdürü Şevket Yorulmazdan rica ederek Sansasyonel bir teklif getirmişlerdi:
Ağabey, en büyük rakibinizin önemli bir yöneticisi, Beşiktaşı yenmemiz ya da berabere kalmamız halinde yüklüce bir teşvik primi vaat etti tüm takım oyuncularımıza Ama yönetimimiz, Bu para sizin için değil, kulüp için vaat edildi deyip paraya el koydular. Bu para esasında bizim hakkımızdır. Teklifimiz şu; siz bu meblağın yarısın doğrudan bize verin, yenilelim son maçta Beşiktaşa. Rahatlıkla şampiyon olun diyorlardı, yüzleri bile kızarmadan
Bu çok çirkin teklif karşısında beynine kan sıçramıştı adeta Şevket Yorulmazın. Yıllarca beraber top koşturduğu Başkan Sebanın bu konudaki hassasiyetini çok iyi bildiği için, çirkin teklifi başkanına intikal bile ettirmeden, konuyu kendisi halletti ve şikecilere kibarca kulüp binasının kapısını göstererek, şu sözlerle noktaladı çirkinliği:
Beşiktaşın tarihinde kirli şampiyonluk yoktur. Karakartal asla şike yapmaz. Bu yüzden dürüstçe kazanılan bir ikincilik, bizim için şaibeli şampiyonluktan çok daha kıymetlidir. Başkanın hışmına uğramak istemiyorsanız, hemen terk edin burayı.
İşte yalnız Beşiktaşın değil, Türk Futbolunun da en değerli santrforlarından biri olan Şevket Yorulmaz, bu derece sağlam bir karaktere sahipti. En az 15 yıl kulüp müdürlüğünde bulunması, tam da bu özelliğinden kaynaklanıyordu.
Kaynak: Beşiktaş JK
1950'li yılların unutulmaz futbolcusu, 1951-52 ve 1952-53 sezonlarındaki gol kralımız Şevket Yorulmaz, Beşiktaş tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Yorulmaz, futbolu bıraktıktan sonra uzun süre Kulübümüz'e hizmetini sürdürdü.
10 Ağustos 1997 yılında kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan Şevket Yorulmaz'ı ölümünün 12. yılında saygıyla anıyoruz.
ŞEVKET YORULMAZ KİMDİR?
Beşiktaşın Unutulmaz Santrforlarından Şevket Yorulmaz .
Beşiktaşa transfer olduğu 1947 ile 1954 yılları arasında Siyah-Beyaz forma ile 173 maçta yer aldı ve rakip kalelere 99 gol kaydederek, Beşiktaş tarihine ismini altın harflerle yazdırdı. Çok genç yaşta Beşiktaş formasını sırtına geçiren Şevket Yorulmaz, bir ömrü Siyah Beyaz renkler altında yaşadı.
Hava toplarındaki üstünlüğü, sürati ve ani driplingleri ile olduğu kadar, attığı estetik golleri ile de ideal bir santrfordu.
16 yıl süren Süleyman Sebanın Başkanlık döneminde, kulüp müdürlüğü görevinde kalarak, Beşiktaşla olan bağlarını vefat ettiği son güne kadar sürdürdü. Çok dürüst bir karaktere sahip olması, Beşiktaşın menfaatlerini her şeyden üstün tutması Onun kulüp müdürlüğünde bu kadar uzun zaman kalmasını sağladı.
Atalarımız görünüşüne aldanma diye boşuna söylememişler. Bu deyim, santrfor Şevket için söylenmişti adeta Uzun boy, sırım gibi bir fiziğe sahip olmasına rağmen, kilosu, boyu ile dengeli olmadığı için Dokunsam yere düşer imajı vermekteydi rakiplerine Oysa Şevket Yorulmaz, futbola ters düşen bu fiziğine rağmen; çabuk ve sert çalışan iki ayağı ve zekası ile rakip ceza alanında her an tehlike yaratan müthiş bir santrfordu. Rakiplerinin zaaflarını çabuk sezinler, yaptığı driplinglerle onları terse düşürür ve kaleyi gördüğü anda topu şutlayarak takımını sırtlardı Beşiktaş santrforu Şevket Yorulmaz
Askerde Keşfedildi
Şevket Yorulmaz, 1925 yılında Konyada doğmuştu. Futbola doğduğu il olan Konya arsalarında başlamıştı. Askerliğini yaptığı Antalyada Jandarmagücü Takımında kendini gösterme fırsatı bulmuştu. Ankaradaki yetkililer, Onun askerlik görevini derhal Başkentteki Muhafız Alayına naklettirmişlerdi. Şevket Yorulmaz, Muhafızgücü Takımında da kendini göstermiş, yıldızı kısa zamanda iyice parlamıştı. Bu takımda oynadığı maçlarda Beşiktaşlı yöneticilerin dikkatini çekmiş ve terhisinden sonra hemen Onu İstanbula getirten Siyah-Beyazlı yöneticiler, Beşiktaşın 9 numaralı formasını kendisine emanet etmişlerdi.
173 Maçta 99 Gol
1940lı yılların sonlarında Beşiktaşın Siyah-Beyaz forması altında parlamıştı. Kemal Gülçelik gibi büyük bir santrforun futboldan kopması üzerine, boş kalan o mevkiiyi genç bir santrfor olarak Şevket Yorulmaz doldurmaya başlamıştı. Ama yukarıda da belirttiğimiz gibi, fizik yapısı güçlü-kuvvetli bir görüntü vermediği için rakipleri, başlangıçta onun ne menem şey olduğunu pek anlayamamışlardı. Beşiktaşa transfer olduğu 1947 ile 1954 yılları arasında Siyah-Beyaz forma ile 173 maçta yer aldı ve rakip kalelere 99 gol kaydederek, Beşiktaş tarihine ismini altın harflerle yazdırdı.
1947 yılında Milli Küme ve Başbakanlık şampiyonlukları ile tanıştı. 1950, 1951, 1952 ve 1954te İstanbul Ligi, 1951de aynı zamanda Türkiye şampiyonluğu gördü Beşiktaş formasıyla.
Tam Bir Takım Oyuncusu
1951-52 ve 1952-53 İstanbul Profesyonel Liginde iki yıl üst üste gol kralı oldu. Ayrıca Beşiktaş formasını taşıdığı yıllarda 7 kez de (A), Ümit ve Genç Milli takımlarımızda yer aldı. Şüphesiz, Siyah-Beyaz forma ile ünlenmeseydi, Ay-Yıldızlı formayı çok daha fazla sayıda giyecekti.
Golcü bir santrfor olarak tanınmasına rağmen, egoist davranmaz arkadaşlarını da gol pozisyonlarına sokardı. Yani tam bir ekip oyuncusu idi. Gerek yerde gerek havada topla buluştuğu anda süratle karar verir, şayet kendisi en iyi şekilde değerlendiremeyecekse bencil davranmaz, arkadaşlarını da gol pozisyonlarına sokardı. Yani bugünkü tabir ile assistleri de mükemmeldi. Bu yüzden çok kısa zamanda Kaptan Baba Hakkının büyük sevgisini kazandı.
Hava toplarındaki üstünlüğü, sürati ve ani driplingleri ile olduğu kadar, attığı estetik golleri ile de ideal bir santrfordu.
Beşiktaştan Hiç Kopmadı
Futbolu bıraktıktan sonra diplomalı antrenör olarak Bursa Merinos Fabrikası takımını çalıştırdı uzun zaman. Başkan Süleyman Sebanın itimat ettiği en önemli spor adamlarından biriydi. Nitekim 16 yıl süren Süleyman Sebanın Başkanlık döneminde, kulüp müdürlüğü görevinde kalarak, Beşiktaşla olan bağlarını vefat ettiği son güne kadar sürdürdü. Çok dürüst bir karaktere sahip olması, Beşiktaşın menfaatlerini her şeyden üstün tutması Onun kulüp müdürlüğünde bu kadar uzun zaman kalmasını sağladı.
Beşiktaşlı Duruşunun En Güzel Temsilcilerinden
1980li yılların başında Beşiktaş, tamamen kendi alt yapısından yetişip, fışkıran mükemmel bir ekip çıkarmıştı ortaya. Uzun bir aradan sonra Türkiye Ligine ağırlığını koyan bu ekip, hemen gücünü ortaya koymuş ve tüm rakiplerini sürklase ederek, 1981-82 sezonunu şampiyonluk titriyle tamamlamıştı.
Müteakip 3-4 yıl içinde daha da güçlenen bu kadro, çok istikrarlı görünümü ile yalnız Beşiktaşlıların değil, tüm futbolseverlerin de gönlünde taht kurmuş ve ligin en önemli şampiyon adayı olarak gösterilmeye başlanmıştı sürekli olarak
Ama ne yazık ki, bazı rakipleri, boş durmuyorlar ve Siyah-Beyazlı takımı normal yollarla durduramayacaklarını bildikleri için illegal yollara başvurmayı daha uygun buluyorlardı amaçları için. Fısıltı gazeteleri bir yana, gerçek gazetelerin spor sayfalarında bile şike ve teşvik primi dedikoduları ile çalkalanıyordu ortalık. Beşiktaşı yenmeleri ya da puan kaybına uğratmaları halinde ligin bazı Anadolu takımlarına valiz dolusu banknotlar götürülüyor, bazılarına da adambaşı sıfır kilometre otomobiller vaat ediliyordu.
İşte böyle bir sezonda şampiyonluğun en büyük adayı olan Beşiktaş ile ligin son maçını oynayacak olan takımın bir grup oyuncuları, başlarında kaptanları olmak üzere Akaretlerdeki kulüp binasına gelmişler ve Başkan Süleyman Seba ile görüşme talebinde bulunmuşlardı, Kulüp Müdürü Şevket Yorulmazdan rica ederek Sansasyonel bir teklif getirmişlerdi:
Ağabey, en büyük rakibinizin önemli bir yöneticisi, Beşiktaşı yenmemiz ya da berabere kalmamız halinde yüklüce bir teşvik primi vaat etti tüm takım oyuncularımıza Ama yönetimimiz, Bu para sizin için değil, kulüp için vaat edildi deyip paraya el koydular. Bu para esasında bizim hakkımızdır. Teklifimiz şu; siz bu meblağın yarısın doğrudan bize verin, yenilelim son maçta Beşiktaşa. Rahatlıkla şampiyon olun diyorlardı, yüzleri bile kızarmadan
Bu çok çirkin teklif karşısında beynine kan sıçramıştı adeta Şevket Yorulmazın. Yıllarca beraber top koşturduğu Başkan Sebanın bu konudaki hassasiyetini çok iyi bildiği için, çirkin teklifi başkanına intikal bile ettirmeden, konuyu kendisi halletti ve şikecilere kibarca kulüp binasının kapısını göstererek, şu sözlerle noktaladı çirkinliği:
Beşiktaşın tarihinde kirli şampiyonluk yoktur. Karakartal asla şike yapmaz. Bu yüzden dürüstçe kazanılan bir ikincilik, bizim için şaibeli şampiyonluktan çok daha kıymetlidir. Başkanın hışmına uğramak istemiyorsanız, hemen terk edin burayı.
İşte yalnız Beşiktaşın değil, Türk Futbolunun da en değerli santrforlarından biri olan Şevket Yorulmaz, bu derece sağlam bir karaktere sahipti. En az 15 yıl kulüp müdürlüğünde bulunması, tam da bu özelliğinden kaynaklanıyordu.
Kaynak: Beşiktaş JK