Şerefin Tarihi ve Ergenekon

Vtnsvr

New member
Emrah Akgün - Cesur Haber





Söylenir ki, bizler kötünün çocuklarıyız.

Habil ile Kabil'in, adalet arayan insanların kalplerine su serpme işlevi gören hikayesi aslında böyle bir ironiyi de içinde barındırır.



Söylenir ki, Kabil Habil'i bir kıskançlık uğruna öldürür ve sonra pişman olur.

Onun soyundan gelenler ise büyük alimler olurlar. Halkın büyük sevgisini kazanırlar. Ve halk, onları öylesine sever ki, öldüklerinde bunun doğruluğuna inanamaz.

Biri çıkar onlara olan aşkından heykellerini yapar. Fakat ölmediklerine olan inanış onları putperest yapar.

Ez cümle, iyi ile kötü iç içedir. Doğru ile yanlış, şeref ile şerefsiz. Masumiyet, bazen bütün kötülüklerin atasıdır.



Belki de, en basit olanı bilmek yetecektir bize.

Eğer ilk kötülük vardıysa, ilk devrimciler de şerefli yollarına buradan start vermişler demektir.

İnsan denen varlığı, insancıllaştırabilmek ve bütün putları yıkıp, insanı insana dost yapabilmek adına..
.
Denilir ki, bir insanı bir direğe bağlayıp hergün döverseniz, bir süre sonra kişiliği bozulan, seciyesini kaybeden bu şahıs, kendini döven adama hayran olur.

Çünkü o, direğe bağlanıp dövülebilendir.

Onun gibi olamadığını düşündüğü diğer karakterin, kendisinin yapamadığı her şeye, sahip olduğu ya da olamadığı her şeye kendisini döven kişinin layık olduğunu düşünmeye başlar.

Çünkü o dayak yiyendir, diğeri döven; o güçsüzdür diğeri güçlü.

Şimdi şerefli ile şerefsizin başka bir hikayesindeyiz. Elleri çözülür çözülmez, kendine bunu yapanın boğazına sarılan şerefin ta kendisidir. Elleri çözülmesine rağmen, güce tapıp köpekleşen ise şerefsiz.


Nedersiniz, iyi ile kötünün, şerefli ile şerefsizin savaşı sizce nerede başladı?

İki elma verip, karşılığında iki portakal alınan zamanlarda olabilir mi? Elmaları aldığında portakalları veren şerefliydi, ya vermeyen?

Ya her zaman en azını verip en çoğunu almaya çalışan; kendi şerefi için bir başkasınınkini ayaklar altına alan; ilk nerede doğdu bu yolculuğun atası?

İlk kim, garibanın boğazındaki bir lokma ekmeğe göz dikti?
İlk bebeği kim öldürdü;
kim üç kuruş çıkar için ülkelere bombalar yağdırdı;
kim kurşuna dizdi anaları, camilere doldurup yaktı insanları?



Şerefsizin kendini gösterdiği gündür şerefin doğduğu gün.

Kim " bir ah ile viran eder bu alemi"

İstiklal uğruna yollara düşmüş, gözyaşına boğulan bir halka umut olmuş, zaferin gülen yüzü, yok olmanın gemi, bu şehirler bu köyler, ah kim...

kurtuluşun savaşcısı kimdir?

Latin Amerika' da; Bolivar, Fidel, Çhe,
Mısır' da Nasır,
Kore' de Kim İl Sung,
Çin' de Mao ve
Anadolu' da Mustafa Kemal işte şeref budur.

Peki ya şerefsiz?

Kahraman, halkı için savaşandır. Şerefli, şerefsizliğin hiç bir kuralını kazanımını kabul etmeyendir.

Devrimci, direğe bağlandığında kul olmayandır.

Yazar, halkına doğruları anlatabilen, onun sesi olabilendir.

Şerefin tarihi bugün Ergenekon ile yazılmaktadır.

Şimdi birileri çıkıp Ergenekon'un ne olduğunu anlatmaya çalışıyor. Eğer bir efsananenin gerçekliğini arıyorsanız, onun bugün neyi temsil ettiğine ve bugünkü yerine bakacaksınız.

Durum ortadadır.

Ergenekon, Türk'ün kötüyle olan savaşıdır.



Direklere bağlanarak köpekleştirilenler ve onların tasmalarını ellerinde tutanlar, direkleri, dağları yırta yırta "akdenize bir kısrak başı gibi uzanan bu memlekete" yerleşen ve tarihi şerefle dolu bu millete saldırı başlatmışlardır.
Evet Ergenekon biziz ama terörist sizsiniz.
 

utkutan81

New member
güzel yazı olmuş,teşekkürler.Erdoğan ergenekonla uğraşacağına DTP terörist çetesiyle uğraşsın.roj tv de görüyorum dtp belediye başkanlarını.
 

HTML

Üst