Vtnsvr
New member
Vakit'in Ankara Temsilcisi S.A.;
Önce bu kişiyi kendi deyişlerinden birkaç cümleyle tanıyalım.
Erdoğan attan düştüğünde,
"Erdoğan, İsrail devlet terörü yapıyor dedikten sonra ne olduysa o zamana kadar sicili son derece temiz olan at, bir anda hırçınlaştı.
Erdoğan’ı attıktan sonra da herhangi bir vukuatı yok. Şimdi neye kızdı o at? Arpa fiyatlarının artmasına mı kızıp tepki gösterdi?" diyerek, Erdoğan'ın attan düşmesini İsrail ile ilişkilendirmişti.
Bu kabiliyetten başkası, attan düşme olayını aydınlığa kavuşturabilmiş miydi?
Tabii ki hayır.
'Benim hırsızım iyidir' i savunanlar arasında önde giden değil mi?
Tabii ki evet.
Bu şahıs neden savunuyordu hırsızı, üç kağıtçıyı, din tacirlerini ?
Onu da en son dahiyane fikirlerini beyan ettiği itirafnamesini okuyunca öğrenelim.
"Önyargılıyım. İtham Müslüman'a yönelikse 'iftira' derim, kafire yönelikse 'doğru' derim."
"Haksız servet artışı varsa, bunun acısı mutlaka çıkacaktır. Ahirette de dünyada da. O hesapları kendi içimizde sorabiliriz. Bu benim tavrımdır."
"Ben bir Müslüman'ı, hele bir fasık saldırıyorken, asla yıpratmam."
"Kendim ısırırım Müslüman kardeşimi. Lakin köpeklerin yalamasına dahi müsaade etmem. Hele tarassut köpeklerinin asla."
"Çifte standartlarım var. Deniz Feneri benimdir, Ergenekon terör örgütü kahrolası darbe düzeninin. Bu bu çifte standardı uygularken karşılaştığım birtakım çirkin tavırları göz önünde bulundurmam."
Aslında burada kullanacağım bir cümlem vardı. Vardı diyorum, yazım yayına alınmaz düşüncesiyle 'es' geçtim.
Gerçi yukarıdaki itiraflarından sonra benim ne diyeceğim de anlaşılmıştır.
Şimdi bu kişi dindarım diyor.
Hatta dininin Müslümanlık olduğunu söylüyor.
Bu kişi Müslüman ise ben neyim, bizler neyiz, bizim dinimiz hangisi?
Birileri bizi dinden mi çıkarmaya çalışıyor, yoksa kendileri mi çıkıyor?
Allah aşkına cevap versin.
Sadi ÖZBAY
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=131774
Önce bu kişiyi kendi deyişlerinden birkaç cümleyle tanıyalım.
Erdoğan attan düştüğünde,
"Erdoğan, İsrail devlet terörü yapıyor dedikten sonra ne olduysa o zamana kadar sicili son derece temiz olan at, bir anda hırçınlaştı.
Erdoğan’ı attıktan sonra da herhangi bir vukuatı yok. Şimdi neye kızdı o at? Arpa fiyatlarının artmasına mı kızıp tepki gösterdi?" diyerek, Erdoğan'ın attan düşmesini İsrail ile ilişkilendirmişti.
Bu kabiliyetten başkası, attan düşme olayını aydınlığa kavuşturabilmiş miydi?
Tabii ki hayır.
'Benim hırsızım iyidir' i savunanlar arasında önde giden değil mi?
Tabii ki evet.
Bu şahıs neden savunuyordu hırsızı, üç kağıtçıyı, din tacirlerini ?
Onu da en son dahiyane fikirlerini beyan ettiği itirafnamesini okuyunca öğrenelim.
"Önyargılıyım. İtham Müslüman'a yönelikse 'iftira' derim, kafire yönelikse 'doğru' derim."
"Haksız servet artışı varsa, bunun acısı mutlaka çıkacaktır. Ahirette de dünyada da. O hesapları kendi içimizde sorabiliriz. Bu benim tavrımdır."
"Ben bir Müslüman'ı, hele bir fasık saldırıyorken, asla yıpratmam."
"Kendim ısırırım Müslüman kardeşimi. Lakin köpeklerin yalamasına dahi müsaade etmem. Hele tarassut köpeklerinin asla."
"Çifte standartlarım var. Deniz Feneri benimdir, Ergenekon terör örgütü kahrolası darbe düzeninin. Bu bu çifte standardı uygularken karşılaştığım birtakım çirkin tavırları göz önünde bulundurmam."
Aslında burada kullanacağım bir cümlem vardı. Vardı diyorum, yazım yayına alınmaz düşüncesiyle 'es' geçtim.
Gerçi yukarıdaki itiraflarından sonra benim ne diyeceğim de anlaşılmıştır.
Şimdi bu kişi dindarım diyor.
Hatta dininin Müslümanlık olduğunu söylüyor.
Bu kişi Müslüman ise ben neyim, bizler neyiz, bizim dinimiz hangisi?
Birileri bizi dinden mi çıkarmaya çalışıyor, yoksa kendileri mi çıkıyor?
Allah aşkına cevap versin.
Sadi ÖZBAY
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=131774
